'Almanya'

Alman Kamu Kurumlarının Temsil ve Ayrımcılık Bilançosu

Almanya’da 2024 yılında yapılan kapsamlı bir kamu çalışanı anketi, göçmen kökenli bireylerin kamu kurumlarında hem nüfusa oranla yeterince temsil edilmediğini hem de eşitlik ilkesine aykırı yapısal engellerle karşılaştığını ortaya koydu.

Fotoğraf: Shutterstock.com

Almanya’da federal hükûmete bağlı Göç, Mülteciler ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanlığı tarafından desteklenen ve Federal Nüfus Araştırmaları Enstitüsü (BiB) tarafından 2024 yılının mayıs ve haziran aylarında yürütülen “Çeşitlilik ve Fırsatlar Eşitliği Anketi” (Alm. Diversität und Chancengleichheit Survey 2024) başlıklı araştırma, Almanya’da kamu sektöründeki istihdam eşitliği açısından çarpıcı veriler sundu.

73 farklı devlet kurumunda çalışan 50 binden fazla çalışanın katıldığı anket, göçmen kökenli bireylerin nüfus yapısına oranla kamu personi olarak yeterli düzeyde işe alınmadığını ortaya koydu. Anket bulgularına göre, ayrıca, göçmen kökenli kamu çalışanlarının iş memnuniyeti daha düşük: Ayrımcılıkla daha fazla karşılaşıyorlar ve meslek kariyerlerinde yükselmek adına daha çok dezavantajlarla karşı karşıyalar.

Almanya’da çapında çalışma çağındaki nüfusun yüzde 31,9 göçmen geçmişine sahipken, bu oran federal kamu hizmetlerinde görev alanlar arasında sadece yüzde 16,2 seviyesinde kaldı. Bu oranın, göçmen kökenlilerin kamu sektöründe ciddi oranda az temsil ettiği ve aradaki yüzde 15,7’lik farkın “temsil açığı”nın büyüdüğünü gösterdiği ifade edildi.

Anketin bulguları, yeni işe alınan personel arasında bu oranın biraz daha yüksek olduğunu (yüzde 14,4), ancak genel tabloyu değiştirmediğini ortaya koydu. Bu durum, kamu hizmetlerinin toplumun demografik yapısını yansıtmaktan uzak olduğunu gösteriyor.

Fırsat Eşitsizliği ve Ayrımcılık Gündelik Bir Gerçeklik

Kamu sektöründe çalışan göçmen kökenliler ise, niteliklerine göre düşük pozisyonlarda istihdam edildiklerini ifade ediyor. Anketin bulgularına göre bu grup içinde yüksek öğrenim görmüş bireylerin oranı göçmen olmayanlara göre daha yüksek olmasına rağmen, kariyerlerinde ilerleme konusunda aynı fırsatlara sahip değiller. Örneğin göçmen kökenli çalışanlar, yüksek eğitim seviyelerine sahip olmalarına bakılmaksızın, kamu sektöründe hak ettikleri üst kademelere ulaşamıyor ve genellikle niteliklerinin altında pozisyonlarda (İng. overqualified) istihdam ediliyor. Her 4 göçmen kökenli çalışandan 1’i, yaptığı işin kendisine uygun olmadığını, niteliklerinin altında kaldığını ifade ediyor. Bu oran, göçmen kökenli olmayan çalışanlarda yüzde 17,5 düzeyinde.

Anketin belki de en çarpıcı bulgularından biri, ayrımcılık deneyimleriyle ilgili. Bizzat göç geçmişi olan çalışanların yüzde 23,6’sı ve ailesinde göçmen kökeni olanların yüzde 25,6’sı son iki yıl içinde işyerinde ayrımcılığa maruz kaldığını belirtirken, göçmen olmayanlarda bu oran yüzde 15,6’da kaldı. Ankete katılanların büyük kısmı,  “sıklıkla” veya “ara sıra” ayrımcılıkla karşılaştıklarını dile getirdi. Ayrımcılığın başlıca nedenleri arasında etnik köken, ten rengi, isim, dil bilgisi ve din öne çıkıyor. Göçmen kökenli kadın çalışanlar ise cinsiyet ve köken kaynaklı ayrımcılığı çift yönlü yaşadıklarını ifade ediyor.

Yönetim Kadrolarında Temsil Daha Dengeli Olsa da Yeterli Değil

Anketin tespit ettiği olumlu bir eğilim ise yönetici pozisyonlarıyla ilgili. Anketin elde ettiği veriler, göçmen kökenli bireylerin yönetici pozisyonlara ulaşma olasılığının, diğer çalışanlara kıyasla genel olarak benzer olduğunu gösteriyor. Bu durum, kamu sektörünün bu alanda görece daha eşitlikçi bir yaklaşım izlediğini ortaya koyuyor. Ancak yönetici pozisyonlardaki göçmen kökenli oranı hâlâ düşük ve özellikle kadın göçmenler için bu oran daha da geride.

Katılımcıların çoğu, çeşitlilik konusunun kamu kurumlarında “önemli” olduğunu kabul ederken, mevcut çeşitlilik yönetimi stratejilerinin yetersiz kaldığını ifade etti. Çeşitliliği teşvik eden eğitim programlarının yaygınlaşmadığı ve birçok kurumun hâlâ bu konuda sistematik bir politika geliştirmediği vurgulandı.

Anket, Almanya’da kamu sektörünün göçmen kökenli bireyleri hem daha etkin biçimde istihdam etmesi hem de bu kişilere eşit kariyer olanakları sunması gerektiğini net biçimde ortaya koyarken kurumsal çeşitliliği artırmak, ayrımcılığı önlemek ve toplumun tüm kesimlerine kapılarını açmak, yalnızca eşitlik değil, aynı zamanda kamu sektörünün gelecekteki işgücü ihtiyacı açısından da zorunlu hale gelmiş durumda olduğunu vurguluyor.

Anket sonuçlarını değerlendiren Göç, Mülteciler ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Natalie Pawlik, kamu hizmetlerinde çeşitliliğin önemine dikkat çekti. Anket sonuçlarının olumlu gelişmelere işaret ettiğini belirten Pawlik, dengesizliği giderilmesi adına “ilerleme kaydedilse de hâlâ açık ve net zorlukların da göze çarptığını” vurguladı. 

“Göç Geçmişine Sahip Nitelikli İnsanlardan Yeterince Yararlanmıyoruz”

Göç geçmişi bulunan nitelikli kişilerin kamu yönetiminin modernizasyonunda kilit rol oynadığını söyleyen Pawlik, “Hâlâ kamu hizmetinde göç geçmişine sahip insanların potansiyelinden yeterince yararlanmıyoruz. Bunu değiştirmeliyiz. Çünkü çeşitli bir kamu hizmeti sadece ‘hoş bir artı’ değil, toplumun temsiliyetini sağlayan, geleceğe dönük ve başarılı bir yönetimin ön koşuludur. Göç geçmişine sahip nitelikli bireyler, onların bakış açıları ve deneyimleri, kamu yönetiminin modernizasyonunun önemli bir parçasıdır. Mayıs ayında işbaşı yapan CDU/CSU-SPD koalisyonun sözleşmesinde üzerinde uzlaşılan nitelikli iş gücü atağını, göç geçmişine sahip kişileri kamu hizmetine kazandırmak için hedefli bir şekilde kullanmalıyız,” ifadelerini kullandı.

Ocak 2025’te, “Trafik Işığı Koalisyonu” adlı önceki hükûmetin Bakanlar Kurulu oylamasından geçen Federal Kamu Yönetiminde Daha Fazla Çeşitlilik İçin Birlikte başlıklı strateji belgesi, kamu kurumlarında çeşitliliğin artırılmasına yönelik yol haritasını ortaya koymuştu. Her ne kadar belgede yasal zorunluluklar yer almasa da, federal kurumlara yönelik bir dizi öneri sunuldu. Bu öneriler arasında, kurumların kendi içlerinde çeşitliliği teşvik edecek hedefler belirlemesi, bu hedeflere uygun bireysel önlemler geliştirmesi ve çalışan ağlarının kurulmasının desteklenmesi gibi somut adımlar yer alıyordu. (P)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler