'Vatan Nedir?'

“Vatan İnşa Etmenin Yolu Yeni Şeylerle Yakınlık Kurmak”

Vatanını uzun süreliğine ya da sonsuza kadar terk etmiş insanlar için vatan bahsi çoğunlukla üstü kapalı bir konudur. Peki arkamızda bıraktığımız şey tam olarak nedir? Artık “vatanımızda” olmadığımızda neyi özlüyoruz?

© Shutterstock.com

Vatan denilince ilk akla gelen çoğunlukla bir yer olur. Fakat kavramın arka planını sorguladığımızda hemen farkederiz ki vatan bir yerden fazlasıdır ve daha ziyade bir kavram ya da fikir olarak anlaşılmalıdır. Fikir olarak ise vatan farklı alanlara yayılmıştır ve insan düşüncesi, davranışı ve duygularının farklı düzlemlerinde bulunabilir.

Vatanın öncelikli olarak bir yerle özdeşleştirilmesi gayet tabiidir. Kişilik ve karakter gelişiminde insanın büyüdüğü yerin yadsınamaz bir önemi bulunur. Küçük bir şehirde ya da köyde büyümüş ve ömrünü gene aynı yerde geçirmiş insanlar, memleket olarak bir metropol ismini veren insanlardan daha farklı davranış biçimleri gösterir. Benzer bir farkı sosyal ve fiziki çevreyle ilişkide de gözlemlemek mümkündür.

Arkadaşlarımın büyük çoğunluğu dünyanın dört bir tarafından göç etmiş ya da doğduğundan başka bir ülkede yaşayan insanlardan oluşurken; sadece birkaçı nesillerdir aynı şehirde yaşayıp tüm aile üyelerine birkaç sokak ötede oturuyorlar. Vatanın ne demek olduğunu düşünürken onlara “evde olmak” ya da “vatan” kavramlarından ne anladıklarını, bunları ne ile özdeşleştirdiklerini sordum. Bu soruma çok farklı cevaplar verseler de hepsini kabaca iki farklı tanım kategorisi altında özetleyebiliriz: ilkinde vatan belirli bir coğrafi yere bağlılık  olarak tanımlanırken, diğerinde meta düzleme konumlandırabileceğimiz belirli bir his olarak nitelendirildi. Bu iki yaklaşımı küçük bir örnekle kısaca açıklamak istiyorum.

Kökler

Aslen küçük bir köyden geliyorum ve bu köye karşı belirli bir vatan aidiyeti hissediyorum. Orada büyüdüm, arkadaşlıklar kurdum ve köyde nerede olduğumu bilmek için cadde-sokak isimlerini ezberlemem gerekmedi. Beni köydeki diğer insanlardan ayıran şey anne-babamın köyden taşınması ve benim de üniversite eğitimine başladıktan sonra oradan taşınmam oldu. Diğer taraftan, en yakın ve en eski kız arkadaşımın anne-babası da bu köyde doğup büyümüş, ama onun köye bağlılığı benimkinden çok daha farklı. Çünkü onu köye bağlayan sadece köydeki arkadaşları değil, aynı zamanda orada yaşayan anne-babası ile büyükanne-babasının komşuları, rahibi ve fırıncıyı çocukluklarından beri tanıyor olmaları. Arkadaşım okula orada gitti, eğitimini orada tamamladı ve gene aynı şehirde bulunan bir kurumda çalışıyor.

Köye karşı bir aidiyet hissediyor olsam ve köy bir bakıma benim de vatanım olsa bile, yine de dünyayı görmek, tanımak ve dünyayı vatanım olarak isimlendirmek istiyorum. Yeni bir şehre ya da ülkeye taşınmak bana zor gelmiyor. Hatta yeni şeylerle tanışma fırsatına sahip olmak ve gittiğim yeri bir parça vatan edinmek de beni ziyadesiyle mutlu ediyor. Benim için vatan güven hissi, tanışıklık ve muhabbet demek; aile üyelerine yakınlık ve bağlılık, arkadaşlar, kökler, baharatlar, kokular, düşünceler ve lezzetler; aynı zamanda tanıştığım insanlar ve aşina olduğum kokular, yemekler, davranışlar ya da kültürel özellikler eşliğinde onlarla birlikte geçirdiğim zaman demek. İnsan eğer kendine izin verirse tüm bunları dünyanın herhangi bir yerinde de bulabilir. Uzun süre farklı yerlerde yaşayan insanlar bu şekilde bir vatan inşa etmeyi ve bunun değerini öğreniyor. Ben de tam olarak bunu yaptım.

Vatan İnşası

Üniversite öncesinde bir yıl Amerika’da yaşadım; Türkiye’de bir dönem erasmus öğrencisi idim ve üniversite tahsilimden sonra 1,5 yıl Güney Kore’de çalıştım. Tüm bu yerlerde kendime bir ev, bir vatan buldum. Yabancı insanlar arkadaşlarım oldu; tanımadığım kokular, yemekler ve davranış biçimleri kısmen uyum sağladığım aşina özelliklere dönüştü. Kendini evinde hissetmenin ve bir vatan inşa etmenin temel taşı kök salıp yeni şeylerle yakınlık kurmak.

En yakın arkadaşıma gelince, o ikimizin de büyüdüğü köyden taşınmayı hayal bile edemiyor. Onun için vatan bir yer demek; o yer ise büyüdüğü ve o günden beri yaşamakta olduğu, kök saldığı ve sosyalleştiği yer olan köyü. Çocukluğundaki pek çok hatıra bu köyle ilişkili. Arkadaşları ve ailesi nesillerdir orada yaşıyor.

Fakat daha yakından bakınca vatanla özdeşleştirdiği şeyin eylemler ve insanlar olduğu anlaşılıyor. Örneğin dernek faliyetleri de tıpkı arkadaşlar ya da ailenin varlığı gibi vatan hissine katkı sağlıyor. Bu anlamda vatan coğrafi bir konuma bağlı olsa bile, gerçekte aslında coğrafyadan bağımsızdır. Zira her ne kadar mekan ön planda olsa da burada vatanı oluşturan şeyler fikirler, hisler ve hatıralardır. Bu nedenle vatan kavramı meta düzlemdedir.

Özetle, vatan sadece ilk bakışta bir yeri çağrıştırır. Ancak yaşam akmak ve insan kök salmak için bir yere ihtiyaç duysa da, aslında vatan insanlar arasında yaşananları, yakınlığı ve aşinalığı ifade eden bir idealdir. Ve bu his mekândan ve zamandan bağımsız olarak her yerde bulunup, muhafaza edilebilir.

Johanna Hessemer

Uzmanlık alanı kültürler ve dinler arası diyalog olan İlahiyatçı Johanna Hessemer, Almanya’daki Abrahamische Forum’da “Religionen für biologische Vielfalt” projesinde danışmanlık yapmaktadır.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler