'Aşırı sağ'

Akademisyenler AfD Yasağının Tartışılmasını Talep Ediyor

AfD'nin aşırı sağcı girişimleri nedeniyle yasaklanması tartışmaları yeniden gündemde. En son partinin aşırı sağcılarla yaptığı gizli toplantının ortaya çıkarılmasının ardından akademisyenler AfD'nin yasaklanması çağrısında bulunurken, partinin Thüringen Meclis Başkanı hakkında temel haklarının elinden alınması için imza kampanyası başlatıldı.

©360b / Shutterstock.com

Almanya’nın Halle an der Saale şehrinde bulunan Martin Luther Üniversitesinde 50’den fazla akademisyen, AfD hakkında atılması gerken adımlar konusunda yoğun bir tartışma başlatılması çağrısında bulundu.Üniversitenin Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Siyaseti bölümünden Siyaset Bilimci Profesör Johannes Varwick’in kendi web sitesinde yayımladığı çağrıda, bu tartışmanın partinin yasaklanması yönünde bir önergeyle sonuçlanabileceği belirtildi.

Çağrıda imzası bulunan akademisyenler arasında Varwick’in yanı sıra hukuk profesörü Lucia M. Sommerer, etnolog Olaf Zenker ve etikçi Mario Brandhorst gibi isimler yer alıyor. Akademisyenler yaptıkları çağrıda, demokrasinin uzun zamandır hiç olmadığı kadar zor durumda olduğunu ve bunun “geçici bir durum” olmadığını belirtiyor. İhtilafların demokrasinin kurucu bir unsuru olduğu ve her zaman liberal anayasal düzenin değerleri temelinde yürütülmesi gerektiği belirtilerek, “Halle-Wittenberg Martin Luther Üniversitesi öğretim üyeleri olarak, özgür ve demokratik anayasal düzeni savunmak için özel bir sorumluluk hissediyoruz.” dendi. AfD’nin ise bunu kabul edilemez bir şekilde tehlikeye attığı kaydedildi.

“AfD Kapatılabilir”

Akademisyenlerin çağrısında, her bilgi sahibi gözlemcinin AfD’nin aşırı sağcı olduğunu kesinlikle bildiği belirtilerek, “aşırı sağcılığı kanıtlanmış kişilerin faaliyetlerinin yasaklanması ya da aşırı sağcı bir partinin finansmanının kesilmesinin yanı sıra, son çare olarak partinin yasaklanması da mümkün.” ifadelerine yer verildi. Yasaklamanın önünde ciddi engeller olduğunu vurgulayan akademisyenler, ancak “bir parti aktif ve sistematik olarak özgür ve demokratik temel düzeni bozmayı veya ortadan kaldırmayı hedefliyorsa” bu seçeneğin düşünülebileceğine işaret ederek, “AfD’nin tam olarak bunu yaptığı giderek daha açık hâle geliyor” ifadelerini kullandılar.

Almanya’nın Saksonya, Thüringen ve Saksonya-Anhalt eyaletlerinde AfD, anayasayı koruma daireleri tarafından “kesin olarak aşırı sağcı” olarak sınıflandırılıyor.   Çağrıda “Saksonya-Anhalt’taki AfD meclis grubu liderinin kısa süre önce ‘Yeniden Göç Master Planı’ konulu bir toplantıya katılmış olması, Alman tarihinin en karanlık saatlerini anımsatıyor” sözleriyle, geçtiğimiz hafta gündeme düşen aşırı sağcıların Kasım 2023’te  Potsdam’da gerçekleştikleri gizli toplantı hatırlatıldı. Almanya’da yabancı ve Müslüman karşıtı politika ve söylemleriyle bilinen Almanya için Alternatif Partisi (AfD) politikacıları, Avusturyalı aşırı sağcı “Kimlikçilik Hareketi”nin eski başkanı Martin Sellner ve CDU’dan bazı isimlerin katıldığı gizli toplantıda, medyaya yansıyan bilgilere göre Alman vatandaşlığı olanlar da dahil milyonlarca yabancı kökenlinin Almanya’dan nasıl sınır dışı edileceği planı masaya yatırılmıştı.

Höcke’ye Karşı İmza Kampanyası

Anayasayı Koruma Dairesi tarafından aşırı sağcı olarak sınıflandırılan partinin Thüringen eyaleti meclis grubu başkanı Björn Höcke’nin bazı temel haklarının geri alınması için internette başlatılan bir imza kampanyası şimdiden bir milyon imzaya ulaştı.

İmza kampanyasında SPD, Yeşiller, FDP ve muhalefet partileri CDU/CSU ve Sol Parti meclis grup başkanları, Federal Anayasa Mahkemesi’ne benzer bir başvuruda bulunması için federal hükûmeti ikna etmeye çağrılıyor. Eylül ayında eyalet seçimleri yapılacak olan Thüringen’de Höcke’nin partisi AfD, yüzde 34 ile 36 arası oy oranıyla anketlerde açık ara önde görünüyor.

Almanya’da herkes örneğin düşüncelerini ifade etme hakkı, toplanma hakkı, seçme-seçilme hakkı veya kamu görevinde bulunma hakkı gibi bazı temel haklara sahiptir. Ancak bu haklar bazı durumlarda geri çekilebilir. Anayasanın 18. Maddesi, vatandaşların bu temel hakları özgür, demokratik temel düzene karşı kötüye kullanmaları hâlinde kaybedebileceklerini öngörüyor.

Somut olarak bu, Höcke hakkında başlatılan imza dilekçesinin ve federal hükûmetin bu yönde olası bir başvurusunun başarılı olması hâlinde, Björn Höcke’nin örneğin Thüringen Eyalet Başkanı olmasına izin verilmeyeceği anlamına geliyor. Ayrıca başka herhangi bir kamu görevinde bulunmasına da izin verilmeyebilir. (P)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler