'Koronavirüsün Etkileri'

Almanya ve Belçika’da Türk Esnaf Salgın Yüzünden Zor Durumda

Yeni tip koronavirüsten en fazla etkilenen sektörlerin başında restoran ve kafe işletmeleri geliyor. Almanya ve Belçika'daki Türkiye kökenli işletme sahipleri de salgının yarattığı belirsizlik ve ekonomik zorluktan şikayet edenler arasında.

Türk Esnaf, Fotoğraf: @AA

Almanya’da artan vaka sayılarından dolayı Başbakan Angela Merkel ve diğer politikacılar halka evde kalmaları ve mümkün olduğunca az insanla temas kurulması çağrısında bulunuyor. Restoran ve kafe sahipleri ise salgının yayılmasını önlemek için alınan tedbirlere uymakla birlikte müşterilerin yokluğunda ay sonunda, çalıştırdıkları elemanların maaşlarını ve faturaları nasıl ödeyeceğini düşünüyor.

Salgın yüzünden iflasın eşiğine gelen Berlin’deki restoran ve kafe sahipleri yaşadıkları zorlukları paylaştı. Şehir merkezinde bir kafe ve restoran işleten Türk esnaf Yaşar Karataş, salgından olumsuz etkilendiğini belirterek, “Müşteri gelmiyor, en başlıca sorunumuz budur. Müşteri gelmediği zaman ne plan yapabiliyoruz ne hesap yapabiliyoruz. Eskiden yapabildiğimiz işin yüzde 50’sini bile yapamıyoruz.” dedi.

45 yıldan beri Berlin’de yaşadığını söyleyen Karataş, burada ülkenin idaresinden kaynaklanan bazı eksikliklerin de bulunduğunu ifade ederek, “Başbakan olarak kalkıp insanlara ‘evinizde kalın, çıkmayın’ dersen, insanlar da gelmez. Gelmediği vakit biz nasıl geçineceğiz. Ay sonunda kiramızı, elemanların maşlarını ve faturaları nasıl ödeyeceğiz. Ciddi bir sorun. Bununla karşı karşıyayız.” şeklinde konuştu.

İşletmesinde elemanların maske taktığını, restoranın her tarafına dezenfektan koyduğunu, müşterilerin mesafeli oturmaları için bazı masalara müşteri oturtmadığını anlatan Karataş, bu şekilde ayakta durmaya çalıştıklarını ifade etti.

“Kış Zor Geçecek”

Karataş, salgında ikinci dalga geldiğinde daha kötü bir durumla karşı karşıya kalınacağını dile getirerek, “Ben şimdiden nasıl olacağını kestiremiyorum. Ama şunu biliyorum. Kış zaten sorunlu geçer. Şubat’ın ortasında Berlin’de fuarlar başlardı. Film festivali vardı. Uluslararası Turizm Fuarı başlardı. Ama onlar da bu sene olmayacak gibi gözüküyor. Hal böyle olduktan sonra daha da zor geçecek. Kesinlikle ciddi sorunlar yaşayacağız.” değerlendirmesinde bulundu.

Berlin’de 23.00-06.00 saatlerinde restoran, kafe ve barların kapatılması yönünde bu ayın başında alınan karardan çok olumsuz etkilendiğini aktaran Karataş, bu karar alındıktan sonra işlerin daha da düştüğünü ifade etti. Karataş, “Birikimin yoksa kilidi vurup kapatmak gerekiyor. İnsan ufukta bir ışık görse, ‘bir, iki ay dişimi sıkayım’ dersin. Gider kendim yaparım, çalışırım. Ama yok görünürde bir şey yok.” şeklinde konuştu.

“Zararın Nasıl Telafi Edileceğini Bilmiyorum”

Soyadını açıklamak istemeyen bir restoran sahibi Volker de en büyük sorunun virüsün bulaşmasından endişe eden müşterilerin gelmemesi olduğunu söyledi. Siyasetçilerin halka yönelik “evde kalın” söylemlerini de eleştiren Volker, bunun yerine dikkatli ve temkinli bir şekilde restoranlara gidilmesinin ve güvendikleri arkadaşlarla bir araya gelinmesinin tavsiye edilebileceğini ifade etti.

Volker, salgının kendilerini çok etkilediğini, mart ayından mayısa kadar karantina uygulandığını ve restoranların kapalı tutulduğunu anımsatarak, “Ekonomik zararın nasıl telafi edileceği ve bu zararın nasıl tamir edileceği sorulara bir cevap bulamıyorum. Zaman gösterecek. Günden güne, haftadan haftaya bakmak lazım. Orta ve uzun vade için hesap yapamıyorum. Çünkü her an hükûmet tarafından bize sınırlama getirebilecek yeni bir karar çıkabilir.” şeklinde konuştu.

“Rezervasyonlar İptal Ediliyor, Koronavirüs Boynumuzu Kırdı”

Gelecek aylardaki durumu şimdiden öngöremediğini anlatan Volker, normal dönemlerde şimdiden yakın gelecekteki hafta sonlarının özellikle cuma ve cumartesi günlerinde restoranın tamamen dolu olduğunu belirterek, “Ancak şimdi çok yer var. Yapılan rezervasyonlar iptal ediliyor. Açık söylemek gerekirse korona bizim boynumuzu kırdı. Ciromuz yüzde 20’lere kadar düştü. Bu çok zor.” dedi.

