'Hollanda'

Camileri Gizlice İzleyen Hollanda Diyalog Süreci Başlattı

Hollanda'da sadece belediyelerin değil devletin de Müslümanları ve camileri gizlice ve hukuki dayanak olmadan araştırdığı ortaya çıktı. Sosyal Çalışmalar Bakanı van Gennip, bakanlığı adına özeleştiri yaparak Müslümanlarla yeni bir diyalog süreci başlattı.

@www.hollandfoto.net / Shutterstock.com. Değişiklikler: Perspektif

Hollanda’da 2021 yılında ortaya çıkan, Müslüman toplumuna yönelik yapılan gizli araştırmanın sadece 10 tane belediyeyle sınırlı olmadığı ve hükûmetin de bir izleme programı olduğu açıklandı. Özeleştiride bulunan Başbakan Yardımcısı ve Sosyal İşler Bakanı Karien van Gennip, Müslüman toplumun ve ibadethanelerinin gizlice soruşturulmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Bakan: Araştırma, Hukuki Dayanak Olmadan Yürütüldü

Hollanda Sosyal İşler ve Çalışma Bakanı Karien van Gennip, Temsilciler Meclisine yazdığı mektupta, geçmiş yıllarda Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı tarafından ülkede yaşayan Müslüman topluluklar arasındaki kişiler, camiler, Müslümanlara ait kurumlar ve ağlarla ilgili habersiz araştırmalar yapıldığının tespit edildiğini açıkladı.

Bakan van Gennip, 2019 yılına kadar süren gizli araştırma kapsamında daha ziyade bireysel incelemeler yapıldığını ve bunların Selefilere yönelik olduğunu açıkladı. Bununla birlikte bu soruşturmayı yöneten ekibin “şeffaf davranmadığını” ifade etti. Soruşturmadaki şeffaflık eksikliğinin ve diğer hataların ne olduğuna dair detaylar ise yazılı açıklamada paylaşılmazken, araştırmayla ilgili asıl probleme dikkat çekildi: Ülke Müslümanlarıyla ilgili kişisel verilerin işlendiği bu soruşturmanın hukuki bir dayanağı yoktu.

Bakanlığın kişi ve kurumlarla ilgili yaptığı araştırmanın şeffaf bir şekilde yapılmadığını vurgulayan van Gennip, kişi veya kurumlar hakkında haklı bir gerekçe ve hukuki dayanak olmaksızın araştırma yapılmasını şiddetle reddettiğini kaydetti. Van Gennip, bazı araştırmalar için dışarıdan uzmanlar görevlendirildiğini belirterek araştırmaların bir kısmında kişisel verilerin işlendiğine, Bakanlığın bu görev için kişisel verilerin işlemesine yönelik herhangi bir yasal dayanağı bulunmadığına dikkati çekti.

Toplanan Veriler İmha Edilecek

Toplanan kişisel verilerin 1 Nisan 2024 tarihinden itibaren imha edileceğini kaydeden van Gennip, verilerin Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı dosyasına işlenip işlenmediğini öğrenmek isteyenlerin bizzat bakanlığa başvurabileceklerini belirtti. “Dinî inanç, davranış veya ifadeleri” gibi mahremiyet açısından hassas verilerin, incelenen kişilerin izni olmadan kaydedildiğini açıklayan Bakan, “Bundan derin üzüntü duyuyorum ve gelecek açısından bundan dersler çıkarıyorum.” sözleriyle kurumu adına özeleştiride bulundu.

Kamu yayıncısı NOS’un haberine göre, Bakan van Gennip banka hesabı açmakta zorlanan ve bankalarca reddedilen cami dernekleri için de bir çözüm bulmayı hedefliyor. Hollanda Ayrımcılık ve Irkçılıkla Mücadele Koordinatörü (NCDR) Rabin Baldewsingh, bu durumu Müslümanlara karşı kurumsal bir ayrımcılık olarak nitelendirmişti.

Kendilerini Cemaatten Biri Gibi Tanıtmışlar

Hollanda’da yayımlanan NRC gazetesi iki yıl önce, ülkedeki 10 belediyenin, camileri ve Müslüman toplumunu gizlice araştırıldığını ortaya çıkarmıştı. Gazete, Hollanda belediyelerinin, “topluma tehlike oluşturabilecek radikal eğilimler” konusunda gizli soruşturma yapması için bir şirketle anlaştığını belgelemişti. Hollanda Güvenlik ve Terörle Mücadele Kurumunun (NCTV) belediyeler aracılığıyla finanse ettiği araştırmanın, NTA (Nuance door Training en Advies) adlı özel firma aracılığıyla yaptırıldığı belirtilmişti.

Camilerde araştırma yapan NTA çalışanlarının kendilerini cemaatten biri ya da ziyaretçi olarak tanıttıkları, inceleme sırasında cemaatten birçok kişiyle kimliklerini açıklamadan görüştükleri kaydedilmişti.

NTA’nın özellikle imamların ve yöneticilerin geçmişleri, nereden geldikleri ve nerelerde eğitim gördüklerine ilişkin bulguları belediyelere “gizli bilgi” olarak raporladığı aktarılmıştı.

“Bakan Kapsayıcı Bir Diyalog Ortamı Oluşturdu”

Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı, Müslüman toplum ile hükûmet arasındaki güveni yeniden tesis etmek için bir diyalog süreci başlatmıştı. Yaklaşık 1,5 yıldır ülkedeki Müslüman dinî cemaatlerle yapılan görüşmelerle devam eden süreci ve Müslümanların beklentilerini Kuzey Hollanda Millî Görüş Federasyonu Başkanı Mustafa Hamurcu’yla konuştuk. 

Hamurcu, Van Gennip’in yönettiği yeni diyalog sürecinin önceki dönemlerden farklı olduğunun altını çizdi: Önceki dönemlerde İslami dinî cemaatlerin “doğrudan muhatap alınmadığını” ve federal hükûmetin irtibatı Devletle Müslümanlar Arasında İletişim Organı (CMO) aracılığıyla yapmakta ısrar ettiğini aktardı. Hamurcu’ya göre, bu ısrar Hollanda devletinin Müslüman toplumun bütünüyle irtibat hâlinde olmasını ve bilgi ve fikir alışverişini oldukça kısıtlıyordu. Ayrıca, Müslüman toplumun temsilcilerine ciddiye alınmadıkları izlenimini veriyordu. Hamurcu, yaklaşık 1,5 yıldır yürütülen diyaloglar çerçevesinde sadece cemiyetlerin cami yönetimleri ve diğer kurumsal temsilcilerle değil, din görevlileri, eğitimciler, gençlik ve kadın teşkilatları mensupları gibi farklı kesimlerle de görüşmelerin yapıldığını paylaştı.

Genel anlamda daha kapsayıcı bir diyalog ortamının sağlandığını ifade eden Mustafa Hamurcu, Bakan van Gennip’in kendileriyle yaptığı görüşmelerde de parlamentoya yolladığı mektuptaki özeleştirel tavra sahip olduğunu ve İslamofobi ve Müslüman topluma yönelik artan “güvensizlik” duygusu hakkında “Devlet olarak elemizden geleni yaptığımızı söyleyemeyiz.” mesajını verdiğini belirtti. Hamurcu, Bakan’ın kendilerine yaklaşan genel seçimler öncesinde hazırladığı raporu parlamentoda paylaşmak isteğini söylediğini ve bu hafta itibarıyla bu sözünü de yerine getirdiğini aktardı. Bir bakanın devletin oluşan sorunlarda büyük pay sahibi olduğunu itiraf eden bir rapor hazırlamasını önemsediklerini vurgulayan Hamurcu, bu manada kendileri ve diğer İslami cemaatlerle “yapılan görüşmelerin Bakan’ın yolladığı açıklamaya yansımış olduğu görmenin” memnun edici olduğunu ifade etti. (AA/P)

bgucin

Galatasaray Üniversitesi’nde Sosyoloji programından mezun olan Burak Gücin, sonrasında Heidelberg Üniversitesi’nde Kültürel Çalışmalar alanında yüksek lisansını tamamlamıştır. Ağırlıklı olarak ideoloji, kültür ve göç üzerine çalışan Gücin, Perspektif redaksiyon ekibinin üyesidir.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler