'Almanya'

Almanya’da Polis Irka Göre Mi Muamelede Bulunuyor?

Bochum Ruhr Üniversitesi’nde yürütülen Kviapol projesi kapsamında yapılan bir araştırma, göç kökenli kişilerin ve beyaz olmayan azınlık üyelerinin polis şiddetinden daha farklı etkilendiklerini ve polis şiddetini daha farklı algıladıklarını ortaya koyuyor. Araştırma ayrıca polis uygulamalarındaki yapısal sorunları da gözler önüne seriyor.

Polis, Fotoğraf: @Shutterstock

Bochum Ruhr Üniversitesi’nde yürütülen Kviapol (“Resmî Dairelerde Polis Memurları Tarafından Fiziksel Yaralama”) projesi kapsamında araştırmacılar, göç kökenli kişilerin ve beyaz olmayan azınlık üyelerinin polis şiddetini nasıl tecrübe ettikleri ve algıladıklarını araştırdı. Sonuçlar göç geçmişi olmayan kişilerin tecrübeleri ile karşılaştırıldı. Veriler çevrimiçi anket ve uzman görüşmelerinden elde edildi. Çalışmaya toplamda 3 bin 373 kişi katılırken, katılanların yüzde 16’sını göç kökenli kişiler, yüzde 5’ini beyaz olmayan azınlık üyeleri oluşturuyordu.

Sonuçlar, hukuka aykırı olarak değerlendirilen polis şiddetine maruz kalan göç kökenli kişilerin ve beyaz olmayan azınlıklar üyelerinin göç kökenli olmayan, beyaz kişilere kıyasla bu durumdan daha farklı etkilendiklerini ve aynı şekilde polis şiddetini daha farklı algıladıklarını ortaya koydu.

Ayrımcılık Deneyimlerinde Farklılıklar

Çalışmada, beyaz olmayan azınlıkların yüzde 62’si, göç kökenli kişilerin ise yüzde 42’si, şiddet durumunda ayrımcılığa uğramış hissettiklerini belirtti. Bu rakam göç geçmişi olmayan kişilerde yüzde 31’e tekabül ediyordu. Ayrımcılık tecrübelerinin sıklığı, beyaz olmayan azınlık üyelerinin, görünüşleri ve mevcut ırkçı ön yargılar nedeniyle kendilerinin beyazlardan daha farklı bir muameleye maruz kaldıklarını düşünmelerine sebep oldu.

Araştırmaya göre kimlik kontrollerinde beyaz olmayan azınlık üyeleri polislerle beyaz kişilere kıyasla iki kat daha fazla temas kurdu. Aynı şekilde göç kökenli kişiler de kimlik kontrolü sebebiyle beyazlara kıyasla polislerle çok daha fazla temas kurdu. Göç kökenli kişiler ve beyaz olmayan azınlık üyeleri şiddet olaylarının çok güçlü psikolojik sonuçlar doğurduğunu paylaştılar.

Nadiren Şikâyette Bulunuluyor 

Araştırmaya göre hem beyaz hem beyaz olmayan kişiler yaşadıkları şiddet tecrübelerinden dolayı nadir olarak şikâyette bulunmayı tercih ettiklerini söylediler. Bunun yanı sıra beyaz olmayan azınlık üyelerine beyazlara kıyasla çok daha sık şikâyette bulunmamaları tavsiye edildi ve şikâyet talepleri reddedildi. Katılımcılar açık bir şekilde polis memurları tarafından ırkçı ifadelere maruz kaldıklarını ifade etti. Çalışma problemin Alman polis teşkilatlarında ne kadar yaygın olduğu ile ilgili bir açıklamada bulunamıyor.

Polislerin ve Mağdurların Algıları Birbirinden Farklı

Yapılan söyleşiler sonucunda, yukarıda sözü edilen farklı muamelelerin polislerin perspektifinden ırkçı ya da ayrımcı muamele olarak algılanmadığı da ortaya koyuldu. Söyleşiler, polis memurlarının kimlik kontrolleri gibi günlük işlerinde belirli gruplar hakkındaki basmakalıp yargıları da içeren mesleki tecrübelerine güvendiklerini gösterdi. Araştırma ekibi, bu tarz tecrübeye dayalı bilgilerin belirli kişilere ve gruplara farklı ahlaki kurallar, suç yükleri gibi özellikler atfedildiğinde ve bu durumun polislerin davranışını etkilediğinde sorunlu olduğunu ifade ediyor. Araştırmacılar memurların kendilerinde bulunan bu tarz basmakalıp yargıların farkında olmayabileceklerini de ekliyor.

Araştırmadaki bulgular beyaz olmayan azınlık üyelerinin ve göç geçmişi olan kişilerin haksızlığa uğramalarının birkaç polis memuruyla ilgili kişisel bir problem olarak görülemeyeceğini, bu durumun polis uygulamalarında bulunan yapısal bir problem olduğuna işaret ediyor. (fa)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler