Siyasetin Gölgesinde Avusturya’da İslami Anaokulları
İslam’ın Avusturya’da 1912 yılında resmî olarak tanınmış bir din olması sebebiyle ülkede İslami kurumların oluşması, diğer Avrupa ülkelerine nazaran daha kolaydı. Mevcut durumda siyasi ortam, ülkedeki İslami anaokullarına da büyük oranda darbe vurdu.
Avrupa’da İslami anaokulları son yıllarda sıkça tartışılan konulardan biri. Avusturya’da İslam dinî altyapısına sahip resmî kuruluşların kurulmasının önünde herhangi bir yasal engel olmasa da, 15 yıl öncesine kadar anaokulu seviyesinde bu yönde bir girişim olmamıştı. Sadece Katolik ve Yahudi dinine mensup işletmeciler bu alanda faaliyetlerini yürütmekteydi. 2005 yılından itibaren Viyana Belediyesinin ücretsiz anaokulu hizmetini başlatması ile, Müslümanların da dâhil olduğu gelir seviyesi düşük kesim belediyenin açtığı anaokullarına ciddi rağbet gösterdi. Belediye bu yoğun talebi karşılayamayınca özel anaokullarını teşvik etmeye başladı. Bu sebepten dolayı anaokullarına da artan taleple Viyana’da çok sayıda “İslami” anaokulu ardı ardına açılmaya başladı.
Avusturya’da ilköğretimden itibaren eğitim kurumları Eğitim Bakanlığına bağlı iken, anaokulları Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı olarak eyalet yönetimleri tarafından idare ediliyor. Anaokulu açmak isteyen herkes bir dernek kurup, bu dernek üzerinden okul öncesi eğitim hizmeti sunabiliyor. Ebette belediyenin fiziki yapı ile alakalı birtakım standartları var ve çocuklar ile ilgilenen kişilerin pedagog olması gerek. Ancak işletmecinin vasfı ve eğitimi önemli değil; sadece sicilinin temiz olması yeterli.
Anaokullarının pedagojik konseptini dernek yönetimi eğitmen kadrosu ile birlikte belirleyebiliyor, fakat konsept belediyenin onayına sunulmak zorunda. Viyana Belediyesinin ve Bakanlığın yayımlamış olduğu geniş kapsamlı bir müfredat var. Yazılacak konsept bu müfredatın dışına çıkamıyor ve bu sebepten dolayı anaokulu yönetimlerine fazla hareket alanı kalmıyor.
Yeni İslam Yasası İle İslami Anaokulları Üzerindeki Baskı Arttı
2015 yılında İslam Yasası’nın yenilenmesi ile birlikte Avusturya’da İslami anaokullarına da baskı oldukça arttı. Hukuki anlamda anaokullarının açılma hususunda bir şey değişmemiş olsa da, işletmecisi Müslüman olan müesseselere siyasal ve toplumsal baskı uygulandı. Özellikle işletmecisi Müslüman olan bir anaokulunun devlet desteğini suiistimal etmesi ve vergi paraları ile ödenen finansmanları zimmetine geçirmekten suçlanması medyada oldukça fazla yankı buldu. O andan itibaren Avusturya’da İslami anaokulları bir bütün olarak mercek altına alındı ve teker teker farklı gerekçelerle kapatıldı. Resmî olarak Avusturya’da hiçbir anaokulu “İslami” olduğu için kapatılmadı. Bunun yanı sıra İslami olmayan anaokulları da kapatıldı. Bunun bir sebebi de aslında bir anaokulunun neye göre “İslami” olduğunun hukuken belirlenmemiş olmasıydı.
Avusturya’daki anaokullarının denetiminde müfettişlere oldukça geniş bir hareket alanı verilmiş durumda. Senelerdir teftiş edilen bir kurum, örneğin 16. yılında aynı hizmet kalitesi, aynı eğitmen kadrosu ve aynı binada hizmet vermesine karşın, bir müfettişin hazırladığı teftiş raporuyla kapatmaya kadar giden bir eksiklik gösterebiliyor. Burada şunu belirtmekte de fayda var: Viyana Belediyesi Sosyal Demokratlar ve Yeşiller tarafından yönetilirken, Avusturya Federal Hükûmeti 2017’nin sonundan geçtiğimiz yıl İbiza skandalına kadar merkez sağ ve aşırı sağcılar tarafından yönetilmekteydi. Burada federal hükûmet ve eyalet hükûmeti arasındaki rekabetin kısmen “İslami anaokulları” üzerinden yürütüldüğünü de söyleyebiliriz. Buna ilave olarak, Viyana Belediyesinin anaokullarına olan talebi karşılayamayışının üstünden 10-12 yıl geçmişti. Yani artık belediyenin yavaş yavaş bu hizmeti kendi başına verebilecek duruma gelmesi, özel anaokullarına olan ihtiyacı azaltmıştı.
Viyana’da Anaokulu Açmak Zorlaştı
Viyana’da birçok anaokulunun kapatılmasının ardından müfredat içeriğinde de düzenlemeler oldu, belediyeler ile yapılan sözleşmeler gözden geçirildi. Kimi işletmeciler çağırılıp kendilerinden yeniden özgeçmiş istendi. Anaokulunun maddi kefaleti dernekten, dernek yönetiminde olan bireylere bireysel olarak geçirildi. Anaokulu açma kriterleri yükseltildi. Anaokulu açarken yatırım maliyetlerine yönelik verilen devlet desteği kalktı.
Önceden yılda iki kez olan teftişlerin sayısı artırıldı ve denetim süreleri uzatıldı. Bu teftişler esnasında dinî içerikli semboller -özellikle İslam dini ile alakalı olan içerikler- sorgulanmaya başladı. Bugün Avusturya’da anaokullarında yaş seviyesine uygun olmayan dinî eğitime kesinlikle müsaade edilmiyor. Ayrıca anaokulu açmadan önce bir “Business Plan” (iş planı) isteniyor ve kurumun 3-5 ay kendini idare edecek kadar maddi güvence göstermesi gerekiyor. Bu ve buna benzer birçok sertleştirilmiş politika Viyana’da anaokulu açmayı zorlaştırmış durumda.
Tüm bu düzenlemeler, işletmeciler tarafından olumsuz karşılansa da, 2015’ten bu yana yapılan resmî değişiklikler, standartların yükseltilmesi ve kriterlerin çoğaltılması eğitimcilerin de hoşgörü ile karşılayacağı şeyler. Zira okul öncesi eğitim hizmetinin ancak bu işi severek yapan ve kâr amacı gütmeyen ehil kişiler tarafından yapılması gerek. Kurunun yanında yaşın da yanması misali işini severek yapan, hizmet şuuru ile faaliyet gösteren kurumlardan da bu süreçte kapatılanların olması tüm bu düzenlemelerin üzücü tarafı. Keşke 2005 yılında Avusturya’da İslami anaokulları bu kriterler doğrultusunda açılmış olsaydı ve devlet tarafından teşvik edilseydi.