'Anatomi Serisi'

Ankara Anlaşması Nedir?

Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında 1963'te imzalanan Ankara Anlaşması, ekonomik entegrasyon ve Gümrük Birliği adına bir hazırlayıcı bir süreci başlattı. Türk işçilerine Avrupa'da serbest dolaşım hakları tanırken, Türkiye'nin Avrupa müktesebatına uyum sürecini şekillendirdi. Brexit'e ve hukuki değişikliklere rağmen güncelliğini koruyan bu anlaşma nedir?

Fotoğraf: Ali Efe Yilmaz - Shutterstock.

Ankara Anlaşması, 12 Eylül 1963 tarihinde Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) arasında imzalanan bir ortaklık anlaşmasıdır. Anlaşma, 1 Aralık 1964 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Anlaşma, taraflar arasında daha yakın ekonomik iş birliği sağlanması ve Türkiye’nin ilerleyen dönemlerde Avrupa Topluluğu’na tam üye olabilmesi için bir çerçeve oluşturmaktadır (Lasok, 2022). Anlaşma metninin temel amacı, Türkiye’nin ekonomik kalkınmasını desteklemek ve Avrupa ile entegrasyonunu sağlamaktır.

Ankara Anlaşması’nın Tarafları ve Aşamalı Hedefleri

Anlaşmanın taraflarını Türkiye Cumhuriyeti ve AET oluşturmaktadır. AET, 1957 yılında Roma Antlaşması ile kurulmuştur. Bu bağlamda sözleşmeye taraf olan AET üyesi ülkeler; Belçika, Batı Almanya (Federal Almanya Cumhuriyeti) Fransa, İtalya, Lüksemburg ve Hollanda şeklindedir.

Anlaşma, üç aşamalı bir süreç planlamaktadır. Buna göre hazırlık döneminde Türkiye’nin ekonomik yapısını güçlendirmek için beş yıllık bir süreyle Avrupa tarafından mali yardımlar sağlanacaktır. İkinci aşamadaki geçiş dönemi ise Türkiye ile AET arasında kademeli olarak Gümrük Birliği’nin oluşturulmasını öngören bir süreci ifade etmektedir. Son aşama ise Türkiye’nin Avrupa ile tam entegrasyonunun hedeflendiği aşamadır. Bu bağlamda, örneğin, anlaşmanın ikinci maddesi, ekonomik ve ticari ilişkilerin sürekli ve dengeli bir şekilde güçlendirilmesini hedeflerken; dördüncü madde, tarafların aşamalı olarak bir gümrük birliği oluşturmasını öngörmektedir (Saatcioglu & Celikok, 2023).

Ankara Anlaşması’na Türkiye kanadından bakıldığında ülkenin kalkınmasını hızlandırmak ve Avrupa ile ticari ilişkileri geliştirmek gibi temel amaçlar ortaya çıkmaktadır. Ayrıca Türkiye, geçiş döneminde AET’den mali yardımlar almış ve ekonomik reformlarını bu çerçevede yönlendirmiştir. Ankara Anlaşması, Türkiye’nin Avrupa ile olan ekonomik ve ticari ilişkilerini düzenleyen hukuki bir temel oluşturmuştur. Anlaşma aynı zamanda Türkiye’ye belirli avantajlar sağlamış, özellikle Türk işçileri ve girişimciler için serbest dolaşım konusunda önemli hükümler içermiştir (Koçak, 2009).

Bu anlaşma ile Türkiye, AET ile tam entegrasyon sağlamak için ekonomik yapısını güçlendirme ve Avrupa müktesebatına uyum sağlama sorumluluğunu üstlenmiştir (Lasok, 2022). Ayrıca belirlenen adımlar kapsamında Türkiye gümrük vergilerini merhaleler hâlinde kaldırarak AET ile bir Gümrük Birliği oluşturmayı taahhüt etmiştir (Saatcioglu & Celikok, 2023).

AET ülkeleri ise bu anlaşma kapsamında Türkiye’nin ekonomik olarak güçlenmesiyle birlikte yeni bir pazar kazanmayı, Türkiye ile olan siyasi ve ekonomik işbirliğini artırmayı hedeflemiştir. Anlaşmanın her iki tarafa da getirdiği yükümlülükler olmakla birlikte Türkiye, Avrupa’nın gümrük düzenlemelerine uyum sağlamayı taahhüt etmiş ve bazı sektörlerde rekabet gücünü artırmak için yapısal reformlar gerçekleştirmiştir (İKV, 1995).

Ankara Anlaşması ile birlikte gelinen son noktada Türkiye’nin 1996 yılında Gümrük Birliği’ne girerek AET pazarına mallarını gümrüksüz ihraç etme hakkını elde etmesini sağlamıştır (Saatcioglu & Celikok, 2023). Türk sanayi ve ticaret sektörleri, Avrupa pazarına entegre olarak ihracat olanaklarını artırmıştır. Ankara Anlaşması, Türk işçilerinin AET ülkelerinde serbest dolaşımı konusunda çeşitli haklar kazanmasını sağlamıştır (Lasok, 2022).

Türkiye, AET için önemli bir ticaret ortağı olmuş ve Avrupa pazarına ek bir üretim ve ticaret alanı kazandırmıştır. Türk işçileri, özellikle 1970’li yıllarda Almanya ve diğer AET ülkelerinde iş gücü açığını kapatmada önemli bir rol oynamıştır. Türkiye ile güçlü bir ekonomik bağ kurulması, Avrupa’nın ekonomik ve siyasi istikrarına katkıda bulunmuştur.

Avrupa Birliği üyesi ülkeler (koyu maviler), aday ülkeler (açık maviler), başvuranlar (turuncular) ve üyeliği mümkün olanlar (yeşil). Harita: Kolja21 – Wikimedia Commons.

Ankara Anlaşması’nda Tarihsel Süreç İçerisinde Yapılan Değişiklikler

Ankara Anlaşması’nın uygulanması sürecinde çeşitli ek protokoller, kararlar ve değişiklikler yapılmıştır. Bu değişiklikler, Türkiye’nin Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) ve daha sonra Avrupa Birliği (AB) ile entegrasyon sürecini belirleyen önemli aşamalar olarak görülmektedir.

  • a) 1970 Katma Protokolü

23 Kasım 1970’te imzalanan Katma Protokol, Ankara Anlaşması’nın ikinci aşaması olan geçiş döneminin uygulanmasını düzenlemiştir. Bu protokolde Türkiye ve AET arasındaki ticaretin serbestleştirilmesi için belirli tarifelerin ve kotaların aşamalı olarak kaldırılması öngörülmüştür. Türkiye’nin, AET üyesi ülkelerle Gümrük Birliği’ni tamamlayabilmesi için gerekli olan ekonomik reformları gerçekleştirmesi hedeflenmiştir (Saatcioglu & Celikok, 2023).

  • b) 1995 Gümrük Birliği Kararı (1/95 Sayılı Ortaklık Konseyi Kararı)

6 Mart 1995’te alınan 1/95 Sayılı Ortaklık Konseyi Kararı ile Türkiye ile AB arasında Gümrük Birliği oluşturulmuştur (Koçak, 2009). Türkiye, sanayi ürünlerinde gümrük vergilerini kaldırmış ve AB’nin üçüncü ülkelerle olan ticaret politikalarına uyum sağlamıştır. Fakat tarım ve hizmet sektörleri bu aşamada Gümrük Birliği kapsamına alınmamıştır.

  • c) Türk Vatandaşlarının Serbest Dolaşımı ile İlgili Değişiklikler

Standstill İlkesi (Durağanlık İlkesi) ile 1980 yılında alınan 1/80 Sayılı Ortaklık Konseyi Kararı İstihdam ve işçilerin serbest dolaşımına ilişkin sorunların giderilmesine yönelik AET üye ülkeleri ile Türkiye arasında yeni düzenlemeler getirmiştir. Bu karar ilerleyen süreçte Türk vatandaşlarının AB’deki iş gücü piyasasına erişimini düzenlemiştir. Ayrıca, Avrupa Adalet Divanı’nın 2000’li yıllardaki kararlarıyla, AB üye devletlerinin Türk vatandaşlarına yönelik vize uygulamalarını sıkılaştırmasına karşı hukuki düzenlemeler yapılmıştır (Lasok, 2022).

  • d) Brexit ve Ankara Anlaşması’nın Birleşik Krallık’ta Sonlanması

31 Aralık 2020 itibarıyla, Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılması (Brexit) ile birlikte, Ankara Anlaşması kapsamında İngiltere’de iş kurma ve oturum alma hakkı sona ermiştir (BBC News Türkçe, 2020). Ankara Anlaşması’nın İngiltere’deki etkisi yerine, Skilled Worker Visa gibi yeni göçmenlik politikaları getirilmiştir (Euronews, 2019).

Ankara Anlaşması Kapsamında Türk İşçilerinin Kazandığı Haklar

Ankara Anlaşması ve ek protokoller, Türk işçilerine Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) ve daha sonra Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde belirli haklar tanımıştır. Bu haklar, özellikle çalışma ve oturum izinleri, sosyal güvenlik hakları ve aile birleşimi konularında şekillenmiştir.

Ankara Anlaşması ve 1970 Katma Protokolü ile Türk işçilerine AET ülkelerinde kademeli olarak daha fazla iş ve oturum hakkı tanınmıştır. Bir Türk işçisi, bir AET ülkesinde ilk yıl boyunca aynı işveren için çalıştıktan sonra, aynı iş yerinde veya aynı sektörde çalışmaya devam etme hakkı elde etmektedir (Lasok, 2022). İşçi, üç yıl boyunca yasal olarak çalıştıktan sonra aynı iş kolundaki başka bir işyerinde çalışma hakkına da sahip olmaktadır (European Economic Community, 1977). Dört yıl boyunca kesintisiz çalışan Türk işçileri, ilgili ülkenin iş piyasasına tam erişim hakkı kazanmakta ve istedikleri sektörde iş bulabilmektedir (Koçak, 2009).

Çalışan durumdaki bir Türk işçisi, belirli süreler içinde eşini ve çocuklarını yanına getirme hakkına da sahiptir. Çalışan işçilerin aile bireyleri, belirli bir süre geçtikten sonra bağımsız oturum iznine başvurabilmektedir (Lasok, 2022). Ankara Anlaşması ve ek protokoller kapsamında Türk işçileri, AET ülkelerinde sosyal güvenlik sistemine dahil edilmiştir. Çalışan işçiler, ilgili ülkede sosyal sigorta sistemine dahil edilerek emeklilik ve sağlık sigortası haklarından yararlanabilirler (Koçak, 2009). Türkiye’ye dönen işçiler, AET ülkelerindeki sosyal güvenlik primlerini Türkiye’deki sigorta sistemine aktarabilirler (European Economic Community, 1977).

1980 yılında kabul edilen 1/80 Sayılı Ortaklık Konseyi Kararı, AET ülkelerinin Türk işçilerine yönelik çalışma ve ikamet izinleriyle ilgili ek kısıtlamalar getiremeyeceğini belirlemiştir (Lasok, 2022). Standstill İlkesi (Durağanlık İlkesi) kapsamında, AB ülkeleri, Türk vatandaşlarına karşı yeni vize ve çalışma izni kısıtlamaları getirememektedir. Ancak, Almanya ve Hollanda gibi bazı ülkelerin zaman içinde vize uygulamalarını sıkılaştırdığı görülmektedir. Avrupa Adalet Divanı, 2000’li yıllarda aldığı kararlarla bu uygulamaların Ankara Anlaşması’na aykırı olduğunu belirtmiş ve bazı ülkelerin yükümlülüklerini ihlal ettiğini kabul etmiştir (Lasok, 2022). Soysal ve Savatlı Davası (C-228/06, 2009) ile T. Sahin Davası (C-242/06, 2009) bu kararlara örnek olarak incelenebilecek davalardır.

1995 yılında yürürlüğe giren 1/95 Sayılı Ortaklık Konseyi Kararı ile Türkiye ve AB arasında Gümrük Birliği tamamlanmıştır. Ancak, AB’nin Türkiye ile imzaladığı Gümrük Birliği’nin modernizasyonuna yönelik müzakereleri geciktirmesi, Türkiye açısından büyük bir ekonomik engel oluşturmuştur (Koçak, 2009). Fransa ve Almanya gibi ülkeler, Türkiye’nin Gümrük Birliği kapsamını genişletme taleplerini politik gerekçelerle ertelemiştir (Saatcioglu & Celikok, 2023).

Ankara Anlaşması Hakkındaki Güncel Tartışmalar

Birleşik Krallık’ta 2016 yılında yapılan Brexit referandumu, Avrupa Birliği (AB) üyeliğinden ayrılma sürecini başlatmış ve bu süreçte göç politikaları en çok tartışılan konular arasında yer almıştır. AB karşıtı kampanyalar, özellikle Türkiye’nin olası AB üyeliğini ve Ankara Anlaşması’nı propaganda malzemesi olarak kullanmış, kamuoyunda Türk vatandaşlarının serbest dolaşım hakkı kazanacağı ve Birleşik Krallık’a büyük bir göç dalgası olacağı yönünde iddialar yaygınlaştırılmıştır (BBC News Türkçe, 2018).

2016 yılında, Brexit kampanyalarında Türkiye’nin AB üyeliğinin gündemde olduğu ve bunun Birleşik Krallık’a büyük bir göç dalgası yaratacağı iddia edilmiştir. Ankara Anlaşması’nın sunduğu iş kurma imkânları, Brexit kampanyalarında, bu hakların genişleyerek “kontrolsüz bir göç dalgasına” dönüşeceği yönünde yanlış yönlendirmelerle kullanılmıştır. AB karşıtları, özellikle muhafazakâr ve milliyetçi çevrelerde, Türkiye’nin AB üyeliğinin “kaçınılmaz olduğu” ve Birleşik Krallık’ın bu süreci engelleyemeyeceği yönünde propagandalar yapmışlardır (BBC News Türkçe, 2018). Bu propaganda süreci, Türkiye’nin AB üyeliğiyle ilgili resmî bir görüşme bile yürütülmemesine rağmen Brexit lehine oy kullanılması için bir korku unsuru olarak kullanılmıştır.

Brexit süreci ile birlikte, Birleşik Krallık’taki Ankara Anlaşması vize sahiplerinin hakları hukuki tartışmalara neden olmuştur. Aydoğdu Davası olarak gündeme gelen davada Birleşik Krallık’ın, Ankara Anlaşması kapsamında iş kuran Türk vatandaşlarına yönelik oturum hakkı uygulamalarını değiştirmesi gündeme gelmiştir. Mahkeme, Brexit sonrası İngiltere’nin kendi göç politikalarını belirleme hakkına sahip olduğuna, ancak mevcut Ankara Anlaşması vize sahiplerinin kazanılmış haklarının korunması gerektiğine karar vermiştir (BBC News Türkçe, 2020).

Hollanda Adalet Bakanlığı, 1 Ekim 2022 tarihinde Ankara Anlaşması kapsamındaki oturum başvurularını kısıtlayan yeni bir düzenleme yürürlüğe koymuştur. Bu düzenleme ile birlikte, Türk vatandaşlarının aile birleşimi, yüksek nitelikli işçi ve ticari oturum başvurularının Hollanda’dan yapılamayacağı, başvuru sahiplerinin Türkiye’den müracaat etmeleri gerektiği belirtilmiştir (Platform Dergisi, 2024a). Ayrıca, aile birleşimi kapsamında başvuruda bulunan Türk vatandaşlarına uyum sınavı şartı getirilmiştir.

Bu düzenlemeye karşı açılan ilk dava 29 Mart 2024 tarihinde Den Bosch Mahkemesinde görülmüştür. Davada, iç tüzük değişikliği ile Türk vatandaşlarının Ankara Anlaşması’ndan doğan haklarının ihlal edildiği iddia edilmiştir. 3 Haziran 2024 tarihinde mahkeme, Hollanda hükümetinin bu değişiklikleri yasaya dayandırmaksızın yaptığına ve Ankara Anlaşması’ndan kaynaklanan hakların iç tüzük değişiklikleriyle sınırlandırılamayacağına karar vermiştir (Platform Dergisi, 2024a).

2 Eylül 2024 tarihinde Arnhem Mahkemesinde benzer bir dava daha görülmüştür. Bu dava da, Ankara Anlaşması kapsamındaki oturum başvurularının reddedilmesine ilişkin olup, mahkeme kararının Türk vatandaşlarının Hollanda’daki yasal statüsüne doğrudan etkisi olması beklenmektedir (Platform Dergisi, 2024b).

 

Kaynakça

  • Avrupa Adalet Divanı. (2009). Soysal ve Savatlı Kararı (C-228/06). Court of Justice of the European Union.
  • Avrupa Adalet Divanı. (2009). T. Şahin Kararı (C-242/06). Court of Justice of the European Union.
  • Avrupa Adalet Divanı. (2013). Demirkan Kararı (C-221/11). Court of Justice of the European Union.
  • BBC News Türkçe. (2018). İngiltere’nin Brexit anlaşmasında Türkiye ile ilgili neler var? Erişim adresi: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-46221216
  • BBC News Türkçe. (2020). Ankara Anlaşması: 31 Aralık’ta sona erecek anlaşma kapsamında vize başvuruları rekor kırıyor. Erişim adresi: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-55224051
  • Devlet Planlama Teşkilatı (DPT). (2003). Ankara Anlaşması ve Katma Protokol. Avrupa Topluluğu ile İlişkiler Genel Müdürlüğü, Cilt II, Ankara.
  • Euronews. (2019). Brexit’ten sonra Türk vatandaşları Ankara Anlaşması ile İngiltere’de iş kurabilecek mi? https://tr.euronews.com/2019/09/05/brexit-ten-sonra-turk-vatandaslari-ankara-anlasmasi-ile-ingiltere-de-is-kurabilecek-mi
  • European Economic Community. (1963). Agreement Establishing an Association between the European Economic Community and Turkey. Official Journal of the European Communities.
  • European Economic Community. (1977). Official Journal of the European Communities No L 361/29.
  • İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV). (1995). Ankara Anlaşması ve Katma Protokol Metni ve Ekleri. İstanbul: İKV Yayınları.
  • Koçak, S. Y. (2009). Ankara Anlaşması’ndan Müzakerelere Avrupa Birliği Mali Yardımları. Celal Bayar Üniversitesi, İ.İ.B.F.
  • Lasok, D. (2022). The Ankara Agreement: Principles and Interpretation. Marmara University European Community Institute.
  • Platform Dergisi. (2024a). Hollanda’dan Ankara Anlaşması Üzerinden Başvurular Yeniden Açıldı. Erişim adresi: https://www.platformdergisi.com/yazi/hukuk/38334/hollandadan-ankara-anlasmasi-uzerinden-basvurular-yeniden-acildi
  • Platform Dergisi. (2024b). Ankara Anlaşması Davası: Türk Vatandaşlarının Hakları İçin Kritik Gün 2 Eylül. Erişim adresi: https://www.platformdergisi.com/yazi/haberler/38693/ankara-anlasmasi-davasi-turk-vatandaslarinin-haklari-icin-kritik-gun-2-eylul
  • Saatcioglu, C., & Celikok, K. (2023). European Regional Integration and its Partnership with Türkiye: An Assessment of the Specific Customs Union. International Journal of Economics and Financial Issues, 13(1), 184-198.

Perspektif’le Avrupa gündemini günlük takip etmek ister misiniz? Perspektif bültenine kaydolun, Avrupa'daki gelişmeler e-posta kutunuza gelsin.

 

Haydar Haluk Ceylan

Almanya merkezli Referans dergisinde editörlük yapan Haydar Haluk Ceylan, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesinde Göç Politikaları ve Araştırma Yüksek Lisans programını Avrupa’dan Türkiye’ye yönelen geri dönüş göçlerini ele aldığı tez çalışması ile bitirmiştir.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler