Brüksel’de Büyük Camide Casusluk İddiasına Executif’ten Cevap
Brüksel Büyük Cami Yönetimi ve Exécutif, Belçika Adalet Bakanı'nın kurumların Faslı üyelerinin casusluk iddialarını reddetti. Cami yönetimi ve Executif, konuyla ilgili basın açıklamasında bulundu.
Brüksel Büyük Cami Yönetimi ve Belçika İslam Temsil Kurulu (Exécutif des Musulmans de Belgique – Executif), Belçika Adalet Bakanı Vincent Van Quickenborne’nin cami yönetimi ve Executif’in Faslı üyelerinin casusluk iddialarını reddetti. Cami yönetimi ve Executif, konuyla ilgili basın açıklamasında bulundu.
4 Aralık Cuma günü, Belçika Adalet Bakanı Vincent Van Quickenborne, Brüksel Büyük Camii ilgili açıklamalarda bulundu. Adalet Bakanı, ülkenin istihbarat raporlarına göre cami yönetimininde bulunan 3 kişi ile ilgili Fas devleti için casusluk yaptığı iddiasında bulunurken, bunlardan birinin de Executif’te yer aldığını iddia etti.
“Casusluk İddiası Onur Kırıcı Bir İftiradır”
Söz konusu iddiaların üzerine, cami yönetimi ve Executif, cumartesi günü konuyla ilgili basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada “Ülkemizin yetkili makamları ve daireleri ile uzun soluklu ve yapıcı bir çalışma gerçekleştirmemize rağmen Büyük Brüksel Camii’nin tanınması sürecinin askıya alınmasından dolayı büyük üzüntü duyuyoruz. Adalet Bakanı’nın 4 Aralık 2020 tarihinde basında yer alan açıklamaları ve bakanlığın değerlendirme raporu, 1998 yılından bu yana Belçika’da İslam’ın kurumsallaşması alanında elde edilen tüm başarıları görmezden geliyor.” ifadeleri kullanıldı.
Casusluk ve diğer ülkelerin sözde müdahalesine dair iddialara ilişkin suçlamaların hiçbir temeli olmadığı belirtilen açıklamada, Executif ve ona bağlı olan kurumların üyelerinin Belçika vatandaşı olduğu ve kurumların kamu hukuku ve Belçika medeni hukukuna uygun şekilde yönetildiğinin altı çizildi. Açıklamada “Üyelerimizin yabancı ülkelere casusluk yaptığını iddia etmek onur kırıcı bir iftira ve aşağılamadır. Bu suçlamalar temelsiz, eksik ve sorgulamaya açıktır.” ifadelerine yer verildi.
Bakanın sözlerinin ibadet özgürlüğünü, tarafsızlık ilkesini ve din ve devletin ayrılığı ilkesini ihlal ettiği belirtilen basın açıklamasında bu sözlerin İslami ibadet işlerine apaçık bir müdahale olduğunu vurgulandı. Yapılan açıklama, “Belçika Müslüman toplumu, kurumları ve üyeleri aracılığıyla sindirilmeyi ve damgalanmayı kabul etmeyecektir. Kurumlarımız her zaman olduğu gibi resmi makamlarla diyaloğa açıktır.” sözleriyle sona erdi.
Belçika’da Camilerin Tanınması
İslam dini, Belçika’da 19 Temmuz 1974’te çıkarılan yasa ile resmen tanınmış olmasına rağmen, ülkedeki camiler 2008 yılında devlet tarafından tanınmaya başlandı. Belçika’da bulunan yaklaşık 300 caminin yalnızca 90 tanesi devlet tarafından tanınıyor.
Belçika’da camilerin tanınması konusuyla ülkenin resmî İslam temsil kurumu olan Executif ilgileniyor. Camiler, ilk olarak Executif’e tanınma isteği ile müracaat ediyor, daha sonra Executif, bürokratik işlemleri tamamlayıp, hazırlanan dosyayı ilgili bakanlığa iletiyor. Sonrasında güvenlik soruşturması gerçekleştiriliyor ve Federal Adalet Bakanlığı konuyla ilgili olumlu ya da olumsuz görüş bildiriyor. Caminin tanınması ile ilgili son karar ise bölge yönetimi tarafından veriliyor.
Brüksel Büyük Camii’ne Yönelik Tartışmalar
Belçika’nın başkenti Brüksel’de bulunan Büyük Camii, Paris’te ve Brüksel’de çok sayıda kişinin ölümüne neden olan terör saldırılarının ardından büyük tartışmalara konu oldu. Teröristlerin saldırı planlarını burada yaptığının tespit edilmesi üzerine 2018 yılı mart ayı itibarıyla caminin Suudi Arabistan’la çalışması feshedildi, caminin yönetimi Belçika İslam Temsil Kurulu – Executif’e verildi.
Büyük Camii’nin yönetiminin el değiştirmesinin ardından yeni bir yönetim kurulu kuruldu ve Executif tarafından caminin tanınma müracaatı yapıldı. Bu esnada güvenlik soruşturması gerçekleştiren Federal Adalet Bakanlığı ise, Büyük Camii’nin tanınması konusunda olumsuz görüş bildirdi. Bu görüşün nedeni olarak Executif ve Brüksel Büyük Camii yönetiminde Fas devletinin casusları olduğunu iddiası gösterildi.
Bakanlık, konuyla ilgili yaptığı açıklamada Executif’in yenilenmesi gerektiğini, liberal İslam savunucularının ve genç Müslümanların Executif’in yönetiminde yer alması gerektiği belirtti. Gerek Executif’in gerekse cami yönetiminin daha çeşitli kesimlerden insanları barındıran bir yapıya sahip olması gerektiği belirtilen açıklamada yönetime kadınların da dahil olması, yönetim kurulunda Fransız-Flaman dengesinin gözetilmesi ve yönetimden casusların çıkartılması gibi gerekçeler dile getirildi.
Belçika Büyük Camii’nin Tarihi
Belçika’nın başkenti Brüksel’deki en büyük cami olan Büyük Camii, Paris’te 130, Brüksel’de 32 kişinin ölümüyle sonuçlanan terör saldırılarını düzenleyenlerin, saldırı planlarını burada hazırlamış olmasının açığa çıkmasının ardından çeşitli tartışmalara konu olmuştu. Camii 1969 yılında, piyasa fiyatının altında petrol ithali karşılığında Riyad yönetimine kiralanmıştı.
Suudi Arabistan’ın kullanım hakkını elinde bulundurduğu camiinin yönetimi, Belçika hükümetinin almış olduğu kararla 2018 yılı Mart ayı itibarıyla Executif’e geçmişti. Konuyla ilgili hükümetten yapılan açıklamada “Belçika’da yabancı müdahalesine son verilmesi çerçevesinde (…) (Suudi Arabistan’a verilen) imtiyaz derhal sona erdirilecek.” ifadeleri kullanılmıştı. (yy)