'Père Lachaise'

Fransa’da Müslüman Mezarlıkları ve Müslüman Bölümleri

Fransa’da sadece Müslümanlara ait bir mezarlık yok. Fakat 100’e yakın mezar alanıyla Müslümanlar ebedi istirahatlerini Fransa’da gerçekleştirebiliyorlar. Morolardan sömürgelerden Müslüman askerlere kadar, oradan Père Lachaise’ye uzanan tarihiyle Fransa’da Müslüman mezarlıklarının peşine düştük.

Fotoğraf: ©Alistair Rennie/shutterstock.com

Fransa’da Müslüman mezarlıkları ve tarihi çok gerilere uzanıyor. Fransa’daki Müslüman ülke kökenli vatandaşların büyük bir bölümü, mütedeyyin olsun ya da olmasın, vefat sonrası bir zamanlar büyükanne ve büyükbabalarının vatan saydıkları ülkeye gönderiliyor. Bu, bazıları için hâlâ “memlekete geri dönüş” olarak da algılanmaya devam edebiliyor. Ancak özellikle son yirmi yıldır Müslümanlar artık evleri addettikleri Fransa’ya İslami usullere göre gömülmek için bir mücadeleye kalkışmış durumda. Fransa’nın laik yasaları bu talebin karşısında bir engel teşkil ediyor. 

Diğer pek çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi Fransa’da da mezarlıklar sözleşme usulü belli bir süre ile tahsis ediliyor. Almanya’nın aksine Fransa’da tabut ile gömülmek zorunlu ve defin vefattan en erken 48 saat sonra yapılabiliyor. Fransa’da 1905 yılında yürürlüğe giren kiliseler ile devleti birbirinden ayıran ünlü Laiklik Yasası, kamusal olarak tanımlanan mezarlıkların herhangi bir dinî oluşum ya da kurumun himayesine verilmesini yasaklıyor. Bu nedenle Fransa’da Müslüman mezarlıkları inşa edilmesi yasak.

Müslümanlara kamusal mezarlıklarda ayrılan bölümler (Fr. “carrés musulmans”) belediye başkanlarının inisiyatifine bağlı olarak oluşturulabiliyor. Yani bu alanların açılabilmesi tamamen belediye başkanlarının iyi niyetine bırakılmış durumda. Her yerleşim yerinde mezarlık olması zorunlu tutulmasına rağmen, pek çok mezarlıkta Müslümanlara ayrılan özel bölüm yok. Vatandaşların vefat ettikleri yerleşim yerlerinin mezarlıklarında bu özel bölümlerin olmaması hâlinde, bu bölgeden başka bir bölgeye transfer için de belediyelerden özel izin çıkarılması zorunlu tutuluyor. Bu çetrefilli resmî işlemler dinî gerekliliklerden bir tanesi olan en kısa zamanda defin zorunluluğunu ciddi anlamda sekteye uğratıyor.  

Fransa’da Tarihî Müslüman Mezarlıkları

Özellikle koronavirüs salgınının yarattığı olağanüstü durum yüzünden ülkeler arası hava trafiğinin neredeyse sıfıra inmesi ve bazı ülkelerin Kovid-19 sebebi ile vefat eden kimselerin naaşlarını ülkeye almayı reddetmesi nedeniyle Fransa’daki Müslüman mezarlıklarının ve kamusal mezarlıklarda Müslümanlara ayrılan bölümlerin yetersizliği tekrar gündeme geldi. Ancak Fransa’daki Müslüman mezarlığı konusu yeni değil. Şimdilerde pek çok ülke gibi Fransa da, dünyada milliyetçiliğin yükselmesine maruz kalarak çokkültürlülük geçmişini yok sayıp tek bir dinî ya da seküler geleneği önceleme eğilimine girmiş olsa da, Protestan, Yahudi ve Ortodoks azınlıklara ait mezarlıklar gibi Müslüman mezarlıkları da tarihsel bir olgu.  

Bugüne kadar Müslümanların sahip olduğu hiçbir mezar alanı ayakta kalmadığından, o dönemden kalma mezarlıklar veya mezar taşları hakkında çok az bilgiye sahibiz. İspanya’da bulunan tarihî Müslüman kabirleri gibi, Fransa’nın güneyinde de Endülüs medeniyetinin taşıyıcıları olan Moroların mezarlarının olduğu biliniyor. Fransa’daki İslami mevcudiyetin tarihi hâlâ bir bütün olarak irdelenmemiş olsa da Müslüman varlığı, Cezayir’in ele geçirilmesinden ve zamanın ilk göç akımlarından çok önce kentsel alanda mevcuttu. Arkeologların Montpellier’de bulduğu 12. yüzyıldan kalma bir Arap mezar taşının yanı sıra, tarihî araştırmalar sayesinde 17. yüzyıldan itibaren Müslümanlara Marsilya veya Toulon’da ibadethane ve gömülme alanlarının açıldığını doğrulayabiliyoruz. Tarihî dokümanlar ile varlıklarını tespit edebildiğimiz bu mezarlıkların hemen hemen hepsi zaman içinde işlevlerini yitirerek kaybolmuş.

Fransa’da Bir Müslüman Mezarlığı: Père Lachaise

Varlığından sadece tarih sayfaları sayesinde haberdar olduğumuz bu mezarlıklardan bir tanesi de ünlü Père Lachaise mezarlığındaki Müslüman mezar alanı. Fransa ile Osmanlı İmparatorluğu arasında Kırım Savaşı sırasında yaşanan siyasi yakınlaşma sırasında, valilik kararnamesiyle 1857’de Paris’in o zamanki adıyla Genel Doğu Mezarlığının (bugünkü adı Père Lachaise) ek binasına o zamanın Fransızca adlandırmasıyla Mahométans, yani Müslümanların cenazeleri için özel bir muhafaza kurulmasına karar verildi. Bu mezarlıkta 1804 Konkordato kararnamesiyle ayrıca 1804’ten beri Protestanlar ve 1809’dan beri ise Yahudiler için ayrılmış mezar alanları olduğunu da biliyoruz. Bu mezar alanının önemi, şimdilerde yasaklanmış olan duvarlar ile ayrılarak tamamen Müslüman cenazelerine ayrılmış olması. Açılışından iki yıl sonra ilk olarak Hintli bir prenses, Şii geleneklerine göre içerisinde yıkama odası ve mescit bulunan duvarlarla çevrili bu alana gömülmüştür.

19. Yüzyılda Fransa’da Müslümanların Defni

Osmanlı Büyükelçiliği inisiyatifi ile oluşturulan bu resmî alan, Paris’te veya Paris bölgesinde ölen farklı etnik kökene ve mezhebe mensup Müslümanlara mezar alanı sunmasının yanı sıra, çoğunluğu siyasi sürgünlerle gelmiş önemli devlet insanları ve öğrencilerin oluşturduğu başkentteki Müslüman nüfus için de uğrak bir yer hâline gelir. Mezarlıklarda farklı dinî geleneklere ayrılan bölümler 1881’de kanunla resmen yasaklanarak tümüyle kaldırılır. İlk başta çevrenin duvarları Yahudiler için ayrılan alanda olduğu gibi tamamen yıkılmaz, yalnızca alçaltılır. Ancak kısa süre sonra duvar kaldırılarak yerini sadece bitki ve alçak ağaçlardan oluşan bir ayrım alır. 

Père Lachaise’de Müslümanlara ayrılan bölümde Paris’e defnedilen önemli şahsiyetlerin türbelerini ziyaret etmek hâlâ mümkündür. 19. yüzyılın ikinci yarısında Müslümanların cenaze törenlerinde Müslüman mahfazasında yapılan cenaze törenleri hakkında herhangi bir bilgi bulamadım. Bu nedenle ölen kişinin tabutla mı yoksa tabutsuz mu ve İslami geleneklerin ne kadarına uyarak gömüldüğünü tam olarak bilmiyoruz. Öte yandan duvarların kaldırılmış olmasına rağmen bu mezarlar için sözleşme süresi garanti edilmiş görünüyor. 20. yüzyıla kadar belli coğrafi alanlarda sayıları sınırlı olarak bulunan Müslüman mezarlıkları, iki dünya savaşı, sömürgecilik karşıtı hareketler ve artan göç ile ivme kazanarak geniş kitleleri ilgilendiren ulusal bir önem kazanıyor. 

Fransa’da Kamusal Mezarlıklarda Müslümanlara Ayrılan Bölümler (Fr. “carrés musulmans”)

Sömürge tarihinin hâlâ hasır altı edildiği Almanya’dan farklı olarak, bugün Fransız tarihinin sömürgecilik dâhil edilmeden anlaşılamayacağını söylemek sıradan hâle geldi. Fransız mezarlıklarında Müslümanlara ayrılan bölümlerin toplumsal ve tarihî anlamını kavramamızda da bu sömürgecilik tarihi bize ışık tutuyor. 19. yüzyıl sonrasında Fransa’da Müslümanlara ayrılan mezarlıklar, Birinci Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında, özellikle çok sayıda Mağrip ve Sahra Altı Afrikalı askerin Fransa için şehit düşmesi ile yeniden gündeme geldi. Fransızca “Müslüman bölümü” (Fr. “carrés musulmans”) kelimesi de ilk kez bu bağlamda şehit mezarlıklarında sömürülerden savaşmak için getirilen yaklaşık yetmiş bin Müslümanın gömülü olduğu ayrı bölümleri adlandırmak için kullanılıyor. 

Askere alımlar sırasında Fransız Ordusu her şeyden önce diğer Müslüman askerleri savaşmaya teşvik etmek için imamların yardımıyla İslami törenlere saygı göstermeye özen gösteriyordu. Savaş sonrası Notre-Dame-de-Laurette Tepesi’nde kırk binden fazla mezarın bulunduğu büyük bir şehitlik inşa edildi. Bu münferit mezarlar arasında Savaş Bakanlığı tarafından 1915 yılında içinde Mağribi mimarisinden esinlenerek yapılan mezar taşlarıyla bezeli beş yüzden fazla mezarı bulunduran Müslümanlar için ayrılmış özel bir bölüm de bulunmaktadır. 

Savaşlarda Fransa için şehit olan Müslüman askerlerden kalan mezarlıklardaki bu bölümlerin yanı sıra, 20. yüzyılın başlarından itibaren ekonomik nedenlerle çoğunlukla Kuzey Afrika’dan gelen göçmenlerin gömüldüğü alanlar da ortaya çıkmaya başladı. Bu alanlar da Müslüman şehitliklerden evrilen isimle adlandırıldı. Göç dalgaları ilerledikçe Fransa’da Müslüman bölümleri olan mezarlıkların sayısı da giderek arttı. Fransız yetkililer askerî mezarlıklarla Müslüman işçilerin mezarlıklarının yönetimini birbirinden ayırdı. Paris askerî hükümetinin sağlık servisi, yerli işçiler için Paris mezarlığında özel bir yer ayarlama fikrini onayladı. Böylece 1920’lerin başında “yerli işçiler” olarak adlandırılan ve asker olmayan Müslümanlar için ayrılan ilk mezarlık bölümlerinden biri Paris’teki Pantin ortak mezarlığında oluşturuldu. İlk kurulan bölümlerden bir diğerinin de, merkezin dışında bir Paris mezarlığı olan Thiais Mezarlığı olduğu tahmin ediliyor. 1950 sonrası artan ölümlerle İçişleri Bakanlığı bir yönerge çıkararak belediye başkanlarına ortak mezarlıklarda Müslüman mezarlarını bir araya toplama yetkisi verdi. 

Fransa’da Müslüman Mezarlıkları İle İlgili İlk Çağrı 2014’te

2011’in resmî rakamlarına göre, Fransa’da yirmi dördü Île-de-France’ta olmak üzere toplam 70 Müslüman mezar bölümü var ve bu sayının şimdilerde yüze yaklaşmış olduğu tahmin ediliyor. Sayıların hâlâ yetersiz olması bir yandan yasal tanınırlığın olmaması, bir yandan da belediye başkanlarının keyfî karar verme yetkileri ile açıklanabilir. Mezarlıklarda yetersiz Müslüman bölümleri sorunu okullarda başörtüsü yasağının tartışıldığı ünlü 2003 Stasi raporunda birkaç cümle ile irdelenmiş, fakat bu bölümlerin inşaatı için bir çağrı yapılmamıştır.

Bu sorun ilk kez zamanın Avrupa Yeşiller Partisi Senatör Üyesi Esther Benbassa ve Halkçı Hareket Partisi (UMP) Senatörü Jean-René Lecerf tarafından 2014 yılında hazırlanan bir raporla ulusal düzeyde resmî bir şekilde ortaya atıldı. Ayrımcılıkla mücadelenin bir parçası olarak Benbassa raporu, okulda talep hâlinde dinî eğitim sunmayı, din ve etnik kökenle ilgili istatistiki veri geliştirmeye izin verilmesini ve mezarlıklarda dinî azınlıklar, özellikle Müslümanlar için ayrılan bölümlerin inşasına yasal bir temel sağlamayı önermektedir. Ancak kendisini laik ve bölünmez bir cumhuriyet olarak gören Fransa’da bu rapor bir tartışma ve eleştiri kaynağı olmaya devam etmektedir. 

Fransa’da Kovid-19 ölümleri ve sınırların kısmi olarak kapanması ile akut hâle gelen Müslüman defni sorunsalının ileriki zamanlarda yasal ve resmî olarak nasıl çözülebileceği konusu hâlâ netlik kazanmasa da, Fransa’da İslami usullere uygun gömülmeyi arzulayan Müslümanlar taleplerini dile getirmeye devam edecek gibi görünüyor.

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler