Anket: Almanya’da Müslümanların Seçimlere Katılımı Ne Seviyede?
Almanya’daki Müslüman seçmenler sandığa gitmeye hazır mı? Katılım oranları, oy verme motivasyonları ve siyasetten beklentilere dair camilerde yaptığımız anketin sonuçlarını paylaşıyoruz. Peki, siyasi partiler bu potansiyelin farkında mı?

23 Şubat Pazar günü Almanya’da erken seçimler için sandığa gidilecek. Seçimler bağlamında son yıllarda öne çıkan konulardan biri göçmen kökenli Alman vatandaşlarının genel seçmen kitlesi içerisinde artan hacmi ve potansiyeli. Almanya’daki partilerin, önemi artan bu kitleye cevaben kampanya ve politikalar üretmekte yetersiz kaldığı uzmanlarca ifade ediliyor. Uzmanlar ayrıca “göç sonrası” bir toplum olan Almanya’daki demokratik partilerin bu boşluğu doldurması gerektiğini de tespit ediyor.[1]
Seçmen kesiminin önemli bileşenlerinden biri de Müslüman vatandaşlar. Alman İslam Konferansı, ülkedeki yaklaşık 5 milyon 500 bin Müslümandan 3 milyon kadarının Alman vatandaşlığına sahip olduğunu tahmin etmekte.[2] Göçmen kökenli seçmenlerin geneline dair nitelikli kamuoyu araştırmaları yapılmakla beraber Müslüman seçmenlerin seçimlere katılımı ve politik tercihleri konusunda yeterli spesifik çalışma yapılmış değil.
Alman Uyum ve Göç Araştırmaları Merkezinin Şubat 2024’te yayımladığı bir çalışmada, Müslümanların siyasetçilere olan güveninin son yıllarda önemli ölçüde azaldığı ve toplumun diğer kesimlerine kıyasla daha düşük seviyede güven duydukları tespit edildi.[3] Aynı yıl yapılan Avrupa Parlamentosu Seçimlerini konu alan başka bir çalışmada[4] ise Almanya’daki seçmenlerin parti tercihleri soruşturulmuş ve yapılan ankette ülkenin ana akım partilerinin Müslümanlardan daha az destek aldığı ölçülmüştü.
Buna karşın Müslüman seçmenin yaklaşan Federal Meclis Seçimleri özelinde sandığa gitme oranı ve siyasetin geneliyle ilişkisine dair genel bir tablo sunan verilere ihtiyaç duyuluyor. Özellikle, siyaset bilimcilerin bu seçim döneminde -önceki yıllara kıyasla- partilerin İslam ve Müslümanlara dair spesifik öneri ve vaatlere daha az yer verdiğine dair tespitleri bu ihtiyacı pekiştiriyor. Bu konuya dair veriler sağlamak amacıyla Perspektif dergisi olarak ülkedeki Müslüman seçmenlere yönelik bir anket çalışması gerçekleştirdik.
Anket Süreci Hakkında: Amaç, Kapsam ve Formatı
Almanya’daki Türkiye kökenliler ve Müslüman topluma dair sosyal meselelere odaklanan bir yayın olarak, Türkiye kökenli seçmen kesimine yönelik bir anket çalışması yapmayı hedefledik. Bundan hareketle, anketin odağına Almanya merkezli İslami bir teşkilat olan ve birçok farklı ülke ve bölgede faaliyet gösteren İslam Toplumu Millî Görüş’ün (IGMG) Almanya’daki camilerine gelen Alman vatandaşları alındı.
Camilere gelen kişiler arasından Alman vatandaşı olup seçme hakkı olan katılımcılara yönelik 14 soruluk hem Almanca hem de Türkçe olan bir soru seti hazırlandı. Yaş, eğitim düzeyi, çalışma durumu, yaşanılan eyalet gibi temel demografik bilgilerin ardından ankete katılan kişilere oy verip vermeme kararı, motivasyonları, bilgi kaynakları, bir cami cemiyetine ya da başka bir derneğe katılımı olup olmadığı ve siyasi parti üyeliği soruldu. 5 ila 10 dakika arasında süren anketin cevapları, anketörler yardımıyla çevrim içi bir sistem aracılığıyla toplandı. Anketörler, yüz yüze görüşme esnasında/sonrasında aldığı cevapları mobil cihazı üzerinden eriştiği forma girdi ve gönderdi.
Bu anket formatı için IGMG’nin Almanya’daki 15 bölge teşkilatından 50 gönüllü anketör faaliyet gösterdi. Anketör grubu, yüz yüze anket formatı ve çevrim içi veri girme sistemi konusunda bilgilendirildi ve koordine edildi. 28 Ocak’ta başlayan anket süreci, 2 haftaya yayılarak 10 Şubat’ta tamamlandı ve seçmen statüsünde olan Alman vatandaşı 627 kişinin katılımı sağlandı.
Ana odağı Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli Müslüman seçmenler olan bu anket için istatiksel olarak bir anlam ifade edecek bir asgari katılımcı sayısı belirlendi. Almanya’daki Türkiye kökenli güncel seçmen sayısının 982 bin olduğu[5] bilinmekle beraber cami ve İslami kurumlara gelen kişilerin ne kadarının seçmen olduğuna dair net bir rakam bulunmuyor. Bununla beraber, sınırlı bir popülasyonu ilgilendiren anket çalışmalarında sapma oranını yüzde 5’te tutmak amacıyla yaygın olarak bakılan örneklem hesaplama formüllerine uygun olması açısından bu seçmen kitlesi için çıkan 384 asgari örneklem sayısını karşılamak hedeflenmişti. Böylece, doğal olarak daha küçük bir popülasyon olan IGMG camilerine gelen Alman vatandaşları için gerekecek asgari katılımcı sayısına ulaşılmış olacağı düşünüldü. Ulaşılan 627 kişiyle, bu rakamın ötesine geçildi.
Genel görüntü yakalama amacındaki anketin tasarımında yaş, cinsiyet, eğitim ve yaşanılan eyalet gibi nitel değişkenlerin seçime katılım ve oy tercihine istatiksel etkisini ölçmek amaçlanmadığı için bunlara dair kotalar konmadı. Sadece cami cemiyeti üyeleri değil camilere gelen insanlar arasından seçmen statüsündeki insanlarla rastgele olacak şekilde anket yapıldı ve veriler elde edildi. Özellikle cuma namazları, anket girdisinin yoğun olduğu günler olurken bundan kaynaklanacak erkek-kadın dengesizliğini gözetmek ve olabildiğince dengelemek amacıyla hafta sonları camilerde yapılan kadınlara yönelik faaliyetlerde katılanlara ulaşıldı. Oluşan son durumda ankete katılımcıların yüzde 58’i erkek (365) ve yüzde 42’si (262) kadın olarak ikiye ayrılıyor.
Bulgulara geçmeden önce bu çalışmanın Müslüman seçmenlerin bütününe genellenebilecek temsili ve istatistiksel analiz modellerine dayanan bilimsel bir çalışma olmadığını ama -IGMG ölçeği aracılığıyla- Müslüman toplumun seçimlere ve genel anlamıyla siyasete bakışı hakkında temel veriler sunduğunu hatırlatırız. Elde edilen sonuçların ilerleyen yıllarda yapılacak olası temsili çalışmaların konu alacağı ve sınayacağı bilgiler sunmasını temenni ederiz.
Seçimlere Katılım ve Siyasete Yaklaşıma Dair Temel Bulgular
Sandığa Gitme Oranı
Almanya’daki 7 milyonu aşkın göçmen kökenli seçmene dair 2021 yılındaki Alman Boylamsal Seçim Çalışması (GLES), bu kesimin sandığa gitme oranını yüzde 88,4 olarak tespit etmişti.[6] Bu seviyeye benzer bir oran bu anket çalışmasında da gözlemlendi. Ankete katılan Almanya’daki göçmen kökenli seçmenlerin yüzde 83’ü oy verme kararı almış durumda. Yüzde 10’luk bir kesim oy vermeyeceğini belirtirken, yüzde 7’lik bir diğer kesim ise henüz karar vermediğini söylüyor.
Sandığa gitme ya da gitmeme kararı için erkek seçmenlerin; yüzde 79’u evet, yüzde 11’i hayır, yüzde 9’u kararsız yönünde tercihte bulunurken kadınların yüzde 88’i evet, yüzde 6’sı hayır, yüzde 4’ü kararsız olduğunu belirtiyor. Kadın seçmenlerin sandığa gitme kararının görece daha yüksek bir oranda olduğu görülüyor.
Eğitim seviyesine göre oy verme/vermeme kararındaki dağılıma bakıldığında; eğitim seviyesi arttıkça oy verme kararı alımında ufak farklar olduğu görülüyor. Katılımcıların ezici çoğunluğunu oluşturan üç grup bulunuyor: Ortaokul mezunları (yüzde 23), lise mezunları (yüzde 34), yüksek eğitim mezunları (yüzde 32) sırasıyla yüzde 78, yüzde 79 ve yüzde 89 oranlarıyla sandığa gitme kararı aldığını söylüyor.
Almanya’daki Geçmiş Federal Meclis Seçimlerinde Oy Verme Oranı
Anket katılımcısı seçmenlerin yaş gruplarına bakıldığında ülke geneline kıyasla anket örnekleminin daha genç bir seçmen diliminden oluştuğu söylenebilir. 2025 nüfus verilerine göre Almanya’daki seçmenlerin yüzde 58,6’sının 50 yaş ve üzerinde olduğu bilinirken[7] bu anket için yapılan yaş grubunda bundan farklı ve zıt bir tablo çıkıyor. Katılımcıların yüzde 47’si 18-34 yaş aralığında, yüzde 41’i 35-54 yaş aralığında ve yüzde 12’lik küçük bir kesimi 55 yaş ve üzerindeki kimseler.
Görece genç seçmen kesimini ortaya çıkaran çeşitli faktörlerden biri, genç göçmen kökenli nesillerde Alman vatandaşlığı olanların sayısının daha yüksek olması olabilir. Nitekim katılımcıların yüzde 84’lük çoğunluğu Almanya’da doğmuş ve/veya büyüdüğünü ifade ediyor. Yüzde 16’lık azınlık ise ülkeye sonradan yerleşmiş ve vatandaşlığa geçmiş seçmenler.
Vatandaşlığa geçiş mevzuatında kısa bir süre önce yapılan değişikliklere kadar Alman vatandaşlığına geçişte Türk vatandaşlığından ayrılma şartı bulunduğu için katılımcılardan vatandaşlık durumlarına göre seçmenlik geçmişlerini de tanımlamaları istendi. Katılımcıların azımsanamayacak bir kısmı, ilk defa oy kullanacak: Yüzde 12’lik bir kesim, Alman vatandaşı olarak ilk defa oy kullanma hakkına sahip. Yüzde 10’luk bir kesim, vatandaş olmasına rağmen hiçbir seçimde oy kullanmadığını belirtirken, yüzde 19’a denk gelen bir grup ise her seçimde oy kullanmadığını ifade ediyor. Yüzde 59’luk çoğunluk ise, seçmen olduğundan beri hep sandığa gittiğini ifade ediyor.
Oy Verme Motivasyonu
Oy verme motivasyonu sorulduğunda ise katılımcıların çoğunluğu bir cevapta toplanıyor: Yüzde 57’lik çoğunluk, bir şeylerin değişmesi amacıyla oy verdiğini ifade ediyor. Yüzde 32’lik bir diğer büyük grup, vatandaşlık görevi uyarınca sandığa gittiğini belirtiyor. Oy vermeyeceğini söyleyen yüzde yaklaşık 6’lık kesim seçime katılan partileri desteklemediğini ifade ederken, kalan yaklaşık yüzde 5’lik grup oy vermenin bir şeyi değiştireceğine inanmadığını belirtiyor.
Oy verme ya da vermeme motivasyonunda cinsiyetlere göre dağılıma baktığımızda değişim amacıyla oy verdiğini söyleyenlerde ufak ama dikkate değer bir fark söz konusu: Erkeklerin yüzde 53’ünün, kadınların yüzde 62’sinin bu görüşü belirttiği görülüyor.
Katılımcıların Eğitim Durumu
Ankete katılan 627 kişinin eğitim durumu verileri ise şu şekilde sıralanmakta: İlkokul mezunlarının oranı yüzde 3, ortaokul mezunlarının oranı 23, lise mezunu olanların oranı yüzde 34, üniversite mezunlarının oranı yüzde 32, yüksek lisans ya da doktora yapmış olanların oranı ise yüzde 8.
Siyasi Parti ve Dernek Üyeliği
Katılımcıların yüzde 92’sinin bir siyasi partiye üyeliği bulunmuyor. Yüzde 6’lık bir dilim bir partinin üyesi olduğunu belirtirken yüzde 2’lik bir kesim ise önceden parti üyesi olduğu bilgisini veriyor. Katılımcıların büyük kısmı, sivil toplum kuruluşlarına aktif katılım sağlıyor. Yüzde 80’i bir cami ya da başka bir dernek üyeliğine sahip.
Oy Verirken Öncelik Verilen Konular
Seçmen olarak oy tercihleri için katılımcıların önemsedikleri konulara gelecek olursak; aşağıdaki grafikte görüldüğü üzere bu amaçla birden fazla tercih yapılan 8 konu başlığı katılımcılara sunuldu. En çok tercih edilen cevap yüzde 19 ile din özgürlüğü ve Müslümanların haklarını ilgilendiren meseleler oldu. Bunu yüzde 15 ile ekonomi, yüzde 14 ile dış politika, yüzde 13 ile eğitim, yüzde 12 ile sağlık politikası, yüzde 11 ile vatandaşlık ve göçmen hakları başlığı, yüzde 9 ile emeklilik sistemi ve yüzde 7 ile çevre izledi.
Cinsiyetlere göre dağılıma bakacak olursak Müslüman kadın ve erkeklerin oy vermede öncelik verdiği konular arasında büyük benzerlikler bulunuyor. Örneğin, “din özgürlüğü ve Müslümanların hakları” erkeklerde yüzde 18 ve kadınlarda yüzde 19 oranlarıyla en çok önem verilen konu olarak öne çıkıyor. Eğitim durumuna göre öncelik verilen konuların nasıl sıralandığına bakılacak olursa; sunulan 8 konunun birbirine yakın yüzdelerde tercih edildiği ve eğitim durumuna göre belirgin farklılaşma olmadığı görülüyor. Örneğin, din özgürlüğü ve Müslümanların haklarının savunulması hususunu tercih eden üniversite mezunu oranı yüzde 19 iken, yüksek lisans mezunu yüzde 18, lise mezunu yüzde 17, ortaokul mezunu yüzde 18 ve ilkokul mezunu yüzde 16.
Seçimlere Dair Bilgi Düzeyi ve Kaynakları
Katılımcıların yaklaşık yüzde 74’ü seçimler hakkında orta ve iyi düzeyde bilgi sahibi olduklarını ifade ediyorlar.
Sosyal medya platformları, yüzde 34 oranı ile en çok tercih edilen bilgi kaynağı konumunda. Bunu yüzde 24 ile ulusal televizyonlar ve gazeteler, yüzde 19 ile aile ve arkadaş çevresi takip ediyor. Gelen cevaplar arasında partilerin seçim programı ve materyalleri yüzde 9 ile son sırada yer alıyor. Cami ve diğer sosyal ortamlar ise yüzde 13 oranında bir paya sahip.
Bilgi edinme kaynaklarının eğitim durumuna göre dağılımına bakılacak olursa; üniversite mezunu olanların yüzde 27’si, yüksek lisans mezunlarının yüzde 28’si, lise mezunlarının yüzde 20’si, ortaokul mezunlarının yüzde 23’ü ve ilkokulda mezunlarının 18’i seçimlere ve siyasete dair gelişmeleri Alman televizyon ve gazetelerinden takip ettiğini söylüyor. Ulusal medyayı görece daha az takip eden ilkokul mezunlarının bilgi kaynakları arasında yüzde 30 ile aile ve arkadaş çevresi ve yüzde 33 ile sosyal medya öne çıkıyor. Sosyal medya kanalları ise, her eğitim seviyesi grubunda en yüksek oranlara sahip: İlkokul mezunlarının yüzde 33’ü, ortaokul mezunlarının yüzde 36’sı, lise mezunlarının yüzde 33’ü, üniversite mezunlarının yüzde 34’ü ve lisans üstü eğitim almış olanların yüzde 32’si.
Sosyal medyanın bir bilgi kaynağı olarak görülmesi ve kullanılması anket yapılan kişiler arasında; cinsiyet, eğitim durumu, seçmen geçmişi, göç geçmişi ve iş durumu gibi demografik bilgilere göre en belirgin şekilde öne çıkan madde oldu. Bu kategorilerin her birinde sosyal medya şıkkı yüzde 30’un üzerinde tercih oranına sahip olarak en çok tercih edilen şık konumunda. Bu yüksek oranlar, sosyal medyanın bu seçmen kesimindeki yaygınlığı ve dolayısıyla bilgi edinme sürecine etkileri açısından dikkate değer göstergeler olarak ele alınabilir.
Katılımcıların Çalışma Durumu
Ankete katılan 627 kişinin ortalama çalışma durumları verileri şu şekilde sıralanıyor: Katılımcıların yüzde 66’sı çalışan, yüzde 16’sı öğrenci, yüzde 10’u ise çalışmıyor. Emeklilerin oranı yüzde 5 iken, yüzde 3’lük bir dilim ise işsiz durumda.
Ankette oy motivasyonu konusunda yüzde 57’lik çoğunluk, bir şeylerin değişmesi amacıyla oy verdiğini ifade ediyor. Öğrencilerin yüzde 64’ü, çalışmayanların yüzde 60’ı, çalışanların yüzde 56’sı, emeklilerin yüzde 44’ü, işsizlerin yüzde 37’si bu motivasyonla oy kullandığını belirtiyor. İşsiz kesimin yüzde 17’si ise, oy vermenin bir şeyi değiştireceğine inanmadığını belirtiyor. İşsiz olduğunu söyleyen katılımcıların sadece yüzde 62’si oy vereceğini söylerken, yüzde 17’si sandığa gitmeyeceğini ve yüzde 21’i kararsız olduğunu ifade ediyor. Bundan hareketle işsiz durumdakilerin seçime daha az ilgi gösterdiği akla gelebilecek olsa da işsiz durumdaki kişi sayısının (24) örneklemin sadece yüzde 4’lük çok küçük bir kesimine denk geldiğini belirtmek gerekiyor.
Yeterince Dikkate Alınmayan Bir Potansiyel Olarak Müslüman Seçmenler
Anketin detaylı sonuçlarında ve cevapların karşılaştırılmasında yukarıda bahsedilen görece farklardan daha büyük oransal farklara rastlanılmıyor. Dolasıyla seçimlere katılım, motivasyon ve bilgi edinme kanallarına dair sorulara verilen cevaplarda cinsiyet/eğitim/göç geçmişi/seçmenlik geçmişi gibi değişkenler açısından belirgin farklılaşmalar görülmüyor.
Verilen cevaplardaki yakın oranlar ve görece yüksek seçime katılım kararı, gelecekte Müslüman seçmenler hakkında yapılacak nitelikli akademik çalışmalarca incelenmesi gereken bir durum. Anket sonuçlarına göre Almanya’daki seçmenlerin seçimlere bakış açısını anlamak adına önemli veriler sunduğunu ve Müslüman toplumun birliktelik olarak ifade edilmeye benzer ortak bir tutumla siyasi katılım konusundaki bilinçli ve aktif duruşunu ortaya koyduğunu vurgulamak gerek.
Yukarıda bahsedilen DeZIM araştırmasında tespit edilen[8] siyasetçilere yönelik güven kaybının olası nedenlerine dair yapılan yorumlarda ise; ayrımcılık ve ırkçılık algısının artması, siyasi tartışmalarda göçmenler ve azınlık grupların damgalanması, bunların neticesinde bu toplulukların kendilerini dışlanmış hissetmeleri gibi faktörler öne çıkmıştı. Bu tespitlerden hareketle siyasette ve toplumsal hayatta Müslüman topluma yönelik dışlayıcı tutumların arttığı söylenebilir. Böylesi bir ortamda, ankete katılanlardaki oy verme eğiliminin (yüzde 83) toplumun geneline kıyasla görece yüksek (2021’deki Federal Meclis Seçimlerine katılım oranı: yüzde 76) [9] olması, Müslüman toplumun demokratik katılımı adına umut vericidir.
Ankete katılanların büyük çoğunluğunun seçimlere katılma kararlılığı, demokratik sürecin Müslümanlar tarafından da aktif bir şekilde desteklendiği şeklinde yorumlanabilir. Bu görece yüksek katılım oranı, aynı zamanda Avrupa’daki camilerin yaptığı bilgilendirme çalışmaları ve siyasi partilerin camilere yönelik ziyareti gibi çalışmalarının seçimlere katılımı arttırdığını tespit eden ve dindarlığın seçimlere katılımı teşvik ettiğini gözlemleyen muhtelif çalışmaların[10] bulguları ışığında incelenmeye açıktır.
Bu veriler Almanya’daki Müslüman seçmenlerin bütününe genellenemeyecek olsa da, Türkiye kökenli alt grubun önemli bir kısmına dair bulgular sunan bu araştırmanın, Müslümanların seçimlere katılımına dair derinlikli ve nitelikli bilimsel araştırmalar için vesile olmasını temenni ederiz.
Son olarak, Müslüman seçmenlerin seçimlere dair katılımcı tavrı, siyasette de karşılık bulmalıdır. Önceki yıllara kıyasla siyasi partilerin programlarında İslam ve Müslümanlara daha az yer verdiğini vurgulayan tespitler dikkate alındığında partilerin Müslüman seçmenleri bir potansiyel olarak yeterince değerlendirmediği sonucuna varılabilir. Almanya’da İslam karşıtlığı ve Müslümanların siyasete katılımı üzerine çalışan siyaset bilimcilerin tespitine göre[11] bu durum söz konusu potansiyelin “hafife alınması” manasına gelmektedir. Politika önerilerinde ve seçim programlarında bu eksikliğin telafi edilmesi ve bu yapılırken Müslümanların güvenlikçi perspektifle nesneleştirilmesi yanlışından kati bir suretle uzak durulmalıdır.
Dipnotlar
- [1] “Özgür Özvatan: ‘Almanya’da Demokratik Merkez Giderek Güven Kaybediyor.’” https://perspektif.eu/2025/02/01/ozgur-ozvatan-almanyada-demokratik-merkez-giderek-guven-kaybediyor/
- [2] “Daten und Fakten über den Islam in Deutschland.” https://www.deutsche-islam-konferenz.de/DE/DatenFakten/daten-fakten_node.html
- [3] "Vernachlässigtes Wähler*innenpotenzial?" https://www.dezim-institut.de/fileadmin/user_upload/Demo_FIS/publikation_pdf/FA-6235.pdf
- [4] “Befragung der Forschungsgruppe Wahlen bei den Europawahlen 2024.” https://mediendienst-integration.de/artikel/Wie-waehlen-Menschen-mit-Einwanderungsgeschichte.html
- [5] “Statistisches Bundesamt auf Anfrage des Mediendienstes.” https://mediendienst-integration.de/artikel/Wie-waehlen-Menschen-mit-Einwanderungsgeschichte.html
- [6] “Wahlbeteiligung bei Bundestagswahlen.” URL: https://www.dashboard-integration.de/integration/wahlen/0702001
- [7] “Wahlberechtigte Bevölkerung am 23. Februar 2025.” https://www.destatis.de/DE/Presse/Pressemitteilungen/2024/12/PD24_460_14.html
- [8] “Demokratie unter Druck Untertitel:Wie sich das Vertrauen in die Politik verändert.” https://www.dezim-institut.de/publikationen/publikation-detail/demokratie-unter-druck/
- [9] “Wahlbeteiligung bei Bundestagswahlen in Deutschland bis 2021.” https://de.statista.com/statistik/daten/studie/2274/umfrage/entwicklung-der-wahlbeteiligung-bei-bundestagswahlen-seit-1949/
- [10] “Prof. Dr. Achim Goerres: “Partiler İnsanların Korkularına Hitap Etmeye Çalışacak.” https://perspektif.eu/2025/01/29/prof-dr-achim-goerres-partiler-insanlarin-korkularina-hitap-etmeye-calisacak/
- [11] “Wenig Islam, viel Islamismus in Wahlprogrammen der Parteien.” https://www.migazin.de/2025/02/18/religionspolitik-wenig-islam-islamismus-wahlprogrammen-parteien/
Çok güzel bir çalışma elinize sağlık