'Düzensiz Göç'

Birleşik Krallık Hükûmeti Ruanda Planında Israrcı

Birleşik Krallık'ın düzensiz göçmenleri Ruanda'ya gönderme planının Yüksek Mahkeme tarafından iptal edilmesinin ardından Sunak hükûmeti Ruanda ile yeni bir anlaşma yaptı. Planı güçlendirmek için hazırlanan yasa taslağının Ruanda'yı "sığınmacılar için güvenli ülke" olarak tanımlaması ülke kamuoyunda tepki topladı.

Fotoğraf: JMundy / Shutterstock. Değişiklikler: Perspektif.

Birleşik Krallık’ta 2019’dan bu yana 3 defa Başbakan değiştirse de Muhafazakâr Parti hükûmetlerinin ülke sınırlarına gelen sığınmacıları Ruanda topraklarına göndermek isteği sürüyor. 2022’de Birleşik Krallık ülkeye “yasa dışı yollarla girmiş bazı sığınmacıları” 120 milyon sterlinlik bir bedel ödeme karşılığında Ruanda’ya göndermeyi planladığını açıklamıştı. İki ülke Nisan 2022’de, Manş Denizi’ni geçerek ülkeye gelen göçmenlerin Ruanda’ya gönderilmesi üzerine mutabakata varmıştı. Ancak bu plan Yüksek Mahkemeden onay aldığı takdirde Temyiz Mahkemesinde sakıncalı bulunmuştu.

Kasım 2023’e gelindiğinde ise Birleşik Krallık Yüksek Mahkemesi ,Temyiz Mahkemesinin sakıncalı bulma gerekçelerini haklı bularak Ruanda’ya gönderilecek sığınmacıların kendi ülkelerine iade edilme riski nedeniyle planın yasa dışı olduğuna karar verdi. Bunun üzerine hükûmet Ruanda ile sığınma sürecini güçlendirmek için yeni bir anlaşma imzaladı. Bununla beraber Ruanda’nın sığınmacılar için güvenli bir ülke olduğunu ilan eden yeni bir yasa taslağı da hazırlandı.

Sığınmacıları Ruanda’ya Gönderme Planı Nedir?

İlk olarak Nisan 2022’de açıklanan plana göre beş yıllık deneme süresi kapsamında, Birleşik Krallık’a gelen bazı sığınmacıların iltica işlemleri için Ruanda‘ya gönderilmesi planlanıyordu. Ancak süreç planlandığı gibi ilerletilemedi. Şimdiye kadar, aslında hiçbir sığınmacı gönderilmedi. Çünkü plan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) engeline takılmıştı. AİHM, Ruanda’ya gönderilmesi planlanan yedi kişiden birinin başvurusunu 2022 yılının Haziran ayında öncelikli olarak incelemiş ve bu kişilerin Birleşik Krallık’tan gönderilemeyeceğine hükmetmişti.

Hükûmet, bu politikanın Birleşik Krallık’a Manş Denizi üzerinden ulaşmaya çalışan küçük tekneler gibi “yasa dışı, tehlikeli veya gereksiz yöntemlerle” gelen insanlar üzerinde caydırıcı bir etkisi olacağı konusunda ısrar ediyor.

Yüksek Mahkeme Göçmenleri Ruanda’ya Göndermeyi Neden Engelledi?

Geçtiğimiz kasım ayında Birleşik Krallık Yüksek Mahkemesi oy birliğiyle Ruanda planının yasa dışı olduğuna karar vermişti. Bu kararın altında yatan gerekçe, Ruanda’ya gönderilecek sığınmacıların kendi ülkelerine iade edilme tehlikesi ile karşı karşıya oluşuydu. Bu durum Birleşik Krallığın da imzacısı olduğu Avrupa insan Hakları Sözleşmesini ihlal ediyordu.

Yüksek Mahkeme yargıçları, sığınmacıları Ruanda’ya gönderme planının ülke parlamentosu tarafından son 30 yılda kabul edilmiş ilgili diğer üç yasaya aykırı olduğunu dile getirdi. Verdikleri kararda ayrıca Ruanda’nın kötü insan hakları sicili ve mültecilere yönelik geçmişteki muamelesi hakkındaki endişelere de değinildi.

BM Mülteci Yüksek Komiserliği (UNHCR) mahkemeye, Ruandalı yetkililerin 2020 ile 2022 yılları arasında Afganistan, Yemen ve Suriye’den gelen insanlar tarafından yapılan tüm sığınma taleplerini reddettiği bilgisini vermişti.

Ruanda ile Yeni Antlaşmanın İçeriği Nedir?

5 Aralık’a gelindiğinde Birleşik Krallık, Ruanda ile yeni bir göç anlaşması imzaladığını açıkladı. İçişleri Bakanı James Cleverley, Ruanda’ya sığınma talebinde bulunmak için gönderilen herhangi bir kişinin geri gönderme riski altında olmayacağını garanti ettiğini iddia ediyor.

Söz konusu anlaşmada ayrıca Ruanda’nın yükümlülüklerine uymasını sağlamak için yeni bir bağımsız izleme komitesi kurulacağı taahhüt altına alınıyor. Birleşik Krallık ayrıca Ruanda’ya gönderilmesi planlanan sığınmacıların beş yıllık konaklama ve yaşam masraflarını ödeyecek.

Yeni Yasa Tasarısında Ruanda “Güvenli Ülke” İlan Ediliyor

Ruanda’yla güncellenen anlaşmanın ardından Rishi Sunak hükûmeti, bir acil durum yasası üzerinde çalıştı. İki kamaralı Birleşik Parlamentosunun onayını almasını gereken yasa tasarısı, ülke yasalarının Ruanda’yı güvenli bir ülke olarak kabul etmesini sağlamayı amaçlıyor. Bu metnin kabulü durumunda, İngiliz yargıçlara ve mahkemelerine Birleşik Krallık İnsan Hakları Yasası’nın bazı bölümlerini görmezden gelmelerini emredilmiş olacak.

Muhafazakâr Partili bazı politikacılar ise teklif edilen bu yasadan -mahkemeler tarafından tekrar engellenme riski taşıması nedeniyle- memnun değil. Yasa tasarısı, uluslararası hukuku ihlal ettiği gerekçesiyle diğer siyasi gruplar tarafından da yoğun bir şekilde eleştiriliyor.

Tasarı, Avam Kamarasındaki ilk oylamayı 44 farkla geçti. Fakat bunun devamında metnin yürürlüğe girip girmeyeceği henüz belli değil. 2024’te metnin yeniden gündeme alınması ve üzerinde tekrar oylama yapılması bekleniyor. Muhafazakâr Partililer arasında metin aleyhin oy kullanan olmasa da bazı milletvekilleri oylama yapılan oturumlara katılmadı. Toplamda 350 Muhafazakâr Parti milletvekilinden 313’ü tasarının lehine oy kullanırken 37’si çekimser kaldı. Muhalefette ise tasarıya karşı oy kullanan sayısı 270, çekimser kalan sayısı ise 21 oldu.

Sivil Toplum Kuruluşları Endişeli

Konu ile ilgili açıklama yapan Sivil Toplum Kuruluşları endişelerini dile getiriyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü yaptığı açıklamada Birleşik Krallığın bu politikasını “acımasız” bulduğunu belirtirken Hükümetin sığınmacılara karşı yükümlülükleri ihlal ettiğini dile getirdi.

Detention Action isimli Sivil Toplum Kuruluşu ise yayınladığı metinde hükûmeti bu politikayı terketmeye davet etti. Uluslararası Af Örgütü de geçtiğimiz yıl bu planı “insanlık dışı” olarak tanımlamıştı. Geçtiğimiz günlerde Uluslararası Af Örgütü Birleşik Krallık İcra Kurulu Başkanı Sacha Deshmukh, “Keyfi gözaltı, işkence ve ifade özgürlüğünün bastırılması da dahil olmak üzere ciddi insan hakları ihlalleri geçmişine sahip bir ülke olan Ruanda ile yapılan anlaşma, büyük ölçüde kötü düşünülmüş ve acımasızdır” dedi.

Sivil toplum kuruluşlarına ilaveten ülkede kamusal tanınırlığa sahip birçok isim, aralık ayının ortasında -acil durum yasasının ilk oylamasından önce- hükûmeti Ruanda planını iptal etmeye çağıran bir açık mektup yayımlamıştı. Mektuba imza atanlar arasında daha önce hükûmetin iltica politikasını eleştirdiği için BBC’deki işine kısa süreli son verilen Gary Lineker, ünlü aktör Brian Cox gibi isimler yer alırken eski Genel Kurmay Başkanı Richard Dannatt da yer alıyor. İmzacılar ‘mülteciler için adil yeni bir plan’ çağrısında bulunmuştu.

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler