'Irkçılık'

“Irkçı Suçlar Gerektiği Ölçüde Cezalandırılmıyor”

Almanya'da yapılan bir araştırmaya göre , ülkede işlenen ırkçı suçların kovuşturulması ve cezalandırılması yeterli düzeyde gerçekleşmiyor.

Fotoğraf: Pradeep Thomas Thundiyil / Shutterstock.com

Almanya’daki Amadeu Antonio Vakfının gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre, ülkede işlenen ırkçı suçlar ve antisemitist eylemler gerektiği ölçüde cezalandırılmıyor. Araştırmaya göre, yeni kurulacak hükûmetin mesai harcaması gereken bir diğer mesele ise komplo teorileriyle mücadele olmalı.

Başken Berlin’deki vakıf, federal hükûmeti aşırı sağcılıkla daha kararlı bir şekilde mücadele etmeye çağırıyor. Vakfın başkanı Anetta Kahane, geçtiğimiz salı günü Berlin’de yaptığı açıklamada, “Aşırı sağcılar ve demokrasi düşmanlarının oluşturduğu tehlike uzun zamandır biliniyor, ancak buna karşı alınan önlemler şimdiye kadar çok cılız kaldı.” dedi.

Irkçılıkla Mücadelede Hükûmetin Yapması Gerekenler

Vakıf, koalisyon görüşmelerinin başlangıcında, Berlin bölgesinde bir eylem gününün hayata geçirilmesi teklifini bir sonraki hükûmetin olası ortaklarına sunmuştu. Kahane, “Bir göçmen topluluğundaki sosyal iklim değişikliğini durdurmak gerekir.” sözleriyle ırkçılık ve aşırı sağla mücadele edilmesi için Toplum ve Eşitlik Bakanlığının kurulması gerektiğini dile getirdi. Vakfa göre, İçişleri Bakanlığı ile iş birliği içinde, aşırı sağcılara yönelik kovuşturma baskısı artırılmalı ve cezai yaptırım güvence altına alınmalıdır.

Vakıf, ayrıca, aşırı sağcı faillere karşı tüm açık tutuklama emirlerinin derhal yerine getirilmesini talep ediyor. Kamu kuruluşlarındaki aşırı sağcı yapılanmalara karşı ise, kamu görevlileri, polisler ve silahlı kuvvetlerde aşırı sağcı görüşlere sıfır tolerans politikasının bir an önce hayata geçirilmesi gerektiği görüşünü savunuyor.

Irkçı Suçlar Son 20 Yılın En Üst Seviyesinde

Rapord, aşırı sağcı oluşumların demokrasiye her düzeyde saldırdığı, temel hakları açıkça sorguladığı ve demokratik kurumları karaladığı tespitlerine yer veriliyor.  Araştırmada ayrıca, aşırı sağcılık, ırkçılık ve anti-Semitizm tarafından motive edilen suçların yirmi yılın en yüksek seviyesinde olduğu belirtiliyor. Komplo teorilerinin oluşturduğu uzun vadeli tehdidin hâlâ yeterince dikkatle ele alınmadığı belirtilirken, bu komplo teorilerinin yayılmasının daha güçlü bir şekilde sınırlandırılması tavsiye ediliyor.

Amadeu Antonio Vakfı, artan Yahudi karşıtlığı karşısında, kurulacak olan Alman hükûmetini Yahudi kurumları ve sinagogları için ülke çapında güvenlik önlemleri almaya çağırıyor ve bunları organize etmekten sadece Yahudi toplulukların kendilerinin sorumlu olmaması gerektiğini belirtiyor.

Bağımsız Şikayet Merciileri

Amadeu Antonio Vakfına göre, güvenlik kurumlarında ve idaresinde ırkçı ayrımcılığa yönelik bağımsız şikayet merciilerinin tesisi zorunlu hâle gelmelidir. Vakıf, “ırk” kelimesinin Anayasa ve diğer yasal metinlerden çıkarılması gerektiği konusunda da uyarıda bulunuyor. Tüm bunlara ek olarak, sömürgeciliğin daha tutarlı bir şekilde yeniden değerlendirilmesi çağrısında bulunan vakıf, sömürge suçlularını anan halka açık yerlerin ise yeniden adlandırılması gerektiğini savunuyor.

Vakfın icra direktörü Timo Reinfrank, koalisyon görüşmelerinde demokrasi düşmanlığının farklı biçimlerinin sayıp dökülmesinin yeterli olmadığını, kurulacak olan yeni federal hükûmetin ağırlık vermesi gereken icraatın demokrasiyi güçlendirmek olması gerektiğini ifade etti.(P)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler