'Herbert Kickl'

Avusturya’da Aşırı Sağa İktidar Yolu Açıldı

Avusturya’da koalisyon görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanması, aşırı sağ parti FPÖ'ye karşı uygulanan siyasi tecriti bitirdi ve FPÖ lideri Herbert Kickl'a hükûmet kurma yetkisi verildi. FPÖ ve merkez sağ parti ÖVP'nin olası ittifakı, göçmen politikalarından Avrupa Birliği'ne kadar birçok alanda sert değişimlere yol açabilir.

Protesto amacıyla yapıştırılmış bir Herbert Kickl afişi, 2021. Fotoğraf: Ivan Radic - Wikimedia Commons.

Avusturya’da ÖVP, SPÖ ve liberal Yeni Avusturya Partisi (NEOS) arasında 25 Ekim 2024’ten bu yana devam eden koalisyon görüşmelerinin 4 Ocak’ta başarısızlıkla sonuçlanması ve Başbakan Karl Nehammer’in görevlerinden istifa edeceğini açıklaması üzerine, sandıktan birinci çıkmasına rağmen koalisyon görüşmeleri dışında bırakılan aşırı sağcı Özgürlük Partisi (FPÖ) için ikinci bir şans ortaya çıktı.

Aşırı Sağ Parti FPÖ, Koalisyon Görüşmelerine Alınmamıştı

Avusturya’da 29 Eylül’de düzenlenen genel seçimleri, aşırı sağcı Özgürlük Partisi (FPÖ) birinci sırada tamamlamış ancak meclise girmeyi başaran diğer partilerin aşırı sağcılarla iktidarı paylaşmak istememesi nedeniyle koalisyon görüşmelerinin dışında kalmıştı. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen, hükûmet kurma görevini birinci olmalarına rağmen aşırı sağcı FPÖ yerine ikinci parti merkez sağ ÖVP’ye vermişti. ÖVP Genel Başkanı Nehammer, ilk olarak 25 Ekim’de SPÖ ile koalisyon görüşmelerine başlamıştı.

6 Ocak’ta Cumhurbaşkanı van der Bellen, FPÖ Genel Başkanı Herbert Kickl’i davet etti ve hükûmet kurma yetkisini verdi. Ülkede 29 Eylül 2024’te yapılan genel seçimleri birinci sırada tamamlayan aşırı sağcıların, merkez sağ ÖVP ile koalisyon kurması durumunda, ilk defa aşırı sağcı bir lider başbakanlık koltuğuna oturmuş olacak.

Uzmanlar, aşırı sağcıların koalisyonun büyük ortağı olarak iktidara gelmesi durumunda ülkedeki Müslümanlara yönelik baskıların artacağını tahmin ediyor. Avusturya’nın “halkların göçü” ve “İslamcılık” gibi tehditlerle karşı karşıya olduğunu iddia eden FPÖ, bu nedenle “tersine göç” (Remigration) uygulanması ve iltica hakkının da kısıtlanması savunan bir programa sahip.

Yetki Artık, “İstenmeyen Adam” Herbert Kickl’da

Avusturya’da merkez partilerin aşırı sağcı FPÖ’ye karşı son seçim sürecinde uyguladığı siyasi tecrit (Alm. Braundmauer – Fr. “cordon sanitaire”), böylece son bulmuş oldu. ÖVP liderliğinden ayrılan Nehammer, hem seçim sürecinde hem de sonrasında FPÖ Lideri Kickl’i “devlet düşmanı” ve oldukça tehlikeli bir unsur olarak nitelemiş ve Kickl ile asla koalisyon kurmayacağını deklare etmişti.

Seçim kampanyası sırasında kendisini “Halkın Şansölyesi” olarak konumlandıran 56 yaşındaki Kickl, Rusya dostu duruşu ve büyük ölçekli sınır dışı etmelerle son derece katı bir göç politikası ile tanınıyor. 2017-2019 yıllarında İçişleri Bakanlığı yapan Herbert Kickl, 2021’den beri lideri olduğu FPÖ’nün daha aşırı bir çizgiye geçmesinde oynadığı rol nedeniyle tartışmalı bir isim. Kickl’in kabinedeki görevine “İbiza Skandalı” sonrasında soruşturma süreci için gerekli adımları atmadığı gerekçesiyle son verilmişti. Kickl, aşırı sağcı Kimlikçi Nesil Hareketi’yle ilişkili olmakla da suçlanan bir politikacı. Medya ve propaganda stratejileri geliştirme becerisiyle öne çıkan Kickl’ın FPÖ’nün radikal sağcı mesajlarını geniş kitlelere ulaştırmada kritik bir rol oynadığı ifade ediliyor.

Cumhurbaşkanı van der Bellen’in Kickl ile yaptığı görüşme sırasında Hofburg İmparatorluk Sarayı’nın önünde toplanan yüzlerce kişi, muhtemel bir FPÖ-ÖVP koalisyon hükümetine karşı protesto düzenledi. Göstericiler, FPÖ lideri Herbert Kickl’in olası başbakanlığına karşı çıkarken, protestoya katılan Yahudi Üniversite Öğrencileri Birliği demokratik düzenin ve ülkedeki Yahudi yaşamının tehlikede olduğunu belirtti. 1955’te kurulan FPÖ’nün geçmişinde nasyonel sosyalist rejimle bağlantılı isimler yer alıyordu. Çeşitli sivil toplum kuruluşları ilerleyen saatler ve günlerde aşırı sağ karşıtı gösteri yapacaklarını duyurdu.

Avusturya Cumhurbaşkanı van der Bellen ve Herbert Kickl arasındaki görüşme başlamadan önce, 6 Ocak 2025 – Homburg İmparatorluk Sarayı. Fotoğraf: Peter Lechner/HBF.

ÖVP, SPÖ ve NEOS Koalisyonu Neden Kurulamadı?

Avusturya’da Başbakan ve merkez sağ Halk Partisi (ÖVP) Genel Başkanı Karl Nehammer, Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) ile yürüttükleri koalisyon görüşmelerinin başarısızlıkla sona erdiğini belirterek ilerleyen günlerde hem başbakanlık hem de parti başkanlığından istifa edeceğini duyurdu.

Nehammer, sosyal medya hesabı X üzerinden paylaştığı video mesajda, liberal Yeni Avusturya Partisinin (NEOS) koalisyon görüşmelerinden ayrılmasının ardından, SPÖ ile de müzakerelerde bulunduklarını duyurmuştu. ÖVP olarak koalisyon görüşmelerini sonlandırdıklarını bildiren Nehammer, Halk Partisi olarak görüşmeleri sürdürmeyeceklerini belirtip SPÖ içinde yapıcı olamayan grupların partide gücü elde ettiklerini ileri sürerek partisinin ekonomi, refah ve verimlilik karşıtı hiçbir programın altına imza atmayacağını söylemişti.

Fakat iki parti arasındaki görüşmeler ölü doğumla sonuçlandı. Tekrar açıklama yapan Nehammer ÖVP’nin verimlilik, aile ve güvenlik konularını öne çıkartan bir seçim kampanyası yürüttüğünü ve başından itibaren SPÖ’nün talep ettiği veraset vergisine karşı çıktığını anlattı. SPÖ ile yapılan görüşmede başarı elde edilmediğini kaydeden Nehammer, siyasi yaklaşım olarak merkezi güçlendirmeyi ve aşırıcı, bölücü yapılara karşı bir tutum sergilediğini savundu ve daha sonrasında istifa etti: “Görüşmelerin akamete uğramasından ötürü şunları yapacağım; Başbakan ve Halk Partisi Genel Başkanlığı görevinden ilerleyen günlerde istifa edeceğim. Düzenli bir geçişin sağlanmasına olanak sunacağım.”

SPÖ Genel Başkanı Andreas Babler, ÖVP’nin aşırı sağcı FPÖ ile koalisyon kurmak isteyen tarafın ağır bastığını belirterek gelinen noktanın ülke için “yararlı” bir durum olmadığını savundu. Babler, büyük olasılıkla ÖVP-FPÖ koalisyonunun kurulacağını söyleyerek “Aşırı sağcı bir başbakanın başında olduğu, sosyal desteklerin kesildiği, maaşların azaltıldığı bir hükûmet.” ifadesini kullandı.

ÖVP’nin Yeni Lideri Stocker, FPÖ ile Koalisyon Kurabileceklerini Duyurdu

Nehammer’in istifa edeceğini duyurması sonrasında ülke basınında, yolsuzluk soruşturması nedeniyle siyasi kariyerini sonlandıran eski Başbakan Sebastian Kurz’un yeniden partinin başına geçebileceği yorumları yer aldı. ÖVP Genel Sekreteri Christian Stocker, Karl Nehammer’in istifası sonrası parti liderliğini geçici olarak devraldı. 64 yaşındaki Stocker -selefi Nehammer’den farklı olarak- FPÖ ile koalisyon görüşmelerine açık olduklarını belirtti ve hükûmetin hızla kurulmasının öncelikli olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı van der Bellen de Kickl’a hükûmet kurma yetkisini verme kararının kendisi için kolay olmadığı ama Avusturya’da yüzde 50’inin üzerinde bir temsile sahip olacak bir koalisyonun kurulmasını sağlamanın anayasal görevi oldurduğunu ifade etti.

Siyaset bilimci Kathrin Stainer-Hämmerle, kamu yayıncısı ORF’e yaptığı açıklamada FPÖ ve ÖVP’nin herhangi bir koalisyon görüşmesinde ekonomi, iltica ve eğitim politikaları konusunda uzlaşmaya varmalarının muhtemel olduğunu söyledi. Hämmerle, buna karşın iki partinin arasında Avrupa Birliği, dış politika ve güvenlik politikalarında önemli görüş ayrılıkları bulunduğunu hatırlattı. (AA/P)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler