'Gazze'

Wonho Chung: “Filistin İçin Doğru Sesi Çıkarmak ve Değişimi Harekete Geçirmek Bize Bağlı”

Arapça konuşan ve Asya kökenine sahip olan Wonho Chung, bir komedyen ve müzisyen. Chung ile ünlülerin Gazze konusundaki tutumunu ve Filistinliler için yapılabilecekleri konuştuk.

Farklı etnik ve kültürel arka planlara sahip birisiniz. Kendi tabirinizle “karma” olduğunuzu söylüyorsunuz. Bu durum hayata bakışınızı nasıl etkiliyor?

Koreli ve Vietnamlı ebeveynlerin çocuğu olarak Suudi Arabistan’da doğdum. Ürdün’de büyüdüm. Şu an da Dubai’de yaşıyorum. Bence bu durum hayatıma daha geniş bir bakış açısı kazandırıyor. Eskiden bir ülkede doğup büyüyen insanları kıskanırdım. Annen Türk’se, baban Türk’se ve sen Türkiye’de büyümüşsen, bir kimlik duygusu kazanmış oluyorsun. Ülkene karşı bir vatanseverlik duygusu oluşuyor. Bense kendimi bir bukalemun gibi hissediyorum. Bazen Arap olabilirim, bazen evrensel olabilirim, bazen Asyalı olabilirim. Bunun hoşuma giden tarafı, her farklı kültüre girebilmeme ve oradan iyi olanı alıp kendi kişiliğimi oluşturmama izin vermesi ve daha küresel bir vatandaş olmamı sağlaması.

Gittiğim her yerde farklı bir çocuk olmaya alıştım. Bu yüzden başından itibaren çok uluslu ve “dünyalı” bir yaşam tarzı sürdürmeye çalıştım. Kendi kültürümün dışındaki her şeyle de uyum içindeyim.

Stand-up komedyeni, oyuncu, şarkıcı ve müzisyensiniz. Farklı kültürleri tecrübe etmek kariyer seçimlerinize nasıl yansıdı?

Çocuk yaşlardan beri televizyon dizilerini ve filmleri izlemekten hoşlanırdım. İnsanların bir TV kutusuna sığabilmesi beni büyülerdi.

Müzik, piyano ve şan eğitimi aldığım için sanata karşı her zaman bir eğilimim vardı. Büyüdükçe eğlence dünyasında şansımı stand-up komedi ile denedim. Bu bana çok geniş bir kapı araladı. Orta Doğu’da Arapça konuşan ilk stand-up komedyen oldum. Ardından televizyon sunuculuğu, TV ve film oyunculuğu, İngilizce ve Arapça etkinliklerde sunuculuk, müzik gibi alanlar eklendi. Sanırım tek bir kategoriye sıkıştırılmaktan hoşlanmayan bir insanım. Sunabileceğim çok şey olduğunu düşünüyorum ve her projenin bana yeni şeyler öğrettiğini düşünüyorum.

Çok geniş bir platformda insanlara hitap ediyorsunuz. Özellikle son aylarda sosyal medya platformunuzu ağırlıkla Gazze’de yaşananlar için kullandınız. Eğlence sektöründen biri olarak paylaşımlarınıza nasıl tepkiler aldınız?

Ürdün’de büyük bir Filistin topluluğu var. Ürdün nüfusunun yaklaşık yüzde 60’ı, belki daha fazlası Filistin’den. 1948’de Nakba’da, daha sonra 1976’da yine aynı durumu yaşayan birçok Filistinli Ürdün’e göç etti. Belki Filistinli arkadaşlar ve komşularla çevrili olarak büyüdüğüm için bu konuda hep sesimi yükselttim.

Gençken siyaset ilgimi çekmiyordu. Zaman geçtikçe Filistin halkının durumunu fark etmeye başladım. 2006, 2013, 2014, 2021’de ya da Şeyh Cerrah olaylarında Filistin’deki durumla ilgili hep sesimi yükselttim. 7 Ekim’den sonra farklı bir durum olacağını biliyordum. Bu büyük bir şeydi. Genellikle politik konulara dâhil olmayı sevmesem de burada insani bir sorumluluk hissettim, çünkü orada yaşananların çok adaletsiz olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle konuşmaya karar verdim.

Fotoğraf: wonhochung.com

Bence her eğlence insanı, fenomen ya da bir platforma sahip olan herkes bir şeyler hakkında konuşur. Ben Filistin meselesini seçtim. 7 Ekim’den sonra eğlence içerikleri paylaşmayı bıraktım. Sonra kendime, “Madem platformumu eğlence için kullanmıyorum, o zaman bir değişiklik yapmak için kullanmalıyım.” dedim. Bu nedenle de sosyal medya mecramı Filistin ve özellikle Gazze’deki insanlar için kullanmaya başladım. Algoritmanın nasıl çalıştığını biliyordum. Doğru süreyle, doğru bağlamda ve doğru metinle video içerikler paylaştım. Farklı kaynaklardan haberleri topladım, dengeli içerikler sundum. Aslında normalde Arapça içerikler paylaşsam da Filistin için yaptığım Reels’lerde İngilizce kullandım. Benim için sesimi İngilizce olarak yükseltmek önemliydi çünkü bunun daha etkili olacağını biliyordum. ABD, Avrupa veya Asya’da yaşayan birinin Filistin hakkında İngilizce içerik tüketmesinin etkili olacağını düşünüyordum. Arap toplumları Filistin’de ne olduğunu biliyorlar. Ama birçok insan geçmişte Filistin’de neler olup bittiği ya da 76 senelik işgal hakkında bilgiye sahip değil.

Ünlülerin özellikle İngilizce konuşulan ülkelerde Filistin’i desteklemekte tereddüt ettiklerini görüyoruz. Sizin paylaşımlarınız, kariyeriniz üzerinde olumsuz etki oluşturdu mu?

Şu an Gazze’de olan şeyi bir “çatışma” ya da “savaş” olarak adlandırmak zor. Orada devam eden bir soykırım var. Bu durum karşısında bir duruş aldığımda, bunun kariyerim üzerine olumsuz yansıyabileceğini biliyorum. İş kaybedebilirim, takipçi kaybedebilirim. Yine de bu risk karşısında kalbimde doğru olanı yaptığımı biliyorum.

Filistin meselesinde adaletin yanında durmak, benim iş yaptığım markaları ve yaptığım işin doğasını elbette değiştirecektir. Şu anda soykırım hâlâ devam ettiği için, sahneye çıkıp komedi şovları yapmak doğru gelmiyor. Benimle reklam konusunda iş birliği yapmak isteyen bazı markalar, Instagram’daki paylaşımlarımı gördüklerinde Gazze ile ilgili konuşmamı tasdik ettiklerini, ama politik insanlarla iş yapmayacaklarını söylüyorlar. Paylaşımlarımın politik olduğunu düşünmüyorum. Yine de zaman geçtikçe, daha uyumlu olduğum markalarla çalışmak zorunda kalacağımı biliyorum. Dünya değişiyor. Birçok insan artık kimin ezilen olduğunu ve kimin ezen olduğunu keşfediyor. Bu gerçekleştiğinde, sonunda doğru olan şirketlerle, kuruluşlarla ve markalarla uyumlu olacağımı düşünüyorum.

Filistinliler pasiflikleri nedeniyle Arap ülkelerine yoğun eleştiriler yöneltiyor. Arap ülkelerinin Gazze’yi desteklemede başarısız olduğunu düşünüyor musunuz?

Bence insanlık genel olarak başarısız oldu. İnsani yardım sağlamak bizim küresel sorumluluğumuz. Orada insanlar açlıktan ölüyorlar ve bu akıl almaz bir şey.

Öte yandan Arap ya da Arap olmayan her ülkenin kendi hükûmetleri var. Bu hükûmetler kendi çıkarlarını, egemenliklerini ve haklarını korumak zorundalar. Birçok ülke politik veya ekonomik açıdan bir savaşa girmeyi kaldıramaz.

Filistinliler için üzülüyorum ama diğer yanda barış ve özgürlük için mücadele eden küresel bir topluluk olarak “bizim” var olduğumuzu da biliyorum. Doğru sesi çıkarmak ve yaşadığımız ülkelerin hükûmetlerini değişiklik yapmaya zorlamak bize bağlı.

Gazze’de savaşla ilgili yayın yaparak dünya kamuoyu tarafından tanınan Motaz Azaiza ile yakın bir arkadaşlığınız var. Onun yaşadıklarını nasıl gözlemliyorsunuz?

Gazze’deki birçok gazeteciyi takip ediyorum, Motaz da onlardan biri. Savaş başlamadan önce iletişimdeydik. Savaş başladığında ben de dünyadaki milyonlar gibi onu takip etmeye başladım. Neredeyse her gün konuştuk.

Zaman ilerledikçe ve onun vatanında gerçekleşen korkunç olayları dünyaya ne şekilde sunduğunu gördükçe onun bu dönemde dünya çapında çıkan en güçlü ses olduğunu düşünmeye başladım. Onun güvenliği için endişeliydim. Tahliyesinden birkaç gün sonra da onunla görüştüğümde yardıma ihtiyacı olduğunu fark ettim. Tüm dünyanın ilgisi onun üzerindeydi. Herkes arıyor, röportaj yapmak istiyor, etkinliklerine davet ediyordu. Bir arkadaş olarak ona bu konularda yardım ettim. Dostluğumuz bu şekilde gelişti.

Motaz dünyaca ünlü bir fotoğrafçı olmak istiyordu. Ama “fotoğrafçı” olmak istiyordu, bir foto muhabiri değil! Dünya genelinden ödüller almaya başladığında, bu ödülleri kutlayamayacak hâldeydi. Onunla dostluğumuz çok kıymetli ve ona her zaman destek olmaya hazırım.

Gazze’deki yıkım ve katliamlar karşısında neler yapabiliriz?

İnsanları konuşmaya devam etmeleri konusunda teşvik etmemiz gerek. Umutsuz hissederseniz, yapabileceğiniz bir şey yokmuş gibi hissederseniz. Gazze’deki insanlara insani yardım göndermek, İsrail’in bloke etmesi nedeniyle zor. Bu yüzden eğer kendinizi güçsüz hissederseniz, sadece sesinizi yükseltin. Gazze’den yapılan paylaşımları beğenmeye devam edin. İçerikler korkunç olsa bile yorum yapın ve paylaşın.

Özellikle Filistin’deki gerçekliğin çoğu küresel medyanın yansıttığından çok farklı olduğunu düşünürsek, algoritmayla uyumlu çalışmamızın ve Gazze’den gelen içeriklerin görünür olmasını sağlamanın ne kadar önemli olduğunu da anlarız. Gazze’de hiç yabancı gazeteci yok. Gazze’den haberlerimizi yereldeki gazetecilerden alıyoruz. Bu genç insanlar Gazze’deki gerçekleri aktarmak için ellerine kamera ve telefonlarını aldılar. Bu insanları takip etmezseniz, o zaman Gazze’de ne olduğuna dair gerçekleri de öğrenemezsiniz. Biz bu röportajı yaparken, her gün onlarca, yüzlerce kişi öldürülüyor. Bu korkunç!

Hitap ettiğiniz kitleye Gazze konusundaki mesajınız nedir?

Şu anda adaletin ve hukukun açık bir şekilde ihlal edildiği bir durumla karşı karşıyayız. Korkunç zamanlar geçiren Filistinlilere yardım etme konusunda kör kalan bir dünya kamuoyu var.

Hükûmetler Filistinlilere yardım etmiyorsa, o zaman özgür düşünen ve özgür yaşayan vatandaşlar olarak bir değişiklik yapmak bizim sorumluluğumuzda. Tarihsel olarak dünyadaki olaylara baktığınızda, sivil değişikliklerin halkın hareketlerine dayandığını görürüz. İnsanlar yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve değişiklik isteğiyle harekete geçer.

İnsanlara söyleyebileceğim tek şey belki de şudur: Herhangi bir şekilde aktivist olmanız mümkündür. Eğer iş ortamınız, işvereniniz veya başka bir nedenle sosyal medyada bu konuda sesinizi yükseltemiyorsanız, birebir insanlarla konuşmalarınızda bunu yapabilirsiniz. Bir aşçıysanız, Filistin yemekleri yapabilir ve insanlara bunlar hakkında bilgi verebilirsiniz. Değişiklik yapabileceğimiz birçok farklı yol var. Eğer kalbinizde ve aklınızda neyin doğru olduğunu biliyorsanız, yeteneklerinizi, becerilerinizi ve deneyiminizi doğru olanı savunmak için kullanın! Söyleyebileceğim tek şey bu.

Esma Güney Aksoy

Lisans ve yüksek lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji bölümünde tamamlayan Güney Aksoy, Çukurova Üniversitesi Arkeoloji bölümünde ikinci lisans eğitimine devam etmektedir. Ağırlıklı olarak duygulanım sosyolojisi, medya ve hukuk antropolojisi alanları ile ilgilenen yazar, aynı zamanda Fidiro Kahvesi ve Talking Anthropology podcastlerinin yapımcı ve sunucularından biridir.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler