Belçika’da Neden 100 Gündür Hükûmet Kurulamadı?
Belçikalılar geçtiğimiz haziran ayında federal ve bölgesel düzeydeki temsilcilerini seçmek üzere sandık başına gitti. Hükûmet kurma çabalarının yüzlerce gün sürebildiği ülkede sürecin bu defa daha hızlı ilerlemesi bekleniyordu, ancak seçimlerin üzerinden 100 günden fazla bir zaman geçmesine rağmen ufukta hâlâ bir uzlaşma görünmüyor. Belçika'da neden hükûmet kurulamıyor?
Belçika’da 9 Haziran’da 8 milyondan fazla seçmen federal, bölgesel ve Avrupa düzeyindeki temsilcilerini seçmek üzere sandık başına gitti. Hükûmet kurma çabalarının yüzlerce gün sürebildiği ülkede federal hükûmetin kurulma sürecinin bu defa öncekilerden çok daha hızlı olacağı konusunda siyasetçiler ve siyasi uzmanlar arasında iyimser ve ümitli bir hava hakimdi. “Bu, Belçika’da farklı hükûmetler kurmanın çocuk oyuncağı olacağı anlamına gelmiyor, ancak üzerinde çalışılabilecek oldukça belirgin koalisyonlar var” değerlendirmeleri masadaki kartları ve hisleri özetliyor gibiydi.
Kısaca hafızamızı tazeleyecek olursak Belçika’nın geçmişinde tanık olduğumuz uzun süren hükûmet kurma süreçlerinden sonra “Acaba bu sefer de hükûmetin kurulması uzun sürecek mi?” gibi soruların akla gelmesinin gayet doğal olduğu söylenebilir. Belçika Haziran 2010’daki seçimlerden sonra federal hükûmet ancak 541 gün süren sıkı müzakerelerden sonra göreve başlayabilmişti. Daha yakın bir örnek olarak da ülkede Aralık 2018’den Ekim 2020’ye kadar 652 gün süren bir hükûmet kurma süreci yaşanmıştı.
Şimdi ise ülkede yapılan federal ve bölgesel seçimlerin ardından ülkenin 6 eyalet hükûmetinden yalnızca 4’ü kurulabilmiş durumda. Federal hükûmet ise, seçimlerin üzerinden 100 günden fazla zaman geçmiş olmasına rağmen hâla kurulabilmiş değil.
Peki neden? Mevcut duruma bir göz atalım.
Seçim Gününden İtibaren Neler Yaşandı?
Seçim sonuçları belli olduktan sonra Belçika’da hükûmeti kurma süreci şu şekilde ilerler: İlk olarak Belçika Kralı Philippe çalışmalara başlar. Kral, seçim sonuçlarına göre partiler arası istişareleri başlatacak ve nihayetinde hükûmeti kuracak bir siyasetçiyi “bilgilendirici” (fr. İnformateur) olarak atar. Bu görevi Kral Philippe 2024 Haziran seçimlerinde en çok oyu alan Yeni Flaman İttifakı N-VA partisi lideri Bart De Wever’e vermişti. Temmuz ayında ise Kral Philippe Flaman lider Wever’i partiler arası müzakerelere başlanması ve bir hükûmetin kurulması için formatör (fr. formateur) olarak görevlendirmişti. Kral, konuya ilişkin partiler arası uzlaşma sürecinin mümkün olan en kısa sürede yapılması gerektiğini açıklamıştı.
Bunun ardından 9 Haziran seçimlerinden sonra federal düzeyde koalisyon kurma olasılığı öngörülen 5 parti federal hükûmeti kurma müzakerelerine başlamıştı, “Arizona” partileri olarak isimlendirilen Flaman milliyetçisi Yeni Flaman İttifakı N-VA, Flaman Hristiyan Demokrat Partisi CD&V, sosyal demokrat çizgideki Vooruit, Liberal Reformcu Hareket partisi MR ve merkez çizgideki Les Engagés partisi aktif olarak görüşmelere katıldı.
Ancak görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine De Wever 28 Ağustos’ta “formatör” görevinden istifa etmek zorunda kalmıştı. Koalisyon hükûmeti kurulmasına ilişkin ilk görüşmelerden sonuç alınamaması nedeniyle hükûmet kurma süreci çıkmaza girdi. De Wever’in görevinde başarılı olamamasında öne çıkan nedenler arasında 5 parti arasında sermaye kazançları vergisi gibi Belçika’nın kilit politikaları üzerinde uzlaşma sağlanamaması gösterilmişti.
Bunun üzerine 2 Eylül’de Kral Philippe gelecekteki koalisyon için 5 muhtemel ortak arasındaki müzakerelerin hızlı bir şekilde sürdürülmesi amacıyla Bart De Wever’i yeniden formatör olarak atadığını duyurdu. Görevi bir sefer daha kabul eden N-VA Başkanı 23 Eylül’de kendisine parti müzakerelerinin son durumu hakkında rapor vereceğini belirtti. Amaç yine aynıydı: N-VA, Vooruit, CD&V, MR ve Les Engagés partilerini bir araya getiren bir “Arizona” koalisyonu oluşturmak.
Wever’in federal bir koalisyon hükûmetini kurmayı başarabilmesi hâlinde ise başbakan olması muhtemel gözüküyor.
Partilerin Uzlaşmada Zorlandığı Konular Neler?
Mevcut durumda partiler arası müzakerelerde sağlık, enerji, güvenlik, savunma, iltica ve göç gibi konular ele alınıyor ve ortak bir program oluşturulmaya çalışılıyor. Teknik uzmanların da katıldığı ve her partiden siyasi temsilcinin yer aldığı çeşitli çalışma grupları oluşturulmuş durumda. Bazı kaynaklara göre iltica ve göç grubunda bir anlaşmaya varmanın özellikle zor olduğu belirtiliyor.
Daha yakından bakacak olursak ikinci sefer başlamış olan görüşmelerde çalışma yönteminde birkaç değişiklik olduğunu gözlemliyoruz: bir çalışma grubunda fikir birliği sağlandığı takdirde konu çözülmüş sayılıyor. Bu durumda sadece çözülemeyen konular merkezi gruba taşınıyor. Ayrıca parti liderlerinin her cuma günü haftalık oturumlarla düzenli olarak bir araya geldikleri biliniyor.
Ayrıca “kolay” gibi algılanan siyasi sorunlardan başlayarak “zora” doğru ilerleme konusunda bir fikir olduğu söyleniyor. Bu nedenle ortaklar arasındaki müzakerelerde öncelikle yoksullukla mücadele, savunma, hareketlilik, göç vb. gibi “kolay” konularla başlayıp daha sonra büyük reformlara konu olması gereken işgücü piyasası, vergilendirme ve emekli maaşları gibi “zor konular” ele alınıyor.
Hükûmetin Kurulması İçin Hedeflenen Bir Tarih Var mı?
Esasında 20 Eylül tarihi hükûmetin kurulmuş olması için konuşulan önemli bir tarihti. Hâlihazırda Belçika’nın aşırı bütçe açığı nedeniyle bazı prosedürleri izlemesi gerekiyor. 20 Eylül tarihinde Belçika Avrupa Komisyonuna önümüzdeki yıllara ilişkin bütçe hedeflerini, öncelikli reformlarını ve yakın zamanda kabul edilen yeni yönetim kurallarına dayanan yatırım planlarını özetleyen bir belgeyi teslim etmesi gerekiyordu. Bir hükûmet kurulmadan böyle bir planın ne hazırlanması ne de sunulması mümkün olacaktı.
Geçtiğimiz hafta bu planın yetişmesinin pek mümkün olmadığını söyleyen formatör Bart De Wever konuya ilişkin açık bir mektupta şunları ifade etti: “Belçika’nın orta vadeli yapısal bütçe planını 20 Eylül 2024 tarihine kadar Avrupa Komisyonuna sunması mümkün olmayacaktır.” Bu çerçevede istifa eden Başbakan Alexander De Croo perşembe günü Mecliste yaptığı konuşmada “Formatörün talebi üzerine AB Daimi Temsilcimiz Avrupa Komisyonuna bir mektup gönderdi” diyerek, “Mektupta, bu yılın sonuna kadar bir erteleme talebinde bulunulmasının nedeni olarak mevcut siyasi durumdan bahsediliyor” açıklamasında bulundu.
23 Eylül Pazartesi günü ise partiler arası iş birliği süreci hakkında bilgi vermesi için Bart De Wever Kraliyet Sarayında ağırlandı ve De Wever Kral Philippe’e şu ana kadar kaydedilen ilerleme hakkında bilgi verdi. 5 partinin katıldığı görüşmelerin yeni bir federal hükûmetin kurulmasıyla sonuçlanması umuluyor. Müzakere masasındaki taraflar De Wever’in partisi N-VA, Flaman sosyalist parti Vooruit, Flaman Hıristiyan demokrat parti CD&V, Frankofon merkezci parti Les Engagés ve Frankofon liberal parti MR.
Büyük olasılıkla, formatör De Wever yerel seçimlerin yapılacağı 13 Ekim tarihinden önce gelecekteki hükûmetin kurulmasına yönelik müzakerelerin ana unsurlarını, yani vergilendirme, istihdam ve emeklilik alanlarında gerçekleştirilecek reformları ve bütçe tablolarını sunamayacak.
De Wever’in Kral ile görüşmesinde kamu maliyesinin iyileştirilmesine yönelik bir planın Avrupa’ya sunulması için yılsonuna kadar süre verilmesini talep ettiği de basına açıklanan bilgiler arasında.
Hükûmet Kurulduktan Sonra Başbakan Kim Olacak?
Şimdi ise gözler 13 Ekim’de Belçika gerçekleşecek yerel (belediye) seçimlerde. Yerel seçimlerden önce bir hükûmet kurulabilmesi hedefinin pek gerçekçi olmadığına kesin gözle bakılıyor. Çalışma gruplarında görüşmeler yeniden başlamış olsa da henüz vergi, istihdam ve emeklilik reformlarına ilişkin bir uzlaşmaya varılamamış olması dikkat çekiyor. Ayrıca bir bütçe çerçevesinin geliştirilmesine ilişkin görüşmelerin de henüz başlamadığı bildirildi.
De Wever 9 Haziran seçim kampanyası sırasında Belçika başbakanı olmak istediğini belirtmişti ve şimdi aynı zamanda formatör olduğu için bu ihtimal giderek daha olası görünüyor.
Kral ve De Wever arasındaki bir sonraki görüşme yerel seçimlerden 4 gün sonra 17 Ekim Perşembe günü gerçekleşecek.
Belçika’da 9 Haziran sonrasında Valon Bölgesi, Valon-Brüksel Bölgesi, Almanca Konuşan Topluluk (Communuaté Germanophone) ve Flaman Bölgesinde hükûmet kurabilmiş durumda. Federal düzeyde olduğu gibi Brüksel Başkent Bölgesinde de çabalar hâlâ devam ediyor.