Saime Öztürk: “Desenlerin Arkasındaki Tarihe Yolculuk”
Saime Öztürk, her ne kadar kendisini “sanatçı” olarak nitelendirmek konusunda temkinli olsa da mandala ve İslam sanatlarından ilhamla geometrik desenler çalışan genç bir sanatçı. Kültür Perspektifi Serisi'nin altıncı söyleşisinde, Avusturya’da yaşayan Saime ile desenlerin arkasındaki tarihe yolculuğu konuştuk.
Saime Öztürk Avusturya‘da yaşıyor. Bir lisede Almanca öğretmenliği yapan Saime, İslam sanatlarından ilhamla geometrik desenler ve mandala eserleri üretiyor. Instagram: https://www.instagram.com/daartagnaan
Meşgul olduğun sanatla ilgili neler söylersin?
Mandala ve motif tasarlıyorum ve bu çerçevede İslam sanatıyla da ilgileniyorum. Tasarladığım şablonlara İslam sanatından motifler ekliyorum. Aslında kendimi “sanatçı” olarak tanımlamıyorum. Kendim için böyle söylediğimde bir şeyler yanlışmış gibi geliyor. Aslen Almanca öğretmeniyim ve boş zamanımda çizgi ve şekillerle oynuyorum diyebilirim.
Bu alana ilgin ne zaman ve nasıl başladı?
O anı çok iyi hatırlıyorum. Üniversitede bitirme tezimi yazarken sıkıntılı bir süreçteydim. Yazım esnasında durmadan bir şeyler karalıyordum ve bir süre sonra karaladığım şeyler beni günden güne kendine çekti. O zamanlar instagram çok da revaçta değildi. Ben de tasarladığım şekilleri diğer insanlarla paylaşmaya başladım.
Tasarımlarına gelen tepkileri nasıl değerlendiriyorsun?
Birçok insan mandala motiflerinin ya da diğer geometrik şekillerin tasarımı esnasında harcanan zaman ve sabır karşısında şaşkınlığa uğruyor. Bu resimlerin her birinin ardında çok büyük emek var. Garip olan şey şu ki, ben aslında dünyadaki en sabırsız insanlardan biriyim. İnsanların yaptığım motiflerdeki sanatı algılamaları ve takdir etmelerini seviyorum. Kötü tarafı ise, bazı insanların üretilen eserlerdeki mesaiyi görmemesi. Birçok insan, sahip olmak istediği eseri, uygun görüldüğü bedelle elde etmeye hazır değil.
Ben kaos içindeki şeylerin güzelliğini göstermek istiyorum. Mandala ya da geometrik figürler fark etmeksizin benim desenlerim, çok fazla kaos barındırıyor ve aynı zamanda içlerinde çok büyük bir güzellik ve netlik de taşıyorlar. Bu desenleri yapmak sabır ve sükûnet istiyor. Belki insanlar benim desenlerime şöyle bir göz gezdirip, “Evet, güzel gözüküyor” diyorlar ama bu esnada bu desenlerin arkasında nasıl bir kaos olduğunu fark etmiyorlar. Aynı zamanda hayatımın kaç saatini bu desenlere verdiğim de görülmüyor. Bu nedenle de sosyal medya hesabımda bu desenlerin oluşum süreçlerini göstermeyi önemsiyorum.
Avrupa’da birçoğu göçmen kökenli olan Müslüman sanatçı ve zanaatkarlar, klasik İslam sanatlarından başlayıp çağdaş sanata gelen geniş bir yelpazede eserlerini üretiyorlar. Peki, onları ve eserlerini ne kadar tanıyoruz? Kültür Perspektifi Serisi’nde sanat ve yaşama dair soruları muhataplarına soruyoruz. Söyleşilere buradan ulaşabilirsiniz.
TIKLAKendini nasıl bir sanatçı olarak tanımlarsın?
Müslüman ara yüzüne sahip Avusturyalı bir Türk’üm ya da Avusturya ara yüzüne sahip Müslüman bir Türk’üm. Hangisi olursa olsun, ben Avusturya’da doğmuş, Türk ebeveynlere sahip, sosyalizasyonunu Avusturya’da yaşamış bir Saime’yim. Kim ya da ne olduğumu aslında duruma göre farklı farklı tanımlıyorum. Şu an geçerli olan şey ise, bir lisede Almanca öğretmeni oluşum ve sanatın yanı sıra öğretmenlik yaparak harika tecrübeler kazanıyor olmam.
İcra ettiğin sanatı ve hitap ettiğin kitleyi nasıl değerlendirirsin?
Sanat köprüler kurabilir. Benim ilgilendiğim sanat da bu şekilde. Birçok Avrupalı, benim çizdiğim desenleri zaten tanıyor. İslam sanatının örneklerini tatile gittikleri yerlerde görmüşler, benzer desenlerle karşılaşmış ve beğenmişler. Fakat bu desenlerin arkasında gerçekten neyin yattığını çok az kişi biliyor. Ben insanları bu desenlerin arkasındaki tarihe doğru bir yolculuğa çıkartmayı heyecan verici buluyorum.
İslam sanatında kullanılan geometri ve çini sanatı beni ileri taşıyor ve her seferinde şaşırtıyor. En küçük detaylarda bile ne kadar büyük bir güzellik olduğunu görmek beni hayrete düşürüyor. O küçük detaylar, nihayette bütünü oluşturmuş oluyor. Bu büyüleyici bir şey!
Avrupa’da İslam sanatlarına ilgi bence artıyor. Özellikle de Avusturya dışında durum böyle. Londra’da İslam sanatlarına ilgi, bu alanda eğitimler ve bu konuyla ilgilenen çevreler oldukça fazla.
Bu sanatla ilgilenmek isteyenlere neler tavsiye edersin?
Sadece harekete geçmelerini tavsiye ederim. Mandala ya da desen çalışmak için pahalı kağıtlara ya da pahalı boyalara ihtiyaç yok. Sadece bir kalem alıp çizmek gerekiyor. Sonrası kendiliğinden geliyor.
