Gençlik Dairesi ve Ebeveynlerin Ortak Noktası: Çocuklar
Çocukların gelişiminin sağlıklı olması için maddi ve manevi ihtiyaçlarının karşılandığı, güvenilir bir ortamda büyümeleri önem arz etmektedir. Bu doğal ihtiyacın karşılanmadığı durumlarda ilgili devlet kurumu devreye girmektedir.
Mustafa Ruhi Şirin, “Çocukluk bir kere yaşanır ve insanın ömrünün kozası çocuklukta örülmeye başlar. Çocukluk kozası gerçekleşmezse mutlu bir çocukluk yaşanması imkânsız hâle gelir.” der. Mutlu bir çocukluk için, insanın hayatına etki eden en temel kurumlardan biri olan aile önemlidir. Çocuklar, sağlıklı bir şekilde gelişebilmek için kendilerini koruyacak, sevecek, destekleyecek, onlara güven sağlayacak, sosyal ve maddi gereksinimlerini karşılayabilecek sıcak bir aile ortamına ihtiyaç duyar. Maalesef bu doğal ihtiyacı tamamlanamayan, ailesi bulunmayan çocuklar da bulunmaktadır. Almanya’da bu durumda Gençlik Daireleri (Alm. “Jugendamt”) çocuğunun selametini korumamak maksadıyla devreye girmektedir.
Gençlik Daireleri, çocuk merkezli bir çalışma stratejisine sahiptir. Hedef olarak çocukların iyi bir eğitim alabilmeleri ve yetiştirilmeleri için, ebeveynlere, boşanma ve ayrılma durumlarında yardım etmekle görevli devlet dairesidir. Bu kurum, somut çalışma alanları dâhilinde; çocukları bireysel ve toplumsal olarak güçlü kılarak, çocukların beceri ve yeteneklerini geliştirebilmelerini ve sağlıklı büyümelerini desteklemeyi hedefler. Ayrıca gençleri destekleyerek hayat yolculuklarına özgüvenli olarak kendi sorumluluklarını taşıyacak bir biçimde devam edebilmelerini sağlamayı, aile yaşamlarının başarılı olması için ailelere eşlik etmeyi ve danışmanlık hizmeti sunmayı hedefler. Bu hizmetlerin dayanağı ise Alman Anayasası’nın 6. maddesinin 3. fıkrası olan, devlete, anne babanın çocuk üzerindeki yetiştirme hakkını gözetleyici bir statü tanıyan hukuki çerçevedir. Gençlik Dairelerinin görev ve yetkilerinin desteklediği kanun ise 8 numaralı sosyal kanun olan “Çocuk ve Gençlik Yardım Kanunu” dur (Kinder- und Jugendhilfe Gesetz, SGB VIII). Bu kanuna göre Gençlik Daireleri belirtilen görevlerin gerçekleşmesinden sorumludur.
Gençlik Dairelerinin kimi durumlarda hızlı davranmalarının dayanağı ise Alman Anayasası’nın 42. maddesidir. Bu maddeye göre “çocuğun selametinin” (Alm. “Kindeswohl”) tehlikeye atılması ya da çocuğun bizzat talep etmesi durumunda çocuk himayeye alınır. Uygulamaya bakıldığında, himayeye alma eyleminin büyük çoğunlukla (%90’ı aşan bir oranda) çocuk ve ailenin rızası olmamasına rağmen gerçekleştiği görülmektedir. Himayeye alma (Alm. “Inobhutnahme”) ise Çocuk ve Gençlik Yardım Kanunu’nun (Sozia-lesgesetzbuch, SGB VIII) 42. maddesi ile düzenlenmiştir.
Peki, “Çocuğun selameti ön planda tutulur.” ne anlama gelmektedir? Ne yazık ki bu, çok temel bir kavram olmasına rağmen çok tartışılan ve farklı yorumların yapıldığı bir ifadedir. Somut olarak çocukların selameti ve gelişiminin tehlikeye düştüğü durumlarda anne ve babanın anayasal hakları olan “çocuklarını yetiştirme ve eğitme hakkı” kısıtlana bilir (SGB VIII madde 8a ve madde 42/1 gereğince). Yine de netice olarak çocuğun selameti kavramının kapsamı hukuki bakımdan tam olarak belirlenmiş değildir. Uygulamada çocuğun ailede kötü muameleye maruz kalması, cinsel istismar veya şiddete uğraması, çocuğun ihmal edilmesi, ebeveynin çocuğa aşırı derecede görev yüklemesi, ciddi seviyelere ulaşmış iletişim problemleri, madde bağımlılığı, çocuğun şiddet eğilimleri göstermesi, aileden kaynaklanan okul problemleri gibi durumlar çocuğun esenliğinin tehlikeye atıldığına dair nesnel durumlar olarak değerlendirilmektedir.
Ayrıca, himaye altına alınan çocuğun selameti açısından bir tehlikenin olduğu durumlarda, çocuğun akıbeti hakkında Gençlik Daireleri tarafından bir bilgilendirme yapılmamaktadır. Genel kanaate göre ise himayeye alınan çocuğun nereye teslim edildiği, hangi okula gönderildiği gibi konularda velayet hakkına sahip olanlar detaylı bir şekilde bil gilendirilmelidir. Maalesef son vakalar bunun tam Gençlik Daireleri, somut çalışma alanları dâhilinde; çocukları bireysel ve toplumsal olarak güçlü kılarak, onların beceri ve yeteneklerini geliştirebilmelerini ve sağlıklı büyümelerini desteklemeyi hedefler tersini göstermektedir. Bilgiler verilmiyor, çocuklar ailelerinden koparılıyor ve bu durum, ilerleyen dönemlerde çocuk başta olmak üzere tüm aile fertleri için telafisi mümkün olmayan sorunların doğmasına sebep oluyor.
Anlaşıldığı üzere bir çocuğunun himaye altına alınması için bir birçok faktör bir araya geliyor. Örneğin ailelerin bilgisizliği ve dil yetersizliği farklı sorunları ortaya çıkarıyor. Göçün getirmiş olduğu kültürel farklılıklar ve önyargılar aileler ve Gençlik Daireleri arasındaki bağı önemli ölçüde etkiliyor. Diğer taraftan aile yapısı da çok önemli. Zira aile içinde yaşanan problemlerin, hatta şiddetin çocuklar üzerinde farklı bir etki bıraktığını unutmamalıyız. Gençlik Dairelerinin şimdiye dek vermiş olduğu kararlar, yaşanan olumsuz tecrübeler ve haberdar olunan vakalar, tabii olarak aileleri korkutabiliyor. Dairelerde Türkçe konuşan çalışanların, yani karşılıklı anlaşılma noktasında elzem olan, gerekli tercümeyi o kültürün içerisinden gelen elemanların yapması hem ailelerin hem de kurumun birbirini doğru anlamasını sağlayacak ve kuruma karşı ailelerde hâkim olan buzların az da olsa erimesine yardımcı olacaktır. Bu açıdan Gençlik Dairelerinde farklı etnik kökenlere sahip ve farklı diller bilen çalışanların varlığı elzemdir.
Çözüm Getirecek Etkiler Neler Olabilir?
Gençlik Daireleri çalışanları, destek ve danış manlık hizmetleri hakkında ailelere bilgi vererek, ailelerin yardıma ihtiyaçları olması durumunda nereye başvurmaları gerektiği konusunda en başından bilgilenmelerini sağlıyor. Ayrıca bakım konusunda danışmanlık hizmeti veriyor ve kreş, gün düz çocuk bakımevi ve çocuk bakıcısı konularında yardımcı oluyor. Anne-babalar bazen çocukları ile olan sıkıntı ve sorunlarda yalnızca bir yol göstericiye ihtiyaç duyuyorlar. Bazen de ailedeki durum artık kendi başlarına ne yapacaklarını bilemeyecekleri bir hâl alabiliyor. Bu gibi durumlarda aileler, çocuklar ve gençler, Gençlik Daireleri tarafından sunulan danışmanlık ve rehberlik hizmetlerinden faydalanabilirler. Aynı zamanda ihtisas merkezlerinin sunduğu danışmanlık hizmetlerinden istifade edebilirler. Özel yetiştirilen uzmanlar, anlaşmazlık durumlarında aile içinde veya aile ve kurum arasında arabuluculuk yapıyor, eğitim sorunları ile aile hukuku kapsamındaki uyuşmazlıklarda profesyonel danışmanlık hizmeti veriyor ve eğitim konu sunda duruma çok uygun olan gelişmiş yardımlar veya psikolojik destek imkânları ile ailelere bilgi veriyorlar. Bu açıdan Gençlik Daireleri, gerek ailelere gerekse çocuklara geniş kapsamda destek sağlıyor.