Kripto Para, Katılım Bankası ve Hisse Senedi: İslam Fıkhına Göre Yatırımın Sınırları
Faiz, hile ve belirsizlikten kaçınarak yatırım yapmak mümkün mü? Katılım bankaları, hisse senetleri, yatırım fonları ve kripto paralar İslam fıkhına göre ne kadar meşru? Bu yazıda, alternatif finans yollarını ve dinî sınırlarını inceliyoruz.

İnsanoğlunun toplumsal yaşamda -zaman zaman zaruret derecesine varacak şekilde- borç almaya ihtiyaç duyduğu hepimizin bildiği bir gerçektir. Bunun yanı sıra belli bir birikimi olan insanların da bu birikimi değerlendirme ihtiyacı duydukları görülür. Bir yanda nakit paraya ihtiyaç duyan insanlar, diğer yanda fazladan sahip olduğu nakdi değerlendirmek isteyen insanlar tarih boyunca hep var olagelmiştir. Özellikle küçük yaşta yetim kalan çocukların miras yoluyla sahip oldukları mallar ile iş hayatında yer almayan kadınların servetlerinin işletilmesi geçmişten günümüze gelen önemli olgular olarak öne çıkmaktadır.
Karşılıklı olan bu ihtiyaçların giderilebileceği pratik yol olarak faizli kredi gündeme gelmiştir. Ancak ilahî dinlerin (Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam) tamamında faiz yasak kılınmıştır. Faiz yasağına dair Kur’an-ı Kerim ve hadislerde yer alan ifadelerin çok kesin ve ağır olması dikkat çeker. Buna mukabil Kur’an, verilen miktardan fazlasını geri almaksızın borç vermeyi büyük mükâfatlarla teşvik eder. Bu teşvikin, Müslüman toplumlarda karzıhasenin (faizsiz verilen borç) yaygınlık kazanmasını sağladığı görülür. Lâkin sadece karzıhasenin usulünün, toplumunun bütünündeki borç alma ihtiyaçlarına her zaman cevap vermediği anlaşılmaktadır. Özellikle servetini işletmek isteyenler için bir çözüm olmayacağı da açıktır.
Servetin İşletilmesinde Fıkhi Açıdan Problemli Görülen Durumlar: Faiz, Hile, Belirsizlik
Servetin gelir getirecek şekilde işletilmesi ile gelir elde edilmesi konusunda ticaret, ortaklık vb. dinen meşruiyeti naslarla sabit yollar bulunduğu gibi tarih boyunca Müslümanlar tarafından üretilen alternatif yollar da mevcut olagelmiştir. Bu tür durumlarda İslam alimlerinin ilgili uygulamaların nasla sabit ilke ve hükümlerle çatışmaması yönünde tedbirler aldıkları görülmektedir. Özellikle nakit ihtiyacının karşılanması ve fazla nakdin işletilmesi noktasında alimlerin dikkat ettikleri hükümlerin başında faiz yasağı vardır. Bunun yanı sıra hile ve aldatmanın bulunmaması, belirsizlik ve bilinmezliklerin olmaması gibi hususlar da meşruiyet açısından dikkate alınan sair hususlar olarak gündeme gelmiştir.
Faizin ilgili ayet ve hadislerde ağır bir dille eleştirilmiş olmasında, elbette, pek çok hikmet vardır. İlgili ayet ve hadislere göre faiz, her şeyden önce, haksız bir kazanç elde etmek ve kul hakkı yemek demektir: Zira faiz toplumdaki en zayıf tüketiciden başlamak üzere sermayenin en zengin olanlara doğru transferini sağlar. Toplum içerisinde, sadece var olan parası sayesinde daha fazla para kazanan âtıl bir kesimin oluşmasına yol açar.
Ticareti ve dolayısıyla paranın kullanımını ilgilendiren bir diğer yaygın problem olan hile ise, fıkıh terminolojisinde taraflardan birinin söz veya fiiliyle diğer tarafı kasten aldatması anlamına gelir. İçinde hile, aldatma barındıran işlemler hukuken caiz olmadığı gibi dinen de çok kötü bir davranış olup meşru değildir.
Şayet herhangi bir işlemde taraflar arasında anlaşmazlığa yol açabilecek derecede aşırı bir bilinmezlik varsa, ki buna fıkıhta “cehalet-i fâhişe” denir ve bu durum yapılan işlemi geçersiz kılar. Söz konusu bilinmezliğin ivediyle giderilmesi gerekir. Akit esnasında bedelin belirlenmemesi de taraflar arasında anlaşmazlığa yol açacağından bu durumdaki bir akit “fasit” olarak kabul edilir yani geçerliliğini kaybeder. Aynı geçersizlik hâli, başka belirsizlikler için de geçerlidir: Taraflardan birinin zararına yol açabilecek belirsizliklerden uzak durulması, belirsizliklerin izale (giderilmesi) edilmesi gerekir.
Günümüzün Finans Piyasaları ve Katılım Bankaları Fıkhen Meşru mu?
Günümüze geldiğimizde oldukça gelişmiş ve para birimleri açısından çeşitlenmiş finans piyasalarıyla karşı karşıyayız. Ancak bu piyasalar büyük ölçüde faiz temeli üzerine kurulu olduğundan fıkhi bir meşruiyeti kazanamamaktadır. İşte tam bu noktada dinî hassasiyetlerine göre hareket etmek isteyen Müslümanlar veya onların bu hassasiyetini dikkate alan finansal kuruluşlar faiz, aldatma, belirsizlik vb. fıkhi meşruiyet açısından sorun içermeyen alternatif uygulamalar geliştirmişlerdir.
Bu alternatiflerin başında çeşitli ülkelerde faizsiz banka ya da İslami banka olarak adlandırılan ve Türkiye’de katılım bankaları olarak da tanımlanan kurumlar gelmektedir. Bu bankalar mudarebe yani yatırım vekaleti gibi yöntemlerle fon toplayıp murabaha yani finansal kiralama vb. yöntemlerle fon kullandırmaktadırlar. Bu yöntemlerin her biri günümüzün fıkıh alimleri tarafından tartışılmış ve meşru olabilmeleri için dikkat edilmesi gereken hususlar ortaya konmuştur. Her bir katılım bankasının fıkhi açıdan danışmanlık sağlayan heyetleri mevcut olup onların bu uygulamaların meşruiyeti noktasındaki icazet belgeleri ilgili kurumların internet sayfalarında yer almaktadır. Dolayısıyla dinî hassasiyeti olan insanlar için mal varlıklarını katılım bankalarının katılım hesaplarına yatırmaları önemli bir alternatiftir.
Hisse Senetleri Alternatifi
Hisse senetleri yatırım yapılabilecek bir diğer alternatif olarak öne çıkmaktadır. Hisse senedi alırken ilgili şirketin esas faaliyet alanına bakmak gerekir. Kuruluş amacı ve faaliyet alanı fıkhın ilke ve hükümlerine aykırı olan şirketlerin hisse senedini almak caiz olmayacaktır. Şayet bu noktada bir aykırılık yoksa ilgili şirketin hisse senedi alınabilir.
Hisse senedi alımında dikkat edilecek bir diğer husus kuruluş amacı ve faaliyet alanı fıkhın ilke ve hükümlerine uygun olmakla birlikte bazen faizli işlemler yapan şirketlerin hisse senetleri ancak belli şartlarla alınabilir. Şirketin, varlığını devam ettirebilmesi gibi bir zorunluluğa binaen aldığı faizli krediler toplam varlıklarının üçte birini geçmemelidir. Aynı şekilde operasyonel veya kanuni zorunluluk gibi sebeplerle faizli hesaplarda tuttuğu varlıkları şirketin toplam varlıklarının üçte birini geçmemelidir. Yine bu tür sebeplerden ötürü elde ettiği meşru olmayan gelirler toplam gelirinin yüzde 5’ini geçmemelidir.[1]
Yatırım Fonları Alternatifi
Dinî hassasiyetlerine göre parasını değerlendirmek isteyen insanların yatırım yapabileceği bir diğer alan yatırım fonlarıdır. Yatırım fonları, topladıkları fonları tecrübeli yöneticiler eliyle yerli veya yabancı hisse senetleri, kira sertifikaları, kıymetli madenler, emtia ve mevduat gibi çeşitli alanlara yatırarak değerlendirmektedir. Bu fonlar, fon alıcılarına kolay nakde dönebilme, riskin dağıtımı, bazı vergi avantajları gibi imkanlar sunmaktadır. Artık günümüzde fıkhi ilke ve hükümlere riayet eden yatırım fonları da bulunmaktadır. Bu fonlar faizli işlemlere girmediği gibi altın alımında işlemin peşin olmasına riayet gibi fıkhi esasları da göz önünde bulundurmaktadır. Bu açıdan gerekli denetimler fıkıh danışma kurulları tarafından yapılmaktadır. Yatırım fonu alırken ilgili fonun bu konuda hassasiyetinin bulunup bulunmadığı dikkate alınmalıdır.
Kripto Para Birimleri Kullanılabilir mi?
Bugün insanların tercih ettiği yatırım yollarından biri de kripto para borsaları aracılığıyla kripto para birimlerini almak ve satmaktır. Ancak özellikle finans uzmanları, yüksek risk içerdikleri için bu paralara yatırım yapma noktasında insanları uyarmaktadır. Kripto paralar hakkında fıkhi meşruiyet açısından da genel bir ifade kullanmak zor gözükmektedir. Zira her kripto para birimi, kendine özgü bir yapısı ve kod sistemine sahiptir ve günümüzde binlerce kripto para bulunmaktadır. Bu para birimleri belli açılardan birbiriyle benzeşse de hakkında hepsini ilgilendiren tek bir hüküm vermek yerine her birinin kullandığı altyapıyı ve kod sistemini münferit olarak incelemek gerekir. Kod sistemi, yapısı, işleyişi incelendikten sonra fıkhi hüküm ve ilkeler açısından bir mahzur olup olmadığı fıkıh alimleri tarafından belirlenen kripto paralara yatırım yapmak mümkün olabilir.
Dipnot
[1] Detaylı bilgi için Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) Danışma Kuruluna ait “Pay Senedi İhracı ve Alım-Satımı Standardı” başlıklı hüküm belgesine bakılabilir: https://tkbb.org.tr/upload/Pay%20Senedi%20I%CC%87hrac%C4%B1%20ve%20Al%C4%B1m-Sat%C4%B1m%C4%B1%20Standard%C4%B1.pdf