'Greta Thunberg'

Filistin’e Desteği Nedeniyle Gözden Düşen Aktivist: Greta Thunberg

Greta Thunberg’in 7 Ekim 2023’ten beri Filistin'den yana aldığı tavır, çevre aktivisti kimliğinin önüne geçerek genç aktivistin antisemitizmle suçlanmasına neden oldu. Son olarak, Dortmund'ta polis engeliyle karşılaşan Thunbeg'in Almanya'ya girişinin yasaklanması isteniyor.

Fotoğraf: Liv Oeian - Shutterstock.

Çevre aktivisti Greta Thunberg’in 7 Ekim 2023’ten beri Filistinliler lehine ve Gazze’deki on binleri hayatlarından eden saldırılar karşısında aldığı tavır, onu hem destekleyen hem de eleştiren kesimlerde büyük yankı buldu. Thunberg’in çevre konusunun ötesine geçen aktivizminin bu yeni yönü, “insan hakları olmadan iklim adaleti olmaz” vurgusuyla meseleyi daha bütüncül bir yaklaşımla ele alma iddiasında olsa da, İsrail’in müttefiki bazı ülkelerin yetkilileri ve ana akım medya tarafından antisemitizme kaymakla suçlanıyor. Sıklıkla kefiye giyerek kamuoyunun önüne çıkan Thunberg, önceki aylarda Hollanda ve Belçika’da Filistin’e destek gösterileri sırasında gözaltına alınmıştı. Son olarak, 8 Ekim 2024’te Almanya’nın Dortmund şehrindeki bir Filistin eylemine davet edilen Thunberg’in eyleme katılımı polis tarafından engellenirken, bazı siyasiler Greta Thunberg’e yönelik ülkeye giriş yasağı getirilmesini önerdi.

CDU: “Greta Thunberg Gibi Yahudi Düşmanlarına Artık Almanya’da Yer Yok”

Almanya’nın başkenti Berlin’de, 7 Ekim 2024’te İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının birinci yılı dolayısıyla düzenlenen Filistin’e destek gösterisinde polis göstericilere sert müdahalede bulunmuştu. Greta Thunberg de göstericiler arasında yer alıyordu. Ertesi gün Almanya’nın Dortmund şehrinde İsveçli iklim aktivisti Thunberg’in de katılması planlanan Dortmund Üniversitesi yakınındaki Filistin’e destek kampı Thunberg’in katılacağı gerekçesiyle polis tarafından dağıtıldı. Polis konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Thunberg isimli kişiyle bağlantılı son olaylar, onun şiddete başvuran bir katılımcı olduğu değerlendirmesine yol açtı.” ifadeleri kullanıldı.

Kasım 2023’te TAZ gazetesinin Latince bir yasaklama tabirine atıfla yazılan “İstenmeyen Greta” (Persona non Greta) manşetinin, yaklaşık 11 ay sonra gerçeğe dönüştürülmesi talep edildi. Welt gazetesinin haberine göre, Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin parlamento grubunun iç politika sözcüsü Alexander Throm, İsveçli aktivist Thunberg’e gösterilere giriş yasağı getirilmesi çağrısında bulundu. Throm, Bild gazetesine verdiği demeçte, Federal İçişleri Bakanlığının “Yahudi düşmanlarına” giriş yasağı koyması gerektiğini savunarak, “Buraya İsrail aleyhinde propaganda yapmak ve polisimizi karalamak için gelenlerin Almanya’da yeri yoktur.” dedi.

Thunberg: “Bizler Susturulmayacağız!”

Dortmund’daki öğrenci kampının tahliyesiyle ilgili olarak video mesajı yayımlayan Thunberg ise, kampın polis operasyonu sonucunda dağıtılmış olmasının kendileri için bir son olmadığını dile getirdi ve ekledi:

“Alman polisi, İsrail’in çocukları bombalamayı bırakması gerektiğini söylemenin ve Filistinlilerin de güvenlik özgürlük ve adaleti hak ettiğini söylemenin antisemitizm olduğunu iddia ediyor. Lütfen Dortmund’daki öğrenci hareketine ve kampına ve İsrail’in soykırımına ve geniş çaplı saldırılarına karşı seslerini yükselttikleri için insanların baskıya maruz kaldığı diğer her yere desteğinizi gösterin. Bizler susturulmayacağız.”

Almanya’daki Fridays for Future Hareketi ve Greta Thunberg Arasındaki İhtilaf

Thunberg’in 2018’de kurduğu Fridays for Future (FFF) hareketi, 7 Ekim 2023’ten önce de İsrail karşıtı tutum almakla eleştirilmiş ve antisemitizme kaymakla suçlanmıştı. Greta Thunberg’in son 1 yıl içerisindeki Filistin’e desteği ve İsrail’e dair eleştirileri yeni tartışmalara yol açtı. Thunberg’ın aldığı tavra karşı çıkanlar onu Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırılarını hafife almakla ve antisemitik bir tutum takınmakla suçluyor. Almanya’da federal hükûmetin Antisemitizmle Mücadele Özel Temsilcisi Felix Klein, Thunberg’in geçen yılki Gazze’ye dair açıklamalarını “İsrail karşıtı ve aynı zamanda İsrail’in var olma hakkının örtülü inkarı nedeniyle antisemitik” olarak nitelendirdi. Thunberg’i eleştirenler arasında Almanya’daki bazı Yeşiller Partili siyasetçiler ve diğer çevre aktivistleri de yer alıyor.

FFF’nin Almanya’daki lideri konumunda olan aktivist Luisa Neubauer de Thunberg’e yönelik eleştirel bir pozisyona sahip. Neubauer, FFF’nin terörizmin hiçbir türüyle aynı safta yer almaması gerektiğini belirterek İsrail-Filistin çatışması bağlamında siyasi hesap verebilirlik çağrısında bulundu. Neubauer bu pozisyonu alırken, iklim hareketinin bütünlüğünü koruması ve çatışmanın her iki tarafındaki insani ihtiyaçları ele alırken, barışçıl çözümlere odaklanması gerektiğinin altını çiziyor. Thunberg ve Neubauer’in farklı görüşleri FFF hareketi içinde kayda değer bölünmelere yol açtı. Bazı üyeler Thunberg’in Filistinlilerle insani dayanışma vurgusuna katılırken, diğerleri Neubauer’in Hamas tarafından işlenenler de dahil olmak üzere her türlü şiddeti kınama konusundaki ısrarını destekliyor. Haziran ayındaki Avrupa Parlamentosu seçimlerinden önceki cuma günü 302. haftalık iklim eylemini 15-20 kişilik küçük bir katılımla yapan Thunberg, yaptığı paylaşımda “Sayımız çok az ve bölünmüş durumdayız.” mesajını paylaşmıştı.

Almanya’da İsrail’i eleştiren veya Filistin’e destek içeren birçok ifade hukuken ve siyaseten zorluklarla karşılaşma riskini beraberinde getirebiliyor. Geçtiğimiz haziran ayında Hannover’deki bir yürüyüşün ardından polis, Filistin yanlısı sloganlar attıkları gerekçesiyle iklim aktivistleri hakkında antisemitik oldukları iddiasıyla soruşturma başlatmıştı. İklim aktivizminin antisemitik olmakla suçlanıyor olmasının, FFF hareketinin Almanya’daki faaliyetleri ve varlığı üzerinde azaltıcı bir etkisi olduğu ifade ediliyor. Son olarak, Eylül 2024’te Almanya’daki birçok farklı şehirde eş zamanlı olarak düzenlenen FFF eylemlerine 75 bin kişi katıldı. Bu katılımın beklenenden yüksek olduğu ve FFF’nin görünür kalmak ve yeniden ivme kazanmak için mücadele ettiği şeklinde yorumlandı.

Burak Gücin

Galatasaray Üniversitesinde sosyoloji alanında lisans eğitimi olan Burak Gücin, sonrasında Heidelberg Üniversitesinde kültürel çalışmalar alanında yüksek lisansını tamamlamıştır. Gücin, Perspektif redaksiyon ekibinin üyesidir.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler