'Aşırı Sağcı Şiddet'

Almanya’da Aşırı Sağcı Suçlar: “Şiddetin Kökü Kurutulmalı”

Almanya'da Mediendienst Integration kurumunun düzenlediği basın toplantısında uzmanlar bir araya gelip aşırı sağ şiddetine maruz kalanları korumak için alınabilecek önlemleri konuştular.

Fotoğraf: Shutterstock.com | Değişiklikler: Perspektif

Temmuz 2019’da bir aşırı sağcının suikastı sonucu hayatını kaybeden Kassel Valisi Walter Lübcke’nin ölümünden sonra Almanya’nın Ekim 2019’da Halle şehrinde bir sinagog önünde düzenlenen terör saldırısı tüm ülkeyi sarsmıştı. Ardından 19 Şubat 2020 tarihinde aşırı sağcı bir motifle gerçekleştirilen Hanau saldırısı 9 insanın canına mal olmuştu. Mediendienst Integration kurumu Alman hükûmetinin aşırı sağ ile mücadelede neler yapması gerektiğini uzmanlarla tartıştı.

“Aşırı Sağ Siyaseten En Üst Seviyede Ele Alınıyor”

Almanya Federal Adalet Bakanlığının basın sözcüsü Maximilian Kall’a göre Almanya’da aşırı sağ, huzurlu ve uyum içerisindeki bir toplumsal birliktelik için en büyük tehlike. “Şiddetin kökünü kurutmak istiyoruz, çünkü dijital şiddetten genellikle fiziki şiddet doğuyor. Walter Lübcke cinayetinde bunu net bir şekilde gördük.” diyen Kall, federal hükûmetin geçtiğimiz yıl aşırı sağcılıkla mücadele için hazırladığı önlem paketine dikkat çekti. Bu önlem paketi kapsamında aşırı sağ ve ırkçılığa karşı bir kabine komisyonu oluşturulduğunu söyleyen Kall, Almanya’da ırkçılık ve aşırı sağ ile mücadelenin böylece siyaseten en üst makamda konuşulan bir konu hâline geldiğini vurguladı.

Programda Amadeu Antonio Vakfı Yöneticisi Timo Reinfrank ise önlem paketinin en az 5 yıl gecikmeli oluştuğunu dile getirdi. Devleti geç kalmakla eleştiren Reinfrank, “Böyle bir şey oluşmadan önce neden insanların ölmesi mi gerekiyor?” dedi. Reinfrank devamında Almanya’da sosyal medyada işlenen suçların hâlâ takipsiz kaldığını ve nefret suçlarıyla ilgili bir uyarı sisteminin geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Konuşmada bu sistemde aşırı sağcılık eğilimi gösteren kişilerin erkenden tespit edilmesi istendi.

Aşırı Sağ ve Irkçılıkla Mücadele Komisyonuna Öneriler

Medya Hizmeti kurumu bünyesinde Fabian Schroers ile Timo Reinfrank, kabine komisyonuna alınması gereken önlemler konusunda önerilerini de sundular. Öneriler içerisinde mevcut ırkçılığa karşı mücadele projelerinin amaçlarının belirlenmesi ve değerlendirilmesi de var. NSU Araştırma Komisyonlarının önerilerinin uygulamaya geçmesi, bilhassa hukuk ve polis alanında bu önerilerin uygulanması gerektiği ifade edildi.

Halle ve Hanau saldırılarından beri Almanya’da azınlıkların korku içerisinde yaşadığını dile getiren Berlin Göç Konseyi Üyesi Nadiye Ünsal, “Irkçılığa maruz kalmış kişiler için öfke, üzüntü ve travma her daim mevcut.” ifadelerinde bulundu. Ünsal’a göre ırkçılığa maruz kalan kişiler aynı zamanda soruşturma makamlarına karşı da güvensizlik duyuyorlar.

Almanya federal hükümeti, aşırı sağ ve nefret suçlarına karşı geçtiğimiz yıl ekim ayında bir önlemler paketini kamuoyuyla paylaşmıştı. Şubat 2020’de ise bir yasa tasarısı gündeme gelmişti. Yasa tasarısında silah ruhsatı ile ilgili yasal düzenlemelerin sıkılaştırılması planlanıyor. Almanya’da son dönemlerde başta sosyal medya olmak üzere internette nefret söylemlerinde artış görülüyor. Federal hükûmet, internette nefret söylemleriyle ilgili önlem almak için 14 Nisan’da aşırı sağ ve nefret suçlarıyla mücadeleye yönelik yasa tasarısı sunmuştu. Yasa, sanal ortamda işlenen suçların yasal takibini kapsıyor. Tasarıya göre sosyal medya sağlayıcıları, bazı cezai içerikleri Federal Suç Dairesi’ne (Alm. “Bundeskriminalamt”) bildirmekle yükümlü. Buna göre somut suç teşkil eden içerikler ve sosyal medyada ifade özgürlüğünü olumsuz etkileyen içeriklerin raporlanması öngörülüyor. (hç)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler