Gazze’de Ateşkesin Geleceği: Savaş Yeniden Başlayabilir mi?
Ramazan, ateşkese rağmen Gazze’de açlık ve belirsizlikle başladı. İsrail’in 900’den fazla ateşkes ihlaliyle artan insani kriz, barınma koşulları, gıda ve suya erişim sıkıntıları derinleştirirken, savaşın Ramazan sonrası yeniden alevlenme ihtimali korku yaratıyor.

2024’teki Ramazan ayının ardından 2025’in Ramazanı ayı da Gazze’deki insani felaketin gölgesinde başladı. Gazze’deki Filistinliler için Ramazan ayı, sıcak iftar sofraları yerine yağmur suları altında kalan çadırlar, açlık ve barınma mücadelesiyle geçiyor. Hamas ile İsrail arasında 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkese rağmen, İsrail’in en az 900 ihlal gerçekleştirdiği bildiriliyor.
İsrail’in Ateşkesi İhlal Eden Eylemleri: Saldırılar ve İnsani Yardım Engeli
Gazze Medya Ofisi Müdürü İsmail es-Sevabite, İsrail’in Gazze Şeridi’nde ateşkes anlaşmasına yönelik ihlalleriyle ilgili bilgi verdi. İsrail’in ateşkesi 900’ü aşkın kez ihlal ettiğini söyleyen Sevabite, insani yardımların girişinin engellendiğini, vatandaşların üzerine ateş açıldığını, evlerin yıktırıldığını ve araçların hedef alındığını belirtti.
İsrail’in ateşkes ihlalleri kapsamında Gazze Şeridi’ne akaryakıtın girişine de izin verilmediğini aktaran Sevabite, Gazze’ye ağır iş makineleri ve sivil savunma ekiplerinin kullanabileceği araçların girişinin engellediğini ve 260 bin konteyner ev ve çadırın girişine de mani olunduğunu söyledi. Sevabite, uluslararası toplum ve arabulucu ülkelere, İsrail’in devam eden ihlallerini durdurma çağrısında bulundu.
Gazzelilerin Çadırlarda Hayatta Kalma Mücadelesi
7 Ekim 2023’ten sonra başlayan ve 19 Ocak 2025’te ara verilen savaş nedeniyle Gazze’de İsrail saldırıları nedeniyle yaklaşık 2 milyon Filistinli evlerini terk etmek zorunda kaldı. Yerinden edilenler, şiddetli yağmur ve su baskınlarının ortasında, yetersiz çadır ve barınma imkânlarıyla hayatlarını devam ettirmeye çalışıyor.
Gazze Belediyesi Sözcüsü Hüsnü Muhenna, saldırılar nedeniyle altyapının büyük ölçüde zarar gördüğünü, kanalizasyon sisteminin çökmesi nedeniyle atık suların caddeleri ve kampları bastığını açıkladı. “Belediye ekipleri, yeterli ekipman ve makineler olmadan felaketle başa çıkmaya çalışıyor” diyen Muhenna, İsrail’in ateşkes anlaşmasına rağmen acil ihtiyaç duyulan çadır ve konteyner evlerin girişini engellediğini vurguladı.
Yerinden edilen binlerce Filistinli, su sızdıran çadırlarda şiddetli soğukla mücadele ederken, bazıları barınacak hiçbir yer bulamadan açıkta kalıyor. Son dönemdeki yoğun yağışların etkisiyle açık alanlarda barınmanın zorlaşmasından dolayı yıkılmış evlerine dönmeye çalışan Filistinliler, çatlak duvarlar ve tavanlardan sızan suyun ortasında yaşamaya çalışıyor. Muhenna, “Ramazan ayının ilk geceleri, huzur ve ibadet zamanlarından soğuk ve ıstırap saatlerine dönüştü.” diyerek bölgedeki insani krizin vahametini vurguladı.
Gazze’de Gıda ve Temiz Suya Erişim Krizi Derinleşiyor
İsrail’in ramazan ayı başlarken insani yardım girişlerini yeniden kısıtlaması, Gazze’de gıda ve su krizini tehlikeli boyutlara taşıdı. Ramazan ayının başlamasıyla birlikte gıda fiyatları fahiş seviyelere çıktığı bildirilirken, temiz su bulmak neredeyse imkânsız hâle geldi. Birleşmiş Milletler, İsrail’in Gazze’ye çadır, konteyner ev ve insani yardım malzemelerinin girişini engellediğini doğrularken, bölgede bebekler dahil birçok kişinin soğuktan öldüğünü açıkladı.
Saldırılardan önce bile su sıkıntısının yaşandığı Gazze’de, şimdi içme suyu bulabilenler bunu bir lüks olarak görüyor. Yemek pişirmek için yakacak odun veya kağıt kullanan Filistinliler için iftar hazırlamak da bir mücadeleye dönüştü.
Ramazan ayında bile insani yardımların Gazze’ye girişine izin verilmemesi, açlık ve kıtlık tehlikesini daha da artırıyor. Mart ayının başında İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun insani yardımları tamamen durdurma kararı almasının ardından, Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı kapatıldı ve gıda stokları hızla tükenmeye başladığı bildiriliyor.
Ateşkesin Belirsizliği: Ramazan Sonrasında Gazze’yi Yeniden Savaş mı Bekliyor?
Gazze’de 19 Ocak’ta başlayan ateşkesin normal şartlarda Mart 2025 itibarıyla başlaması gereken ikinci aşamasının zamanlaması hakkında belirsizlikler sürüyor. İkinci aşamanın başlayamadan rafa kaldırılmasının ihtimaller dahilinde olduğu söyleniyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Ramazan ayı ve Yahudilerin Hamursuz Bayramı boyunca geçici ateşkesin ilk aşamasının uzatılmasını öngören bir plan önermişti. Ancak bu plan, İsrail’in 42 gün sonra savaşı yeniden başlatma hakkını saklı tutmasını içeriyordu.
İsrail, önce bu planı benimsediğini bildirmiş, daha sonra Hamas’ın reddettiğini öne sürerek, dün Gazze Şeridi’ne her türlü insani yardım malzemesinin girişinin durdurulduğunu duyurmuştu. İsrail hükûmeti, Ramazan boyunca Gazze’de bir geçici ateşkesin devam edebileceğini duyursa da, Netanyahu’nun esir takası müzakerelerini engellediği belirtiliyor. Hamas, esir takası görüşmelerinin hemen başlaması gerektiğini vurgularken, İsrail’in insani yardımları durdurması ve saldırı tehdidini sürdürmesi, Gazze’de korku ve belirsizliği artırıyor. Netanyahu’nun “Bedava öğle yemeği olmayacak” diyerek yardım malzemelerinin girişini engelleme kararını sert bir şekilde savunması, İsrail’in Gazze’ye yönelik baskısını artırma planlarının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
İsrail basınına yansıyan haberlere göre, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, İsrail eski Başbakanı Menachem Begin’in 33. ölüm yılı dolayısıyla düzenlenen bir etkinlikte yaptığı konuşmada, Gazze’de ateşkes ve esir takası anlaşması müzakerelerine ilişkin tartışmalara değindi ve Gazze Şeridi’ne saldırıları tekrar başlatabilecekleri tehdidinde bulundu. İsrail’in Gazze’ye insani yardım girişlerini durdurduğunu ve bunun “sadece bir başlangıç” olduğunu belirten Katz, “Hamas, esirleri kısa süre içinde serbest bırakmazsa Gazze’nin kapıları kilitlenecek ve cehennemin kapıları açılacak.” ifadesini kullandı.
İsrail’in Yeni Yerleşim Yerleri Kurmayı Planladığı Batı Şeria’da Son Durum
Gazze’de ateşkes sürecine paralel olarak İsrail ordusu, Batı Şeria’nın kuzeyine yönelik toplumsal hayatı büyük oranda kesintiye uğratan ve altyapıyı tahrip eden kapsamlı bir harekât başlatmış ve aynı zamanda İsrail’in yasa dışı yerleşim yerlerindeki yerleşimciler de Batı Şeria’daki Filistinlilerin günlük hayatını sekteye uğratan yönelik bazı saldırı ve tacizlere girişmişti.
Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Komitesi tarafından yayımlanan rapora göre İsrail güçleri, Şubat 2024’te Filistin topraklarında 79 yıkım gerçekleştirerek 114 ev ve 34 tarımsal yapıyı tahrip etti. Yıkımların özellikle El Halil, Cenin, Kudüs ve Selfit’te yoğunlaştığı belirtilirken, İsrail makamlarının 93 Filistin yapısının yıkımı için bildirim gönderdiği aktarıldı. Raporda, bu uygulamaların Filistinlilerin doğal genişlemesini kısıtlama politikası olduğu vurgulanırken, İsrail’in Batı Şeria ve Kudüs’te 27 yeni yerleşim planını değerlendirdiği ve bu planların Filistinlilere ait 3 bin 245 dönüm araziyi kapsadığı bildirildi. Bu kapsamda 2 bin 684 yeni yerleşim biriminin inşa edilmesi planlanıyor.
Bunlara ek olarak; İsrail güçleri ve yerleşimcilerin, şubat ayında Filistin halkına yönelik 1705 saldırı düzenlediği kayıtlara geçti. Bunlar arasında silahlı baskınlar, tarım arazilerinin tahrip edilmesi ve özel mülklerin gasbedilmesi bulunuyor. 7 Ekim 2023’ten bu yana ise Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te 928 Filistinli hayatını kaybetti, 7 bin kişi yaralandı ve 14 bin 500 kişi tutuklandı. Uluslararası Adalet Divanı (UAD), İsrail’in tüm yeni yerleşim faaliyetlerini durdurması ve Filistin topraklarından çekilmesi gerektiği yönünde karar almış olsa da İsrail bunu reddediyor. (AA/P)