'Birleşik Krallık'

Müslümanlara Ait Banka Hesapları Neden Kapatılıyor?

Birleşik Krallık’ta sağcı siyasetçi Nigel Farage’ın banka hesaplarının kapatılmasının ardından medya ve siyasetten gelen yoğun tepkiler ve yaşanılan tartışma, ülkede yıllardır sistematik bir şekilde hesapları kapatılan Müslüman kişi ve kuruluşlara neden aynı desteğin verilmediği sorusunu gündeme getirdi.

©Kristi Blokhin / Shutterstock.com

Siyasi görüşleri veya inancı farklı olduğu için evinin elektriği kesilen birini hayal edin. Aklınıza nasıl bir yer geliyor? Savaşın, kaosun, sıkıyönetim veya diktatörlüğün hüküm sürdüğü bir yer mi? The Cordoba Foundation (Kurtuba Vakfı)’nın kurucusu ve CEO’su olan Anas Altikriti’nin hiçbir sebep gösterilmeden ve açıklama yapılmadan kendisine ve ailesine ait banka hesaplarının kapatılmasını haklı olarak evinin elektriğinin kesilmesine benzettiği bu durum, savaş veya sıkı yönetim bölgesinde değil Birleşik Krallık’ta pek çok Müslüman şahıs ve kurumun uzun süredir maruz kaldığı bir uygulama.

Londra bana Müslümanların azınlık olduğunu bir ülkede yaşadığımı zaman zaman unutturacak kadar çeşitlilik barındıran bir şehir olsa da, 2015 yılında sandıklardan Brexit kararı çıktığında azınlık dostu İngiliz arkadaşlarımın yüzündeki şaşkınlık ve hayal kırıklığını unutamam. Nihayetinde o karar Birleşik Krallık’ın çoğunluğunun en çok da azınlıkları ve göçmenleri istemediğini göstermişti. “İngiliz gibi politik olmak” sadece bizim evde kullanılan bir deyim mi bilmiyorum ama sinir bozucu düzeyde haklı bir tespit. Londra denen fanustan çıkıp Birleşik Krallık’ın, halkı Brexit’e yüksek oranda destek vermiş şehirlerine de gitseniz muhtemelen size nezaket ve güler yüzle muamele edecek İngilizlerin hangisinin azınlık dostu, hangisinin azınlık düşmanı olduğunu anlayamazsınız. Ancak şubesine gittiğinizde ters bir tavırla karşılaşacağınıza asla ihtimal vermediğiniz bir banka, bir gün herhangi bir açıklama yapmadan hesabınızı kapatabilir; teknik bir problemden dolayı değil, sizi finansal veya hukuki açıdan, hatta itibar açısından “riskli” bulduğu için. Hesabınızın kapatılma gerekçesinin bunlardan hangisi olduğundan emin de olamazsınız çünkü belirttiğim gibi herhangi bir açıklama yapılmaz. Irak asıllı İngiliz vatandaşı olan akademisyen ve sivil toplum aktivisti Anas Altikriti ve daha binlerce Müslümanın başına gelen de tam olarak bu.

“Müslüman toplum ile Batı arasında köprü kurmayı” hedefleyen ve siyasi ve akademik çalışmalar yapan Cordoba Foundation adlı think-tank düşünce kuruluşunun yöneticisi Anas Altikriti’ye ve kuruma ait Royal Bank of Scotland ve NatWest bankalarındaki hesaplar geçtiğimiz ay aniden kapatıldı. Daha önce de Müslümanlara ait birçok şahsi ve kurumsal hesap aynı kaderi paylaşmış, Cordoba Foundation’ın yanı sıra, aralarında Londra’daki Finsbury Park Camii, Islamic Relief ve World Uyghur Congress’in de bulunduğu, Londra Müslüman Yardım Kuruluşları Forumu’na (Muslim Charities Forum in London) göre 50’den fazla Müslüman kuruluşun banka hesapları kapatılmıştı.

Tepkiler Sonrası Gelen Özür ve İstifalar

Royal Bank of Scotland, NatWest grubuna ait bir banka ama sıkıntı sadece bu bankalarla sınırlı da değil. Yıllardır Barclays, Santander ve HSBC dahil bilinen birçok İngiliz bankası azınlıkların hesaplarını gerekçesiz olarak kapatıyor. Bu muamele sadece azınlıklara yönelik bir uygulama olarak kalsaydı muhtemelen bu zamana kadar olduğu gibi sadece mağduriyeti yaşayan kesimden tepki gelecek ve hiçbir şey değişmeyecekti. Ancak (eski Brexit Partisi, yeni ismiyle Reform Partisi’nin lideri) sağcı siyasetçi Nigel Farage’ın hesaplarının da aniden kapatılması konuyu ülkenin en sıcak gündemlerinden biri hâline getirdi. Ülkede pek çok kesimden kendisine destek mesajları gelirken, köşe yazarları ve siyasetçiler uygulamayı eleştiren açıklamalarda bulundular ve konu medyada geniş yer buldu.

Nigel Farage Establishment’ın (üst akıl, siyasete yön veren elitler) kendisine komplo kurduğunu, ülkede bankacılık sektörünün siyasallaştığını, siyasi görüşü farklı olduğu için hesaplarının kapatıldığını ve onu Birleşik Krallık’tan atmaya çalıştıklarını iddia etti. Başbakan Rishi Sunak bankaları kınadı ve soruşturma çağrısı yaptı. Tepkiler, söz konusu bankalardan üst düzey yöneticilerin istifaları ve Farage’a özürlerle iade-i itibar yapılması ile sonuçlandı. BBC, Farage’ın NatWest’e ait Coutts banka hesabının kapatılmasının finansal sebeplerle olduğunu iddia etmişti, ama bu kısa sürede yalanlandı; ayrımcılığı kabul eden açıklamalar yapıldı ve söz konusu haberin yayılmasına sebep olan NatWest yöneticisi de istifa edenlerden biri oldu.

Bankadan Camiye Özür, Başvuruya Ret

Siyasi olarak tamamen farklı yerlerde dursalar da Nigel Farage örneğinde yaşanan bu son skandal, benzer şekilde banka hesapları kapatılan İngiliz Müslümanların yıllardır yaşadığı mağduriyeti tekrar gündeme getirdi. İslam kültürü ve sanatına özel ilgisi olan, bunun için bir enstitü de kurduran Kral Charles’ın Prens ünvanına sahip olduğu dönemde ziyaret ettiği ve muhtemelen bağışta da bulunduğu Finsbury Park Camii de hesabı kapatılan Müslüman kurumlarından biri. 2014 yılında hesabı kapatılan cami, 2017 yılında “özür mektubu” alsa da daha sonraki banka hesabı başvurularının çoğu reddedilmiş ve şu an sadece bir dijital banka hesabı kullanıyor.

Caminin yöneticisi Mohammed Kozbar, Müslüman toplumdan düzenli ve sıkça bağış alan camilerin hesaplarının kapatılmasının son derece itibar zedeleyici ve toplumun güvenini kıran bir durum olduğunu belirterek, kurumsal hesabı kapatıldığında Finsbury Park Camii’nin güvenilirliğini sorgulayan insanlara ne cevap vereceklerini bilemediklerini söylüyor.

Esasen, Birleşik Krallık’ta bankalar hukuki sebepler veya güvenlik sebebiyle hesabınızı kapatıyorsa bir açıklama yapmak zorunda değiller. Ancak Müslümanlar, düzenli olarak İslami kurumları ve şahsiyetleri hedef alan bankaların söz konusu tutumundan genel olarak Birleşik Krallık’taki “kurumsal İslamofobiyi” sorumlu tutuyor. Bununla birlikte, söz konusu bir İngiliz siyasetçi olduğunda bankalara yüksek sesle tepki gösteren ve yaptırım bekleyen medya ve siyasetçilerin, aynı muameleye maruz kalan Müslüman kişi ve kuruluşlar için tepki vermemiş olması da oldukça düşündürücü.

Ayrımcılık, İslamofobi, azınlık karşıtlığı, yabancı düşmanlığı veya adına ne derseniz deyin bu tutum sistematik olarak öyle bir noktaya gelmiş ki bankaların kralların bir kuruma gönderdiği bağışı bile reddetme ihtimali var. Anlaşılan Birleşik Krallık’ta dokunulmaz ve sorgulanmaz olan krallıktan daha büyük bir kurum var: Bankalar.

Dr. Ayşe Seyyide Kaptaner Demirhan

Dr. Ayşe Seyyide Kaptaner Demirhan, İstanbul Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği lisans ve Imperial College London İnovasyon, Girişimcilik ve Yönetim yüksek lisans mezuniyeti sonrasında, Birkbeck, University of London’da mültecilerin girişimciliği ve ekonomiye katılımı üzerine doktorasını tamamladı. Eğitim teknolojileri ile mültecilerin entegrasyonu üzerine uluslararası bir girişim kurdu.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler