'Danimarka'

Danimarka’da Kur’an-ı Kerim Yakmak Yasaklandı: Gözler İsveç’te

Danimarka'da, kutsal kitaplara yönelik saldırıları yasaklayan yasa tasarısı kabul edildi. Bu eylemleri yapmakla tanınan aşırı sağcı politikacı Rasmus Paludan da oylamayı yerinde takip etti. Peki, benzer bir yasa çalışması hazırlığındaki İsveç ne planlıyor?

Danimarka Parlamentosu. Fotoğraf: Shutterstock- Torsox

Danimarka’da, başta Kur’an- Kerim olmak üzere bütün kutsal kitapların yakılmasını ve bu kitapları hedef alan saldırıları yasa dışı kılan yasa taslağı kabul edildi. Danimarka’nın parlamentosu Folkating’de üç saat süren tartışmayı takiben yapılan oylamada, 77 milletvekili hayır oyu kullanırken, 94 milletvekili tasarı lehine oy verdi. Oylama sırasında parlamentoda izleyiciler arasında hem İsveç hem de Danimarka’da Mushaf yakmasıyla tanınan aşırı sağcı politikacı Rasmus Paludan da vardı.

Çoğunluk oyuyla kabul edilen kanuna göre, ülkede Kur’an-ı Kerim ve diğer kutsal kitapların yakılması, bu kitaplara saldırılar ve dinî değerleri hedef alan uygunsuz davranışlar yasaklanacak. Yasayı ihlal edenlere para cezası ya da iki yıla kadar hapis cezası verilebilecek. Yasanın yürürlüğe girmesi için Danimarka Kraliçesi 2. Margrethe’nin imzası gerekiyor. Kraliçe’nin de bu ay için metni onaylaması bekleniyor.

Danimarka’dan Ülkenin Güvenliği Vurgusu

Geçen sene ağustos ayında Danimarka üçlü hükûmeti kamuya açık yerlerde kutsal kitapların uygunsuz muamelenin yasaklanmasına yönelik teklifini sunmuştu. Öneri, Danimarka’da meydana gelen ve ülkedeki güvenlik durumunu daha da kötüleştiren bir dizi Kuran yakma olayından kaynaklandı.

Danimarka Adalet Bakanı Peter Hummelgaard, “Danimarka’nın güvenliği ile birkaç kişinin şiddet içeren tepkileri kışkırtmak amacıyla başkaları için çok şey ifade eden şeyleri tekrar tekrar ateşe verme hakkını tarttığımızda, Danimarka’nın güvenliğini seçeriz.” açıklamasında bulundu.

Kabul edilen yasa tasarısı ile alakalı muhalif politikacılardan olan Danimarka Demokratları Partisinin lideri Inger Støjberg ise “Şimdi İslamcılar 1-0 öne geçti.” sözleriyle oylamanın sonucundan duyduğu memnuniyetsizliği dile getirdi. Støjberg, bu tasarıya karşı çıkan diğer politikacılarla birlikte, bu yeni yasanın ülkedeki Danimarka değerlerini paylaşmayan kişi ve ülkelerin tehdidi altında hareket ettiği anlamına geldiğine inandığını belirtti. İsveç’i örnek olarak göstererek NATO’ya katılmasını zorlaştırabilecek olmasına rağmen Kur’an yakılmasını engellemek için yasayı değiştirmediklerine dikkat çekti.

“Bu Kanunun Diğer Avrupa Ülkelerinde Emsal Teşkil Etmesini Temenni Ediyoruz”

Danimarka İslam Toplumu (DIT), sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı basın açıklamasında yasa çalışmasının arka planı hakkında bilgi verdi ve kararı memnuniyetle karşıladıklarını açıkladı:

“Teşkilatımızın da üyesi olduğu Danimarka Müslümanları Temsil Kurumu DMU’nun yoğun çalışması neticesinde, Danimarka’da Kur’an’a ve diğer kutsal kitaplara hakaret edilmemesini öngören kanun tasarısı, bugün Danimarka Meclisi’nde kabul edildi.

Bu konuda emeği geçen teşkilat mensubu kardeşlerimize ve kardeş kuruluşlara teşekkür ediyoruz. Bu kanunun diğer Avrupa ülkelerinde de emsal teşkil etmesini barış ve huzura katkı sağlamasını temenni ediyoruz.”

Perspektif olarak bu çalışmaların nasıl işlediğini Danimarka İslam Toplumundan Şevki Şahin’e sorduk. Şahin, DMU’nun geçmişteki organizasyon problemlerini üzerinden gelmesinin ardından ülkedeki İslami derneklerin dağınık hâlinin büyük ölçüde sona erdiğini tespitinde bulundu: DMU’nun artan temsil kabiliyetiyle birlikte Mushaf yakma eylemlerine cevaben “ortak, tek ve güçlü bir ses” tesis edebildiğini aktaran Şahin, 80 cami cemiyetinin ortak çalışması kapsamında, başta Adalet Bakanı’yla olan görüşmelerde ve basın faaliyetlerinde yoğun emek harcandığını ifade etti. Şahin, bu yoğun ve uzun süreli çalışmaların parlamentodan çıkan kararla sonuç getirdiğini aktarırken DMU’nun artan temsil niteliğiyle devletle daha yapıcı bir diyalog kurabildiklerini belirtti. Şahin ayrıca 55 bin üyesi olan DMU’nun diyalog hâlinde olduğu sivil toplum, siyasi ve hem İslami hem de gayrimüslim dinî aktörlerin sayısını arttırmayı hedeflediklerini de ifade etti.

İsveç Adalet Bakanı: “İsveç’in Bu Konudaki Tutumunu Değiştirmiyor”

Temmuz ayında İsveç Adalet Bakanı Gunnar Strömmer, son yaşanan Kur’an yakma olaylarının ardından hükûmetin yönetmeliğini analiz edeceğini söylemişti. İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ise “Ulusal güvenliğimizi, İsveç’teki ve dünyadaki İsveçlilerin güvenliğini güçlendirecek tedbirleri değerlendirmek için yasal durumu analiz etmeye de başladık” açıklamasında bulunmuştu. İsveç yasalarında bu konuda bir değişiklik olup olmayacağı ise yapılan analizin sonuçlarına göre değerlendirilecek.

Mushaf yakma eylemleriyle bir yasa değişikliği planladığını açıklamış olan İsveç’te hükûmet, Yönetmelik Kanunu’nda bir değişikliğin gerekli olduğunu ancak doğrudan bir yasağın söz konusu olmadığı görüşüne sahip. İsveç Adalet Bakanı Gunnar Strömmer (muhafazakar Moderat Parti), Danimarka’da yapılan oylamanın hükûmetin tutumunu değiştirmediğini belirtiyor. Hükûmet, polisin halka açık bir toplantı için yapılan bir başvuruyu (örneğin Mushaf yakma) incelerken ülkenin güvenliğine yönelik tehditleri tartıp tartamayacağını incelemek üzere bir soruşturma başlattı. Yönetmelikte olası bir değişikliğe ilişkin soruşturmanın gelecek yıl 1 Temmuz’a kadar tamamlanması gerekiyor.

İsveç’te Sosyal Demokrat Parti ise bu konuda hükûmetten farklı bir görüşe sahip. Parti yasayı hükûmetle aynı şekilde revize etmek amacında değil. Bunun yerine ırkçı nefret veya saldırgan davranışlara teşvikle ilgili mevzuatta değişikliğe gidilmesi gerektiğini savunuyor.

Eylül 2021’de Kur’an-ı Kerim’i hedef alan bir eylem yapan Rasmus Paludan. Fotoğraf: Atila Altuntaş – AA.

Danimarka’da 483 Mushaf ve Bayrak Yakma Vakası

İsveç ve Danimarka’da son dönemde Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılar yoğunlaşırken bu provokasyonlara izin verilmesi tepkiyle karşılanıyor. Danimarkalı aşırı sağcı politikacı ve Sıkı Yön Partisi lideri Rasmus Paludan, 2022’de Paskalya tatili boyunca İsveç’in Malmö, Norköpin, Jönköping kentleri ile başkent Stockholm’de Kur’an-ı Kerim yakma provokasyonlarını sürdürmüştü. Paludan, 21 Ocak’ta Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği ve 27 Ocak’ta Türkiye’nin Kopenhag Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim yakmıştı.

Stockholm’de Irak asıllı Salwan Momika da Kurban Bayramı’nın birinci gününe denk gelen 28 Haziran’da Stockholm Camii önünde polis korumasında Kur’an-ı Kerim yakmıştı. Momika, 20 Temmuz’da Irak’ın Stockholm Büyükelçiliği önünde, 31 Temmuz’da İsveç Parlamentosu önünde polis korumasında Kur’an-ı Kerim’i ve Irak bayrağını ayaklar altına almıştı. Saldırılarını artıran Momika, 25, 26, 27 ve 29 Ağustos’ta polis korumasında Stockholm’um çeşitli yerlerinde Kur’an-ı Kerim yakmaya devam etmişti. Ekim ayı sonunda Momika’nın oturum vizesi bittikten sonra sınır dışı edileceği yetkililer tarafından bildirilmişti.

İran asıllı Bahrami Marjan ise Stockholm’ün Angbybadet sahilinde 3 Ağustos’ta polis korumasında Mushaf yakmıştı. Ülke polisinin kayıtlarına göre, bu sene 21 Temmuz’dan 24 Ekim’e kadar Danimarka’da 483 kitap yakma veya bayrak yakma olayı kayıt altına alındı. (AA, P)

Medine Tezcan

Uluslararası Londra Üniversitesinde Siyasal Bilimler ve Uluslarası İlişkiler eğitimini tamamlayan Medine Tezcan, İsveç Genç Müslümanlar (SUM) Derneğinin başkan yardımcılığını yapmıştır. Tezcan, Perspektif redaksiyon ekibinin üyesidir.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler