'Kurumsal Irkçılık'

Polisten Irkçı İfadeler: “Burası Benim Ülkem, Sen Misafirsin!”

Berlin'de bir polis memuru hakkında yabancı düşmanlığı içeren ifadeler sarfettiği gerekçesiyle soruşturma başlatıldı.

Fotoğraf: der_neukoellner Instagram hesabı. Değişiklikler: Perspektif.

Almanya’nın başkenti Berlin’de bir baskın sırasında polis tarafından yapılan yabancı düşmanlığı, sosyal medyada yayınlanan bir video ile ortaya çıktı ve görüntüler kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. 

Şiddet Uygulayan Polis Aileyi Tehdit Etti

Video kaydı alınan olay, 9 Eylül’de Berlin’deki bir eve düzenlenen polis operasyonu sırasında meydana geldi. Videoda polislerden birinin, evlerine baskın düzenlendiği Suriyeli aileye fiziksel şiddet ve ırkçı ifadelerle müdahalede bulunduğu görülüyor. Suriyeli babayı yere savuran polis memuru, yaptığı orantısız fiziksel müdahale esnasında “Burası benim ülkem, sen misafirsin!” gibi ayrımcılık ve yabancı düşmanlığı içeren ifadeler kullanıyor. Irkçı söylemine devam eden polis, duruma itiraz eden anneyi de eğer susmazsa hapise atmakla tehdit ediyor. Videoda ayrıca polisin babasına fiziksel müdahalede bulunduğu sırada aynı odada bulunan çocuğun çığlıklar atarak ağladığı görülüyor.

Polisleri durdurmayı deneyen 28 yaşındaki kadının, odayı terk etmesini emreden polise “Burası benim evim!” diyerek karşılık verdiği, bunun üzerine polisin genç kadını, “Burası benim ülkem ve sen burada misafirsin. Çeneni kapat! Bana bir daha asla dokunma. Seni hapse atacağım.” cümleleriyle tehdit ettiği görülüyor. Polis bunun ardından 30 yaşındaki babaya dönerek, “Burada bizim ülkemizdesin ve bizim kanunlarımıza göre davranmak zorundasın!” diyerek bağırıyor.

Berlin Polisi Soruşturma Başlattı

Berlin Emniyet Müdürlüğü, görüntülerin ortaya çıkmasından sonra 13 Eylül’de yaptığı açıklamada, Suriyeli ailenin evine düzenlenen baskını 30 yaşındaki adamın para cezasına çarptırılmış ve sosyal yardım istismarı yapmış olmasıyla gerekçelendirdi. Tutuklanmak istenen adamın ve eşinin polise karşı koyduğu ve akabinde adamın yere yatırılarak kelepçelendiği ifade edildi.

Emniyet teşkilatı, söz konusu polis memurlarıyla ilgili “ırkçı hakaret” suçundan soruşturma başlattığını duyurdu.  Evlerine baskın düzenlenen çift ayrıca, genç adamın kelepçelenme sırasında kolundan yaralanması nedeniyle darp şikayetinde bulundu. Müştekiler, yabancı düşmanı hakaretlere maruz kaldıklarını belirtti ve duruma ilişkin video kanıtını sundu.

Güvenlik Birimlerindeki Aşırı Sağcı ve Irkçı Memurlar

Geçtiğimiz mayıs ayında Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser ve Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Thomas Haldenwang, Alman güvenlik birimlerinde aşırılık yanlılarına ilişkin hazırlanan raporu tanıtmıştı. Haziran 2018’den Temmuz 2021’i kapsayan dönemde güvenlik birimlerinde aşırılık yanlısı oldukları şüphesiyle 860 çalışan hakkında inceleme yapılmış ve bunların 327’sinde özgürlükçü demokratik temel düzene karşı olduklarına ilişkin gerçek ipuçlarının tespit edildiği aktarılmıştı. Raporda, bu kişiler hakkında disiplin soruşturması başlatıldığı veya suç duyurusunda bulunulduğu ifade edilmişti.

Mediendienst Integration, polislerin eğitiminde ırkçılığın engellenebilmesi adına eyaletlerdeki durumu masaya yatırdı. Kurumun son araştırmasına göre, son senelerde Alman polis teşkilatında ırkçılık ile yeteri kadar mücadele edilmiyor. Alman polisindeki yapısal ırkçılığın varlığını ortaya koyan sayısız vakaya rağmen, polis eğitimlerinde ırkçılık hâlâ gündemin asli maddelerinden biri olarak ele alınmıyor.

Almanya’daki eyalet içişleri bakanlıklarına bir soru kataloğu gönderen Mediendienst Integration,  “racial profiling” olarak isimlendirilen “ırkçı fişleme” pratiği, Almanya’ya yalnızca beş eyaletteki polis eğitiminde bir modül olarak yer aldığını tespit etmişti. “Irkçı fişleme”, polis ya da güvenlik güçlerinin, kendi önyargılarına ya da insanların dış görünüş özelliklerine göre şüphelileri değerlendirmesi ve onlara ayrımcılık uygulaması anlamına geliyor. Siyahilerin polis kontrollerinde daha fazla aranması, ırkçı fişlemenin en yaygın örneklerinden biri. Almanya’da insanların sadece ten rengi ya da dış görünüşleri nedeniyle polis tarafından “daha şüpheli” ya da “suça meyilli” olarak görülmesi uzun senelerdir eleştirilerle karşı karşıya. (P)

bgucin

Galatasaray Üniversitesi’nde Sosyoloji programından mezun olan Burak Gücin, sonrasında Heidelberg Üniversitesi’nde Kültürel Çalışmalar alanında yüksek lisansını tamamlamıştır. Ağırlıklı olarak ideoloji, kültür ve göç üzerine çalışan Gücin, Perspektif redaksiyon ekibinin üyesidir.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler