İngiltere’de Müslümanlar Seçimin Dengelerini Değiştirebilir
İngiltere yarın erken genel seçime gidiyor. Son yılların en kritik genel seçiminde ülkedeki Müslüman seçmenler sonucu değiştirebilecek önemli etkenler arasında yer alıyor.
Londra merkezli Cordoba Vakfının Araştırma Grubu Başkanı Abdullah Faliq, yaptığı açıklamada yarın gerçekleşecek olan erken genel seçimi “tarihî önemde” gördüğünü aktardı.
İngiltere yaşayan 2 milyonu aşkın Müslüman’ın pek çok seçim bölgesinde mücadelenin kaderini etkileyecek büyüklükte olduğunu söyleyen Faliq, Müslüman seçmenin oyunu etkileyecek faktörlerin de İslamofobi ile iş yerinde ve eğitimde ayrımcılık gibi konular olacağını kaydetti.
“Müslüman Toplum Hedef Tahtasına Koyuluyor”
Faliq, “Brexit tartışmasının da içinde bulunduğu durum göz önüne alındığında, ülkede işler hiç de kolay değil. Tescilli ırkçılar ve tescilli İslamofoblar ile aşırı sağ gruplar siyasi arenaya çıkıyor ve göç, güvenlik ve terör konularını kampanyalarının merkezine koyuyorlar. Özünde hepsi de Müslüman toplumu hedef tahtasına koyuyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Müslüman seçmenlere “İhtiyaçlarınızı dinleyen ve onları giderebilecek olanlara oy verin” çağrısı yapan Faliq, seçmenlerin bu ihtiyaçlarının önce yerel, sonra da ulusal düzeyde düşünülmesi gerektiğini kaydetti.
Faliq, İngiltere’de Müslümanların kendilerini “yalıtılmış” hissettiğini belirterek, “Onlarla doğru şekilde konuşulmuyor, daha ziyade vaaz ediliyor.” dedi. Müslümanların İngiltere’de en büyük ikinci inanç grubu olduğunu ve hızla büyüdüğünü anlatan Faliq, siyasi arenada da daha fazla temsil edilmeleri gerektiğini kaydetti.
“Muhafazakar Partide İslamofobi Yaygın ve Kurumsal Bir Problem“
İngiltere’de 500 kadar cami ve derneği çatısı altında toplayan, ülkenin en büyük Müslüman sivil toplum platformu Britanya Müslüman Konseyinin (MCB) seçim koordinatörü Zainab Gulamali ise bu seçimde Müslümanlar için birinci meselenin İslamofobi olduğunu söyledi.
Gulamali, İşçi Partisinin, Liberal Demokrat Partinin ve bazı daha küçük partilerin İslamofobiyle mücadeleye manifestolarında yer verdiğine dikkat çekerek, “Maalesef İslamofobiyle mücadeleye dönük açık bir taahhüdü Muhafazakar Parti manifestosunda göremiyoruz.” dedi.
“Muhafazakar Partide İslamofobi yaygın ve kurumsal bir problem ve parti bu sorunla mücadele etmekten sürekli kaçınıyor.” ifadesini kullanan Gulamali, yarın sandık başına gidecek Müslüman seçmenlerin ise öncelikle partilerin İslamofobiyle nasıl mücadele edeceklerine ilişkin vaatlerine bakacağını kaydetti.
“Müslümanlar 26 Seçim Bölgesinde Dengeleri Değiştirebilir”
Gulamali, MCB olarak Müslümanları seçmen listesine kaydolmaya ve oy vermeye teşvik ettiklerini anlatarak, “Bu seçimde Müslüman katılımın yüksek olacağını ümit ediyoruz.” ifadesini kullandı. Ülke genelindeki seçim bölgeleriyle ilgili yaptıkları analizin sonuçlarını da paylaşan Gulamali, Müslüman seçmenin 31 seçim bölgesinde yarışın kaderini belirleyeceğini söyledi.
Gulamali, son seçimde 20 ila 2 bin oy farkıyla sonucun belirlendiği bu “marjinal” seçim bölgelerinde Müslümanların, seçimlerin sonucunu oylarıyla tayin edeceğini anlatarak, Müslüman nüfusun en az yüzde 20 olduğu 26 seçim bölgesinde de dengeleri değiştirebileceğini kaydetti.
Marjinal seçim bölgelerine en çarpıcı örneğin Londra’nın müreffeh semti Kensington olduğunu belirten Gulamali, “Mevcut milletvekili son seçimi 20 oy farkla kazandı. Bu seçim bölgesinde bunun 270 katı Müslüman seçmen var. Müslümanlar olaya bu gözle bakıp seçim günü oylarını kullanmaya giderse, Cuma günü bambaşka bir hükümetle karşılaşabiliriz.” ifadelerini kullandı.
“Irkçı Propaganda Önemli Bir Sorun”
Doğu Londra Camisinde faaliyet gösteren hayır kuruluşu Al Isarah’ın yetkilisi Azad Hussain de kendisi için İngiltere’de Brexit referandumundan bu yana yükselen “ırkçı propaganda”nın önemli bir sorun olduğunu söyledi.
Hussain, bu propaganda tarzının Başabakan Boris Johnson’a ve başka üst düzey yetkililere de sirayet ettiğini belirterek, “Benim gibi İngiltere’de yaşayan bir Müslümanın seçimde dikkate alacağı ilk değerlendirmelerden biri iktidardaki birinin diğer inanç gruplarına, dinlere ve ırklara dönük tutumlarıdır.” diye konuştu.
İngiltere’de medyanın Müslümanlara yönelik haberlerinde kullandığı negatif dile işaret eden Hussain, bunun da ülkede değişmesi gereken şeyler arasında yer aldığını söyledi. Hussain, İngiltere’de siyasetçilerin İslam karşıtı olduğu gibi Yahudi karşıtı tutumlarının da sorun olduğunu kaydederek, “Bunlar yetki ve sorumluluk sahibi insanların uzak durması gereken şeyler.” ifadesini kullandı. (AA, P)