Hollanda’nın Örnek Sisteminde Hapishane İmamları
İslam’ın Hollanda Adalet ve Güvenlik Bakanlığı tarafından hapishane hizmetlerinde tanınmasıyla İmamlardan Sorumlu Müdür Yardımcılığı görevine atanan Bağcı ile Hollanda’nın örnek sistemini konuştuk.
Sözlerine, “Hollanda’daki sistem takdir edilecek bir sistem.” diyerek başlıyor Sefa Bağcı. Hollanda hapishanelerinde din adamları asırlardır görev yapıyorlar. Önceleri sadece Protestan ve Katolik inancına göre yürütülen bu hizmetlerin içeriğini dinî cemaatler belirliyor. Bağcı bu durum için şu yorumda bulunuyor: “Din ve devlet işlerinin ayrı olması hasebiyle devlet bu konuya nasıl müdahil olabileceğini şöyle çözüme bağlamıştır: Müslüman mahkûmlara yönelik manevi rehberlik hizmetlerinin maddi imkânı devlet tarafından sağlanır, fakat içerikle ilgili konular bir atama organına bırakılır.” Müslüman mahkûmlara yönelik hizmetlerin içeriğinden sorumlu olan kurum, Hollanda İslam Konseyi (CMO).
İslami manevi rehberlik hizmetleri ülkede 90’lı yıllarda başlamış. Önceleri bu hizmetleri verenler için belli bir bütçe ayrılmış; ancak kurumsallaşma sürecinin 2008’de tamamlanmasıyla hapishane imamları memur statüsüne geçmiş. “Şu anda bu hizmetler, Hollanda Adalet ve Güvenlik Bakanlığı bünyesinde Cezaevleri Müdürlüğü’ne bağlı Manevi Rehberlik Hizmetleri Müdürlüğü adı altında verilmektedir.” diyen Bağcı, Hollanda’da hapishaneleri düzenleyen kanuna vurgu yapıyor: “Her mahkûm kendi dinini yaşamakta hürdür.”
50 Müslüman Din Görevlisi Hollanda Hapishanelerinde Görev Yapıyor
Hristiyanlar, Budistler, Hindular gibi 7 farklı dinî akımın yer aldığı Manevi Rehberlik Hizmetleri’nde her akım için bir baş sorumlu (hoofd) tayin edilmiş. Bağcı şu anda 50 kadar Müslüman din görevlisinin Hollanda hapishanelerinde görev yaptığını ifade ediyor. Bu görev için aranan şartlar ise İslam İlahiyatı alanında yüksek lisans yapmış olmak, Hollandaca ve Arapça dillerini bilmek ve CMO tarafından atanmış olmak.
Bağcı insanların hapse girince yaşantılarıyla ilgili birçok soruyla baş başa kalıklarını belirtiyor: “Biz mahkûmlarla, ‘Neden bunlar benim başıma geldi?’ gibi soruların cevabını birlikte bulmaya çalışır, talep edenlerle bireysel görüşme yaparız. Bu görüşmelerde gizlilik esastır. Her hafta mutlaka toplu sohbetlerimiz olur ve cuma namazı kılınır. Ramazan ayında oruçluların iftarda sıcak yemek ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli çalışmalar yapılır ve hurma dağıtılır. Bayramlarda namaz kılınır ve bayram programları yapılır.”
Mahkûmlar Zor ve Üzüntülü Anlarında Din Görevlilerinin Desteğine Müracaat Ediyor
Mahkûmların zor ve üzüntülü anlarında din görevlilerinin desteğine müracaat ettiklerini belirten Bağcı’nın biriktirdiği birçok anı var: “İnsanların belki en duygusal anlarında yanlarında olup destek vermeye çalışıyorsunuz. Yıllar sonra bir annenin oğlunu görmesi, çocukların babalarını ziyarete gelmeleri… Çok güçlü ve maço görünümlü şahısların gözlerinden yaşlar akıtmaları… Hayatında belki hiç camiye gitmemiş insanların namaz kılıp sohbetleri pür dikkat dinlemeleri…”
Müslümanların kurumsallaşarak bu toplum içinde yer almalarının da önemli olduğunu belirten Bağcı, “Umarım Almanya’da da bu bağlamda önemli adımlar atılır.” diyor.