'Ayrımcılık'

Alman Film Sektöründe Ayrımcılık

Almanya’da yapılan bir araştırmaya göre Alman sinema sektöründe gerek kamera önünde gerekse kamera arkasında ırkçılık ve ayrımcılık yaygın durumda.

Fotoğraf: Fer Gregory/shutterstock.com

Almanya’da bulunan “Filmde Çeşitlilik“ (Vielfalt im Film) isimli inisiyatif, sinema sektöründeki 6 binin üzerinde çalışanı ve 440 farklı mesleği kapsayan bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırmaya göre film endüstrisinde hem kamera önü hem de kamera arkası meslek gruplarında ayrımcılık ve ırkçılık görülüyor. Yapılan çalışma, bu alanda yapılan ilk kapsamlı araştırma olma açısından önem arz ediyor.

Katılımcıların yarısından çoğu iş yerinde ayrımcılık olduğunu belirtiyor. Çalışanların yüzde 25’i son iki yıl içinde ayrımcılığa uğradığını belirtirken yüzde 5’i ise sıklıkla yahut her zaman ayrımcılığa uğradıklarını dile getirdi. Diğer taraftan araştırmaya katılan kadınların yüzde 81’i en az bir kere yüzde 73’ü birkaç kez cinsel tacize uğradığını belirtti.

“Ayrımcılık Yapısal Bir Sorun”

Avrupa Vatandaşları 2021 organizasyonu (Citizens for Europe 2021, CFE), film ve televizyon sektörlerinde çeşitlilik ve ayrımcılık deneyimleri konusunda gerçekleştirilen ilk kapsamlı anket sonuçlarını yayımladı. Film sektöründeki çeşitliliğe dair veriler, ayrımcılığın Alman film endüstrisinin genelinde görüldüğünü ve farklı etnisitelere sahip sinema sektörü çalışanlarının sektöre katılımının kısıtlandığını gösteriyor. Araştırmayı hazırlayan Avrupa Vatandaşları 2021 Bilim Direktörü Deniz Yıldırım, anketin 2020 yılında temmuz ortasından ekim sonuna kadar gerçekleştirildiğini söyledi. Yıldırım, sektördeki ayrımcılığın yapısal bir sorun olduğunu belirtti.

Filmlerde Belirli Gruplar “Klişe” Olarak Gösteriliyor

Araştırmaya katılan kişilerin yüzde 75’inden fazlası, belirli grupların filmlerde klişe olarak tasvir edildiği ifadesine katılıyor. Araştırma sonuçları, bu durumun özellikle Arap ve Asya ülkelerinden gelen kişiler, Müslümanlar, Sinti ve Romanlar, siyahiler ve sosyal statüsü düşük olan kişiler için geçerli olduğunu gösteriyor. Katılımcılar, göç geçmişi olan kişilerin nadiren ana karakter olarak gösterildiğini belirtiyor. Buna göre söz konusu kişiler genellikle ana karakterin arkadaşı veya asistanı olarak rol alıyor.

Televizyon ve film sektörlerindeki ayrımcılık, özellikle çalışanların maaşı ve genel çalışma koşulları konusunda daha da belirginleşiyor. “Beyaz olmayan” katılımcıların diğerlerine oranla kalıcı çalışan olma ihtimali daha düşük olmakla birlikte “beyaz” sinema sektörü çalışanlarına göre de daha az kazanıyorlar. (P)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler