'Açlık'

Gazze Şeridi’ne İnsani Yardım Gireceği Açıklaması Göz Boyama mı?

İsrail Başbakanı Netanyahu, uluslararası baskıların ardından bir hafta süreyle sınırlı sayıda yardım tırının Gazze’ye girebileceğini açıkladı. “Diplomatik nedenlerden ötürü açlıktan kaçınmalıyız,” diyen Netanyahu’ya karşın Gazze’deki yerel kaynaklar izin verilen yardımın bir göz boyamadan ibaret olduğunu belirtiyor.

İsrail'in saldırıları ve tahliye emirlerin nedeniyle Han Yunus'un doğusundan Mevasi’ye doğru yola çıkan Gazzeliler, 20 Mayıs 2025. Fotoğraf: Abed Rahim Khatib - AA.

Soykırım suçlamasıyla uluslarası mahkemelerde yargılanan İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları kapsamında bir “savaş taktiği” olarak uygulamaya konulan açlık tüm dünyanın gündeminde. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu uluslararası baskılar neticesinde Gazze’ye yardım tırlarının girişine kısa süreliğine izin verildiğini açıklasa da Gazze’deki yerel kaynaklar, izin verilen yardımların Gazze Şeridi’ndeki 2,4 milyon insanın maruz bırakıldığı açlığı ve tıbbi malzeme ihtiyacını karşılayamayacağını bildiriyor.

İsrail’in 2 Mart’ta gıda, insani yardım, yakıt ve tıbbi malzeme girişini durdurduğu Gazze Şeridi’ne 19 Mayıs’ta 5 yardım tırının Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı’ndan giriş yaptığı duyuruldu. Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Tom Fletcher İsrail’in 11 hafta süren tam abluka uygulamasının ardından Gazze’ye “geçici olarak, sınırlı sayıda” yardım ulaştırılmasına izin verildiğini açıkladı.

“Gazze Şeridi’ne Gerçek Bir Yardım Ulaşmıyor”

Gazze’de Hamas’a bağlı olan hükûmet, İsrail’in 2 Mart’tan bu yana insani yardım girişini engellediği Gazze’ye “sınırlı sayıda yardım tırının ulaştığının” duyurulmasının ardından, bölgeye gerçek bir yardımın ulaşmadığını belirtti. Gazze’deki hükûmetin medya ofisi yaptığı açıklamada, “80 günden fazla süren sıkı abluka ve giderek kötüleşen kıtlık altında, Gazze Şeridi’ne gerçek bir yardımın ulaşmadığını açıkça teyit ediyoruz. İşgalci İsrail, üç aya yakın bir süre boyunca tüm sınır kapılarını kapatmış ve tek bir buğday tanesinin bile girişine izin vermemiştir.” denildi. İsrail’in sivilleri hedef alan saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi’nde “2,4 milyon kişiye sistematik açlık politikası uyguladığı” vurgulandı.

İsrail’in Gazze’ye çocuklar için besin takviyeleri taşıyan 9 yardım kamyonunun girişine izin vermesinin “acil ihtiyaçlar denizinde sadece bir damla olduğu ve temel yaşam gereksinimlerini kapsamadığı” kaydedildi. Gazze’deki Filistinliler günlük 500 yardım ile 50 yakıt tırına ihtiyaç duyuyor. İsrail tam abluka uyguladığı 80 günde 44 bin tırın girişini engelledi. Geçişine izin verilen tırlar ise Gazze’deki Filistinlilerin ihtiyaçlarının yüzde 0,02’sini bile karşılayamayacak bir hacimde.

“Diplomatik Nedenlerden Ötürü Açlıktan Kaçınmalıyız”

Başbakan Netanyahu, sosyal medyada paylaştığı bir videoda İsrail’in Gazze’de yoğun ve geniş çaplı çatışmalara girdiğini, tüm bölgenin kontrolünü ele geçirmeyi hedeflediklerini, ancak kimsenin onları durduramayacağı şekilde ilerlemeleri gerektiğini söyledi. Netanyahu, İsrail’in “kırmızı çizgiye yaklaşması” nedeniyle yalnızca “gıda ve ilaçtan ibaret asgari insani yardım” yapılmasına izin verdiğini belirtti.

Netanyahu insani yardım girişinin ise “pratik ve diplomatik nedenlerden ötürü gerçekleştiğini” ifade ederek şöyle dedi: “Dünyadaki en iyi dostlarımız, İsrail’in güçlü destekçileri olan senatörler, eğer kitlesel açlık görüntüleri ortaya çıkarsa bizi destekleyemeyeceklerini söylediler. Açlıktan kaçınmalıyız; hem pratik hem de diplomatik nedenlerle.”

İngiltere, Fransa ve Kanada’dan Baskı: “Daha Somut Adımlar Atacağız”

İsrail’in Gazze’ye insani yardımın girişine izin vermesi öncesinde İngiltere, Fransa ve Kanada bir ortak açıklama yapmış, İsrail yönetimini Gazze’ye yönelik saldırılarını derhal durdurmaya çağırarak, “İsrail yeni askerî operasyonlarını durdurmaz ve insani yardıma koyduğu engelleri kaldırmazsa daha somut adımlar atacağız.” demişlerdi.

İsrail’in Gazze’deki saldırılarını genişletme kararının kınandığı açıklamada, “Gazze’deki insani durumun kabul edilemez seviyede” olduğunun altı çizilmişti. Açıklamada, İsrail’in Gazze’ye sadece bazı insani yardımların girişine izin vermesinin yeterli olmadığı da vurgulanmıştı.

Buna karşın İsrail Başbakanlık Ofisinden yapılan açıklamaya göre, Netanyahu, Gazze Şeridi’ni kalıcı işgal için başlatılan kapsamlı saldırıların durdurulması çağrısında bulunan İngiltere, Fransa ve Kanada’ya tepki göstermişti. Açıklamada, “İsrail, Başkan Trump’ın vizyonunu kabul etmekte ve tüm Avrupalı liderleri de aynı şeyi yapmaya çağırmaktadır.” ifadesine yer verilirken, Gazze’de tutulan esirlerin serbest bırakılması, Hamas’ın silah bırakması, liderlerinin sürgüne gönderilmesi ve Gazze’de silahlı unsur bırakılmaması halinde saldırıların yarın sona erebileceği belirtilmişti.

“Operasyonel İhtiyaçtan Kaynaklı İnsani Yardım”

Uluslararası tepkilerin ardından 18 Mayıs gecesi Netanyahu’nun ofisi, İsrail’in Gazze’ye insani yardım sevkiyatını derhal yeniden başlatacağını duyurdu. Bu kararın “İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) tavsiyesi üzerine ve Hamas’ı mağlup etmek amacıyla yoğunlaşan çatışmaların genişletilebilmesini sağlamak için operasyonel bir ihtiyaçtan” kaynaklandığı belirtildi. Netanyahu’nun kararının bir haftalık geçici bir önlem olduğu ileri sürülüyor.

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir Gazze’ye yardım gönderme kararını “ağır bir hata” olarak nitelendirdi. Aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise İsrail’in “Gazze Şeridi’nde geriye kalan her şeyi yok ettiğini” ve “ordunun taş üstünde taş bırakmadığını” söyleyerek, “İşgal ediyoruz, temizliyoruz ve Hamas yok edilene kadar Gazze’de kalacağız.” açıklamalarında bulundu.

Haaretz’e konuşan Batılı bir diplomat, Gazze’de kurulması planlanan insani yardım dağıtım mekanizmasını sert şekilde eleştirdi. İsmi verilmeyen diplomata göre, İsrail Gazze’deki 400 yardım dağıtım noktasını kapatıp yerine dört veya beş büyük merkez kurmayı planlıyor. “Bir merkezden yiyecek almak için 6.000 kişi gelecek. Her merkez 460.000 kişiye hizmet verecek. Bu sistemin işe yaraması imkânsız,” diyen diplomat bu planın korkunç bir hata olacağını belirtti.

Gazze’de açlık ve tıbbi yardım ihtiyacı onarılamaz boyuta yaklaşırken İsrail Ordusu, Gazze’nin kuzeyindeki bazı bölgelerde yaşayanlara tahliye emri verdi ve “bu bölgelerdeki terör örgütlerinin kapasitesini ortadan kaldırmak amacıyla benzeri görülmemiş bir saldırının başlatılacağını” belirtti. Ayrıca Han Yunus Valiliği’nin tamamını “tehlikeli savaş bölgesi” olarak ilan etti. Bu, İsrail Ordusu’nun Nisan 2024’ten bu yana Han Yunus’ta gerçekleştirdiği ilk büyük kara operasyonu olarak nitelendiriliyor.

İsrail’in İşaret Ettiği ABD, Gazze’deki Son Durum Hakkında Sessiz

İnsani yardım açıklamasının ardından da İsrail’in saldırıları devam etti. 20 Mayıs sabahı itibarıyla 45 kişinin öldürüldüğü bölgeden gelen haberler arasında. İsrail ordusunun Han Yunus kenti doğusundaki Filistinlilere yönelik tahliye çağrısının ardından bölgede bulunanların yaşadıkları ev ve çadırları terk ederek kentin batısında Mevasi’ye doğru yola çıktı. İsrail güçleri, attığı broşürlerle halktan kentin doğu bölgesini boşaltmalarını istemişti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’nin kalıcı işgali için başlattıkları kapsamlı saldırılarla ilgili uyarılara, ABD Başkanı Donald Trump’ın “Gazze vizyonuna” bağlı olduğunu öne sürdü.

Guardian’ın Vaşington muhabiri Joseph Gedeon’un analizine göre Gazze’deki insani felaket karşısında ABD yönetimi, Kanada ve Avrupa ülkelerinden gelen baskılara rağmen İsrail’e verdiği desteği sürdürmekte kararlı. İsrail’in Han Yunus’taki sivilleri “eşi görülmemiş” bir saldırı öncesi tahliyeye zorlaması ve 53 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybetmesine rağmen, Beyaz Saray Hamas’ı tek sorumlu ilan eden tutumunu koruyor. Bu süreçte, ABD Kongresinden gelen muhalefet cılız kalırken, kamuoyunda İsrail’e destek tarihi düşük seviyelere indi. Bazı Demokrat Partili siyasetçiler değişim çağrısı yapsa da, İsrail destekçisi AIPAC gibi lobilerin etkisi ve Trump yönetiminin baskıcı politikaları bu çabaları sınırlıyor. ABD’nin İsrail üzerindeki etkisinin artabileceği sinyalleri verilse de Gedeon’a göre bu çağrılar Trump yönetiminin politikalarını değiştirmekte şimdilik yetersiz kalıyor.

BM: “Önümüzdeki 48 Saatte 14 Bin Bebek Ölebilir”

BM’nin insani yardımdan sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Tom Fletcher, BBC Radyo 4’te yayınlanan Today’s programına İsrail’in Gazze’ye girmesine izin verdiği yardım miktarının yetersizliği hakkında konuştu. Fletcher, Netanyahu’nun açıklamasının ardından dün Gazze’ye beş kamyon yardım gittiğini söyledi ancak bunu “okyanusta bir damla” ve halkın ihtiyaçları için tamamen yetersiz olarak tanımladı.

Bebek maması ve gıda maddeleri içeren yardım kamyonlarının teknik olarak Gazze’de olduğunu ancak sınırın hemen diğer tarafında oldukları için sivillere ulaşmadığını söyledi. Fletcher, yardımların zamanında ulaşmaması hâlinde 14,000 bebeğin 48 saat içinde ölebileceğini söyledi: “Önümüzdeki 48 saat içinde kurtarabildiğimiz kadar 14,000 bebeği kurtarmak istiyorum.”

BM’nin bu rakama nasıl ulaştığı sorulduğunda ise şu yanıtı verdi: “Sahada güçlü ekiplerimiz var ve elbette birçoğu öldürüldü… Yine de sahada çok sayıda insanımız var: Tıp merkezlerinde, okullarda… Bölgedeki ihtiyaçları değerlendirmeye çalışıyorlar.”

Gazze Şeridi’nde Öldürülen Filistinlilerin Sayısı 53 Bini Geçti

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde işgali genişletecek ve kalıcı hâle getirecek saldırı planını uyguluyor. Başbakan Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’nin tamamını işgal edeceklerini duyurdu. Plana göre, İsrail ordusu Gazze Şeridi’ni kalıcı olarak işgal edecek, Filistinliler Gazze’nin güneyindeki “toplama kamplarına” sürülecek. İsrail buradaki Filistinlilere, “hayatta kalacakları” kadar insani yardım verecek. İsrailli bakanlar, Gazze Şeridi’nde sağlam kalan her şeyi yıkacaklarını ve Filistinlileri önce güneye, oradan da başka ülkelere sürmeyi planladıklarını dile getirmişti.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başlamıştı. İsrail ordusunun saldırıları yeniden başlatmasından itibaren çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere 3 bin 340 Filistinli hayatını kaybetti, 9 bin 357 kişi yaralandı.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda ise yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 53 bin 475’e, yaralıların sayısı da 121 bin 398’e yükseldi. (AA, P)

Perspektif’le Avrupa gündemini günlük takip etmek ister misiniz? Perspektif bültenine kaydolun, Avrupa'daki gelişmeler e-posta kutunuza gelsin.

 

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler