Almanya’da Müslümanların Yaşamındaki Çeşitlilik Artıyor
Yapılan yeni bir araştırmaya göre 5 milyondan fazla Müslümanın yaşadığı Almanya'da, dinî aidiyet entegrasyon üzerinde düşünüldüğü kadar büyük bir etkiye sahip değil.
Almanya’da Müslümanların yaşamındaki çeşitlilik son yıllarda daha çok arttı. Ülkede yaşayan Müslüman nüfus artarken, sosyal entegrasyon dinî aidiyetten ziyade, ikamet süresi gibi faktörlerden etkileniyor.
Federal Göç ve Mülteciler Dairesi (BAMF) Araştırma Merkezi tarafından Almanya İslam Konferansı (DIK) için hazırlanan “Muslimisches Leben in Deutschland 2020″ adlı araştırmanın ulaştığı temel bulgulara göre, Müslüman çoğunluk nüfusa sahip ülkelerden gelen göçmen kökenlilerin entegrasyonunda dinin etkisi sıklıkla olduğundan fazla gösteriliyor. Zira, bu ülkelerden gelen Müslüman ve gayri müslim göçmen kökenlilerin entegrasyonuna dair indikatörler arasında belirgin bir fark gözlemlenmiyor.
5 bin 200 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmanın başlıca amaçlarından birinin ülkedeki göç kökenli Müslüman nüfusa dair güncel rakamların tespit edilmesi olarak açıklandı. BAMF Araştırma Merkezinin tahminlerine göre Almanya’da 5,3 milyon ila 5,6 milyon arasında değişen bir Müslüman nüfus bulunuyor. Bu da toplam nüfusun yüzde 6,4 ila 6,7’sine tekabül ediyor. Buna göre 2015 yılında yapılan bir önceki tahmine kıyasla, Müslümanların sayısının 900 bin civarında artmış olduğu anlaşılıyor.
Müslümanların Neredeyse Yarısı Alman Vatandaşı
Türkiye kökenli Müslümanlar, 2,5 milyonluk nüfuslarıyla halen en büyük köken grubunu oluşturuyorlar. Fakat yüzde 45’e denk gelen oranlarıyla artık salt çoğunluk değiller. Yaklaşık 1,5 milyon (yüzde 27) Müslüman kökenli göçmen ya Orta Doğu (yüzde 19) ya da Kuzey Afrika’dan (yüzde 8) Arapça konuşulan ülkelerden geliyor.
Müslüman nüfusun beşte biri (yüzde 21), çocuk ya da 15 yaşın altındaki gençlerden oluşuyor. 15-24 yaş aralığındakiler ise yüzde 22’yi teşkil ediyor. Nüfusun sadece yüzde 5’i 64 yaşın üzerinde: Almanya’nın toplam nüfusuna bakıldığında ise bu oran 4 katı fazlalıkla yüzde 21’e tekabül ediyor. Almanya’daki Müslümanların neredeyse yarısı ise (yüzde 47) Alman vatandaşı.
“Almanya’ya Güçlü Bir Bağ Hissediyorlar”
Araştırmanın ortaya koyduğu bir başka sonuca göre Almanya’daki Müslümanların yüzde 79’u iyi ya da çok iyi düzeyde Almanca bilirken, Almanya’da doğmuş olanlarda bu oran yüzde 93. Köken ülkelere göre Almanca öğreniminde farklılıklar görülmekle beraber, iyi düzeyde Almanca’ya sahip olmama konusunda belirleyici faktör olarak ikamet süresinin kısalığı gösteriliyor.
BAMF Başkanı Hans-Eckhard Sommer, Müslümanların Almanya’ya güçlü bir bağ hissettiğini vurguladı. “Herhangi bir dernek üyeliği olan Müslüman erkek ve kadınların çoğunluğu bir Alman derneğinin üyesi. Alman kökenli insanlarla günlük temasların sıklığı da yüksek. Üç kişiden ikisi arkadaş çevrelerindeki Alman kökenli kişilerle sık sık temas kuruyor.”
Ancak araştırmadan çıkan sonuçlara göre, okul ve mesleki eğitim açısından, göçmen kökenli Müslüman katetmesi gereken uzun bir yol var. Okul bitirme belgesi olmayan Müslümanların, yüzde 16 ile nispeten yüksek bir orana sahip olduğuna işaret edilirken, Almanya’daki bir mesleki eğitim veya yüksek öğretim kurumundan mezun olmayan Müslümanların oranı ise yüzde 59 olarak hesaplandı.
Dinî Pratiklerde Değişkenlik
Çalışmanın bulgularına göre, Müslüman nüfusun çoğunluk olduğu bir ülkeden gelen göçmen kökenli Müslümanlar, diğerlerine kıyasla, daha dindarlar: Araştırmaya katılanların yüzde 82’si fazlasıyla ya da bir nebze dindar olduğunu söylüyor. Müslümanların yalnızca yüzde 38 kadarı, İslamî dinî cemaatler tarafından temsil edildiklerini düşünüyorlar.
Müslümanların günlük dinî pratikleri ise değişkenlik gösteriyor: Örneğin, yaklaşık yüzde 70’i dinî kurallara uygun gıdalar tüketiyor. Buna karşılık, sadece yüzde 39’u günlük namazlarını kılıyor. Araştırmaya katılan Müslüman kadınların üçte ikisi ise (yüzde 70), başörtüsü takmıyor. (P)