Dijital İslami Platformlar Avrupalı Müslümanları Nasıl Etkiliyor?
Bir araştırma projesi, dijital teknolojilerin Avrupalı Müslümanların inançlarıyla ilgili konulara dair görüşlerini nasıl şekillendirdiğini ele alacak.
“Avrupa’da Dijital İslam: Müslümanların Çevrimiçi İslami Ortamlara Katılımını Anlamak” başlıklı proje, çevrimiçi İslami platformların özelliklerini ve bunların Avrupa’daki farklı Müslüman nüfusların sosyal ve dinî uygulamaları üzerindeki etkilerini araştıracak.
Edinburgh Üniversitesi Çağdaş Dünyada İslam Çalışmaları Merkezi bünyesindeki uzmanların yönettiği ve dijital platformları konu alan araştırma projesi, Avrupa Beşeri ve Sosyal Bilimler İş Birliğinden (CHANSE) yaklaşık 1 milyon 400 bin avroluk ödenek almaya hak kazandı.
Kuvvetlenen Bağlar ve Nesiller Arası Farklılık
Araştırma ekibi, çevrimiçi platformların Avrupa’nın Müslüman toplulukları arasındaki bağları güçlendirirken bu gruplar içindeki nesiller arası farklılıkları da artırdığı düşüncesinde. Çünkü bu platformların kullanıcıları, eski kuşaklara kıyasla YouTube’u İslami bilgi kaynağı olarak yerel cami ya da dinin öğrenildiği diğer geleneksel mekanlarından daha fazla önemsiyor.
Araştırma ekibi, Avrupa bağlamında Çevrimiçi İslami Ortamlar (OIE’ler) olarak adlandırılan ortamların yaratılması, kullanımı ve etkisine ilişkin derinlikli bir anlayış sağlamayı amaçlıyor.
Avrupa’da Dijital İslam Projesi’nin Kapsamı
Araştırmacılar, Litvanya, Polonya, İspanya, İsveç ve Birleşik Krallık olmak üzere beş ülkedeki Müslüman nüfusun İslam’la ilgili konularda tavsiye paylaşmak için bu platformları nasıl kullandığını inceleyecek. Ayrıca; OIE’lerin farklı ülkelerde bireysel davranışları ve inançları nasıl şekillendirdiğini ve Müslüman grupların politika yapıcılar ve üçüncül sektör kuruluşlarıyla nasıl etkileşime girdiklerini de inceleyecekler.
Araştırmanın başındaki Profesör Frederic Volpi, “Birçok Müslüman Avrupa’daki bilgi hiyerarşilerinin dışında kalmaya devam ederken, dijital platformlar kendileri ve çok kültürlü Avrupa toplumundaki rolleri hakkında bilgi oluşturmak ve paylaşmak için yeni yollar sunuyor.” sözleriyle projenin ele aldığı asli durumu vurguluyor. Eylül ayında başlayan projenin, Mart 2025’e kadar tamamlanması öngörülüyor. (P)
