Fransa’da Çiftçi Protestoları: Halkın Yüzde 90’ı Destekliyor
Fransa'da çiftçilerin yaşadıkları kötüleşen üretim koşulları gerekçesiyle taşrada başlattıkları eylemler Paris'te devam ediyor. Peki, son dönemdeki çiftçi protestoları neden başlamıştı?
Fransa’da çiftçiler, hükûmetin ve Avrupa Birliği’nin (AB) ekonomik zorluklara etkin çözümler getirememesinden şikâyet ederek protestolarına devam ediyorlar. Yükselen enerji maliyetleri ve artan mazot fiyatları nedeniyle mağdur olduklarını belirten çiftçilerin eylemleri, ilk önce taşrada başladı ve ardından başkent Paris’e sıçradı. Ülkenin en büyük çiftçi sendikası Ulusal Çiftçi Birlikleri Federasyonu (FNSEA) üyesi çiftçiler, Île-de-France bölgesinde otoyolları trafiğe kapatmayı sürdürüyor.
Çiftçiler Ne İstiyor?
Çiftçiler, Fransa’nın tarım politikalarına, Avrupa Birliği’nin (AB) çevreci politikalarına, ücretlerinin yetersizliğine ve mesleklerinin değersizleştirilmesine ilişkin açıklamalarda bulundu. FNSEA üyesi çiftçi Rodolphe Thomassin, “Çiftçiler, Avrupa ve Fransa’nın dayattığı kurallar sebebiyle zorlukla çalışıyor ve ekonomik olarak kötü bir durumdalar.” ifadelerini kullandı.
A15 otoyolu da dahil Île-de-France bölgesine ulaşımı engellemelerinin, hükûmet üzerinde baskı oluşturmaya yönelik olduğunu söyleyen Thomassin, eylemler konusunda halkın çoğunluğunun desteğini aldıklarına işaret etti. Thomassin, öte yandan kamuoyundaki bu desteğe rağmen medyada çiftçiler için olumsuz bir imaj çizildiğini vurgulayarak, çiftçilerin itibarsızlaştırılmasına tepki gösterdi.
Bir diğer FNSEA üyesi çiftçi Lucile Barrois ise kuşatmayı Paris’e daha yakın yerlerde yapmayı planladıklarını belirterek, en büyük şikayetlerinin, yönetimin “çiftçilere tarlada çalışacak zaman bırakmayacak kadar bürokratik işler” yüklemesi olduğunu dile getirdi.”Resmî kurumlarda olmanın dışında yapacak başka işlerimiz de var.” diyen Barrois, çiftçilerin eylemlerinin AB’nin diğer ülkelerinde de devam eden ve kıtaya yayılan bir protesto olduğunu kaydetti.
Barrois, yabancı üreticiler ile Fransız çiftçilerin özellikle bitki sağlığına ilişkin kısıtlamalar konusunda farklı uygulamalara tabi tutulduğuna dikkati çekti. “Uymakta ısrar ettiğimiz bitki sağlığı standartlarına sahip olmayan Avrupalı veya yabancı ürünleri kabul etmek bize yapılan bir haksızlıktır.” değerlendirmesini yapan Barrois, Fransız çiftçilerin çabalarının daha fazla göz önünde bulundurulmasını istedi.
Fransız Hükûmetinin Yaklaşımı Nedir?
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron geçtiğimiz günlerde Avrupa’nın tarım sektörünün büyük bir krizle karşı karşıya olduğunu kabul etti. “Avrupa’da aylardır gerçek bir tarım krizi yaşıyoruz” diyen Macron gıda devleri ile süpermarketlerin çiftçilere adil fiyatlar ödemesini sağlamak için AB’nin “köklü” bir tarım reformu yapması gerektiğini vurguladı. Ocak ayı başında atanan Başbakan Gabriel Attal çiftçiler için bu yıl yaklaşık 150 milyon avroluk bir vergi ve sosyal yardım verileceğini söylese de bunun çok yetersiz olduğu biliniyor. Bununla beraber Attal hem çiftçi hem de tüm Fransızların hayat kalitesini düşüren bürokrasiyi azaltmak için reform yapılması gerektiğini belirterek “Günlük hayatımızdaki prosedürler ve karmaşıklıklar nedeniyle her yıl 60 milyar avro kaybettiğimiz tahmin ediliyor” ifadelerini kullanmıştı.
Fransa’da yapılan son anketlere göre, halkın yüzde 80 ila yüzde 90’ı çiftçileri destekliyor. Çiftçiler Fransız hükûmeti ve Avrupa Birliği’nden taleplerine yanıt alıncaya kadar protestolara devam etmekte kararlı olduklarını belirtiyor. Benzer protestoların Brüksel da dahil olmak üzere başka Avrupa şehirlerinde de olması durumun ciddiyetini bir kez daha vurguluyor.
Avrupa Parlamentosu Önündeki Protesto
Strazburg kentinde de çiftçiler traktörleriyle, Avrupa Birliği’nin (AB) bitkilerde genom düzenleme teknolojileri kullanımının serbest bırakılmasına yönelik teklifini Avrupa Parlamentosu (AP) binasının önünde protesto etti.
Çiftçiler, AB ülkelerinde bitkilerde genom düzenleme teknolojileri kullanımının serbest bırakılmasına yönelik teklifin AP’den geçmesini istemediklerini ifade ettiler. BFMTV kanalının haberine göre, gösteriye bazı çiftçiler arı ve inek kostümleriyle katılırken, 20 kadar çiftçi traktörleriyle geldi. Aynı alanda toplanan bir diğer çiftçi grubu da Fransız kurallarına aykırı yetiştirilen ürünlerin ithal edilmesini protesto etti.
AB Komisyonu, tarımsal üretimi artırmak ve gıda sistemini daha dayanıklı hâle getirmek için yeni genom düzenleme teknik ve teknolojilerine izin verecek düzenleme teklifini açıklamıştı. Açıklamada, yeni genom tekniklerinin iklim değişimine ve zararlı böceklere karşı dayanıklı, daha az gübre ve tarım ilacı gerektiren, yüksek verimlilik sağlayan bitkilerin yetiştirilmesine imkan sağladığı belirtilmişti.
AP Seçimleri Yaklaşırken Protestolar
İklim değişikliği ve buna karşı devletlerin uygulamak istediği politikalar, çiftçilerin üretim şartları ve kâr oranları üzerinde belirleyici bir rol oynuyor. Sadece bir ekonomik sektör değil, aynı zamanda ulusal yeterlilik ve sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlayan bir sektör olan ziraat, Avrupa’da Ukrayna’daki savaşın etkisiyle gıda güvenliğinin tehlikeye girmesiyle daha da sıkıntılı bir durumda.
Politika enstitüsü Paris Advanced Research Center (PARC) Direktörü Dr. Nevzet Çelik’in gözlemine göre haziran ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri yaklaşırken muhafazakâr ve aşırı sağcı politikacılar, çiftçilerin güvenliğini ve istikrarını yeniden sağlama sözü veriyorlar. Çelik, Avrupa Birliği’nin çevre ve dolayısıyla tarım konusundaki artan bürokratik prosedürleri ve tarım üreticisi büyük şirketlerin lobi faaliyetleri nedeniyle bu protestoların daha da artacağını tahmin ediyor.
Son günlerdeki çiftçi protestoları sadece Fransa’da değil eş zamanlı olarak Belçika, İspanya ve Yunanistan’da da devam ediyor. Kıta çapındaki protesto dalgasına cevaben Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen 6 Şubat’ta çiftçilere bir taviz olarak, tarımda pestisit kullanımını azaltmaya yönelik bir planın geri çekilmesini tavsiye edeceğini açıkladı. Fakat bu açıklama protestoları dinmeye yetmedi.
İspanya’da protestolarını son iki gündür artırarak devam ettiren çiftçiler, ülke genelinde çok sayıda yolu kapatıp trafiği felç etti. Tarragona ve Lleida bölgelerinden gelen çiftçiler, traktörleriyle Barselona’nın Diagonal Caddesi’ni doldurarak haksız rekabet, sübvansiyon indirimleri ve AB düzenlemelerine karşı endişelerini dile getirdi. Çiftçi traktör konvoyu, İspanya’nın Girona ve Barselona Meridiana yönüne doğru ilerleyerek protestolarını sürdürdü.
Son olarak 8 Şubat’ta Yunanistan’da çiftçiler, tarım sektöründeki artan sorunlara dikkat çekmek amacıyla başlattıkları protestolar kapsamında Atina-Selanik yolunu kapatarak araç trafiğini durdurdu. Yeşil dönüşüm politikalarının Avrupa siyasetinde kutuplaştırıcı bir mesele hâline geldiği düşünülüyor. (AA/P)