'Anatomi Serisi'

Irkçı Fişleme Nedir?

Kişilerin, somut kanıtlar olmaksızın kalıp yargılara ve dış görünüşe dayanarak ırk, etnik aidiyet, din veya ulusal köken gibi kriterlere göre şüpheli olarak görülmesi pek de az rastlanılmayan bir durum. Perspektif Anatomi Serisi, bu kez ırkçı fişleme konusunu masaya yatırıyor.

Fotoğraf: @ShutterStock

Irkçı fişleme (İng. racial/ ethnic profiling); başta polis teşkilatı olmak üzere diğer güvenlik, göç ve gümrük kurumlarında genellikle kalıp yargılara ve dış görünüşe dayanarak somut kanıtlar olmaksızın kişilerin ırk, etnik aidiyet, din veya ulusal köken gibi kriterlere göre şüpheli olarak görülmesini ya da kayıtlara geçirilmesini ifade etmektedir. Polis veya diğer kolluk kuvvetlerinden görevliler bir kimseyi işledikleri eylemler yerine dış görünüşleri ya da ibadet ettikleri yer sebebiyle şüpheli görüp buna göre davrandıklarında ırkçı fişleme yapmış olmaktadırlar. Etnik kökene, ırka ve dine göre belirlenmemiş olsa da söz konusu kurumların strateji ve uygulamaları farklı toplumsal gruplara, -meşru amaç ve soruşturmaların gereği olmaksızın- ölçüsüz yansıdığı durumlarda da ırkçı fişlemeden bahsedilmektedir (ENAR, 2009:3).

Irkçı fişleme; suçluların bilimsel yöntemler kullanılarak tespit edilmesi ve suç olaylarının aydınlatılması amacıyla fizik, kimya ve biyolojiye dayalı teknikler anlamına gelen kriminalistik (Hancı, Tuğ & Doğan 2003:262) alanında, Amerika’da gelişmiştir. Suçla mücadele çerçevesinde gelişen terimin zamanla uğradığı anlam genişlemesini yansıtma açısından “ırkî / etnik profilleme” yerine “ırkçı fişleme” karşılığı isabetli bir çeviri olarak görünmektedir. Bununla birlikte “etnik profilleme” güvenlik alanında yaygın olarak kullanılan eski bir kriminalistik taktiktir. Ancak etnik profilleme suçlu profillerinin oluşturulması olan “suçlu profilleme” (Alm. kriminalistische Profiling) ile aynı işlevde değildir. Ayrımcı ve etkisiz olduğu için eleştirilen etnik profilleme Amerika ve İngiltere’de yasak olmasına karşın, İsrail gibi bazı ülkelerde terörle mücadele gerekçesiyle meşru kabul edilmektedir (Tagesspiegel, 2016). Almanya’da hakkında yasal bir düzenleme bulunmayan ırkçı fişleme uygulaması kurumsal ırkçılık türü olarak değerlendirilmektedir.

Irkçı Fişleme Uygulamaları

Polis, güvenlik, göçmenlik ve gümrük görevlileri; vazifelerini yaparken kimlik kontrolü için kimleri durduracağına çoğunlukla aceleyle karar vermeleri gerekebilmektedir. Özellikle de şüpheli durumlarda elde kanıt olmaksızın söz konusu karar ırk, din, etnik ve ulusal köken gibi genel kriterlere dayandırılmaktadır. Böyle bir “profilleme” yoluyla potansiyel şüpheliler için bilgisayar destekli veri tabanları aranmakta, belirli gruplar izlenmekte ve radikalleşme karşıtı politikalar yürütülmektedir.

11 Eylül 2001 ve ardından yaşanan Madrid (2004) ve Londra (2005) terör saldırıları ile ırkçı fişlemenin daha sık kullanıldığı bilinmektedir. Avrupa’nın her yerinde polis memurlarının, soruşturmalarını azınlık topluluklarını hedef alarak uzun süredir ırk, etnik köken, din ve ulusal köken gibi genelleme kriterlerine dayandıkları kanıtlanmıştır.

Ortadoğu’daki bazı terör örgütlerinin Avrupa ülkelerinden militan devşirmeleri, bu ülkelerde yabancı düşmanlığının artması ve düzensiz göçün sürekli gündemde olması gibi sebeplerle etnik ve dinî fişleme yoğunlaşmaktadır. Zira polis ve istihbarat birimleri bu yöntemlerle terör zanlılarını ve düzensiz göçmenleri daha kolay bulabileceklerini ummaktadırlar (ENAR, 2009).

Yasa dışı göçle mücadele amacıyla tren istasyonlarında, havaalanlarında, trenlerde ve sınır bölgelerinde çoğunluk toplumundan farklı, “yabancı görünüşlü” kişilerin özellikle seçilerek kimlik kontrolüne tabi tutulması bir etnik profilleme uygulamasıdır. Dinle ilişkili terör örgütü üyelerini tespit etme gerekçesiyle cami ziyaretçilerine veya “Müslüman görünümlü” kişilere genel kimlik kontrolü yapılması da etnik profillemedir. Yine Amerika’da siyahi sürücülerin polis tarafından artan oranda durdurulmaları gibi kolluk kuvvetlerinin belli etnik özelliklere sahip bireyleri alışılmış şüpheliler olarak görmeleri de etnik profilleme örneğidir. Aynı doğrultuda belli etnik özelliklere sahip bireylerin kimlik ve ikametgâh bilgilerinin kaydedilerek başka kişi, kurum ve kuruluşlarla paylaşılması da bir etnik profilleme uygulamasıdır.

Etnik profillemede gelişen enformasyon teknolojisinden etkin bir şekilde yararlanılmaktadır. En yaygın tekniklerden biri “taramalı arama”dır (Alm. Rasterfahndung). Çok sayıda kişinin bilgilerinden oluşan verilerin belli özelliklerle sınırlandırılarak bilgisayar yardımıyla taranması tekniği, şüphelilerin bulunmasında kontrol edilecek insan grubunu sınırlamak amacıyla kullanılmaktadır. Bu teknik 70’lerde Kızıl Ordu Fraksiyonu (RAF) üyelerini tespit etmek amacıyla geliştirilmiştir (Simon ve Taeger, 1981:11 v.d.).

Kriminalistikten Irkçılığa

“Profil çıkarma” ya da “suçlu profilleme”, kriminalistikte kolluk kuvvetlerinin kıt kaynaklarını mümkün olduğunca verimli kullanmak için yararlanılan, belli kriterleri içeren bilindik meşru bir polis tekniğidir. Polis soruşturmasına yardımcı olmak amacıyla bir suçun doğası ve icrası analiz edilerek şüpheli ya da failin profili oluşturulmaktadır. Bunun klasik örnekleri “seri katil” ve “uyuşturucu kuryesi” profilidir. İstatistiksel olarak suç belirtileri olduğu kanıtlanmış nesnel gerçeklere dayandığı sürece polis tarafından yapılan profil çıkarmaya yasal olarak izin verilmektedir. Bu doğrultuda suçlu profilleme tekniğinin kullanılması -birçok kriminolog etkinliğini sorgulasa da- herhangi bir kamuoyu tartışmasına yol açmamıştır.

Etnik profilleme, zaman zaman polisin bir suçla bağlantılı olarak aranan bir veya daha fazla kişiyi tanımlamak için mağdur ve tanık ifadelerini kullanarak oluşturduğu “şüpheli profili” veya “şüpheli eşkali” ile karıştırılmaktadır. Bu tür eşkal belirlemelerde neredeyse her zaman kişisel görünümü ifade eden ırkî ya da etnik özellikler kullanılmaktadır. Örneğin bir şüpheli “Beyaz, erkek, yaklaşık bir metre boyunda, sağlam yapılı, kahverengi saçlı, mavi gözlü, o sırada deri ceket ve kot pantolon giyiyordu.” şeklinde betimlenebilmektedir. Ancak bu eşkal belirlemenin çok genel olduğu durumlarda polisin, aranan şüpheliyle aynı etnik gruba mensup kişilere gereğinden fazla odaklanması riski bulunmaktadır. Bununla birlikte kolluk kuvvetlerince yayımlanan şüpheli profilleri ya da eşkal görüntüleri içinde etnik özellikler ya da ten rengi ifadesi barındırsa bile etnik profilleme olarak nitelenmemektedir.

Polis, eğer elinde somut deliller varsa belirli bir zaman ve yerde bulunan şüpheli bir insan grubuna dair etnik ve diğer kişisel özellikleri kullanabilir. Böyle bir durumda belli bir grubun şüpheli eşkali de oluşturulabilir. Polis yetkilileri, üyeleri belirli bir etnik grup veya uyruktan olan suç örgütleriyle mücadele etmek için genellikle geçici görev güçleri oluşturmaktadır. Göçmenlik, gümrük ve sınır koruma kurumları; yasa dışı göç, kaçakçılık ve organize suçun tespit edilmesi söz konusu olduğunda etnik köken veya ulusal soy içeren profiller oluşturabilmektedir. Ancak “etnik çete”, “milliyete göre örgütlenmiş suç örgütü” gibi kapsamlı ifadeler ya da muğlak şüpheli eşkal betimlemeleri çok genel olduğundan ve zararlı klişeleri sürdürdüğünden yanlış bulunmaktadır. Yine bu tarz uygulamalar en son ve doğru bilgilere dayanmadıkları takdirde polisin verimliliğine de zarar vermektedir. Zira suçlular fark edilmemek için genellikle polis taktiklerine, karşı taktikler geliştirmektedir.

Kolluk kuvvetlerinin şüphelileri bulmak amacıyla belli etnik gruplara odaklanması bazı suç örgütlerinin dikkatlerden uzak kalmasına sebep olabilmektedir. Örneğin Nasyonal Sosyalist Yeraltı örgütünün işlediği, medyada “dönerci cinayetleri” olarak adlandırılan cinayetlerde polis; olası ırkçı saikleri dikkate almayarak Türkiye’de bağlantıları olan organize narkotik suça odaklanmış, böylelikle seri cinayetlerin faillerini kısa zamanda tespit edememiştir (Schwarzer, 2014). Polisin etnik profillemede olduğu gibi değişmez niteliklere dayanarak kapsamlı şüpheli arayışı Almanya’da Federal Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi (Antidiskriminierungsstelle des Bundes) tarafından “ciddi insan hakları ihlali” olarak değerlendirilmektedir ve bu nedenle polisten söz konusu durumlar için bağımsız, sivil danışma merkezlerinden yararlanması talep edilmektedir (ADS, 2014). Almanya’da, Rheinland-Pfalz Yüksek İdare Mahkemesinin 2016’da verdiği bir karar ile ırksal profillemenin anayasanın 3. maddesinin 3. fıkrasında yer alan eşit muamele ilkesine (ayrımcılık yasağına) aykırı olduğuna hükmedilmiştir. Söz konusu kararda polisin kamu yararını gerekçe göstererek ten rengine göre ayrımcı uygulama yapamayacağı kararı verilmiştir (OVG, 2016).

Suçla mücadele ve güvenlik amacını aşan bir doğası bulunan ırka göre profilleme, eşit muamele ilkesini ihlal eden ve uluslararası hukuka göre yasak olan bir ırk ayrımcılığı biçimidir. Aynı zamanda Avrupa Birliği’nin temel değerlerinden biri olan ayrımcılık yapmama taahhüdünü de baltalamaktadır. Diğer taraftan etnik profilleme genellemeci olması sebebiyle suç ve terörle mücadelede, desteğine ihtiyaç duyulan çeşitli toplumsal grupların desteklerinden yararlanmayı zorlaştırması açısından da etkisiz ve verimsiz bir taktik olarak görülmektedir.

Avrupa ülkelerinde yaygın olmasına rağmen etnik profillemenin hangi uygulamalarla sınırlı olduğu, soruşturmalarda hassas kişisel verilerin hangi koşullarda kullanılacağı belirsizdir. Ayrıca Avrupalı ​​politikacılar, suç ve terörle mücadele olanaklarını sınırlayacağını düşündüklerinden etnik profil oluşturma konusunu ele almaya yönelik herhangi bir girişiminde bulunmamaktadırlar. Bu doğrultuda polisin etkinliğini ve güvenliği korumak adına etnik profilleme şeffaf bir şekilde tartışılamamaktadır.

Irkçı Fişleme Avrupa’da Yaygın Bir Eğilim

Amerika’da siyahî George Floyd’un polis tarafından öldürülmesinin yıldönümü münasebetiyle Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı (European Union Agency for Fundamental Rights) polis kontrolleri hakkında bir araştırma raporu yayımladı. Araştırma bulgularına göre AB düzeyinde polis kontrolleri etnik azınlıkları ve Müslümanları daha sık etkilemektedir. Kendilerini etnik bir azınlığın parçası olarak görenlerin %22’si, araştırma sürecinden önceki 12 ay içinde polis tarafından durdurulurken, böyle görmeyenlerin sadece %13’ü polis tarafından durdurulmuştur. Araştırma sonuçlarından çarpıcı bir örnek ise Avusturya’da Afrikalı göçmen ve göç kökenlilerin %49’unun aynı dönemde polis tarafından kontrol amaçlı durdurulmuş olmalarıdır (FRA, 2021:7).

Birlik ülkelerinde ırksal profilleme konusunda belli oranda bir duyarlılık oluştuğu söylenebilir. Yukarıda ismi geçen kuruluşlar dışında bazı resmi ve sivil organizasyonlar da raporlar ve bilgilendirici broşürler yayımlamaktadır. Polis teşkilatlarının genel kendini koruma refleksine rağmen somut delillere dayalı olarak ırksal profillemeye uğradığını düşünenlere, insan hakları kuruluşları tepkisiz kalmama çağrısında bulunmaktadır. Örneğin Almanya’da Federal Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi, ırksal profillemeye uğradığını düşünenleri ilgili görevlilerin kimlik bilgileri ve yaşanan olayın seyrini anlatan bilgilerle şikâyette bulunmaya ya da  Rheinland-Pfalz, Schleswig-Holstein ve Baden-Württemberg’de bulunan bağımsız şikayet ofisleri ile iletişime geçmeye çağırmaktadır (ADS, 2021).

Kaynaklar

ADS (2014). Antidiskriminierungsstelle, “Racial Profiling“ –Menschenrechtswidrige Personenkontrollen nach § 22 Abs. 1 a Bundespolizeigesetz, Erişim:14.07.2021. https://www.antidiskriminierungsstelle.de/SharedDocs/downloads/DE/Literatur/Literatur_Themenjahr_Rassismus/%E2%80%9ERacial%20Profiling%E2%80%9C%E2%80%93Menschenrechtswidrigen_Cremer.html

ADS (2021). Antidiskriminierungsstelle, Was kann ich tun, wenn ich von Racial Profiling betroffen bin? Erişim:14.07.2021. https://www.antidiskriminierungsstelle.de/SharedDocs/faqs/DE/racial_profiling/04_was_kann_ich_tun.html

ENAR (2009). European Network Against Racism / Open Society Justice Initiative, Ethnisches Profiling, Fact Sheet 40.

FRA (2021). Your Rıghts Matter: Police Stops, Erişim: 15.07.2021. https://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/viewer.html?pdfurl=https%3A%2F%2Ffra.europa.eu%2Fsites%2Fdefault%2Ffiles%2Ffra_uploads%2Ffra-2021-fundamental-rights-survey-police-stops_en.pdf&clen=7446219&chunk=true

Hancı, H., Tuğ, A., & Doğan, Y. (2003). Kriminalistik kriminoloji değildir. Türkiye Barolar Birliği Dergisi, 48, 261-266.

Schwarzer, A. (2014). Racial Profiling: Kontrollen jenseits des Rechts in “Blätter für deutsche und internationale Politik” Nr. 1/2014, ss. 17–21.

Simon, J. ve Taeger, J. (1981). Rasterfahndung- Entwicklung, Inhalt und Grenzen einer kriminalpolizeilichen Fahndungsmethode, Baden-Baden.

Tagesspiegel, (2016). https://www.tagesspiegel.de/politik/sicherheit-geht-immer-vor-welche-lehren-israel-aus-dem-terror-gezogen-hat/13935312.html, Erişim: 08.07.2021.

Ahmet Aslan

Bir dönem Almanya’da ikamet etmiş olan Ahmet Aslan, Din Sosyolojisi alanında doktorasını tamamlamış olup gençlik, değerler ve göç sosyolojisi alanlarında araştırmalarını sürdürmektedir.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler