'Dosya: "Avrupa Parlamentosu Seçimleri"'

“Avrupa’daki Gençlerin Geleceğiyle Oynandı”

Avrupa Birleşik Solu/Nordik Yeşil Sol İttifakı Fraksiyonu Başkanı ve Almanya’da Sol Parti’nin liste başı adayı olan Gabi Zimmer ile solun Avrupa’daki sorunlara çözüm önerileri üzerine konuştuk.

Katılım oranı yüzde 43 olan bir parlamento ne kadar demokratik olabilir sizce?

Birçok kişi kararlara etki edemeyeceğini düşünüyor, bu nedenle AB çok uzak gibi gözüküyor. Avrupa Parlamentosu, senelerce gerçek söz hakkı olmayan bir sohbet odası olarak kaldı. Fakat bu durum tamamen değişti. AB’de doğrudan seçilen tek kurum olan parlamento, mücadeleler sonucunda birçok hak elde etti ve devlet ve hükûmet yetkilileri şimdi parlamento milletvekilleri ile birlikte karar vermek zorundalar. Bu nedenle vatandaşların vekillerini seçmeleri çok önemli. Elbette AB demokratikleştirilmeli. “Avrupa Vatandaş İnisiyatifi” gibi girişimlerle insanlar, kendi ilgileri için çaba sarfetmeleri konusunda teşvik edilebilirler. Örneğin suyun özelleştirilmesine karşı insanları başarılı bir şekilde harekete geçiren “Right2water” (Su hakkı) inisiyatifi buna bir örnektir.

Hristiyan ve sosyal demokratlara kıyasla azınlık olan Avrupa solunun Avrupa’daki Müslüman azınlığı parlamentoda temsil edebileceğini düşünüyor musunuz?

Biz, azınlıkların hakları için çok sıkı bir şekilde çabalıyoruz. Din, etnik köken, cinsiyet, engel durumu, yaş ve cinsel kimliğe bakmaksızın bütün insanlara aynı katılım imkânlarının tanınmasını güvence altına almak istiyoruz. AB, özellikle azınlık haklarıyla ilgili çok önemli kararlar aldı. Küçük bir fraksiyon olsak da azınlıkların sesini duyurmayı başardık. Bunun dışında seçimlerin ardından fraksiyonumuzun büyüyeceğini düşünüyoruz. Özellikle hükûmetlerin başarısız kriz politikasından mağdur olan güney Avrupa ülkelerinden destek alacağız.

Avrupa’da en acil halledilmesi gereken mesele nedir sizce?

AB anlaşmalarına sosyal gelişme anlamında özel bir hüküm eklenmesi, AB genelinde yoksulluk düzeyine göre asgari ücret, asgari gelir ve asgari emeklilik maaşı gibi hususların düzenlenmesi gerekiyor. Muhafazakâr ve sosyal demokrat hükûmetler geçtiğimiz senelerde halkın ihtiyaçlarına aldırmadan kökten piyasacılık anlamında bir siyaseti takip ettiler. Küresel rekabet gücü adına eğitim, sağlık ve sosyal alanlarda tek yönlü bir liberalleşme ve özelleşme oluşturuldu. Finans piyasası için kurallar feshedildi ve sosyal standartların içi boşaltıldı. Bu siyaset birçok Avrupa ülkesinde fakirlik ve işsizlik rakamlarının hızla yükselmesine neden oldu. Avrupa’daki birçok gencin geleceğiyle oynandı. Biz, ölçüsüz tasarruf politikasına bir son vermeyi, sosyal ve ekolojik olarak sürdürülebilir gelişmelere yatırım yapmayı istiyoruz.

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Diğer Gündem Yazıları

Son Yüklenenler