Okullardaki Aşırı Sağcı Vakalar Görmezden mi Geliniyor?
Almanya'daki bir okulda görev yapan öğretmenlerin okulda yaşanan aşırı sağcı vakalara yönelik anonim acil yardım çağrısı ülke çapında büyük yankı uyandırdı. Uzmanlara göre okullardaki aşırı sağcılık vakaları yeni bir fenomen değil.
Almanya’nın Brandenburg eyaletinde bulunan bir okulda aşırı sağcı olaylarla ilgili öğretmenlerden gelen ve yardım talebi içeren anonim mektubun ardından, 10 Mayıs’ta resmen göreve başlayacak olan eyalet Eğitim Bakanı Steffen Freiberg (SPD) öğretmeleri meseleyi açıkça dile getirmeye çağırdı. “Bu durumdan kurtulmanın ilk adımı konuşmaktır.” diyen Freiberg, “Zorluk yaşayan herkesi iletişime geçmeye teşvik ediyorum” dedi. Yaşanan vakalar karşısında şaşırmadığını ifade eden Bakan, ancak acil çağrı mektubu göndermenin kesinlikle en iyi çözüm olmadığını belirtti.
Brandenburg Teknik Üniversitesi’nden (BTU) araştırmacı Heike Radvan, Eğitim Bakanları Konferansı’nı (KMK) okullarda, özellikle de Doğu Almanya’daki okullarda var olan aşırı sağcılıkla daha fazla ilgilenmeye çağırdı.
“Okullarda Bu Tür Olaylar Yeni Değil”
Brandenburg eyaletindeki Burg im Spreewald’da bulunan bir okulda görev yapan öğretmenler yazdıkları anonim bir mektupta her gün okulda yaşanan aşırı sağcılık, cinsiyetçilik ve homofobi vakalarından şikayet ediyor. Mobilyalara kazınan gamalı haçlar, ders sırasında dinlenen aşırı sağcı şarkılar ve okul koridorlarında atılan anti-demokratik sloganlar öğretmenlerin şikayetçi oldukları vakalardan birkaçı. Mektupta ayrıca öğretmenlerin söz konusu sorunla ilgili olarak okul idaresi, okul yönetim kurulu ve siyasilerden destek görmedikleri ifade ediliyor.
Aşırı sağcılık konusunda uzman araştırmacı Radvan, olayları münferit vakalar olarak görmediğini ve bunun yeni bir fenomen olmadığını belirterek, aksine yıllardır bilinen bir sorun olduğunu dile getiriyor. Alman Basın Ajansı (DPA)’ya konuşan Radvan’a göre Eğitim Bakanları Konferansı meseleyi daha yakından incelemeli ve bir müdahale stratejisi geliştirmeli. “Her şeyden önce, aşırı sağcılığın büyük bir sorun olduğu kabul edilmeli.” diyen Radvan, çözüm olarak okullarda sunulan rehberlik/sosyal hizmet çalışmalarının önemli olduğunu, ancak tek başına yeterli olmadığını belirterek, böylesi durumlarda okul sosyal hizmet uzmanlarının özel bilgi ve becerilere sahip olması gerektğinin altını çizdi.
Brandenburg Eyaletinde Irkçılık Yükselişte
Radvan, demokratik sivil toplumun Batı’dakinden daha zayıf olduğu Doğu Almanya’da aşırı sağcılığın özellikle daha görünür olduğunu söylüyor. Radvan, sağcı grupların bazı kentlerde toplumu kontrol altına almaya çalıştıklarını ve Brandenburg’un güneyini kastederek, orada büyüyen aşırı sağcı bir topluluk olduğunu belirtti. AfD’nin kalesi olarak görülen bölgede Anayasayı Koruma Dairesi’ne göre aşırı sağcılık geçen yıl biraz daha artarak neredeyse önceki rekor destekçi sayısına ulaştı.
Eyaletteki okullarda sıkça yaşanan aşırı sağcılık vakalarının nedeni olarak ise Radvan, ebeveynlerin çocuklarına kendi tutumlarını aktardıklarından bahsediyor. “Bu gençlerin anne babaları, NSU failleri ve beysbol sopası yıllarını yaşamış ve bunlardan da sorumlu olan nesildir.” diyen Radvan bununla Doğu Almanya’da birleşmeden sonraki sağcı şiddetin tırmandığı yıllara işaret ediyor.
Aşırı Sağcılıkla Mücadelede Ek Kadrolara İhtiyaç Var
Brandenburg Eyalet Parlamentosun Yeşiller meclis grubu lideri Petra Budke, aşırı sağcılığa karşı mücadelede daha fazla sosyal çalışmanın gerekli olduğunu düşünüyor. DPA’ya verdiği demeçte, sosyal çalışmaları “genişletmeye ve güçlendirmeye devam etmemiz gerektiği açık, tabii ki okullardaki profesyonel ekipleri ve okul sosyal hizmetini de” değerlendirmesinde bulundu. Budke öğretmenleri bu sorun karşısında yalnız bırakmamanın da çok ama çok önemli olduğunu belirterek Brandenburg Eyaleti Yeşiller partisi olarak planlanan 185 kadroya ek olarak sosyal hizmet, psikoloji ve terapi alanlarında veya idari kadrolarda görevlendirilmek üzere en az 215 okul asistanı daha talep ettiklerini bildirdi.