Volker, bu zararı restoran gibi işletmelerde telafi etmenin zor olduğunu ifade ederek, biraz gelir elde etmek için gelecek hafta “al-götür” uygulamasına geçeceklerini kaydetti. Ölümlere, vaka sayılarına ve bulaşma oranına bakıldığında Almanya’da salgınla mücadelede şimdiye kadar iyi bir kriz yönetiminin ortaya koyulduğunu aktaran Volker, bu açıdan siyasetçilere bir eleştiri getiremediğini vurguladı.

Volker, Kovid-19’dan zarar gören işletmelere devletin verdiği yardımların bu işletmelere daha hızlı ulaşması gerektiğinin altını çizerek, taleplerin incelenmesinin 4 ila 8 hafta arasında sürdüğünü, bu süre içinde işletmelerin iflasla karşı karşıya kaldığına işaret etti. Salgın sırasında çok büyük etkinliklere gidilmemesi gerektiğini vurgulayan Volker, ancak restoranlarda salgına karşı alınabilecek önlemlerin alındığını ve müşterilere hizmet etmek istediklerini kaydetti.

Belçika’da Durum Farklı Değil

Belçika’da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarında son haftalardaki artış durdurulamıyor. 11,4 milyonluk ülkede yeni vaka sayılarının günlük 12 bini geçmesi üzerine federal hükümet ve bölgesel hükûmetler geçen hafta yeni tedbirleri devreye soktu. Bunlar arasında kafe ve barların dört hafta boyunca kapatılması, isteyen restoranların 22.00’ye kadar sadece paket servis hizmetine devam edebilmesi bulunuyordu.

Belçika’daki 250 bine yakın Türk’ün önemli bölümünün yaşadığı başkent Brüksel’deki Schaerbeek bölgesinde de restoran, kafe, market gibi Türklere ait çok sayıda iş yeri bulunuyor. Bunlar salgın tedbirlerinden en çok etkilenen iş yerlerinin başında geliyor.

Türk Esnaf Salgının Getirdiği Belirsizlikten Şikayetçi

Belçika’da doğup büyüyen ve 20 yıldır yiyecek-içecek sektöründe çalışan işletmeci Ahmet Ünlü, özellikle son 1 yılda durumun “içler acısı” olduğunu söyledi. Ünlü, Belçika’da ekonomik durumun çok kötü olduğunu belirterek, “Eskiden 6-7 kişi çalıştığımız mekanda 2 kişi kaldık. Akşam 22.00’de kapatmak zorundayız. Kafeler kapalı olduğunda, dışarıda insan olmadığında bizim gibi küçük esnafın gerçekten para kazanma şansı yok.” dedi. Durumun daha kötü olacağını düşündüğünü ifade eden Ünlü, “Birikim yapamıyoruz. Vergiler çok yüksek. Gelirim iyi görünmesine rağmen iyi yaşayamıyorum.” diye konuştu.

“Yardım Yeterli Olmuyor”

Brüksel’in merkezindeki bir başka Türk restoran işletmecisi Mevlüt Doğan da devletin yardım için ne yapacağını beklediklerini dile getirdi. Doğan, ” Ama çok fazla etkisi olmayacak biliyoruz. Çünkü kiralarımız çok yüksek, gaz ve elektrik çok pahalı. Restoran ve kafe sektöründe her şey bitti.” dedi. Kapanmalardan sonra ortaya çıkan işsizliğe dikkati çeken Doğan, “Daha önce bu iş yerinde 3 kişi çalışıyorduk. Şimdi tek başımayım.” ifadesini kullandı.

Schaerbeek’te bir Türk restoranında çalışan Mustafa Karael de işsizliğe vurgu yaptı. Karael, şunları söyledi: “Koronavirüs salgınından dolayı restoran sektöründeki herkes etkilendi. Önceden işlerimiz yoğundu. Bu caddenin en yoğun restoranlarından biriydik. İkinci vakanın gelmesiyle işlerimiz düştü. Şimdi sadece paket servis yapabiliyoruz. Ama eskisine göre paket servisimiz de düştü. Devlet bize ufak bir yardım veriyor ama yetmiyor. Eskiden bu restoranda 10 kişi çalışıyordu. Şimdi 4 kişi kaldı.”

“Okulların Kapanması Lazım”

Market sahibi Ayşe Özdemir ise devlet yardımının yetersizliğine işaret etti. Özdemir, “Kovid-19’dan dolayı esnafın hepsi zor durumda. Marketler yine iyi ama restoranların hepsi kapalı. Her birinde 10-15 kişi çalışıyor. Devlet yardım ediyor ama bir iş yerinin kirası 10 bin avroysa devletin verdiği yardım 4 bin avro.” diye konuştu.

Özdemir ayrıca okulların hala açık tutulmasına tepki gösterdi: “Hastalık çok yayılıyor. Ama kimse maske ve mesafe gibi tedbirlere uymuyor. Bence en çok okullar açıldıktan sonra çocuklardan birbirine bulaşarak bu hastalık annelere babalara geldi. Her gün Türklerden birkaç ölüm olduğunu duyuyoruz. Hastanelerde yatanlar da çok. Bence okulların kapanması lazım. Anneler çocukları okula göndermek istemiyor. Benim kızım liseye gidiyor. Sınıfta 28 çocuktan 26’sında virüs çıkmış. Okullar kapansın, hastalık biraz azalsın. Ama çocuklar için de zor. Geçen sene de eğitim yarım kaldı. Bu sene de öyle olursa nasıl okulu bitirecek bilmiyoruz.” (AA)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler