Ramazanda Yeşil İftar ve Çevre Bilinci
Ramazan ayı kapımızı çaldı. Peki iftar sofralarımız Ramazan ruhuna ve çevre bilincine ne kadar uygun?
Gözümüzün nuru olan ramazan geldi. Bir diriliş ve öze dönüş zamanı olan bu bereketli süre aynı zamanda hızlı ve modern hayatlarımızın içerisinde unutulmuş bazı değerleri yeniden hatırlamak için de fırsatlar sunuyor. Birçok Müslüman, Ramazan-ı şerifi bizi daha önceki “biz”den daha iyi bir “biz”e ulaştırması için bir fırsat olarak görüyor. Bu nedenle dönüşmesini istedikleri davranışlar için ramazan ayını bir başlangıç olarak kabul eden Müslümanlarla karşılaşmak mümkün. Bu davranışlardan birisi de, çevre bilinciyle geçirilen bir ramazan ayı ve “yeşil iftarlar”.
Ramazan’da Yeşil İftarlar
İkram etmek belki de Ramazan’ın en belirgin özelliklerinden bir tanesi. Sahip olduklarımızın en iyisini misafirlerimize ikram ederken, doğamıza ve bize emanet edilen dünyamıza da en iyisini ikram edebiliyor muyuz? Ramazan’da “yeşil iftar” kavramı, işte bu sorudan yola çıkıyor.
2017 yılında “NourEnergy” isimli inisiyatifin önerisiyle ortaya çıkan plastiksiz iftarlar, daha sonra “Yeşil İftar” başlıklı büyük bir aksiyon zincirine dönüşmüştü. Gerek bu inisiyatif kapsamında gerekse de cami cemiyetlerinin kendi girişimleriyle olsun, özellikle ramazan aylarında dünyamızın kaynaklarına saygılı bir tutumu benimsemek konusunda Müslümanlar büyük çaba sarf ediyorlar.
Ramazan ayında bu konuya dikkat ederken, biz modern insanların en iyi şeye sahip olabilmesi için başkalarının ödediği acı faturalar hakkında da uyanık olması şart. Kendimizi tüketimin tatlı kollarına bırakmak yerine, iklim krizine yol açan tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmek de bu uyanıklığın bir parçası.
Yeşil İftar Nasıl Yapılır?
Yeşil İftar yaklaşımı, bize, çok sayıda davetlinin bulunduğu iftarlar da dahil olmak üzere sürdürülebilir, sade ve öz iftarlar yapmayı; kaynaklarımızı tüketmek yerine onların her zerresine şükür ile yaklaşmanın mümkün olduğu fikrini gösteriyor. Karton tabak ve plastik kaşık tüketmek yerine çok kullanımlık sofra gereçlerimizi yıkamayı göze almak, on çeşit yerine tek veya iki çeşidin doyumuna ulaşmak, gösterişe kaçmadan sofralarımızı az ile yüceltmek… Bunların hepsi mümkün ve dünyamızı karşı karşıya olduğumuz krizden koruyabilecek kçük ama değerli adımlar.
Büyük yollar küçük adımlarla kat edilir. İftar sofralarının reklamlardaki gibi olmadığı sürece “mutlu” olamayacağı algısından sıyrılıp sofralarımızı ihtiyaç dışı, üstelik kaynakları sömüren şartlarda üretilen kimyasal içeceklerle doldurmayı bırakmalıyız. Sofralarımızı yaşamın temel ihtiyacı, varlığına her iftarda yeniden ve ısrarla şükrettiğimiz saf su ile donatmak iyi bir başlangıç olabilir.
Dünyamız ciddi bir iklim kriziyle karşı karşıya. Bazı uzmanlar açısından iklim krizi, iklim felaketine dönüşmeye çoktan başladı bile. Bu durum, insanların dünyaya halife olarak gönderildiğine inanan biz Müslümanlar açısından da[1] harekete geçmek için yeterli -hatta gecikmiş- bir zemin. Müslümanlar, izleyene ilham kaynağı olan ve aslında zor görünenin ne denli mümkün olduğunu pratikleriyle gösteren bir iklim angajmanını sergilemekte öncü olmak zorundalar. Zira bizler kabulü zor görünen toplumsal bir davranışın yerleşmesinin ancak “örnek olmakla” gerçekleşebileceğini Rasulullah (s.a.v.)’den öğrendik. Bizler olabileceğimizin en iyisini olmak ya da en büyük başarıyı elde etmekten ziyade, sorunun çözümünün bir parçası olmak ve küçük olsa da doğruya doğru bir adım atmakla mükellefiz.
[1] (2/Bakara 30)
Merhaba Elif Hanim, Greeniftar pazarlama müdürü, NourEnergy, olarak yazinizini büyük bir ilgi Ile okudum ve cok sevindim. Türk toplumuna ulasabilmemizde yardimci olacak bu yaziniz cok degerli. Sizinle birebir görusmeyi cooook isterim, Fikir alisverisinde bulunmak istediklerim var. Bana LinkedIn hesabimdan: https://de.linkedin.com/in/neslihan-akca-10a72b130 ulasabilirsiniz. Gönül dolusu Selamlarrrr, Neslihan Akca