'Okulda Ramazan'

Ramazan Ayını Yoğun Geçiren Öğrencilerin Okul Performansı Daha İyi

Konstanz, Bern ve Köln Üniversitelerinin katılımıyla düzenlenen bir araştırmada ramazan ayında tutulan orucun öğrencilerin okul başarısı üzerindeki etkileri araştırıldı. Köln Üniversitesi Ekonomi Tarihi Bölümü’nden Prof. Erik Hornung ile araştırmanın sonuçları hakkında konuştuk.

Köln Üniversitesi Ekonomi Tarihi Bölümü’nden Prof. Erik Hornung | Fotoğraf: Lisa Beller

Birçok Avrupa ülkesinde her sene ramazan ayında oruç tutan öğrencilerin okul başarısı tartışılıyor. Konstanz, Bern ve Köln Üniversiteleri, sekizinci sınıf öğrencileri arasında oruç tutan insanların okul performansını araştırdı. Araştırmanın sonucuna göre, fiziksel bakımdan zorlayıcı olan orucun öğrencilerin konsantre olma becerileri üzerinde olumsuz etkileri olsa da, Müslüman ülkelerdeki okul çocuklarının uzun saatler oruç tuttukları yoğun bir ramazan deneyimi sonrası uluslararası okul performans testi TIMSS’de (Trends in International Mathematics and Science Study) daha iyi sonuçlar elde ettikleri tespit edildi. Yani özetle: Yoğun bir ramazan deneyimi geçiren öğrenciler, ertesi yıl ortalama olarak daha iyi bir okul performansı sergilediler.

Araştırmaya katılanlardan Prof. Erik Hornung ile konuştuk.

Oruç Süresinin Okul Başarısına Etkisi

Yaptığınız araştırma sonucunda, uzun ramazan günlerinde oruç tutmanın Müslüman gençlerin okul performansına orta vadede olumlu etkileri olduğunu tespit ettiniz. Bugüne kadar gerek basında gerekse siyasi veya toplumsal düzeyde, özellikle öğrenciler üzerinde ramazanın sözde olumsuz etkileri sıkça tartışıldı. Sizin araştırmanızın odak noktası diğer araştırmalardan nasıl bir farklılık arz ediyor?

Araştırma fikrini geliştirme aşamasındayken taradığımız literatür öğrencilerin ramazan esnasında girdikleri sınavlardan daha kötü neticeler aldıklarını gösteriyordu. Bu açıdan meseleyi daha uzun vadeli perspektiften ele alma fikrini ilginç bulduk ve bunun uzun vadeli etkilerinin de olup olmadığını anlamak istedik. Ortaya çıkan neticelerin bu kadar olumlu olması bizi de şaşırttı.

Ne tarz verilere ulaştınız?

İbadet konusunda elimizde veriler var. Uzun günlerde oruç tutan 15-18 yaş arası gençlerin daha sık camiye gittikleri görülüyor. Bu durum daha yaşlı olanlarda değil, sadece bu yaş aralığında söz konusu. Sosyolojik araştırmalarda uygulanan yöntemi takip ederek, bu durumdan şöyle bir sonuç çıkarırız: Kişi namaz için camiye gidince çevresi daha da genişler. Aynı dinî duyguları paylaştığı kişilerle ortak bir düşünce dünyası geliştirir. Özellikle de gençlik dönemi için bu böyledir. Sosyolojik literatürde diğer dinlerle alakalı yapılan araştırmaların da ortaya koyduğu üzere, her iki durum da okul performansının artmasına sebep olabilir.

Araştırmanıza göre gayrimüslim nüfusun çoğunlukta olduğu ülkelerde söz konusu performans etkisi görülmüyor. Bunu biraz açar mısınız?

Gayrimüslim halkın çoğunlukta olduğu ülkelerde böyle bir performans etkisi beklemiyoruz çünkü söz konusu halk ramazanda oruç tutmuyor. Bu da kanıtlıyor ki böylesi bir etki günlerin uzun olmasından kaynaklanmıyor. Nerede ramazan orucu tutulduğuna göre bu etki de orada görülüyor. Bununla beraber, gayrimüslim halkın çoğunlukta olduğu Avrupa ülkelerinde yaşayıp Müslüman ailelerden gelen ve büyük olasılıkla ramazan oruçlarını tutan okul öğrencileriyle meseleyi sınırladığımızda, söz konusu etkinin bu ülkelerde de görüldüğünü söyleyebiliriz.

Ramazanın kış aylarına yaklaşması münasebetiyle gelecek yıllarda oruç süresi kısalacak. Uzun oruç günlerinin araştırmanızın neticesinde ne gibi bir etkisi var?

Araştırmamızda oruç süresinin uzunluğundaki değişimi incelediğimiz için, daha kısa bir oruç süresinin performans üzerinde daha küçük bir olumlu etkiye sahip olacağını bekleyebiliriz.

Ramazan Ayının Kimlik Oluşturucu Etkisi

Araştırmanızda ramazanın “kimlik oluşturucu etkisi”nden söz ediliyor. Bundan ne anlamalıyız?

Ortaya çıkan neticeler, Müslüman ailelerden gelen öğrencilerin çoğunlukta olduğu okullarda söz konusu performans etkisinin daha güçlü olduğunu gösteriyor. Avrupa ülkelerine baktığımızda da aynı neticelere varıyoruz. Bu durumdan, ramazanın sınıf içerisinde de toplu şekilde eda edilmesinin bir tür yeni ortak kimlik oluşturduğu ve bunun da okul performansına olumlu manada etki ettiği sonucuna varıyoruz. Bu sonuca varırken referans aldığımız bilimsel araştırmalar var. Örneğin hacca giden hacıların ortak bir kimlik etrafında buluştuklarını gösteren araştırma bulunuyor.[1]

Araştırmanızla alakalı şu ana kadar ne gibi geri dönüşler aldınız?

Bilim insanları haricinde, bizim orta vadeli etkileri araştırdığımızı anlama konusunda farkındalık sahibi olan pek fazla kimse olduğunu söyleyemeyiz. Araştırmamız okuldaki performansı artırmak için ramazan orucu tutulması gerektiği gibi bir tavsiyede bulunmuyor, zira bunun çok daha etkili yolları var. Araştırmamız cemaatle yapılan ibadetlere katılımın duruma göre daha etkin performans sergilenmesine sebebiyet verebileceğini söylüyor.

[1] Clingingsmith, David, Asim Ijaz Khwaja, ve Michael Kremer. “Estimating the impact of the Hajj: religion and tolerance in Islam’s global gathering.” The Quarterly Journal of Economics 124, no. 3 (2009): 1133-1170.

Enise Yılmaz

Bochum Ruhr Üniversitesi’nde hukuk eğitimi gören Yılmaz, Perspektif’in yayın kurulu üyesidir.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler