BM: “İşgal Ekonomisi, Artık Bir Soykırım Ekonomisine Dönüştü”
BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'daki politikalarının artık sadece işgal değil, uluslararası şirketlerin ortaklığıyla kurumsallaşmış bir "soykırım ekonomisi" hâline geldiğini vurguladı. Raporda, yüzlerce şirketin ve finans kuruluşunun bu sistemden milyarlarca dolar kazandığı belirtiliyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, BM İnsan Hakları Konseyi toplantısında İsrail’in Filistinlilere karşı soykırımının ekonomik etkenlerini inceleyen “İşgal Ekonomisinden Soykırım Ekonomisine” başlıklı raporunu tanıttı.
Albanese, İsrail’in saldırılarını sürdürdüğü Filistin topraklarındaki durumu kıyamete benzeterek, “İsrail modern tarihin en zalimane soykırımlarından birinin sorumlusu.” dedi. İşgal altındaki Filistin topraklarındaki durumun “kıyamete” benzediğini ifade eden Albanese, raporun İsrail’in Filistinlileri yok etme, tecrit etme ve gözetleme yoluyla yerinden etmesini mümkün kılan ekonomik koşulları ortaya koyduğunu vurguladı.
“Sözde Gazze İnsani Yardım Vakfı, Bir Ölüm Tuzağı”
İsrail’in, BM’nin Gazze’ye insani yardım konusundaki son işlevini de ortadan kaldırdığını belirten Albanese, “Sözde Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF), bombardıman altında açlıktan bir deri bir kemik kalmış ve yok edilmek üzere işaretlenmiş bir nüfusu öldürmek ya da kaçmaya zorlamak üzere tasarlanmış bir ölüm tuzağından başka bir şey değildir,” ifadelerini kullandı.
Albanese, Gazze’de insanların hayal edilenin ötesinde acılara katlanmaya devam ettiğini, resmî rakamlara göre 200 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybettiğini ya da yaralandığını söyledi.
İşgal altındaki Batı Şeria’da da Filistinlilerin 1967’den bu yana “en büyük zorla yerinden edilme” durumuyla karşı karşıya kaldığını kaydeden Albanese, “Silahlı yerleşimciler ortalığı kasıp kavururken, 900 kontrol noktası ve diğer engeller günlük yaşamı boğarken, yaklaşık 1000 kişi öldürüldü, 10 bin kişi yaralandı, 10 bin kişi gözaltına alındı ve birçoğu işkence gördü.” şeklinde konuştu.
“İşgal Ekonomisi, Soykırım Ekonomisine Dönüştü”
Albanese, bütün bunlar olurken Tel Aviv Menkul Kıymetler Borsasının Ekim 2023’ten bu yana “dolar bazında yüzde 213 artış gösterdiğini” aktararak, bu artışın “geçen ay 67,8 milyar dolara, toplamda ise 125,7 milyar dolara” denk geldiğini söyledi.
İsrail’in yeni silahları, gözetleme teknolojilerini, insansız hava araçları gibi savaş teknolojilerini test etmek için soykırımı “bir fırsat olarak” kullandığını belirten Albanese, “Elbit Systems, İsrail Savunma Bakanlığının inovasyon ödülünü kazanırken, Lockheed Martin ve bin 650 diğer şirketten oluşan küresel bir ağ, İsrail’in F-35 savaş uçaklarını ilk kez canavar modunda uçurmasından ve gizli modda çalıştığından dört kat daha fazla, 22 bin kiloya kadar mühimmat taşımasından yararlandı.” dedi.
Albanese, çok sayıda silah şirketinin İsrail’i silahlarla donatarak rekor karlar elde ettiğine dikkati çekerek, her devletin “soykırım ekonomisine dönüşmüş olan işgal ekonomisinden” tamamen uzak durması ve ilişkisini sona erdirmesi sorumluluğu olduğunu vurguladı.
Raporda, Filistinlilerin kaybettiği refahla ilgili olarak da“İsrail bu sömürüden kazanç sağlarken, Filistin ekonomisi GSYİH’sinin en az yüzde 35’ini kaybediyor,” tespiti yapılıyor.
BM Raporunun Sektörlere Göre Listelediği Şirket ve Kurumlar
Albanese’nin Haziran 2025 tarihli son raporu, İsrail’in işgal ve yerleşim politikalarının artık bir “soykırım ekonomisine” dönüştüğünü ortaya koyuyor. Raporda, İsrail’in Filistin halkını topraklarından etme ve yerlerine yerleşimcileri ikame etme stratejisinin, başta silah sanayi, teknoloji, inşaat, finans ve tarım olmak üzere çeşitli sektörlerden binlerce şirketin aktif iş birliğiyle sürdürüldüğü vurgulanıyor.
Raporda, 48 şirket ve kurum ile Blackrock gibi bankalar ve finans şirketleri, sigorta şirketleri, emlak şirketleri ve hayır kurumları listeleniyor. Raporun tespitine göre bu kurumlar, uluslararası hukuku ihlal ederek Filistinlilerin işgali ve soykırımından milyarlarca dolar kazanıyor.
Albanese, şirketlerin bu sistemin yalnızca destekçisi değil, aynı zamanda doğrudan faili olduklarını belirterek, işgal altındaki topraklarda faaliyet gösteren yerli ve uluslararası şirketlerin “insanlığa karşı suçlar” ile doğrudan bağlantılı hâle geldiğini söyledi. Bu şirketlerin bazıları İsrail devletine silah tedarik ederken, bazıları altyapı kuruyor, bazıları da yerleşimlerde hizmet sunuyor.
- Silah Endüstrisi: İsrail’in Gazze’ye yönelik yıkıcı hava saldırıları, Elbit Systems, Israel Aerospace Industries, Lockheed Martin ve Leonardo S.p.A. gibi şirketlerin sağladığı silah sistemleriyle yürütüldü. Özellikle F-35 ve F-16 savaş uçakları, on binlerce ton bombanın atılmasında kullanıldı.
- Teknoloji ve Gözetim: Microsoft, Google, Amazon ve Palantir gibi teknoloji devleri, İsrail ordusuna bulut altyapısı, yapay zekâ destekli hedefleme sistemleri ve gözetim teknolojileri sunarak, askeri operasyonların “dijitalleştirilmesine” doğrudan katkı sağladı.
- İnşaat ve Yıkım: Caterpillar, Volvo, Hyundai gibi şirketlerin tedarik ettiği ağır iş makineleri, hem yerleşim inşaatlarında hem de Filistinli sivillere ait evlerin yıkımında kullanıldı. Bu makineler Gazze’de şehirleri yerle bir eden askeri operasyonlara da aktif olarak katıldı.
- Enerji ve Su: Mekorot gibi İsrail devlet şirketleri, Filistinlilerin suya erişimini sistematik şekilde engellerken, Chevron, BP ve Glencore gibi enerji devleri İsrail’in yakıt ihtiyacını karşılayarak hem askeri hem sivil altyapıya hizmet sağladı. Rapor, bu kaynakların kasıtlı biçimde “hayatı sürdürülemez hale getirmek” için kullanıldığını belirtiyor.
- Tarım ve Gıda: Tnuva ve Netafim gibi şirketler, yerleşimcilerin tarımsal faaliyetlerini desteklerken, Filistinli çiftçilerin suya erişimini kısıtlayarak üretimi çökertiyor. Filistin, gıda güvenliğinde giderek İsrail’e bağımlı hale getiriliyor.
- Finans Sektörü: İsrail devlet tahvillerine yatırım yapan bankalar ve emeklilik fonları, artan askeri bütçenin finansmanında kritik rol oynuyor. Raporda, bu yatırımların etik dışı olduğu ve sorumluluk doğurduğu vurgulanıyor.
Albanese Son Raporundan Sonra Tekrar Hedef Alındı
İkinci Dünya Savaşı sonrasında soykırımla bağlantı nedeniyle sanayicilerin yargılanması ve Güney Afrika Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu, uluslararası suçlara katılan kurum ve işletmelerin cezai sorumluluğunun tanınması için yasal çerçeveyi oluşturmuştu. Bu rapor, Uluslararası Adalet Divanının (UAD) aldığı kararların, kuruluşlara “ilgili işlemlerde yer almama ve/veya bu işlemlerden tamamen ve koşulsuz olarak çekilme ve Filistinlilerle olan her türlü ilişkide onların kendi kaderlerini tayin etmelerini sağlama” yükümlülüğü getirdiğini belirtiyor.
ABD’nin BM Daimî Temsilciliği, BM Özel Raportörü Francesca Albanese’nin son dönemde “antisemitik” ve “İsrail karşıtı” söylemlerini artırdığını öne sürerek, Albanese’nin kınanmasını ve görevden alınmasını talep etti. ABD’nin Genel Sekreteri, Albanese’nin faaliyetlerini kınamaya ve görevden alınması çağrısında bulunmaya davet ettiği aktarılan açıklamada, bu yönde adım atılmaması halinde sadece BM’nin itibarının sarsılmayacağı, ABD’nin adım atmak zorunda kalacağı ifade edildi.
ABD ve İsrail’in Albanese’nin görevden alınmasına dair çağrıları yeni değil. İsrail ve ABD, 7 Ekim 2023’ten sonra başlayan süreçte farklı zamanlarda Albanese’nin azledilmesi için talepte bulunmuştu. Nisan 2025’te görev süresi üç yıllığına uzatılan Albanese’yi engellemek adına ABD ve İsrail yanlısı lobi kuruluşlarının kamuoyu yönlendirme çalışmaları yaptığı uluslararası medya kuruluşlarının haberlerine yansımıştı. Albanese’nin karalama kampyanlarıyla en fazla hedef alınan BM yetkilisi olduğu ifade ediliyor.
Gazze Şeridi’nde Son Durum
İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda en az 57 bin 12 Filistinli hayatını kaybetti, 134 bin 592 kişi de yaralandı. İsrail’in ateşkesi bozduğu 18 Mart’tan itibaren Gazze’ye düzenlediği saldırılarında ise 6 bin 454 kişi yaşamını yitirdi, 22 bin 551 kişi yaralandı. Haaretz gazetesinin 26 Haziran’da yaptığı bir habere göre resmî rakamlara yansımamış, gerçek ölü sayısının 100 bine ulaşmış olabilir.
27 Mayıs’tan bu yana İsrail-ABD güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı” tarafından insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılar sonucu ölenlerin sayısı 640’a, yaralıların sayısı da 4 bin 488’e çıktı. İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde işgali genişletecek ve kalıcı hâle getirecek saldırı planını uygulamaya başladı. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Gazze Şeridi’nin tamamını işgal edeceklerini duyurmuştu. Geçtiğimiz günlerde ise ABD Başkanı Donald Trump, İsrail’in 60 günlük bir ateşkesi içeren teklifi kabul ettiğini belirterek Hamas’a çağrıda bulunmuştu. Bu teklifin şartlarının ne olduğu henüz açıklanmazken önümüzdeki hafta Beyaz Saray’da Trump ve Netanyahu’nun görüşeceği açıklandı. (AA/P)