Avusturya’da Seçimler Öncesi Müslüman Cemaate Son Çağrı: “Oyunuz Etkili!”

Avusturya’da 29 Eylül Pazar günü, 6,3 milyon seçmenin katılacağı Ulusal Meclis Seçimleri öncesinde ülke teyakkuzda. Anketlerde aşırı sağcı FPÖ partisinin önde gözüktüğü seçimler aynı zamanda Avusturya’da demokratik çoğulcu toplumun geleceği için de büyük önem taşıyor.

Avusturya’daki tanınmış İslam cemaati olan Avusturya İslam Toplumu (IGGÖ), seçimler öncesinde ülkedeki tüm Müslümanların oy hakkını kullanmaları için bir çağrı yayınladı. IGGÖ Başkanı Ümit Vural, “Seçimler ortak vatanımızın geleceğini aktif olarak şekillendirme fırsatı sunuyor.” dedikten sonra, Avusturya toplumunun parçası olan Müslümanların adalet, eşit muamele ve toplumsal barış için sorumluluk taşıdığını ifade etti.

“İslam İnancı Demokratik Katılıma Engel Değil”

Avusturya’daki Müslüman seçmenlerin oy verme hakkını kullanmasını teşvik eden IGGÖ, ülkedeki siyasi kararların Müslüman toplum başta olmak üzere tüm Avusturya toplumunun üzerinde etkili olacağını belirtiyor. Kurum ayrıca Müslüman cemaat içerisinde seçimlere katılım konusunda var olabilecek şüphelere de açıklık getirdi. İslam ilahiyatçısı ve imam Senad Kusur’un IGGÖ sayfasında yayımladığı videoda, İslam inancı ile demokratik sürece katılım arasında bir çelişki olmadığı ifade edildi.

IGGÖ Başkanı Vural, Müslümanların siyasi düzlemde seslerini dile getirmelerinin önemine değinirken, Müslüman cemaatin saygı, çoğulculuk ve barışçıl birlikteliği teşvik eden bir siyasete desteklemeleri gerektiğini ve oylarının etkisi olacağını söyledi.

FPÖ’nün Avusturya’daki Muhtemel Zaferinin Sonuçları

Avusturya’da dokuz partinin katılacağı 29 Eylül’deki genel seçimlere ilişkin yapılan kamuoyu yoklamalarına göre, aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisinin (FPÖ) yüzde 27, iktidardaki merkez sağ Halk Partisinin (ÖVP) yüzde 24, Avusturya Sosyal Demokrat Partinin (SPÖ) yüzde 21, Yeni Avusturya ve Liberal Forum Partisinin (NEOS) yüzde 10 ve Yeşiller Partisinin yüzde 8 oranında oy alması bekleniyor.

FPÖ’nün seçimlerden birinci çıkması durumunda ise ülkede bir hükûmet krizinin baş göstermesi muhtemel.

Avusturya’da uluslararası hukuk alanında çalışan Büşra Öztürk’e göre FPÖ’nün iktidara gelmesi, Avusturya’nın hem iç hem de dış politikasında önemli değişikliklere yol açabilir. İç politikada, göçmen karşıtı politikalar sertleşebilir, sınır güvenliği artabilir ve sosyal politikalarda daha milliyetçi bir yaklaşım benimsenebilir. Göçmenlerin ülkeye kabul edilmesi ve entegrasyonu konusunda daha sıkı kurallar getirilmesi muhtemel. Bununla birlikte, FPÖ’nün AB’ye yönelik daha eleştirel tavrı, Avusturya’nın AB içindeki konumunu da etkileyebilir. Özellikle AB ile olan mali yardımlar ve mülteci anlaşmaları, FPÖ’nün gündeminde daha tartışmalı hâle gelebilir.