Yurt Dışından Gelen İmamlara Almanca Zorunluluğu
Almanya’da sık sık gündeme gelen "imam eğitimi" ve "yurt dışından gelen imamlar" konusu, İçİşleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklama ile bir kez daha gündeme taşındı. Bakanlık, Alman basınına yaptığı açıklamada, Almanya’da görev yapacak yabancı kökenli din adamlarına Almanca bilme şartı getirileceğini duyurdu.
Almanya’da son olarak Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) milletvekili Carsten Linnenmann’ın “vaizlerin özel bir vizeye tabi tutulup Almanca bilmelerinin zorunlu hale getirilmesi” önerisinden sonra İçişleri Bakanlığı’ndan konu ile ilgili açıklama geldi. Yapılan açıklamada, imamların Almanca bilmesinin zorunlu hale getirileceği kaydedildi. Üzerinde çalışılan yasa tasarısına göre, yurt dışından gelecek din adamlarından Almanca bildiklerine dair bir belge istenecek. Alman basınına yansıyan açıklamaya göre hazırlanacak yasa tasarısındaki tartışmanın ana konulardan bir tanesini yabancı kökenli din adamlarının hangi dil seviyesine sahip olmaları gerektiği oluşturuyor.
Almanca Bilmeleri Entegrasyona Katkı Sağlayacak
Açıklamada, son yıllarda göçün artmasıyla paralel olarak artan din görevlisi sayısının Almanca ihtiyacını görünür kıldığına dikkat çekildi. Devamında, bu alanda farklı cemaatlerde hizmet sağlayan imamların örnek ve danışman pozisyonunda olduğu aktarılırken, bilhassa göçmenlerin başarılı bir şekilde uyum sağlayabilmesi için imamların burada gerçekleştireceği desteğin önemine vurgu yapıldı. İçişleri Bakanlığı, yabancı kökenli din adamlarının Almanca bildikleri ve Almanya’nın kültürüne aşina oldukları taktirde entegrasyonun gelişeceğini duyurdu. Şimdiye kadar Almanya’ya gelecek din adamlarından Almanca bildiklerini gösteren herhangi bir belge istenmiyordu.
Diğer Partilerden Tasarıya Destek
Hür Demokratlar Partisi’nin (FDP) siyasi göç temsilcilerinden Linda Teuteberg, yasa tasarısına destek verirken, Almanya’da verilen tüm vaazların anlaşılır olması gerektiğini savundu. Ayrıca hem imamların hem de cemaatin kendilerini evinde hissedebilmeleri için daha fazlasına ihtiyaç duyulduğunu da sözlerine ekledi. Bunun da en başta Almanya’nın demokratik değerlerine ve hukuk devleti ilkelerine uymak ve onaylamakla olacağını aktardı. Örnek olarak İsviçre’deki yasayı gösteren Teuteberg, İsviçre’de imamları ve vaizleri de kapsayan yasaya göre dini danışmanlık pozisyonunda olan kişilerin farklı ön koşullarının yanı sıra dil bilgisinin de olması gerekiyor.
Gelen İmamların Sayısı Belirsiz
Bakanlığın yaptığı açıklamaya göre Almanya’da yabancı ülkelerden gelen imamların, vaizlerin sayısını tam olarak tespit eden bir istatistik yok. Linnenmann ise Almanya’da görev yapan 2 bine yakın imamın “çok az” yada “hiç” Almanca bilmediğini iddia etmişti. Ocak 2019 da yapılan araştırmaya göre DİTİB’de görev yapan 1049 din adamının sınırlı bir vizeye sahip olduğu kaydedilirken, en geç 4 sene sonra Türkiye’ye tekrar geri dönüş gerçekleştirdikleri aktarıldı. Almanya’nın en büyük İslami organizasyonlarından bir tanesi olan DİTİB, geçtiğimiz yıllarda Türkiye Cumhuriyeti hükümetine yakınlığı ve Diyanete bağımlılığı nedeni ile Alman kamuoyunda eleştirilere maruz kalmıştı.
Almanya’da “İmam Eğitimi” Tartışması
Başbakan Angela Merkel, 2018 yılının sonunda Almanya’nın imamları kendisinin yetiştirmesi gerektiğini dile getirmişti. Bu bağlamda Berlinde gerçekleşen 4. İslam Konferansı‘nda ise İç İşleri Bakanı Horst Seehofer, Almanya’daki cemaatlerin yurt dışı yatırımcılarından adım adım arınmaları gerektiğini ve imamların eğitiminin yurt içerisinde gerçekleşmesi gerektiğini dile getirmişti. (hç)
