Almanya’da Aşırı Sağcılık Skandalı Anayasa Koruma Teşkilatına Uzandı
Bir günde iki yeni şüpheli aşırı sağcılık vakası ile emniyet teşkilatı içindeki aşırı sağ eğilimli personel skandalının, istihbarat toplama ile görevli Anayasa Koruma Teşkilatına uzandığı belirlendi.
Almanya’da son günlerde gündemden düşmeyen emniyet teşkilatı içindeki aşırı sağ eğilimli personel skandalının, demokratik düzeni ilgilendiren tehditler konusunda istihbarat toplama ile görevli Anayasa Koruma Teşkilatına (Verfassungsschutz) uzandığı belirlendi. Ülkenin etkili gazetelerinden Rheinische Post’un Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaleti İçişleri Bakanlığına dayandırdığı habere göre, Anayasayı Koruma Teşkilatının KRV eyaletindeki birimi içinde görevli aşırı sağcı bir ekip olduğu tespit edildi.
Sosyal medya hesaplarından “İslam karşıtı ve yabancı düşmanı” paylaşımlarda bulunup videolar paylaştıkları için fark edilen aşırı sağcı ekip üyelerinin, sosyal medyada aşırı sağcı gruplarla temasta oldukları saptandı. Üçü teşkilatta gözlemci grupta görev alan, biri ise idari katip olan dört kişi hakkında aşırı sağcı olduğu gerekçesiyle başlatılan disiplin soruşturması sonucu bir personel disiplin cezası alarak yöneticilik görevini kaybetti. Diğer üç personelin ise görev yerlerinin değiştirilmesiyle yetinildi.
Berlin Polisinde De Aşırı Sağcılar Tespit Edildi
KRV eyaletindeki skandalların ardından Berlin polis teşkilatında da aşırı sağcı polislerin görev aldığı tespit edildi. Alman devlet televizyonu ARD’de yayınlanan Monitör programının araştırmasına göre, söz konusu polisler arasında ırkçı paylaşımlar içeren sohbet grubu belirlendi. Berlin emniyet teşkilatında görevli 25’ten fazla polisin bulunduğu belirtilen ırkçı sohbet grubunda yapılan paylaşımlarda, Müslümanlar ve mülteciler aleyhinde çirkin ifade ve benzetmeler yer aldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
İçişleri Bakanı Horst Seehofer Federal Meclis’te şüpheli yeni vakalar ile ilgili açıkça değinmedi, ancak federal hükümetin çizgisinin net olduğunu söyledi. Seehofer konuşmasına “Gerçek şu ki, aşırı sağcılık ülkemizdeki en büyük tehdittir” diyerek devam etti. Son olarak, geçmiş yıllarda hiçbir federal hükümetin aşırı sağcılığın zorluklarını bu şekilde tanımlamadığını ve aşırı sağcılık ve ırkçılık ile mücadele için bu kadar kapsamlı bir çalışma yapmadığını vurguladı.
SPD ve Muhalefet Araştırma Talep Etmişti
Almanya’da devlet yapılarında aşırı sağcı memurlar ile ilgili tartışma uzun süredir devam ediyor. Güvenlik yetkililerinde şüpheli ırkçılık ve aşırı sağcılık vakaları artması ile birlikte, SPD ve muhalefet bu konu hakkında araştırma yapılmasını talep etmişti. Şimdiye kadar Alman polisi ve ordusu, aşırı sağcılık ve ırkçılıkla gündeme gelmişti. NSU 2.0 imzasıyla gönderilen ırkçı tehdit mektuplarıyla Frankfurt Polis Merkezi arasındaki bağlantı ortaya çıkartılmıştı. Alman polisinde “ırkçı fişleme” konusuyla ilgili yapılması istenen bir araştırma ise Federal İçişleri Bakanı Horst Seehofer tarafından engellenmişti. Almanya’da haziran ayında Federal Meclisin Ordu Sorumlusu Eva Högl, ordudaki aşırı sağ yapılanmalarla mücadeleyi güçlendirmek istediğini açıklamıştı.