“Almanya’da Gazzeli Mülteciler İstemiyoruz”
Almanya’da Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Lideri Friedrich Merz, Gazze Şeridi’nden mülteci istemediğini ifade ederken Alman vatandaşlığı almak isteyenlerin İsrail’i tanımaları gerektiğini savundu.
Ortadoğu’da tırmanan İsrail-Filistin çatışması, 7 Ekim’den bu yana Almanya gündemini etkisi altına almış durumda. Ülke çapında düzenlenen ve bazılarında polisle çatışmalara sahne olan Filistin gösterileri, Almanya’da sınır dışı edilmelerle ilgili tartışmanın fitilini yeniden ateşliyor.
Bu bağlamda göç tartışmalarını alevlendirmeye devam eden Almanya’da Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Lideri Friedrich Merz federal hükümeti göçü sınırlandırmaya yönelik somut öneriler sunmaya çağırdı.
Göçün Sınırlandırılması
Merz pazar akşamı Alman İkinci Televizyon Kanalı ZDF’de yayınlanan “Berlin direkt” programında yaptığı açıklamada, Başbakan Olaf Scholz’un (SPD) “Almanya Paktı” (Alm. Deutschland-Pakt) sunmasının üzerinden 50 gün geçtiğine işaret etti. CDU ve Hristiyan Sosyal Birliği Partisi (CSU) göçün sınırlandırılmasıyla ilgili somut önerilerde bulunmuş, ancak bir toplantı, akşam yemeği ve Scholz’un Der Spiegel dergisinde konuyla ilgili verdiği röportaj dışında hükümetten hiçbir ses çıkmamıştı.
CDU/CSU meclis grubu başkanı cuma günü Scholz’a gönderdiği mektupta göçü sınırlandırmanın yolları hakkında her partiden eşit temsiliyete sahip küçük bir heyet halinde müzakere etmeyi teklif etmişti.
Scholz: “Daha Fazla ve Daha Hızlı Sınır Dışı Etmeliyiz”
Yine cuma günü, Der Spiegel’in Scholz ile yaptığı bir röportajda, Başbakan iltica başvurusu reddedilen sığınmacılara karşı daha sert önlemler alınacağını ve Almanya’daki düzensiz göçün sınırlandırılacağını duyurmuş “Daha fazla ve daha hızlı sınır dışı etmeliyiz” ifadesiyle gündeme damgasını vurmuştu.
Scholz’un bu tutumunu göç meselesinde bir değişim olarak görüp görmediği sorulan Merz, “Öyle görünüyor” derken Başbakanın kendi partisinin desteğine sahip olup olmadığının henüz belli olmadığına işaret etti.
Merz: “Ülkede Yeterince Antisemit Genç Var”
Gazze Şeridi’nden sığınmacıların kabul edilmesine ilişkin güncel tartışmayı da yorumlayan Merz, “Gazze’den mülteciler gelmesi, bu her şeyden önce komşu ülkeler için bir sorun teşkil eder. Almanya daha fazla mülteci kabul edemez. Ülkede yeterince antisemit genç var,” ifadelerinde bulundu.
Alman vatandaşlığa kabulü için İsrail’in tanınmasını şart koşan Merz, “vatandaşlığın hızlı bir prosedür halinde işlemesi durdurulmalı, önce entegrasyon sonra vatandaşlığa kabul” çağrısında bulundu. Vatandaşlığa geçmek isteyenlerin İsrail’in güvenliğini taahhüt etmeleri konusunda kesin bir anlaşma içermesi gerektiğini vurgulayan Merz, “Bunu imzalamayanların, İsrail’i tanımayanların Almanya’da işi yoktur.” diye konuştu.
Merz Aşırı Sağcı Popülist Thilo Sarrazin’i Savundu
SPD’den ihraç edilen aşırı sağcı popülist politikacı Thilo Sarazzin’i savunan Merz, Sarrazin’i partiden ihraç etmek yerine göç ile ilgili fikirlerini dinlemenin daha faydalı olacağını ifade etti.
Merz, cumartesi günü partisinin gençlik kolları olan Genç Birlikçiler’in (Alm. Junge Union) Almanya Günü bağlamında düzenledikleri etkinlikte İsrail’in var olma hakkını tanıyan Müslüman cemaatlerin Alman İslam Konferansı’na (DIK) ortak olabileceğini öne sürmüştü. Konferans, Alman devleti ile Almanya’da yaşayan Müslümanlar arasındaki diyaloğa hizmet ediyor. Konferans 2006 yılında eski Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schäuble tarafından başlatılmıştı.
Merz’ın açıklamalarına karşı sosyal medyada tepkiler yağmaya devam ederken Twitter’da bir kullanıcı “Irkçılığın ile ‘Ne olursa olsun İsrail’in yanındayız’ ifadesinin neden bir arada yürüdüğünü anlamak için: Almanya’nın en büzük partisi olan CDU’nun 1,4 milyon yerinden edilmiş insanları Yahudi karşıtı olarak damgaladı. Bu ırkçılıktır.” paylaşımında bulundu. (P)
