Düğünler Korona Nedeniyle İptal Edilmeli Mi?

Almanya’da Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti’nde 2.000’den fazla kişide korona virüsü tespit edilmiş durumda. Eyalette 6 kişi Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybederken, enfekte olanların sayısı çok hızlı bir şekilde artıyor. Başbakan Armin Laschet, eyalette 1000’den fazla katılımcısı olan programların iptal edileceğini duyurdu. Türklerin yoğun katılımla gerçekleşen düğünleri de bu düzenlemeden doğrudan etkileniyor.

Kodaman ve Etcik ailelerinin 15 Mart’ta düzenlenmesi planlanan düğünü bu düzenlemeden doğrudan etkilenenler arasında. Düğün salonundan kendilerine gelen bilgiyle düğünlerinin iptal edildiğini öğrenen Abdullah Kodaman, aynı belediyede diğer ilçelerdeki düğünlerin düzenlenmesinden şikayetçi: “Aynı belediyeye bağlı farklı şehirlerde devam eden düğünler var. Yani çelişkili bir uygulama söz konusu.”

46 kişide korona virüsü teşhis edildiği Recklinghausen’da düğün iptallerinden doğrudan etkilenen başka birisi de Enes Dilgin. Dilgin, kına gecelerinin çok kısa süre önce iptal edildiğini, ardından 1.300 kişinin davetli olduğu düğünlerinin de yasaklandığını öğrendiklerini belirtiyor. “Bazı belediye başkanları daha titiz; bu nedenle daha tedbirli davranıp düğünlerin iptali gerçekleşiyor. Daha serbest yaklaşım sergileyenler şehirler de var.” diyen Dilgin, evlerinde aile arasında küçük bir düğün merasimi yapacaklarını belirterek ekliyor: “Düğünler yasaklanmasaydı virüs nedeniyle tehir etmez, tedbirlerimizi alıp düğünü yine de yapardık.”

Başka bir şehirde bir düğünün polisler tarafından basılıp, davetlilerin 100 kişiye kadar indirildiğini söyleyen Dilgin, “O noktaya gelip, davetliler salondan çıkartıldığında düğünün devam etmesi de tatsız bir durum.” diyor.

Düğünlere Devam Etmeli Mi?

Augsburg’tan İlker Türker* polisin basarak dağıttığı düğünlerden birinin sahibi. “Kız kardeşimin düğünü için biz salondayken polis salonu kapattırdı. En azından merasimimizi yapalım diye çevre camilere sorduk, ama camiler de artık toplu programlara kapandığı için düğünümüzü iptal etmek zorunda kaldık. Allah’tan salon daha dolmamıştı.”

Peki yasak olmasaydı, düğün sahipleri sadece salgın hastalık nedeniyle düğünlerini kendiliğinden iptal eder miydi? Türker bu soruya kesin yanıt veriyor: “Yasak olmasaydı düğünümüzü kesinlikle yapardık. Berlin’den 120 kişi ailece gelmiştik. Düğünümüz iptal edilince misafirlerimize karşı elimizde olmasa bile mahcup olduk.”

Tüm İtalya Karantinada: “Dünyanın Ucundaki Felaket Artık Kapımızda"

KOVID-19 11 Mart 2020

Önümüzdeki aylarda düğünü olan aileler, korona salgınının tüm tehlikelerine rağmen düğünlerini erteleme konusunda isteksiz. Davetlilerin Türkiye ve diğer şehirlerden organizasyonu, salonun tutulması ve aylara yayılan hazırlık neticesinde düğünün iptali, birçok aile için yeniden planlama gerektiren meşakkatli bir iş olarak görülüyor. Hessen eyaletinde yaşayan Ömer Gündüz için de benzer bir durum söz konusu. 22 Mart’ta oğlunun düğünü olan Gündüz, şu sıralarda düğün salonu ve belediye ile iletişim içerisinde. “Düğünü iptal etmek istemiyoruz, fakat kanuni gereklilik söz konusu olduğunda elimizde başka çare de kalmıyor.” diyen Gündüz için düğünün iptali henüz kesin değil.

“Bu Bir Pandemi ve Şakası Yok!”

Hessen Eyaletinden Hayriye İlhan, düğünler iptal edilmese de, katılımcı sayısının düştüğünü belirtiyor: “Bir tanıdığımızın 800 kişilik düğününe sadece 300 kişi gelmişti. İnsanlar endişe ediyorlar ve düğünlere katılmak da istemiyorlar zaten. Ben bile en yakın arkadaşımın düğününe gitmeye çekindim. Allah’tan sonra iptal oldu.”

Viernheim’da yaşayan İlhan’ın oğlunun 12 Nisan’daki düğünü de iptal edilenler arasında. “Salgın yayılmaya başlayınca biz de tereddütteydik. Düğünü iptal edip etmeme konusunu düşünüyorduk. Bir de giriş çıkışlar yasaklanınca, Türkiye’den misafirlerimizin gelmesi de imkansız hale geldi. En yakınlarımız bile düğüne gelmekten çekiniyordu. Kararı çocuklarımıza bıraktık. Onlar da düğünü ertelemeye karar verdiler.”

Eczacı Ömer Sıkıer’e göre düğünlerin düzenlenmeye devam etmesi bir sorumsuzluk. “Her ne kadar tedbir alırsanız alın, bir düğünde virüsün yayılmasının önüne geçmeniz imkansız. Düğünde insanlar arasında güvenli mesafe yok. Düğün ya da ibadet için fark etmez, bir etkinlik için insanlarla kalabalık buluşmalar yapmak şu aşamada mümkün değil.”

Salgının artık epidemiden pandemiye dönüştüğünü ve bu konunun şaka olmadığını söyleyen Sıkıer, ifadelerine şöyle devam ediyor: “Virüsün kendisine bulaşmayacağını düşünen insanlar var. Elbette herkesin canı kendine ait. Hastalanmaktan korkmayan birisi için virüs belki bir sorun değil. Ama salgının yayılması için tek bir kişi yetiyor. Ben bir düğüne gittiğimde, orada birisinden virüs kaptığımda, döndüğümde ailemden 10 kişiye, o 10 kişi de 10 kişiye bulaştırarak katlanarak artan bir salgına katkı sağlamış oluyorum. Bu çok büyük bir sorumsuzluk demek. Mevcut durumda insanlar herhangi bir belirti göstermeseler de böyle ortamlardan kaçınmak zorundalar. Kendimizi düşünmesek bile, toplumun sağlığını düşünerek sorumluluk almamız gerek.”

*İsteği üzerine ismi redaksiyon tarafından değiştirilmiştir.