'Yabancı Düşmanlığı'

İsveç’te 11 Kişiyi Öldüren Saldırgan Aşırı Sağcı mıydı?

Örebro saldırısının İsveç'e yeni gelen göçmenlerin ders aldığı okulu hedef alması, yabancı düşmanlığı motivasyonuna dair soru işaretleri oluşturdu. İsveç kamuoyunda terör ve ideolojik motivasyonun nasıl tanımlanması gerektiği tartışılıyor.

İsveç'in Örebro kentinde bulunan bir okula düzenlenen silahlı saldırıda 11 kişinin öldüğü bildirildi. Kentteki bazı vatandaşlar, Risbergska Lisesi kampüsünde ölenlerin anısına mum yakıp çiçek bıraktı. Fotoğraf: Atila Altuntaş - Anadolu Ajansı

4 Şubat’ta İsveç’in Örebro kentinde Campus Risbergska adlı okula düzenlenen silahlı saldırıda toplam 11 kişi öldürüldü. İsveç polisi tarafından yapılan açıklamada ölenlerin kimlik tespitinin sürdüğü ve ölenler arasında silahlı saldırganın da bulunduğu belirtildi. Açıklamada ayrıca, saldırıda herhangi bir polis memurunun vurulmadığı bilgisi paylaşıldı.

Örebro Polis Şefi Roberto Eid Forest, saldırının terör saikiyle yapıldığını düşünmediklerini ve başka bir saldırı daha beklemediklerini söyledi. İsveç basını ise, münferit hareket eden failin okul binasını otomatik silahla taradığını aktardı. Örebro’daki yerel gazetelerin aktardığı bilgilere göre ise 7 Şubat itibarıyla polisin kimlik tespit ekibi, saldırı hakkındaki bilgileri derlemeye çalışıyor. Son durumda hayatını kaybedenlerin naaşlarının incelemesine devam ediliyor ve kimlik tespitinin bitmesi bekleniyor.

Örebro Saldırganı Rickard Andersson: “Avrupa’yı Terk Edeceksiniz!”

Ülkenin en büyük gazetelerinden birisi olan Aftonbladet’te konuyla ilgili yapılan haberde, saldırganın İsveç vatandaşı olan 35 yaşındaki Rickard Andersson olduğu aktarıldı. Söz konusu kişinin silah ruhsatı bulunduğu ve geçen sene soyadını değiştirdiği de aktarılan bilgiler arasında yer alıyor. Yerel gazeteler saldırganın, okulun son yıllarında içine kapanmaya başladığını, hiç arkadaş edinmediğini ve çevresiyle konuşması bıraktığı gibi tanıklıklara yer veriyor.

İsveç polisi ise hâlihazırda saldırının neden yaşandığı sorusuna cevap vermeye çalışıyor. Aftonbladet gazetesine göre olaya ilişkin olarak polis önce “tüm göstergeler failin ideolojik bir neden olmaksızın tek başına hareket ettiği yönünde” şeklinde bir açıklama paylaştı. Fakat polis, daha sonra yeni açıklamalarda bulundu: “Failin içinde bulunduğu koşulları anlamak ve başkalarının da olaya karışıp karışmadığını çözmek için soruşturmaya yoğun bir şekilde devam ediyoruz. Silahlı saldırının arkasındaki nedene daha sonra tekrar odaklanacağız.

Saldırının gerçekleştiği okulda 20 yaş ve üzeri yetişkinler için ilk ve orta eğitim sınıfları ile İsveç’e yeni gelen göçmenler için İsveççe dil programlarının sunulması, akıllara saldırının motivasyonuyla alakalı soru işaretleri getiriyor. İsveç televizyonu kanal TV4’te, saldırı anında okulun tuvaletinde saklanan bir kişinin aldığı bir ses kaydı yayımlandı ve kayıtların analizi sonucunda ateş seleri duyulmadan önce bir kişinin “Avrupa’yı terk edeceksiniz!” diye bağırdığı bilgisi verildi.

Expressen gazetesine göre ise polis, TV4’ün yayınladığı bu görüntüler hakkında yorum yapmak istemiyor. Bir polis sözcüsünün yaptığı açıklamada, saldırı sebebi olarak değerlendirilebilecek bir ideolojik motivasyonun tespit edilmediği aktarıldı:

“Biz kendi ön soruşturmamızı yürütüyoruz ve öncelikli olarak ilgilendiğimiz konu da bu. TV4’ün soruşturmalar için ne yapacağı TV4’e kalmış bir şey, benim yorum yapabileceğim bir şey değil. Elimizdeki materyalleri analiz ediyoruz ve daha önce de söylediğimiz gibi bu konuda kapsamlı bir soruşturma yürütüyoruz. Söyleyebileceğim tek şey daha önce de söylediğimiz gibi: Şu anda herhangi ideolojik motife işaret eden bir kanıt yok.”

Saldırıda hedef alınan Campus Risbergska adlı eğitim kurumu | Fotoğraf: Atila Altuntaş – Anadolu Ajansı

“Saldırı, Suriye’de Yaşadığım Travmaları Canlandırdı”

Arbetsvärlden gazetesi ise, saldırılara tanık olanlarla konuştu. Gazeteye konuşan okulun öğrencileri, olay günü yaşadıkları travmatik anları aktardı. Haberde Suriye’den İsveç’e taşınmış olan bir öğrencinin şu ifadelerine yer verildi:

2014’te Suriye’den ayrıldığımdan beri bir daha böyle bir şey yaşayacağımı hiç düşünmemiştim. Eski travmalarımın tamamı yeniden canlandırdı. Hayatta kalıp kalamayacağımı bilmeden, büyük bir panik içinde arkadaşımla Pizza Hut’a koşmayı başardım. Kendimi hareketli bir hedef gibi hissediyorum. Bir daha kendimi güvende hissedebilecek miyim bilmiyorum. Göçmenlere karşı nefret söylemi ve kışkırtmalar yıllardır kendimizi güvensiz hissetmemize neden oldu. Ama bu kadar korkunç bir şeye tanık olacağımı hiç düşünmemiştim. Hükûmet bizi bu dehşete karşı korumasız ve savunmasız bıraktı.

İsveç medyasında yer alan diğer haberlerde de, söz konusu okula gidenlerin göçmen kökenli olması nedeniyle bölgede yaşayan göçmenlerin tedirgin olduğu kaydedildi.

Örebro’daki Caminin Cemaati İçin Zor Günler

Öldürülenlerin kimlik tespiti bittikten sonra polis, ölen kişilerin yaşını ve cinsiyetini kamuoyuyla paylaşacak. Dagens Nyheter gazetesinin aktardığına göre daha önce polis müfettişleri, kurbanların arasında farklı cinsiyet, yaş ve uyruktan kişilerin bulunduğunu söylemişti. Bu haberde Suriye Büyükelçiliğinin, ölenler arasında bir Suriyelinin bulunduğunu doğruladığı aktarıldı. Bosna Büyükelçiği de saldırıda bir vatandaşlarının öldüğünü açıkladı.

Olayın gerçekleştiği Örebro kentinde bulunan caminin dernek başkanı Yusuf Abdow, yerel gazete ETC‘ye yaptığı açıklamalarda hastanede tedavi gören altı kişiden dördünün cami cemaati tarafından tanındığını ve camiyle bağlantılı kişiler olduğunu bildirdi. Cami cemaati ise ölülerden kaçını defnedeceğini henüz bilmiyor.

Örebro İslam Kültür Merkezi adlı bu caminin muhasebe işlerine bakan Mazen Muwaffak İsveç devlet televizyonuna yaptığı açıklamada endişelerini paylaştı: “Olayın gerçekleştiğini öğrendiğimizde camiyi hemen kapattık ve bize olayın bittiği söylendiğinde tekrar açtık. Üyelerimiz arasında camide de bu tür olayların gerçekleşebileceğine dair korkular var. Polisten böyle bir riskin olmadığına dair teyit aldık ama yine de endişe hissediliyor.”

“İsveç Tarihinin En Kötü Toplu Katliamı”

Saldırı haberini “büyük bir üzüntüyle” öğrendiğini kaydeden İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, Adalet Bakanı Gunnar Strömmer ile saldırıya dair ortak bir basın toplantısı düzenledi ve şu şekilde konuştu:

Olmaması gereken bir şey oldu. Bugün tamamen masum insanlara karşı vahşice ve ölümcül şiddete tanık olduk. Bu, İsveç tarihinin en kötü toplu katliamı. Düşüncelerimiz ve dualarımız mağdurlarla, onların arkadaşlarıyla, yakınlarıyla ve aileleriyle birlikte.

Adalet Bakanı Strömmer ise saldırıyı “toplumu derinden sarsan bir olay” olarak nitelendirdi ve “Başka ülkelerde korku türünde okuduğunuz ama İsveç’te asla olmayacağını düşündüğünüz bir şey. Polis ve sağlık ekipleri ölen kişinin kimliğinin tespit edilip yakınlarına haber verilmesi için çalışmalarını sürdürüyor.” sözleriyle değerlendirmede bulundu. Yetkililer, saldırının arka planını araştırırken, olay toplumsal ve siyasi boyutlarıyla da kamusal tartışmaların merkezine yerleşmiş durumda. (AA,P)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler