'Eurovision 2024'

Rusya’ya Yasak, İsrail’e Onay; Eurovision’dan Çifte Standart?

Yaklaşan Eurovision şarkı yarışması finali öncesi siyasetçi ve sanatçılar Gazze'de devam eden operasyonları nedeniyle İsrail'in yarışmaya katılımını boykot çağrısı yapıyor. Etkinliğin sahibi Avrupa Yayın Birliği yarışmanın siyasi olmadığını vurgulayarak İsrail'in katılımında sorun görmese de, 2022'de Rusya'yı Ukrayna işgali nedeniyle yarışma dışı bırakması çifte standart uygulandığı yorumlarına neden oluyor.

1956’dan beri her sene düzenlenen Eurovision şarkı yarışması, dünyanın pek çok yerinden milyonlarca izleyiciyi ekran başında buluşturan en uzun soluklu müzik yarışması olarak biliniyor. Büyük finali 11 Mayıs’ta İsveç’in Malmö şehrinde yapılacak olan Eurovision Şarkı Yarışması katılımcılarının arasında İsrail’in de bulunması, hem bu sene yarışmaya ev sahipliği yapacak olan İsveç’te hem de ülke dışında tartışmalara yol açtı. Aralarında Avrupalı siyasetçi ve müzisyenlerin de olduğu bir grup İsrail’in yarışmaya katılmasının Gazze’de yaşananları görmezden gelmek anlamına geleceğini savunarak İsrail’in katılımını eleştiriyor.

Ev sahibi İsveç’te, aralarında dünyaca ünlü şarkıcı Robyn’in de bulunduğu binden fazla müzisyen, etkinliği düzenleyen Avrupa Yayın Birliği’ne (EBU) açık bir mektup yazdı. 29 Ocak tarihinde İsveç gazetesi Aftonbladet’te yayınlanan açık mektupta, EBU’nun İsrail’in katılımına izin vererek “kuruluşun güvenilirliğini zedeleyen dikkate değer bir çifte standart sergilediği” belirtiliyor. Mektupta ayrıca  şu ifadelere yer veriliyor:

“Aralarında 10 binden fazla çocuğun da bulunduğu 25 binden fazla Filistinli öldürüldü. İsrail’in Gazze’deki acımasız savaşı hayati önem taşıyan sivil altyapıyı yok etti, insanlık dışı yaşam koşullarına neden oldu ve nüfusun yüzde 85’ini yerinden etti…EBU, Eurovision Şarkı Yarışması’nın devletlerden ziyade kamu hizmeti yayıncıları arasında bir yarışma olduğunu savunuyor. Ancak EBU, 2022 yılında Ukrayna’nın işgali nedeniyle Rusya’yı yarışmadan çıkarma kararı almış, 2021 yılında ise Belarus’tan üye şirketlerin yarışmaya katılımı, ülkenin EBU’nun basın özgürlüğü kurallarını ihlal etmesi nedeniyle engellenmişti.”

İsrail’in Katılımını Destekleyenlerden Karşı Hamle

İsrail’in yarışma dışı kalması için yapılan boykot çağrılarına karşılık, 400’den fazla ünlü ve eğlence dünyasından tanınmış isimler ise İsrail’in bu yıl Eurovision’a katılmasını destekleyen açık bir mektuba imza attı. Mektubun imzacıları arasında Gene Simmons, Selma Blair, Helen Mirren, Boy George ve müzik yöneticisi Scooter Braun gibi isimler yer alıyor. İsrail’e yönelik kültürel boykotlara karşı kampanya yürüten Creative Community For Peace (CCFP) tarafından kaleme alınan mektupta şu ifadelere yer veriliyor:

“.. şarkı yarışmaları gibi birleştirici etkinliklerin kültürel ayrılıklarımız arasında köprü kurmaya yardımcı olmak ve her kökenden insanı ortak müzik sevgisi aracılığıyla birleştirmek için çok önemli olduğuna inanıyoruz. Her yıl düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışması bu birleştirici ruhu somutlaştırmaktadır. Her yıl Avrupa ve dünyanın dört bir yanından milyonlarca insan büyük bir kültürel alışveriş ve müzik kutlamasına katılmaktadır. İsrail’in yarışmadan dışlanması çağrısında bulunanlar, yarışmanın ruhunu bozmakta ve onu bir birlik kutlaması olmaktan çıkarıp bir siyaset aracına dönüştürmektedirler.”

“İsrail’in Katılımı Savaş Suçları İşleyen Bir Rejimi Aklamak Olur”

Al Jazeera’da çıkan 6 Şubat tarihli bir haberde, 20’den fazla Avrupalı siyasetçinin Avrupa Yayın Birliği’ne (EBU) bir mektup yazarak İsrail’in yarışmaya katılmasının “Filistin’de etnik temizlik yapan, savaş suçları ve soykırım işleyen bir rejimi akladığını” dile getirdiği belirtildi.

Mektubu okuduğunu belirten Al Jazeera, imzalayanlar arasında Avrupa Parlamentosu üyeleri ve İspanya’daki Podemos partisinden siyasetçilerin de bulunduğunu belirtti.  Al Jazeera mektupta şu ifadelerin yer aldığını aktardı:

“İsrail’in katılımı, İsrail hakkında yanlış bilgi verdiği ve soykırımcı davranışlarını gizlediği için EBU’nun savunduğunu iddia ettiği şeylerle açıkça çelişiyor.”

“Eurovision Şarkı Yarışması, Ukrayna’yı işgal etmesine tepki olarak Rusya’nın 2022’den itibaren yarışmaya katılımını veto etti. Ayrıca 2019 yılında İzlanda, Tel Aviv’deki Eurovision Şarkı Yarışması’nda İzlandalı yarışmacının Filistin bayrağı açması nedeniyle festival organizatörleri tarafından para cezasına çarptırıldı.”

İspanyol siyasetçi Ione Belarra da eski adı Twitter olan X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda şunları söyledi:

“İsrail, Filistin halkını tamamen cezasız bir şekilde katletmeye devam etmek için herkesi terörizmle suçluyor. İsrail’in Eurovision gibi barbarlığını aklamasına olanak tanıyan her türlü uluslararası etkinliğe katılımını engellemeliyiz.”

Tartışmaya İsveç’teki Sol Parti (Vänsterpartiet) de katılarak, İsrail’in Eurovision’a katılmasına karşı çıktı. İsveç radyosuna açıklamada bulunan parti lideri Nooshi Dadgostar şu ifadeleri kullandı:

“Eurovision birçok çocuk tarafından izlenen muazzam bir müzik festivalidir ve Malmö’de inanılmaz derecede harika bir festival gerçekleşecektir. Ancak soykırımla suçlanan İsrail söz konusu olduğunda her şey normalmiş gibi davranmak makul değildir. Bu nedenle Eurovision’un bu yıl İsrail’i davet etmemesi doğaldır.”

Çifte Standart mı Uygulanıyor?

Yarışmanın yayınlanacağı SVT kanalından 29 Ocak’ta yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verilmişti:

“Bu son derece karmaşık çatışmada yaşanan insani acılar korkunç boyutlardadır. Hiç kimse şu anda Gazze’deki koşullara ya da İsrail’deki Hamas saldırısına kayıtsız kalamaz. Biz de bu gelişmelerden endişe duyuyoruz. Grupların seslerini duyurmaya çalışmasını anlıyor ve saygı duyuyoruz. Ev sahibi ülke olarak SVT, bu kargaşa döneminde Avrupa’nın en büyük televizyon programını sunmanın zorlukları konusunda EBU ile diyalog hâlindedir.”

Ancak SVT’nin CEO’su Hanna Stjärne Şubat 2022’de Rusya’nın Eurovision’a katılımının yasaklanması konusunda oldukça net bir tavır sergilemiş, “Eurovision’un siyasi olmayan bir etkinlik olması fikrini anlıyorum. Ancak Rusya’nın işgali nedeniyle Avrupa’daki durum çok ciddi. EBU’nun tutumunu değiştirmesini talep ettik.” diyerek, yarışmanın siyaset dışı bir platform olmasına rağmen Rusya’nın siyasi nedenlerle yarışma dışı bırakılmasına destek verdiklerini açıklamıştı.

Konunun hararetle tartışıldığı bir diğer ülke ise İzlanda. İzlanda, İsrail’in yarışmaya katılımının engellenmemesi hâlinde Eurovision Şarkı Yarışması’ndan çekilmek zorunda kalabileceklerini açıkladı. İzlanda’yı 2019’da İsrail’in başkenti Tel Aviv’de düzenlenen 64. Eurovision Şarkı Yarışması’nda temsil eden müzik grubu Hatari, puanların okunduğu sırada Filistin bayraklı atkı açıp zafer işareti yaparak Filistin’e destek vermişti. Avrupa Yayın Birliği (EBU) ise bu davranışın “siyasi hareketleri yasaklayan kurallarının ihlali anlamına geldiği” gerekçesiyle İzlanda devlet televizyonuna (RUV) para cezası uygulamıştı.

Finlandiyalı sanatçılar da, Finlandiya’nın kamu yayıncısı Yle’den EBU’ya baskı yaparak “savaş suçları işleyen ve askeri işgali sürdüren bir ülkenin müzik adına imajını parlatmak için halka açık bir sahne almasını” engellemesini talep ediyor.

Finlandiya’da İsrail’in Eurovision’a katılımını protesto eden imzacılar arasında bulunan ve 2011 yılındaki yarışmada ülkeyi temsil eden Finli sanatçılar Olavi Uusivirta, Paleface ve Axel Ehnström, Finlandiya Yayın Şirketi Yle‘yi çifte standart uygulamakla suçladı. Sanatçılar yayıncı kuruluş Yle’nin Rusya’nın 2022 yılında yarışmadan men edilmesini talep eden ilk kuruluşlardan biri olduğunu belirterek, “Yle’den şimdi de aynı aktif değer savunuculuğunu bekliyoruz” dediler.

Rusya’nın 2022’de Ukrayna’ya yönelik saldırılarının başlamasından hemen bir gün sonra Yle temsilcisi Ville Vilén, Moskova’nın saldırısının “Yle ve diğer Avrupalı yayıncıların temsil ettiği tüm değerlere aykırı” olduğunu söylemiştiEBU ise kısa bir süre sonra Rusya’nın yarışmaya katılımını yasaklamıştı.

Ancak EBU, İsrail’in katılımı ile ilgili eleştirilere cevaben tamamen farklı bir tutum sergiliyor. EBU Eurovision yarışmasının “dünyanın dört bir yanındaki izleyicileri müzik yoluyla birleştiren, siyasi olmayan bir etkinlik” olduğunu belirterek kararını savundu.

“Eurovision Şarkı Yarışması hükûmetler için değil yayıncılar için bir yarışmadır ve İsrailli yayıncı 50 yıldır yarışmaya katılmaktadır” diyen EBU’nun 2022’de aynı gerekçelerle neden Rusya’nın yarışma dışı bırakılması eleştirilerine de karşı çıkmadığı sorusu ise kurumun tarafsızlığı ile ilgili soru işaretlerine neden oluyor. EBU’nun sergilediği bu ikircikli tavır, kurumun savunduğunu iddia ettiği kriterleri bazı siyasi gerekçelerle esnetip daralttığı yorumlarına ve çifte standard uygulandığı eleştirilerine de kapı aralıyor.

İsrail Eurovision’da Daha Önce de Boykot Edilmişti

İsveç 2019’da Tel Aviv’de gerçekleştirilen Eurovision yarışması öncesi de boykot çağrısında bulunmuş, çok sayıda sanatçının imzasıyla ülkenin en büyük gazeteleri Aftonbladet ve Expressen başta olmak üzere birçk gazetece yayımlanan bir açık mektupta, ”İsveçli 171 sanatçı, yapımcı ve yönetmen olarak İsrail’de yapılacak 2019 Eurovision Şarkı Yarışması’nın boykot edilmesini istiyoruz.” denmişti.

Boykotun gerekçesi olarak ise İsrail’in Filistinlilere yönelik hak ihlallerine atıfta bulunularak, ”İsrail tarafından Filistinlilerin temel insan hak ve hürriyetleri inkar edildiği sürece İsrail’le hiçbir şekilde kültürel alışverişine katılmayacağız, İsrail’de yapılacak kültürel faaliyetleri desteklemeyeceğiz.” sözlerine yer verilmişti.

Boykot kararına dünya çapında 140 sanatçı da destek vererek The Guardian gazetesinde yayımladıkları açık bir mektupta, “Filistinliler özgürlük, adalet ve eşit haklara sahip olana kadar, onları temel haklarından mahrum bırakan devletle her zamanki gibi iş yapılmamalıdır.” ifadelerine yer verilmişti.

İsrail, ilk olarak yarışmanın Kudüs’te düzenlenmesini istemiş ancak bazı Avrupa ülkelerinden yarışmanın Kudüs’te yapılması durumunda kararı protesto ederek yarışmaya katılmayacakları açıklamaları ve ev sahipliğini kaybetme endişesiyle bu kararından geri adım atarak yarışmayı Tel Aviv’de yapmayı kabul etmişti.

İsveç’in önümüzdeki Mayıs ayında ev sahipliği yapacağı 68. Eurovision Şarkı Yarışmasına otuz yedi ülke katılacak. Yarışma sonuçlarının adilliği, gerek puanlama sistemi, gerek Almanya, Fransa, İngiltere, İspanya ve İtalya’dan oluşan 5 ayrıcalıklı ülkenin elemelere girmeden doğrudan finale kalması, gerekse oylamalarda eser ve yorumcunun niteliğinden çok siyasi ittifak ve duygusal yakınlıkların rol oynaması gibi farklı gerekçelerle uzun yıllardır tartışılan bir konu.

Medine Tezcan

Uluslararası Londra Üniversitesinde Siyasal Bilimler ve Uluslarası İlişkiler eğitimini tamamlayan Medine Tezcan, İsveç Genç Müslümanlar (SUM) Derneğinin başkan yardımcılığını yapmıştır. Tezcan, Perspektif redaksiyon ekibinin üyesidir.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler