'AIWG Raporu'

Almanya’da Kimler İslam İlahiyatı Okuyor?

Bilim ve Toplumda İslam Akademisi (AIWG) Almanya’daki İslam ilahiyatı bölümlerinde okuyan öğrencilere dair bir rapor yayınladı. Raporda öğrencilerin neden İslam ilahiyatı okudukları ve gelecek beklentileri ele alınıyor.

Almanya’da İslam ilahiyatı alanındaki çalışmaları desteklemek amacıyla Frankfurt’taki Goethe Üniversitesi bünyesinde kurulan Bilim ve Toplumda İslam Akademisi (AIWG) bir rapor hazırladı. Rapor 2016 ile 2019 yılları arasında Almanya’daki farklı ilahiyat fakültelerinde okuyan 187 öğrenciyle görüşmelere dayanıyor. Araştırma Almanya‘da 2011 yılından beri faaliyet gösteren İslam ilahiyatı fakültelerinde okuyan öğrencileri, onların bu bölümü tercih nedenlerini ve hedeflerini inceliyor. Rapordan öne çıkan bulgular şu şekilde:

Alman Üniversitelerinde İlahiyat Fakülteleri

Almanya‘daki Müslüman cemaatin ısrarlı talepleri ve hem toplumda hem de akademide İslam’ın sıkça tartışılmasıyla birlikte 2011 senesinde Bilim Kurulu’nun da tavsiyesi üzerine Erlangen-Nürnberg, Frankfurt am Main-Giessen, Münster, Osnabrück ve Tübingen Üniversiteleri olmak üzere beş yerde ilahiyat fakültelerinin temeli atıldı. Sonrasında Paderborn ve Berlin-Humboldt Üniversiteleri de dahil olmak üzere bu sayı arttı. Alman hükümetinin bu fakültelere olan maddi desteği 2021 yılına kadar sınırlandırılmış durumda. Bunların dışında hükümet tarafından maddi destek almayan fakülteler de var. Bazı fakülteler hem İlahiyat hem de İslam Din Pedagojisi/Din Dersi Öğretmenliği bölümlerinden oluşurken sadece ikisinden biri bulunan fakülteler de mevcut.

Fakültelerin kurulmasında akademik sebeplerin yanı sıra daha çok siyasi sebepler yatıyor. Bu sebeplerden biri de yerli ilahiyat fakültelerinin ve Almanya‘da yetişmiş din görevlilerinin entegrasyon ve radikalleşmeyi önleme konusunda büyük bir rol alabileceği düşüncesi. Bunun dışında Alman hükümeti İslami eğitimi gerektiğinde kontrol edebilmeyi ve bununla birlikte İslami kurumların yurt dışından bağımsız hale gelmesini hedefliyor.

İmamların Almanya‘da yetiştirilmesi konusu ilahiyat fakültelerinin tartışma konusu haline gelmesinde önemli bir etken.Öte yandan Almanya’dailahiyatı, İslam’la bağlantısı olan diğer bölümlerden ayıran ve birçok öğrenciye cazip yapan en önemli özelliğiyse konuya iç perspektiften yaklaşılması ve İslami unsurlardan hareket edilmesi.

İlahiyat Öğrencileri ve Mezunları

Raporun ana sorusu, kimlerin hangi sebep ve hedeflerle Almanya‘da ilahiyat okudukları. Medyada uyandırdığı yankı sayesinde ilahiyat bölümünden beklentiler oldukça yüksek ve bu beklentiler neticede yerli imam yetiştirmek yönünde. Rapordaki tabiriyle Almanya‘da “daha demokratik imam yetiştirme” hayali  olsa da, öğrencilerin mezun olduktan sonra nasıl bir fonksiyona sahip olacakları belirsiz. Buna rağmen yüksek bir kayıt oranı olsa da birçok öğrenci bölümden mezun olmadan ayrılıyor.

Öğrenciler, hangi fakültede okumak istedikleri konusunda sunulan imkanlardan ziyade ikamet edilen yere olan uzaklığı ve fakültenin ve hocaların imajını göz önünde bulunduruyor. Yapılan araştırmada en az önem arz eden faktörlerden birinin içerik ve bölüm ağırlığı olduğu görülüyor.

Öğrencilerin profiline bakınca görülen en büyük ortak nokta, İslam’ın ve dini yaşantının onların hayatında önemli bir rol oynaması. Kendisini bir İslami cemaate bağlı hissedenlerin oranı buna nazaran yüzde 30’la çok daha düşük. Diğer bölümdeki öğrencilerin yüzde 70’i akademisyen ailelerden gelirken, ilahiyat öğrencilerinin yüzde 70‘i ailelerinde akademik tahsil gören ilk kişiler. Ayrıca ilahiyat öğrencilerinin yüzde 80 oranla çoğunluğun kadın olması dikkat çekiyor. Bunun sebebiyse iş olanaklarının olmaması ve erkekler için gelecek planlamasının ön planda olması.

İlahiyat Okuma Sebepleri

İlahiyat öğrencilerinin oldukça yeni olan bu bölümü kariyer planı sağlamamasına rağmen seçmelerinde etkili olan birçok sebep var. Not ortalama kriterinin olmaması, birçok adayın istedikleri bölüme alınmayıp alternatif olarak ya da daha az akademik zorluk barındıracağını düşünerek ilahiyatta karar kılması bu sebeplerden sadece birkaçı.

Bazıları ani bir kararla okumaya karar verip başvururken, başkaları uzun araştırmalar neticesinde ilahiyat bölümünün kuruluşunu medyadan takip ederek okumaya karar veriyor. Ayrıca özel çevrede duyulan tavsiyeler de önemli etkenlerden bir tanesi. Bunun yanı sıra raporda vurgulanan bir sebepse, çoğu öğrencinin bu bölümü okuyarak topluma faydalı olup olumlu katkı sağlama isteği.

İslam’ı iç perspektifinden öğrenme ve sorgulama amaçlı okuyanlar aynı zamanda seçimlerinde hocaların fikirlerini ve imajlarını da göz önünde bulunduruyor. Küçük bir azınlık, bölüme başlarken ne kadar maneviyatın gelişimini bir sebep olarak gösterse de, fakülteler ve hocalar daha bilimsel ağırlığa sahip. Buna rağmen bu bölümün getirdiği dini araştırmalar ve okumalar İslam’la bağın güçlenmesine yol açabiliyor. İlahiyat adaylarının çoğu İslami bilgi açısından temelinin olduğunu düşünüp üniversite vasıtasıyla bilgisini geliştirmeyi amaçlasa da, akademik boyuttaki ilahiyatın öğrencinin kendi idealist İslam algısı ve kalıplarıyla çakıştığı noktalar bir sarsılmaya yol açabiliyor. Bunun akabindeyse birçok öğrenci İslam’da farklı fikir ve görüşlerle ilgili algılarının ve bakış açılarının geliştiğini söylüyor.

“Toplumu Olumlu Yönde Etkileme” Hedefi

İlahiyat okuyan öğrencilerin bu bölümü seçmelerinde etkili olan bir diğer sebepse siyasi anlamda İslam’ın Almanya’daki algısını ve Müslümanların rolünü ve önemini toplumda pozitif anlamda etkilemek. Öğrenciler, İslam’ın negatif algısının önüne geçebilmek için oldukça bilgi sahibi olup sıkça sorulan sorulara ve eleştirilere cevap verebilmenin önemli olduğunu düşünüyorlar.

Araştırmaya göre öğrenciler genel anlamda İslam ilahiyatı bölümünün artık dinî yönde bir kariyer sağlamaktan ziyade topluma faydalı olabilmek için bir araç olduğunu kabullenmiş durumdalar. İlahiyat öğrencilerinin raporda belirtildiği üzere yüzde 64 oranla ana hedeflerinden olan “toplumu olumlu etkileme” hedefinin diğer bölümlerdeki öğrencilerde çok fazla belirtilmediği görülüyor.

Öğrencileri ilahiyat okumaya teşvik eden bir diğer siyasi sebepse İslami cemaatlerde ve din derslerinde değiştirilmesi hedeflenen yapılanma ve pedagojik altyapı. Birçok öğrenci çocukluğunda camide ders görürken eleştirdiği durumları ilahiyat ve hatta İslam din pedagojisi okuyarak gidermek istiyor. Din pedagojisi bölümü, ilahiyat bölümüne nazaran daha çok iş olanağı sağlasa da, özellikle kadınlarda tereddüt konusu oluyor. Bunun sebebiyse tesettürlü bir şekilde çalışma yasalarının Almanya genelinde belirsiz olması.

İlahiyat Fakültelerine Maddi Destek Tavsiyesi

Sonuç itibariyle Almanya‘da ilahiyat ve İslam din pedagojisi siyasi bir temeli olması dışında öncü bir girişim. Bu nedenle de mezunların iş hayatına tutunmakta zorlanmaları ve onlara örnek olabilecek kişilerin yokluğu bir zorluk teşkil ediyor.

AIWG‘nin bu raporunun sonucunda sunduğu tavsiyeler öncelikle ilahiyat fakültelerine diğer bölümlere nazaran daha yüksek maddi destek sağlanması yönünde. Bunun dışında çoğu Müslüman olan ilahiyat öğrencilerinin yabancı ve Müslüman uyruklarından ötürü toplumda olumsuz tecrübeler kazanmış olmaları ve Almanca‘nın ikinci dilleri olma ihtimaline karşı daha duyarlı bir akademik tempo yürütülmesi tavsiye ediliyor. Tavsiyelerin en önemlisiyse fakültelerin ağırlıklarının ve iş olanaklarının genişletilip geliştirilmesi yönünde.

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler