"Ali Kemal Aydın"

Almanya | Büyükelçi Aydın: “Herkesin Vicdanını Rahatlatacak Adil Bir Karar Talep Ediyoruz”

Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın, Nasyonal Sosyal Yeraltı (NSU) terör örgütü davasına ilişkin yaptığı açıklamada,"Herkesin vicdanını rahatlatacak, tatmin edecek, adil bir karar alınmasını talep ediyoruz."diye konuştu.

Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın, Almanya’da 8’i Türk 10 kişiyi öldürmek, banka soymak ve bombalı saldırılarda bulunmakla suçlanan aşırı sağcı Nasyonal Sosyal Yeraltı (NSU) terör örgütü davasına ile ilgili,”Herkesin vicdanını rahatlatacak, tatmin edecek, adil bir karar alınmasını talep ediyoruz.”diye konuştu. Ali Kemal Aydın, NSU davasının 11 Temmuz 2018’deki karar duruşması öncesinde AA muhabirine yazılı açıklama yaptı.

5 yıldan uzun süredir Münih Yüksek Eyalet Mahkemesinde görülen NSU davasında sona yaklaşıldığını belirten Aydın, ”Bu dava, başta kurban yakınları ve Türk toplumu olmak üzere, ayrımcılıkla mücadele eden herkes tarafından yakından takip edilmektedir. NSU davasının sonucunda, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı saikli bu tür cinayetlerin tekrar etmesini istemeyen herkesin vicdanını rahatlatacak, tatmin edecek, adil bir karar alınmasını talep ediyoruz. Bu konuda Alman adaletine güvenmek istiyoruz.” ifadelerine yer verdi.

“Türk Toplumu Bu Yönde Verilen Sözlerin Yerine Getirilmesini Bekliyor”

Büyükelçi Aydın, NSU cinayetlerinin arka planının ve kurumsal ağlardaki bağlantılarının açığa çıkarılmasının önemine dikkat çekerek Türk toplumu ve özellikle kurban yakınlarının, daha önce bu yönde verilen sözlerin yerine getirilmesini beklediğini vurguladı. Davayı takip eden müdahil avukatların, uzmanlar ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin, NSU terör örgütü bünyesinde başka destekçilerin ve faillerin olabileceğine dikkat çektiklerine işaret eden Aydın, şunları kaydetti: “NSU’yu desteklediklerini açıkça itiraf eden iki düzinenin üzerinde şahit dinlendiğine, bunun da NSU’nun iddia edilenden daha büyük olduğunu gösterdiğine işaret etmektedirler. Kurulan meclis araştırma komisyonları da NSU örgütünün cinayetleri gerçekleştirdiği iddia edilen ‘üçlüden’ daha büyük olduğunu kayda geçirmiştir. Uzmanlar tarafından mutabık olunan bir diğer önemli nokta da güvenlik ve istihbarat teşkilatlarının rolünün ve desteğinin ne olduğu hususunun açıklığa kavuşmamış olmasıdır.” Aydın, NSU üçlüsünün etrafındaki muhbirlerin doğrudan veya dolaylı suçlara katılıp katılmadığı konusunda ise şu ana kadar tatmin edici yanıt verilemediğini vurguladı.

“Ortada, Halen Yanıtsız Kalan Pek Çok Soru Var”

Hessen’de eyalet makamlarınca NSU’ya ilişkin bazı önemli belgeler için “120 yıl gizlilik kararı” alınması, Almanyagenelinde konuyla ilgili birkaç yüz dosyanın çeşitli resmi makamlarca imha edilmiş olması gibi hususların yargı sürecinin ne kadar adil olabileceği konusunda haklı şüphelere ve endişeye neden olduğunu belirten Büyükelçi Aydın, “Sonuç olarak NSU’nun aydınlatılması çabalarının yetersiz kaldığı uzmanların ortak görüşüdür. Ortada, halen yanıtsız kalan pek çok soru vardır. Önemli olan, alınacak kararda aynı zamanda yanıtsız kalan sorulara tatmin edici cevaplar verilmesidir. Örgütün işlediği cinayetlerin tam olarak aydınlatılıp aydınlatılmayacağıdır.” ifadelerini kullandı.

Aydın, NSU cinayetleri gibi, Hamburg (1985), Mölln (1992), Solingen (1993) ve Ludwigshafen’de (2008) Türklere yönelik faili meçhul kalan ırkçı saldırıların zihinlerdeki tazeliğini koruduğunu kaydetti. NSU cinayetlerinin ve diğer faili meçhul kalan, ırkçı, yabancı düşmanlığı saikli cinayetlerin faillerinin tamamıyla ortaya çıkarılmaları, adalete teslim edilmeleri ve hak ettikleri cezaları almalarını beklediklerini dile getiren Büyükelçi Aydın, NSU cinayetlerinin benzerlerinin tekrar etmeyeceğinin güvencesinin sağlanması gerektiğini vurguladı. Aydın, “Dava sonunda verilecek kararın, aynı zamanda Almanya’daki toplumsal uyum, huzur ve barış içinde birlikte yaşama irade ve arzusuna katkı yapmasını umuyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

NSU Davası

Almanya’da 2000-2007 yıllarında 8’i Türk 10 kişiyi öldürmek, 2 bombalı saldırı ve 15 banka soygunu yapmakla suçlanan NSU terör örgütü üyelerinin varlığı ve cinayetlerdeki rolü, 4 Kasım 2011’de tesadüf sonucu ortaya çıkmıştı. NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011’de bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş ve intihar ettikleri öne sürülmüştü.

Münih Eyalet Yüksek Mahkemesinde Mayıs 2013’ten bu yana görülen davada, NSU terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla yargılanan Zschaepe, NSU üyelerinin son kullandıkları hücre evini ateşe verdikten birkaç gün sonra polise teslim olmuştu. Davada, aralarında NSU terör örgütünün hayattaki tek üyesi Zschaepe ile örgüte yardım ve yataklık yapmakla suçlanan 4 kişi yargılanıyor.(AA)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler