'Rusya-Ukrayna'

Tahıl Koridorunun Sonu Gıda Enflasyonuna mı Çıkıyor?

Rusya-Ukrayna Savaşı’yla birlikte ortaya çıkan tahıl krizi, geçtiğimiz sene imzalanan Tahıl Koridoru Anlaşmasıyla kısa süreliğine dinmişti. Rusya’nın geçtiğimiz aylarda anlaşmadan çekilmesi akıllara yeni bir gıda enflasyonu sorusunu getirdi. Yakın zamanda hububatta tüm dünyanın olumsuz etkilerle karşılaşması yüksek bir ihtimal.

Fotoğraf: Maksim Safaniuk - Shutterstock.

Ukrayna ve Rusya hububat üretiminde, özellikle buğdayda oldukça önemli iki üreticiydi. Rusya’nın oldukça önemli tarım girdilerinden olan potasyum ihracındaki önemli konumu da düşünüldüğünde geçtiğimiz yıl şubat ayında başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı tüm dünyayı, özellikle Orta Doğu ülkelerini tahıl temini konusunda endişelendirmekteydi. Buğday hasadı zamanı geldiğinde bu endişelerin çok da haksız olmadığı ortaya çıkacaktı. Azak Denizi ve Karadeniz’deki birçok limanın Rus ablukası altında olması veya zarar görmesi, sigorta yapılamaması, nakliye maliyetlerinin yüksek olması ve bazı gemilerin savaş bölgesine yönelik rotaları kullanmayı tercih etmemesi Ukrayna’nın depolarında olduğu tahmin edilen yaklaşık 30 milyon ton tahılın ihraç edilmesini engellemekteydi. Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) göre, o günlerde altyapı zorlukları ve Rus ablukası nedeniyle yüklü miktarda tahıl Karadeniz ve Azak Denizi’ndeki Ukrayna limanlarında mahsur kalmıştı.

Ukrayna’nın buğday ihracatının yüzde 95’i deniz yoluyla gerçekleşiyordu. Ukrayna, Mariupol, Cherson ve Berdyansk gibi bazı limanlarının Rus kontrolü altında olması ve bazı limanların ağır hasar görmesi nedeniyle ihracatta oldukça zorlanıyordu. Tüm bu gelişmeler esnasında buğday fiyatları son 14 yılın zirvesine tırmandı. Bütün bu gelişmeler esnasında Türkiye’nin de arabulucuğuyla Rusya ve Ukrayna 22 Temmuz 2022 tarihinde İstanbul’da bir araya gelerek kamuoyunda “Tahıl Koridoru Anlaşması” olarak bilinen “Tahıl ve Yiyecek Maddelerinin Ukrayna Limanlarından Emniyetli Sevki Girişimi Belgesi”ne imza attılar.

Tahılın Sevk Edilmesiyle Gelen Kısa Rahatlama

Tahıl koridorunun da açılması ile birlikte Ukrayna’dan artan sevkiyatlar dünyada gıda fiyatları yönünden bir düşüş trendi oluşturdu. Sevk edilen tonajlar anlaşma şartları nedeniyle çok yüksek değildi. Eylül ayında CNN’e konuşan Ukrayna’nın Tarım Bakanı Mykola Solskyi bu miktar hakkında şöyle konuşmuştu:

“Tahıl koridoru aracılığıyla bugüne kadar sevk edilen Ukrayna tahılının miktarı 1,5 milyon tonu (1 milyon ton değil) geçti. Bunun büyük bölümünü mısır (973.000 ton), buğday (221.700 ton) ve ayçiçek yağı (54.299 ton), geri kalanını ise diğer tarım ürünleri oluşturdu. Esasında burada aylık 5-6 milyon tonluk bir kapasite söz konusu. Lojistik ve güvenlikle ilgili belirli koşullar karşılandığı takdirde bu potansiyelin tamamına ulaşabiliriz. Ukrayna’nın ağustos ayında diğer kanallarla birlikte gerçekleştirdiği toplam tahıl ve tarım ürünü ihracatı 4,5 milyon ton oldu.”[1]

Buna rağmen bu tahılın sevk edilebiliyor oluşu piyasayı rahatlatmıştı. Çünkü Ukrayna tahılının en büyük tüketicisi konumunda olan Orta Doğu ülkeleri ve Sahra Üstü Afrika ülkeleri oldukça tatminkâr bir ithalat gerçekleştirmişlerdi.

Rusya da bu anlaşmada bazı talepler sunmuş, bunlar zaman içinde görüşülecek başlıklar olarak belirlenmişti. Fakat savaşın devam ettiği düşünüldüğünde bunlar kabul edilmesi oldukça zor şartlardı ve dolayısıyla uygulanmadı. Bunun üzerine Rusya isteklerini gerekçe göstererek 17 Temmuz’da bu anlaşmadan çekildiği açıkladı. Rusya, tahıl koridoru anlaşmasına geri dönmek için mevcut durumda ülkeye uygulanan yaptırımların gevşetilmesini istiyor. Bu yaptırımlar arasında tahıl ve gübre ihracatı, küresel bankacılık sistemi (SWIFT), tarımsal üretim için yedek parça teminatı, tarımsal üretimle ilişkili varlıkların dondurulması gibi konular yer alıyor.

Tahıl Koridoru Yoksul Ülkelerin İşine Yaradı mı?

Anlaşmanın taraflarından olan Birleşmiş Milletlerin Genel Sekreteri Antonio Guterres, Rusya’nın bu kararını derin üzüntüyle karşıladıklarını, bu kararın dünyanın dört bir yanında ihtiyaç sahiplerine darbe indireceğini ve milyonlarca kişinin bu kararın bedelini ödeyeceğini belirtti. Rus tarafı ise gönderilen tahılın ihtiyaç sahibi ülkeler yerine Avrupa’ya gittiğini savunarak Guterres’in argümanına karşı çıktı. Ancak BM, bu anlaşma sayesinde küresel tahıl fiyatlarının yüzde 20 ucuzlamasının yoksul ülkelere faydası olduğunu belirtti. Aslında teknik olarak en azından bu konuda iki tarafında haklı olduğunu düşünebiliriz.

Euronews’e yaptığı açıklamada JCC, bu miktarın sadece yüzde 36’sının Avrupa Birliği ülkelerine, yüzde 30’unun ise düşük ve alt-orta gelirli ülkelere gittiğini belirtti. Tahılın yüzde 17’si Afrika ülkelerine ulaştı. [2]

Rusya’nın talep ettiği diğer başlıkların reddedilme nedeni ise daha çok savaşın devam ediyor olması ile ilgili görülebilir. Zira Rusya’ya gübre ve tarım ürünleri ihracı için izin verilmesi durumunda bu kaynaklar Rusya tarafından savaşın finansmanı için kullanılabilir. Ayrıca tarım araçları parçası ithalat izni de silah geliştirme faaliyetlerinde kullanılacak imkânları Rusya’ya sağlayabilir.

Tahıl koridorunun son bulmasıyla hububat fiyatları artmaya başladı. Fakat aslında tahıl fiyatlarının artması sadece tahıl koridorunun son bulmasıyla açıklanabilecek basitlikte bir süreçten ibaret değil. Her ne kadar 7 Ağustos tarihinde Derince TMO buğday silolarında yaşanan patlamanın hemen ardından 10 Ağustos tarihinde Fransa’nın La Rochelle limanındaki silolarda yangın çıkması komplo teorisyenlerinin iştahını kabartmış olsa da aslında tahıl fiyatlarının yükselmesinin arzın küresel olarak azalmasıyla ciddi bir ilişkisi var.

Dünyada kuraklık, yükselen çeşitli hastalıklar ve iklim krizinin diğer olumsuz etkileri yüzünden hububat üretimi son birkaç yılın en kötü dönemini yaşıyor. Independent Türkiye’nin haberi bu durumu gösterir nitelikte: “ABD Tarım Bakanlığı, Temmuz 2022’den geçen hazirana kadar olan dönemde 16,8 milyon ton olan Ukrayna’nın buğday ihracatının 2023-2024 sezonunda 10,5 milyon tona düşmesini bekliyor. Ayrıca Ukrayna mısır ihracatının 28 milyon tondan 19,5 milyon tona gerilemesini bekliyor.

ABD Tarım Bakanlığının geçen ay 796,6 milyon ton olarak yaptığı dünya buğday üretimi tahmininin ağustos ayında 793,3 milyon tona gerilemesi bekleniyor. Çin’in üretiminin 137 milyon tona, Avrupa’nın 135 milyon tona, Kanada’nın 33 milyon tona ve İngiltere’nin 15 milyon tona gerilemesi bekleniyor.

ABD Tarım Bakanlığı’nın raporuna göre dünya mısır üretiminin geçen ayki 1,224 milyar tonluk tahminden 1,213 milyar tona gerilemesi bekleniyor. Raporda, 2024 sezonunda beklenen arpa üretimine de dikkat çekiliyor. 145,7 milyon tona ulaşması beklenen geçen ayki tahmine göre küresel üretimin 142,6 milyon ton olduğu tahmin ediliyor.”[3]

Tüm Dünya Hububat Konusunda Olumsuz Etkiler Hissedecek

Bütün bu sürecin üstüne aslında Karadeniz’de yaşanan kriz sadece tuz biber ekmiş gibi görünüyor. Özellikle Rusya’nın anlaşmadan çekilmesi sonrası düzenlediği saldırılar bu konudaki gerginliği arttırıyor. Rusya anlaşmadan çekildikten sonra Azak denizi ve Karadeniz limanları buğday taşımacılığında kullanılmayınca buğday taşımacılığı Tuna Nehri’nden devam ediyordu. Ukrayna’nın Reni ve İzmail limanlarında çok büyük miktarda gemi beklenirken Rusya tarafından bu bölgelere gerçekleşen saldırılar sonrası Chicago borsasındaki buğday vadeleri ciddi bir şekilde artmaya başladı.
Aslında 21 Ağustos tarihinde basına düşen Panama kanalındaki tıkanıklık haberlerinin de bu yükselişte ciddi bir etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Kuraklık nedeniyle taşıma kapasitesi düşen kanal Amerika’nın yıllık gemi trafiğinin yüzde 40’ını karşılıyor olması nedeniyle yeni bir Evergrande vakası dünyayı bekliyor olabilir. Amerika ve Brezilya gibi bu kanalı sıkça kullanan ülkelerin önemli tahıl üreticileri olduğu gerçeğini de hesaba katarsak artan nakliye bedellerinin olumsuz etkilerini yakın zamanda tüm dünya hububatta da hissedecek gibi görünüyor.

Kısa bir özet geçecek olursak tüm dünya genelinde değişen iklim koşullarının aslında tarımı, ticaret yollarını ve süreçleri artık ciddi bir biçimde etkilemeye başladığını görebiliriz. Kuraklık tarım devlerinin üretim kapasitelerini olumsuz etkileyen bir faktör olarak karşımıza daha önce de çıkmıştı. Fakat ilk kez bu kadar geniş bir coğrafyayı etkisi altına almış görünüyor. Neredeyse tüm kuzey yarım küre kuraklık nedeniyle ciddi rekolte sorunları yaşıyor.

Hindistan yine verim sorunları nedeniyle 2017 yılından beri ilk kez ciddi miktarda buğday ithal etmeye hazırlanıyor. Zira ülkede enflasyonla mücadele planları çerçevesinde buna ihtiyaç duyuyorlar. Ayrıca ülkelerindeki fiyatları koruyabilmek için pirinç ihracatına dair aldıkları tedbirler de dünyada gıda fiyatlarını arttıracak önemli gelişmelerden biri olarak görülüyor.

Tüm bunların ışığında söylenebilir ki aslında Tahıl Koridoru Anlaşmasının sona ermesi sadece sahte bir refahı sona erdirmiş görünüyor. Esas sorun etkilerini her geçen gün daha çok hissettiğimiz iklim krizinin ta kendisi. Hatta eskiden sadece tarımsal üretimde gördüğümüz bu etkileri artık uluslararası nakliye yollarında da görmeye başladık. Ayrıca biraz daha dikkatli düşündüğümüzde Rusya ve Ukrayna’nın tarımsal üretimde bu kadar kilit role sahip olmaya başlaması da iklimdeki değişiklikle ilgili değil miydi zaten?[4]

 

Dipnotlar

[1] https://www.cnnturk.com/ekonomi/ukrayna-tarim-bakanin-dan-gida-fiyatlari-cikisi-solskyi-kis-oncesi-artislar-gorulebilir
[2] Burada verilen rakamlar Euronews’te yayınlanan bu haberin yayınlandığı tarihe kadar geçerli rakamlardır. Tahıl koridoru anlaşması çerçevesinde 1000 adet geminin 23.000.000 ton civarında tahıl taşıdığı tahmin edilmektedir. https://tr.euronews.com/2022/09/09/putin-ukraynanin-nere-deyse-tum-tahilinin-abye-gittigi-iddiasinda-hakli-mi
[3] https://www.indyturk.com/node/654951/d%C3%BCn-ya/abd-tar%C4%B1m-bakanl%C4%B1%C4%9F%C4%-B1-2024-y%C4%B1l%C4%B1-tah%C4%B1l-%C3%BCreti-mi-tahminlerini-i%C3%A7eren-bir-rapo
[4] https://perspektif.eu/2022/09/01/ukrayna-nasil-tarim-devi-oldu/

Hasan Turunçkapı

Galatasaray Üniversitesi Sosyoloji bölümü mezunu olan Turunçkapı, gıda-tarım sektörlerine yönelik eğitim, etkinlik ve danışmanlık hizmetleri tasarlayan Kibele Project’in kurucu ortağı, finans ve proje yöneticisidir.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler