'İsrail-Filistin'

Almanya: İslami Cemaatlerden Çatışmaların Durması İçin Çağrı

Almanya Müslümanları Koordinasyon Konseyi, Gazze'deki hastane saldırısının ardından bölgedeki çatışmalarla ve durumun Almanya'ya yansımalarıyla ilgili çağrıda bulundu ve Müslümanların çözümün bir parçası olduğu vurguladı.

20 Ekim 2023 bgucin
Gazze Şeridi'nde yerinden edilenlerin sığındığı tarihi Aziz Porphyrius Rum Ortodoks Kilisesi bombalandı. Fotoğraf: Ali Jadallah - Anadolu Ajansı.

Almanya Müslümanlar Koordinasyon Konseyi (KRM), Gazzedeki El-Ehli Baptist Hastanesi’ne 17 Ekim 2023 tarihinde yapılan saldırı sonrası kınama mesajı yayımladı. Saldırıda yüzlerce hasta, yaralı ve özellikle çocukların öldüğü belirtilirken, “Bu saldırıyı en sert şekilde kınıyoruz. Birleşmiş Milletler, acilen bu saldırının nedenlerini araştırmak, saldırganları belirlemek ve gerekli adımları atmakla sorumludur.” ifadeleriyle uluslararası toplum harekete geçmeye davet edildi.

“İfade Özgürlüğünü Kısıtlamak Amaçlanan Aksinde Sonuç Verir”

Açıklamada, 18 Ekim 2023’te Berlin Sinagogu’na da bir saldırı düzenlendiği ve bunun, Almanya’daki Yahudi hayatına yönelik bir saldırı olduğu da vurgulandı. Bu saldırının da en sert şekilde kınanması gerektiği belirtilen açıklamada, “Aynı şekilde sokaklardaki şiddet ve güvenlik güçlerine yönelik saldırılar da bizi endişelendiriyor. Bu durumun derhal yatıştırılması gerekiyor.” ifadelerine yer verildi.

Antisemitizm ve İslam düşmanlığının toplumda bir yere sahip olmaması gerektiğinin altını çizen açıklamanın devamında, “Dinî cemaatler olarak her daim kin ve nefreti önlemeye çalışıyoruz.” denildi. KRM, Orta Doğu’daki tarafların yaklaşımı hakkında bir tartışma ortamı oluşturulması gerektiği belirtilirken, şu ifadeler kullanıldı:

“Aşırılık yanlıları tarafından araçsallaştırılabileceği korkusuyla ifade özgürlüğünü kısıtlamak, amacının aksinde sonuç verecek bir davranış. Yasaların farklı biçimde yorumlanması ile birlikte taziye mesajlarının dahi ‘terör ve nefretin yüceltilmesi’ olarak tanımlanması, temel özgürlükleri tehlikeli bir yöne kaydırır.” 

“İslami Cemaatler Sürekli Gerçek Dışı İddialarla Karalanıyor”

KRM aynı zamanda Almanya’da Müslümanlara karşı yürütülen büyük karalama kampanyadan da üzüntü duyduğunu belirtti:

“Toplum inşasına ve gerilimin azaltılmasına yönelik katkılara rağmen, İslami dinî cemaatler tekrar tekrar ve bazen de çirkin gerçek dışı iddialarla karalanmaktadır. Geçmişte defalarca yapmalarına rağmen, İslami cemaatlerin hâlâ şiddet ve teröre mesafeli olduklarını her defasında yeniden beyan etmesi bekleniyor.”

Açıklamanın devamında, “Berlin’de marjinal küçük bir grup tarafından gerçekleştirilen kabul edilemez eylemler, Almanya’daki tüm Müslümanlara mal ediliyor. Bu sırada, söz konusu grubun marksist-milliyetçi bir dernek olduğu ‘unutuluyor’. Müslümanların artık inananları temsil etmeyen kişilerin eylemlerinden de sorumlu tutulması, Müslümanların şeytanlaştırılma yolunda benzeri görülmemiş yeni bir seviye olarak kabul edilmelidir.” denildi.

Bildiride Maddelenen Öneriler

KRM ve açıklamaya imza atan İslami kurumlar aşağıdaki maddelerle kamuoyuna ve yetkililere yapılması gerekenler hakkında çağrıda bulundu:

– “Hamas tarafından İsrail’deki sivil halka karşı gerçekleştirilen terörü kınıyor, Hamas’ı şiddeti sonlandırmaya ve rehineleri derhal serbest bırakmaya çağırıyoruz.

– Gazze’deki El-Ehli Baptist Hastanesi’ne yapılan saldırıyı kınıyoruz. Birleşmiş Milletler, acilen bu saldırının nedenlerini araştırmak, saldırganları belirlemek ve gerekli adımları atmakla sorumludur.

– Almanya’da Yahudi yaşama ve sinagoglara yönelik yapılan nefret dolu saldırıları kınıyor ve bu tür bir nefretin Almanya’ya sıçramaması gerektiğini savunuyoruz. Yahudi komşularımızla dayanışma içindeyiz. Antisemitizmin toplumumuzda bir yeri olmamalı.

– Almanya’da Müslümanlara ve camilere yönelik artan saldırıları ve tehditleri kınıyoruz.

– Sivil hedeflere yönelik veya bunu bilinçli bir şekilde göze alan orantısız saldırıları kınıyoruz. İsrail hükümetinden, savunma haklarını kullanırken uluslararası hukuka saygı göstermelerini ve halkın su, gıda, elektrik ve tıbbi bakım gibi temel ihtiyaçlarının korunmasını sağlamaları konusunda çağrıda bulunuyoruz.

– Hem askeri hem de siyasi anlamda tansiyonun düşürülmesini ve şiddetin sona erdirilmesini talep ediyoruz.

– Siyaset ve kamuoyundan, Filistin halkının acısını ve korkularını ciddiye almalarını bekliyoruz.

– Almanya ve uluslararası siyaseti, tansiyonu düşürmek için ellerinden geleni yapmaya ve akan kanın en kısa sürede durdurulmasının yollarını aramaya çağırıyoruz.

– Birleşmiş Milletler’i, her iki halkın yaşam ve varoluş hakkını iki devletli bir çözümde onurlu bir şekilde mümkün kılacak sürdürülebilir bir çözüm bulmaya çağırıyoruz.

– Sorumlulardan, temel özgürlüklerin kaydırılmaması ve temel yasal değerlerimizin yeniden yorumlanmamasını, ayrıca Müslümanların, bir halkın acısına veya uluslararası hukuka dikkat çektiğinde suçlanmamasını bekliyoruz.

– Derneklerimizi ve üyelerimizi, şu ana kadar olduğu gibi sorumlu ve sağduyulu bir şekilde hareket etmeye, kalplerinde kine yer vermemeye, yaşama ve insanlığa destek olmaya ve cuma günü şiddetin binlerce kurbanı için dua etmeye çağırıyoruz.

– Siyasilerden, Müslümanların acı ve endişelerine saygı göstermelerini ve katkılarını kabul etmelerini bekliyoruz.”

“Müslümanlar Çözümün Bir Parçasıdır”

KRM ve metne imza atan dinî cemaatler (Schura Hamburg, Schura Niedersachsen, Islamische Glaubensgemeinschaft Baden-Württemberg, Schura Rheinland-Pfalz Landesverband der Muslime, Schura – Islamische Religionsgemeinschaft Bremen, Schura Schleswig-Holstein), bu çağrı metninde, insan haysiyeti ve insan haklarını savundukları vurguladı. Almanya’daki Müslümanların, toplumun bir parçası olduğunun altı çizerek, toplumun ve insanlığın ortak iyiliğine önemli bir katkıda bulundukları ve çözümün bir parçası olduklarının kamuoyuna duyurdu.

Açıklamanın sonunda ise, “Yasaklar, Almanya’da ve dünya genelinde her bireyin yaşamının ve haysiyetinin eşit ve aynı düzeyde korunmaya değer olmadığı hissini vermektedir. Binlerce Filistinli sivil kurbanı ‘yan ürün’ olarak görmek, sadece şiddeti ve insanların acılarını kendi amaçları için kullanmayı bekleyen aşırılık yanlılarına su taşımaktadır.” ifadeleri kullanıldı. (P)

bgucin

Galatasaray Üniversitesi’nde Sosyoloji programından mezun olan Burak Gücin, sonrasında Heidelberg Üniversitesi’nde Kültürel Çalışmalar alanında yüksek lisansını tamamlamıştır. Ağırlıklı olarak ideoloji, kültür ve göç üzerine çalışan Gücin, Perspektif redaksiyon ekibinin üyesidir.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler