Uluslararası Ceza Mahkemesine Tehdit: “İsrail’i Hedef Alırsanız, Sizi Hedef Alırız”
Bir grup ABD'li senatörün Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Khan'a gönderdiği tehdit mektubu büyük yankı uyandırdı. Senatörler başsavcıyı, İsrailli yetkililer hakkında tutuklama kararı çıkarması hâlinde, kendisini, ailesini ve çalışanlarını hedef almakla tehdit ediyor.
Bir grup ABD’li Cumhuriyetçi senatör, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Khan’ı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve diğer İsrailli yetkililere yönelik uluslararası tutuklama emri çıkarmaması konusunda uyararak “ağır yaptırımlarla” tehdit etti. Zeteo adlı internet sitesinde yer alan haberde, aralarında Tom Cotton, Marco Rubio ve Ted Cruz gibi isimlerin yer aldığı 12 Cumhuriyetçi senatörün UCM Başsavcısı Khan’a gönderdiği tehdit içerikli mektuba yer verildi.
Aralarında Kentucky Azınlık Lideri Mitch McConnell ve Donald Trump’ın başkan yardımcısı aday listesinde yer aldığı düşünülen Güney Karolina Senatörü Tim Scott’ın da bulunduğu senatörler, UCM’nin İsrail liderleri hakkında tutuklama emri çıkarmasının “gayrimeşru ve yasal dayanaktan yoksun” olacağını öne sürüyor. Ayrıca böyle bir kararın mahkemenin “ikiyüzlülüğünü ve çifte standardını ortaya çıkaracağını”, çünkü Khan’ın İran, Suriye, Çin ya da Hamas liderleri için tutuklama emri çıkartmadığını belirtiyorlar. Ancak senatörler, mektupta bu üç ülkenin UCM üyesi olmadıkları gibi UCM’ye üye bir ülkenin topraklarında savaş suçu işlemekle suçlanmadıkları bilgisine yer vermiyor. Ayrıca senatörlerin iddiasının aksine başsavcının Hamas liderleri hakkında da olası bir tutuklama kararını değerlendirdiği belirtiliyor.
Mektupta, Başsavcı Khan’a hitaben, Netanyahu ve diğer İsrailli yetkililer için tutuklama kararı çıkarması hâlinde, bu durumun “yalnızca İsrail’in egemenliğine değil, aynı zamanda ABD’nin egemenliğine yönelik bir tehdit olarak” yorumlanacağı ve “ağır yaptırımlarla sonuçlanacağı” öne sürülüyor.
UCM Başsavcısına yönelik, “İsrail’i hedef alırsanız, biz de sizi hedef alırız.” tehdidinde bulunan senatörler, “Khan’ın çalışanları ve ortaklarına yaptırım uygulayacakları, Başsavcı ve ailesinin ABD’ye girişlerini engelleyecekleri” tehdidinde de bulunuyor. Mektubun sonunda ise UCM Başsavcısına hitaben, “uyarıldınız” ifadeleri yer alıyor.
“Bu Haydutluk Ancak Mafyaya Yakışır”
Demokratlardan Maryland Senatörü Chris Van Hollen, Zeteo’ya yaptığı açıklamada Başsavcı Khan’a gönderlen tehdit mektubu ile ilgili şunları söyledi:
“Olası bir adli eyleme muhalif görüşünüzü ifade etmenizde bir sakınca yoktur, ancak yargı mensuplarını, onların aile üyelerini ve çalışanlarını cezalandırmakla tehdit ederek adli bir meseleye müdahale etmek kesinlikle yanlıştır. Bu haydutluk ancak mafyaya yakışan bir şey, ABD senatörlerine değil.”
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de, UCM’ye gözdağı verilmesini kınadığını belirtti. UCM’nin vereceği kararın “reddedilebilir olduğunu” söylemenin veya “tutuklama kararı vermesi hâlinde Filistin yönetimine misilleme yapmakla tehdit etmenin kabul edilemez olduğunu” vurgulayan Borrell şöyle konuştu:
“UCM, (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin hakkında karar verdiğinde alkışladık. UCM’ye ya saygı duyarız ya da duymayız. UCM’ye her durumda, her koşulda ve konu kim olursa olsun saygı duyacağız. UCM yargıçlarını sindirmeye çalışmaktan vazgeçin.”
UCM Tehdit Edildiklerini Açıklamıştı
Geçtiğimiz hafta Lahey merkezli UCM Başsavcılığı, Twitter üzerinden daha önce benzeri görülmemiş bir açıklama yayınlayarak UCM’ye yönelik misilleme tehditlerine ve mahkeme yetkililerine yönelik “engelleme” ve “sindirme” girişimlerine son verilmesi çağrısında bulunmuş, bu tür tehditlerin Roma Statüsü uyarınca “adaletin idaresine karşı suç teşkil edebileceği” uyarısında bulunmuştu.
Statement of the #ICC Office of the Prosecutor pic.twitter.com/Cw331pMcDm
— Int'l Criminal Court (@IntlCrimCourt) May 3, 2024
İsrail ve ABD’nin üyesi olmadığı UCM’ye Filistin toprakları Nisan 2015’te üye devlet statüsüyle kabul edildi. İngiliz bir avukat olan Khan, mahkemenin çoğunluk kararıyla bölgesel yargı yetkisinin “Gazze ve Batı Şeria ”yı kapsadığına karar vermesinden bir hafta sonra Şubat 2021’de UCM’nin başsavcısı olarak atandı.
UCM, Taraf Olmayan Devletlerin Vatandaşlarını Yargılayabilir mi?
Khan, 7 Ekim 2023 saldırılarının ardından, mahkemenin hem İsrail’deki Hamas militanları hem de Gazze’deki İsrail güçleri tarafından işlenen olası savaş suçları üzerinde yargı yetkisine sahip olduğunu duyurmuştu. UCM, 2002 tarihli Roma Statüsü uyarınca bireyleri savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırımla suçlayabiliyor.
Dolayısıyla Filistin’in UCM’ye taraf olmasıyla birlikte, milliyetlerinden bağımsız olarak Filistin topraklarında işlenen suçların failleri hakkında Mahkemenin yargı yetkisi bulunurken bu, potansiyel olarak UCM’nin, dünya üzerindeki herkesi yargılayabildiğini gösteriyor. UCM, yargıladığı kişinin vatandaşlığının bulunduğu ülkenin yanı sıra kendisine taraf bir ülkenin topraklarında işlenen suçların bütün failleri hakkında da yargı yetkisini kullanabiliyor.
Khan önümüzdeki günlerde Netanyahu için bir tutuklama emri çıkarırsa, bu, savaş suçu işlediği iddiasıyla tartışmalı bir dünya lideri hakkında verdiği ilk tutuklama kararı olmayacak. Mart 2023’te UCM, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hakkında “nüfusun (çocukların) hukuka aykırı olarak sınır dışı edilmesi savaş suçundan” sorumlu olduğu iddiasıyla bir tutuklama emri çıkarmıştı.
UCM’nin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hakkında verdiği yakalama kararında da görüldüğü üzere, her ne kadar Rusya UCM’ye taraf olmasa da suçun, Ukrayna topraklarında işlenmesi ve Ukrayna’nın UCM’ye taraf olması sayesinde Putin hakkında yakalama kararı çıkarılabilmişti. Benzer şekilde Filistin’in, 1 Nisan 2015’ten bu yana UCM’ye taraf olması sayesinde, UCM İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı verebilir.
Netanyahu, İsrailli Esirlerin Ailelerinden Yardım İstedi
İsrail medyasında çıkan haberlerde, İsrail Ulusal Güvenlik Konseyinin, Başbakan Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesinin uluslararası yakalama kararı çıkarma olasılığını değerlendirdiği ve Netanyahu’nun, kendisine yönelik tutuklama emri çıkarılmasını engellemek amacıyla başta ABD Başkanı Joe Biden olmak üzere, uluslararası liderler ve yetkililerle çok sayıda telefon görüşmesi yaptığı bildirilmişti.
Netanyahu, geçtiğimiz günlerde sosyal medya platformu X üzerinden UCM’nin alacağı muhtemel karar hakkında bir açıklama yapmış, “Mahkemenin İsrail üzerinde hiçbir yetkisi yoktur; ordu ve devlet yetkilileri hakkında savaş suçları gerekçesiyle tutuklama emri çıkarması ihtimali tarihi bir skandaldır ve antisemizmdir.” diyerek Mahkemeden çıkacak olan kararı tanımayacaklarını duyurmuş, fakat aynı zamanda “özgür dünyanın liderlerine bu tehlikeli adımı durdurmak için tüm nüfuzlarını kullanmaları” çağrısında bulunmuştu.
Öte yandan İsrail merkezli N12 televizyonunun haberinde, Netanyahu’nun İsrailli esirlerin ailelerinden UCM’nin olası tutuklama kararına karşı kendisi adına “lobi faaliyeti” yürütmelerini istediği belirtilmişti. Haberde, Netanyahu’nun Rehineler ve Kayıp Aileleri Forumu ile temasa geçtiği, esirlerin ailelerinden UCM ile bağlantılarını kendisi ve diğer İsrailli yetkililere karşı olası bir kararın çıkmasını engellemek amacıyla kullanmalarını istediği bilgisine yer verilmişti.Netanyahu’nun UCM Başsavcısı Khan ile aileler arasındaki sözde “dostane ilişkiden” haberdar olduktan sonra Forum yöneticilerinden olası tutuklama kararı verme planından vazgeçmesi için Khan’ı ikna etmeleri yönünde ricada bulunduğu belirtildi. (AA, P)